KOAH hastalarına umut

İzmir Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Fidan Yıldız, Coil ameliyatıyla, akciğerin hasarlı bölgelerinin sarmal tellerle sağlıklı bölgeden ayırılıp, ileri derece KOAH hastalarının daha rahat nhefes almalarının sağlandığını söyledi.

Ege Postası
08.02.2016 - 13:46

Dünyada hızla yaygınlaşan kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) tedavisinde son yıllarda uygulanan Coil yöntemi, hastalara umut ışığı oluyor. İleri derece KOAH olan kişilerin akciğerlerindeki hasarlı bölgeler, endoskopi yöntemiyle ağızdan girilerek sarmal tellerle büzüştürülüyor. Bu bölge solunuma katılmıyor, böylelikle solunum yetmezliği ortadan kalkıyor.

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Fidan Yıldız, "KOAH, kanser gibi 1, 2, 3 ve 4 evrelerinden oluşuyor. 4. evrede hastalar oksijen tüpleri kullanıyor. Coil ameliyatı da ileri evreye gelmiş hastalarda uygulanıyor. İki ameliyat yapıyoruz ve arasında 2 aylık bir süre oluyor. KOAH hastaları genel anestezi alamıyordu. Ancak Coil ameliyatında hasta genel anestezi altında tamamen uyutuluyor. En ağır hastalarda bile çok rahat endoskopik müdahale yapabiliyoruz. Ameliyata, tomografi ve solunum testlerini inceleyerek karar veriyoruz" dedi.

TEK ŞART SİGARAYI BIRAKMA
KOAH tedavisinde Coil ameliyatının büyük başarı sağladığını anlatan İzmir Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Fidan Yıldız, "Sigara içmek KOAH yapıyor ve akciğerlerde büyük hasara yol açıyor. Coil ameliyatı ile bu hasarlı bölgeleri büzüştürerek devre dışı bırakıyoruz. İçine hava dolmadığı için sağlam bölgeye baskı yapmıyor. Amfizemli(akciğerdeki bozuk alan) alanlar devre dışı kalınca akciğerin gerçek kapasitesi artıyor. Ağır KOAH solunum yetmezliğinde uygulanan bu yöntemin başarısı için sigara kesinlikle bırakılmalı" diye konuştu.

YAŞAM KALİTESİ ARTIYOR
Uzm. Dr. Fidan Yıldız, ameliyat sonrası geri dönüşlerin çok olumlu olduğunu kaydederek şunları söyledi:

"Coil ameliyatı öncesinde KOAH nedeniyle yürümekte zorlanan hastalar ayağa kalkıyor, oksijen tüpüyle nefes alan hastalar rahatça sokağa çıkıp dolaşıyor, hobilerini yeniden yapabiliyorlar. Ameliyatta bıçak yok, dikiş yok, ağrı yok. Endoskopi yöntemiyle genel anestezi altında yapıyoruz. Hasta ameliyattan iki gün sonra taburcu oluyor."
(DHA)