Dolar 32,4052
%0.14
Euro 34,7845
%-0.02
Altın 2.397,650
%0.03
Bist-100 10.209,00
%1.62

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Kocaoğlu’ndan sitem ve eleştiri

Kocaoğlu’ndan sitem ve eleştiri

İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA), Sürdürülebilir Kalkınma Derneği işbirliği ile düzenlenen “İzmir sürdürülebilir Kalkınma Diyaloğu” konferansına katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu çarpıcı mesajların altına imza attı. Sivil toplum örgütleri, üniversite temsilcilerinin de yoğun katılım gösterdiği toplantıda çevre başlıklı yatırımları özetleyen Başkan Kocaoğlu, kentsel dönüşlüm ve katı atık bertaraf tesisi hakkında değerlendirmelerde bulunarak, izlenen ekonomik politikalar çerçevesinde hükümeti eleştirdi.

  • Ege Postası
  • 15.02.2013 - 16:53
 EGE POSTASI – HABER SERVİSİ - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir’de sürdürülebilir kalkınmayı masaya yatırarak, sanayinin çevre, tarım ve üretim gibi alanlara etkilerini tek tek değerlendirdi. Kocaoğlu; “Sanayi mutlaka üretecek, tarım üretecek ve yaşam devam edecek. Koruma ile üretim arasından çok hassas bir çizgi var. Üretmekten vazgeçmek mümkün değil. Ancak, “Ben sadece mevcut olanı koruyacağım, her şeye hayır” demek de mümkün değil. Korumanın sağlıklı üretimi, çevreci üretimi teşvik ve kontrol etmekten başka çaresi yok. Burada görev merkezi yönetim kadar yerel yönetimlere de düşmekte. Ancak, ülkemiz açısından bu durum yeterli değil. STK’lara bu konuda önemli görevler düşüyor. Hepsini takdir ediyorum ama, orada da kontrol eksik. Kontrol edemediğimiz, denetleyemediğimiz bir konuda sürdürülebilirlikten bahsetmek de mümkün değildir. Biz üretmekle ürettirmemek arasında ülke olarak gidip geliyoruz. Özel sektörün ilk amacı kar ve dünyadaki rekabetten ötürü de bir ürünü minumum maliyetle üretmek istiyor. Ortada vahşi bir üretim var. Çevreyi göz ardı eden bir üretim süreci yaşanıyor. Hem STK’lar olsun, hem vatandaşlar olsun, duyarlılık gösteriyor ve denetim yerine bunun önüne geçmekten yana tavır koyuyor. Karşı çıkmak konusunda bir şartlanma var. Bunda haklılar da. Önümüzde öyle örnekler var ki… İnsanlarımız nasıl olsa denetleyemeyiz, nasıl olsa engelleyemeyiz diyerek, sanayi üretimine karşı çıkmak istiyor. Bu bir süreç. Önce eğitimden geçiyor, duyarlılıktan ve çevre bilinci oluşturmaktan geçiyor. Bu çevreyi bizden sonraki kuşaklara geliştirerek ve koruyarak bırakmak zorundayız. Kaldı ki, kirletileni de tamir ederek miras bırakmalıyız. Biz bu algıyı topluma aşılamak zorundayız” dedi.

“BİR İŞİN BİR SAHİBİ OLUR”
Başkan Kocaoğlu iki önemli başlıkta topladığı çevre koruma sürecini şöyle özetledi; “Bugün tüm büyük gruplar iki konuda büyümeyi tanımlıyor. Bunlardan biri atıkların değerlendirilmesi. Atıkların bir ürün olduğunu ve teknolojik imkanlarla dönüştürülmesi gerektiğini savunuyor. Diğer yandan, sanayinin kirliğini asgari seviyeye indirmek isteyenler var. Bu işin panzehiri bu iki yoldur. Atıkların yeniden değerlendirilmesi ve bertaraf edilmesi, ikincisi de bunu uygulayacak teknolojilerin ve projelerin geliştirilmesi. Çevre bilinci hızla ilerliyor. Bu noktada zaman zaman altını çizdiğim yetki karmaşası var. Merkezi hükümet tüm yetkileri kendinde toplamaktan yana. Ancak kontrolü sağlayacak örgütlenmeyi gerçekleştirilmiyor. Son yetkiyi, yani ceza yetkisini elinde tutuyor. Bir işin çok sahibi olmaz. Özellikle kontrol ve denetleme gibi çok hassas bir konuda bu izlenen yol yanlış. Akdi, takdirde o iş havada kalır. Özellikle çevre konusunda bunu yaşıyoruz. Bir bakıyorsunuz işin sahibi çok, işi yapan yok. Bir işin tek sorumlusu olmalı. Bu her kimse, o işi de o denetlesin. Sorumlusu olsun, ama ona yetki de gelsin. Uygulama ve denetim çok daha sağlıklı olacaktır.”

"ORGANİZE SANAYİ ŞART"
“İzmir’de artık organize sanayi ölçeğinde gelişim şart” diyen Kocaoğlu sözlerine şöyle devam etti; “Bunu uygulayamayan ve bu yönde gelişemeyen sanayilerin yapacağı çevre yatırımları istenenin altında kalıyor. Çiğli’de önemli bir artıma tesisimiz var. 2,5 milyon insan bundan faydalanıyor. Arıtmanın sonuçları kötü çıkıyor. Bunun ilk önemli nedeni sanayi. Diğer yandan, tarımda ilaçların kötü kullanılması ve yanlış ilaçlama teknikleri vardı ancak bu git gide azaldı. Tarım politikasında yaptığımız iyileştirmeler ve kentte organik tarımı desteklememiz bu yönde fayda sağladı.”

DÖNÜŞÜM, YÜZÜLEBİLİR KÖRFEZ VE ÇEVRECİ YATIRIMLAR
Kent projelerini de kısaca özetleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, körfezin 2002 yılına dek kentin foseptik çukuru olduğunu belirterek, çevre anlamında en büyük projelerinin yüzülebilir körfeze ulaşmak olduğunu açıkladı ve şunları kaydetti; “Birçok kuruluşla ortak çalışıyor ve körfezi geriye döndürmeye uğraşıyoruz. Bunu başaracağız da. Bu sadece İzmir’de değil, Türkiye’de ve dünyada önemli bir çevre dönüşüm projesidir. Bir başka örnek, kentimizdeki ileri biyolojik arıtma tesisleridir. Türkiye’deki ileri biyolojik arıtmanın büyük kısmı bizde ve İzmir arıtma konusunda Avrupa standartlarında arıtması olan ve çalışan kentimizdir. Biz çevremizi ve toprağımızı koruyoruz. Büyük kentlerin en önemli sorunlarından birisi de eksoz gazı salınımıdır. Bunu da toplu taşımayı teşvik ederek azaltmaya çalışıyoruz. Raylı sisteme verdiğimiz destek artıyor. Bu sene toplamda 100 kilometreye ulaşacağız. Biz her sene raylı sisteme 10 kilometre katkı sağladık. İzmir’in ulaşım altyapısını raylı sisteme geçiriyoruz. Türkiye’de hiç uygulanmamış tam adaptif trafik sistemi ihalesine çıktık. Trafiği yeniden dizayn ederek ekonomi ve çevre açısından iyileştirme sağlayacağız.”

“DÖNÜŞÜM YAP-SATÇININ İŞİ DEĞİL”
Kent için önemli yeşil alan yatırımlarının altına imza attıklarını da kaydeden Kocaoğlu; Çiğli, Sasalı, Kadifekale, İnciraltı gibi yerlerde yapılan sosyal donatı alanlarını örnek gösterdi ve yeşil alan konusunda toplam 8 kat yol aldıklarını belirtti. Kocaoğlu, kent için bir diğer önemli konu olan kentsel dönüşümü ise şöyle özetledi; “Bu konuyu 2004’te sadece birkaç belediye başkanı konuşuyordu. Geçen seçimlerde de en önemli seçim malzemesi yine dönüşüm oldu. Kentsel dönüşümde kentin gelecek 50 yılını planlamazsanız, “yıktım binayı yaptım binayı” mantığı ile hareket ederseniz, o kenti dönüştüremez ve yol alamazsınız. Sürdürülebilirlik de sekteye uğrar. Bu konuda kentin ve halkın yararını koruyarak, ayrı bir felsefe ve ayrı bir bakış açısı yaratarak hareket etmek gerekiyor. Biz bunu sağlayabilecek deneyim ve birikime sahibiz. Kentsel dönüşümü 7 ayrı noktada sürdürüyoruz. Herkes ortaya çıkıp, “Bu iş benim işim” diyor ama, dönüşüm işi öyle kolay bir şey değil. Bunu yerinde ve adil şekilde sağlamak lazım.”

“ÇÖP TESİSİ İÇİN KAFAMIZ NET, YOLUMUZ BELLİ”
Başkan Kocaoğlu, tartışmaları devam eden katı atık bertaraf tesisi ile ilgili konuşarak, “9 senedir görevdeyiz. Onca şey yaptık. İyi, güzel, hoş ama yapamadığımız bir şey kaldı. Çöp bertaraf tesisi konusunda maalesef yol alamadık. Bunda en önemli sıkıntı da yer konusudur. Her türlü hazırlığı ve çalışmayı yaptık. Ancak yer konusunda nereye gitsek, kimse bunu istemiyor. Belediye başkanları, halk buna karşı çıkıyor. Evsel atıkları sıkıntı oluşturuyor. Bizim kafamız net. Teknoloji ile, sağlıklı şekilde bunu çözeceğiz. Önümüzdeki kötü örnekler, iyilerin yapılmasını da engelliyor. Kentin günlük 5 bin ton evsel atığını kuzey ve güneyde iki adet tesisle çözmeyi planlıyoruz. Bir örnek yapıp gösterebilsek, gerisi gelecek. İnançla bu işi çözeceğiz” dedi.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.