Dolar 32,2740
%0.04
Euro 34,9712
%-0.03
Altın 2.457,430
%0.46
Bist-100 10.145,00
%-0.28

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
İzmir’de Aziz Sancar gururu

İzmir’de Aziz Sancar gururu

DEÜ tarafından Nobelli bilim adamı Aziz Sancar adına düzenlenen “Onur Günü” etkinliğine katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Umutluyuz. Çünkü gençlerimizin önünde, Aziz Sancar gibi bir başarı abidesi var” diye konuştu. DEÜ'nün Onur Günü etkinliğine katıldı

  • Ege Postası
  • 14.05.2016 - 11:05

DNA onarımı mekanizmaları konusunda çığır açan çalışmalarıyla Nobel Kimya Ödülü kazanan Prof.Dr. Aziz Sancar, Dokuz Eylül Üniversitesi tarafından adına düzenlenen Onur Günü etkinliğine katıldı. DEÜ Tıp Fakültesi bünyesinde oluşturulan İzmir Uluslararası Biyotıp ve GENOM Enstisüsü (IBG) evsahipliğinde gerçekleştirilen programa, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da katıldı.

IBG Müdürü Prof. Dr. Mehmet Öztürk, merkezdeki oditoryuma Aziz Sancar adını verdiklerini belirterek, “Bundan böyle bu binadaki her toplantıda onun adını hatırlayacağız, hatırlatacağız” dedi.

Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Mehmet Füzün ise “Türk bilim insanlarına bu onuru yaşattığı, özgüvenleri artırdığı ve moral-motivasyon verdiği için Aziz Sancar’la onur duyuyoruz. Sayın Sancar’ın IBG Danışma Kurulu Üyesi olması da bizim için ayrıca gurur vermektedir.”

Gençlere Başkan tavsiyesi

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Mustafa Kemal Atatürk’ün “Dünyada her şey için, uygarlık için, yaşam için, başarı için en hakiki mürşit ilimdir, fendir. İlim ve fen haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir” sözüne dikkat çekerek, “Bu öyle bir söz ki, bugün bile hala yolunu bulamayan, yüzünü aydınlığa dönmemekte direnen kitlelere söylenebilecek en anlamlı ifade olarak güncelliğini koruyor” dedi.

92 yaşındaki Türkiye Cumhuriyeti’nin, Atatürk’ün gösterdiği hedeften sapmadan ilerlemesinin, her şeye rağmen düşünen, araştıran, sorgulayan, üreten ve fark yaratan gençler sayesinde olacağını vurgulayan Başkan Kocaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Umutluyuz. Çünkü gençlerimizin önünde, Aziz Sancar gibi bir başarı abidesi var. Neden gençlerimiz tüm dünyanın kaderini değiştirecek yeni büyük buluşlara imza atması? Neden Aziz Sancar’ların sayısını artırmayalı? Ben o günlerin geleceğine tüm benliğimle inanıyorum.”

Konuşmasında gençlere tavsiyelerde de bulunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, “Sizin başarınız; Türkiye’nin başarısı, Türkiye’nin mutluluğu ve Türkiye’nin refahı anlamını taşımaktadır. Ve başarılı olmak için çok çalışmak, fark yaratmak ve risk almak zorunda olduğunuzu unutmayın. Kendinizi sürekli yenileyin. Daha da önemlisi, kendinize güvenin.

Biz, sizden aldığımız güç ve enerji ile daha çok motive oluyoruz. Size olan inancımız nedeniyle, geleceğe güven ve umutla bakıyoruz. Bu inancımızı daha da pekiştiren Aziz Sancar Hocamıza, bir kez daha şükranlarımızı sunuyorum” şeklinde konuştu.

Nobelli Sancar’a çeşitli kurum ve kuruluşların ödül takdiminin ardından, Prof.Dr. Aziz Sancar Oditoryumu’nun kurdelası kesildi.

Prof. Dr. Aziz Sancar, kendisinin Atatürk devrimlerinin bir çocuğu olduğunu, aldığı ödülün onların malı olduğu için Anıtkabir’e vereceğini belirtirken, gençlere de ‘Aman gözünüzü seveyim politika ile uğraşmayın, bilim yapın” tavsiyesinde bulundu. 

Adının verildiği Aziz Sancar Oditoryumu’nda basın toplantısı düzenleyen Sancar, gazetecilerin de sorularını yanıtladı.

KANSER HASTALARINA UYGULANACAK SEVİYEYE GELECEK
DNA onarımının kansere önlemekte önemli bir onarım mekanizması olduğunu ve çalışmalarına devam ettiğini belirten Prof. Dr. Aziz Sancar, “Kanserin en büyük sebebi sigara içmektir. Sigara içerseniz DNA başa çıkamaz. Bunun yanında bizim yaptığımız DNA onarımı birçok kanser ilacının yaptığı DNA onarımını sağlar. Biz kanser hücrelerinde etkili olması için çalışıyoruz. İleride hastalara uygulanacak. Şu anda net seviyeye ulaşmış değil fakat ulaşacağına eminim” dedi.

“BİLİMİ AVRUPA’DAN, AMERİKA’DAN İTHAL EDEMEYİZ”
DNA onarımı ile ilgili çalışmalara başladığında kanseri ve çeşitli hastalıkları önleme temelinde başlamadığına işaret eden Sancar, “Her şey temel bilime dayanır. DNA’nın şekli 1953’te keşfedilmişti. Hem temel bilim alanında hem de sağlık bilimleri alanında büyük bir yenilik açtı. Onun üzerinde çalışanlar ‘Ben kanseri tedavi edeceğim’ şeklinde düşünmüyorlar. Ben de DNA üzerinde çalışırken kanser tedavi edeceğim diye başlamadım. ‘DNA nasıl onarılıyor’ çözmeye çalıştım. DNA onarımı kanser tedavisinde önemli olacaktır. Bu her türlü temel bilimlerde öyledir. Tıbbi bilim temel bilimlerde olmaz. Biz bunu Avrupa’dan Amerika’dan ithal edemeyiz. Kendimiz üretmeliyiz” diye konuştu.

"ŞİMDİ DNA’DA ETKİLİ SİRKEDİYAN SAAT ÜZERİNDE ÇALIŞIYOR"
Bilimde sürekli yeni gelişmeler olabileceğini ifade eden Sancar, “DNA onarımının mekanizmasını büyük bir derece çözdükten sonra tabi bilimde hiçbir şey bitmez, sürekli yeni şeyler çıkar. Biz DNA onarımında belli bir düzeye geldik. Ne yapacağımız sorup, ayrıntılar araştırırken; bir baktık DNA onarımı sirkediyan saat ile ilgili. Sirkediyan saat DNA üzerinde nasıl etki ediyor, şimdi onun üzerinde çalışıyoruz. Hücredeki bütün kimyasal reaksiyonlar da birbiriyle ilgili ve birbirini kontrol ediyor. DNA onarımını bir derece çözdük. Ama bütün diğer sistemlerle bağlantılı olduğunu gördük. Sirkediyan saat tarafından kontrol ediliyor. Şimdi o kontrolü kullanarak ‘kanser tedavi edebilir miyiz’ diye onun üzerinde çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

“BUNDAN ÖTE KİMYA OLMAZ”
Aldığı ödülün bir kimya ödülü olduğunu belirten Aziz Sancar, “Kimyacı arkadaşları kızdırmayayım ama. Kimya iki molekül arasındaki bağı koparmak demektir. Ben bu karbon bağını yapıp, onu koparmaya nanosaniye ile gözle görüyorum. Bundan öte kimya olmaz. O bakımdan benim yaptığım keşif kimyadır. Nobel veren İsveçliler sağ olsunlar. Öbür onarımı keşfettiğime ödülü verdiler ama bir de bu yönü var. Bundan öte kimya olmaz. Bu aldığımı ödül kimya ödülüdür” dedi.
Sancar, DNA onarımının hedef alınarak kanser önlemede ve kanser tedavisinde mutlaka gelişme olacağını ifade etti.

“BU ATATÜRK’ÜN VE CUMHURİYETİN ÖDÜLÜDÜR”
Nobel sertifikası ve madalyasını Anıtkabir’e verecek olan Aziz Sancar, kendisinin bir Atatürk devrimlerinin ve cumhuriyetin çocuğu olduğunu belirtti. Sancar, şunları söyledi: 
“Ben Atatürk’ün yaptığı devrimlerin ve cumhuriyetin çocuğuyum beni yetiştiren Köy Enstitüsü, Mardin Lisesi ve İstanbul Tıp Fakültesi’dir. Ben onların bir ürünüyüm. Bu ödül Atatürk’ün ve cumhuriyetin ödülüdür. O nedenle oraya vermeye karar verdim. Birinci gün Nobel verildikten sonra tam bir kaostu, düşünecek vakit yoktu. İkinci gün eşimle konuştuk ve Anıtkabir’e konulmasına karar verdik. Çünkü bu onların malıdır.”

“POLİTİKA İLE UĞRAŞMAYIN, BİLİM YAPIN”
Gençlere bilim ile uğraşmalarını belirterek, tavsiyelerde bulunan Sancar, “Atatürk hakkında ben çok kitap okudum. Ama Sakarya savaşı ile ilk defa biz Batıyı yendik ve Türkiye’yi kurduk. İstiklal Savaşı’nın ilk günlerinde eğitim üzerinde sıkı tartışmalar oluyordu. O dönem bile eğitime önem veriyordu. Cumhuriyeti kurmak kolay ama, korumak için eğitim lazım. Gençlere ilkokuldan üniversiteye kadar aman gözünüzü seveyim politika ile uğraşmayın ile uğraşmayın, bilim yapın” dedi.

 

BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ
NOBEL Kimya ödülünü alan Prof. Dr. Aziz Sancar, kuruluşuna bilimsel destek verdiği İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Uluslararası Biyotıp ve Genom Enstitüsü'nde onur ödülü aldıktan sonra Tıp Fakültesi Konferans Salonu'nda, Nobel sunumu yaptı. Akademisyenlerin ve öğrencilerin büyük ilgi gösterdiği sunum öncesinde enstitüde görevli hocalardan kurulu grup müzik dinletisi sundu. Çok kalabalık olduğu için havasız kalan salonda, zaman zaman dinleyiciler, dinletiyi bitirmeleri için gruba alkışlarıyla mesaj vermeye çalıştı. Bu gelişme üzerine grupta “Mardin kapı şen olur" türküsüyle, dinletiyi bitirdi. Ardından söz alan Enstitü müdürü Prof. Dr. Mehmet Öztürk, esprili bir yaklaşımla, “Elimde beş sayfalık bir konuşma metni var, ama arkadaki korsan gösterilerden dolayı bunu yapmayacağım" diyerek kısa bir konuşma yaptı, Prof. Dr. Aziz Sancar'ın hayatını anlattı. 


YABANCI KONUKLAR İÇİN AÇIKLAMA 
Konferansta daha sonra Nobel sunumunu yapmak için Prof. Dr. Aziz Sancar, kürsüye geldi. İngilizce konuşan Aziz Sancar'ın açıklamalarını, Prof. Dr. Mehmet Öztürk, Türkçe'ye çevirdi. Konuşmasının hemen başında Aziz Sancar, "Benim Türkçem, Türkiye'ye geldikten üç dört hafta sonra açılır. Buraya geleli bir hafta olduğu için konuşmamı, İngilizce yapacağım" diyerek izleyicileri güldürdü. 

Milliyetçi değerlere bağlı olduğunu da ifade eden Aziz Sancar, "Ben Türk milliyetçisiyim ama bu başka milletlere karşı değilim. İkinci Dünya Savaşı sırasında, Türkiye Cumhuriyeti'nin temelleri yeni atıldığı zaman üniversitelerde Nazi Almanya'sından kaçan Yahudi bilim insanları başta olmak üzere bilim insanları geldi. Türkiye bilimi, bu bilim insanlarından öğrendi. Bunlar katkı yaptılar" dedi. 

Yaklaşık 1.5 saat süren Nobel ödül günü sunumundan sonra, Prof Dr. Aziz Sancar, kendisine yöneltilen soruları yanıtladı.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.