CHP'li vekillerden AK Parti'ye çok sert 'Darbecilere biat' yanıtı!

OZAN GÜMÜŞ/EGEPOSTASI – AK Parti İzmir Milletvekili Hamza Dağ'ın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "12 Eylül döneminde kaç kişiydi Türkiye'yi yönete? 5 kişiydi değil m? Evren ve diğer 4 kişi. Şimdi kaç kişi va? Bir kişi. O dönem de parlamento açıktı. Danışma Meclisi vardı. Hiç değilse o dönem 12 Eylül'e karşı olanlar arada bir konuşuyorlardı. Kamer Genç gibi. Şimdi Allah aşkına bana söyleyin, bir tane AK Partili çıkıp konuşur m? Bir kişi vardı konuşan, o da partiden istifa etmek zorunda kaldı. Otoriter rejimi demokrasi kılıfı altında topluma satmaya çalışıyorlar" açıklamasına verdiği "CHP'nin ve Kılıçdaroğlu'nun demokrasi anlayışı budur. Darbecilerin verdiği ölçüde bir 'demokrasiye' talipler. Çünkü darbecilere biat onların ontolojisinin önemli bir parçası. Milletimize kutuplaşma, karamsarlık ve darbe dışında hiçbir şey sunamayan bu zihniyetin ve kadroların memleketimize hiçbir faydası olmadığı, salgın sürecinde bir kez görülmüştür. Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi, inşallah bu bağnaz zihniyeti milletimiz tarihe gömecektir" eleştirilere CHP İzmir Milletvekilleri Ednan Arslan, Tacettin Bayır, Mahir Polat ve Kamil Okyay Sındır’dan yanıt gecikmedi.

Darbelere ve darbecilere her zaman karşı olduklarını EGE POSTASI’nda dile getiren CHP’li vekiller bu söylemleri ‘AK Parti iktidarının beceriksizliklerini örtme ve kendi parti tabanındaki seçmenlerini ellerinde tutma çabaları’ olarak değerlendirdi. Öte yandan, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in yaptığı "Seçimle gelen, seçimle gider" sözlerine ilişkin CHP'li Bayır, Özel'i destekleyen yönde duruş sergiledi ve Özel'in verdiği açıklamada herhangi bir darbe söylemi olmadığını ifade etti. 

EDNAN ARSLAN: DAĞITAMADIKLARI MASKELERİ MASKELEYEMEZLER

CHP’li Arslan AK Parti iktidarına cevap olarak şunları dile getirdi: Bu ülkede normalleşmenin ilk aşaması AVM’lerin açılması mıdı? Günlük olarak akıllarına gelenleri söyledikleri süreçten geçiyoruz. Böyle bir süreçte ekonomi yolunda gitmiyor. Bu kadar başarısızlığın üzerine gündemi perdeleyecek, gündemi değiştirecek bir hikaye lazım. O da Cumhuriyet Halk Partisi darbecidir algısını zihinlere yerleştirmek çabası. Cumhuriyet Halk Partisi bu ülkeye demokrasiyi getiren ve şu anda parti programında birinci sınıf demokrasiyi isteyen ve sandıktan başkasına inanmayan bir partidir. Darbeye karşı olanlar 12 Eylül Anayasası’nı neden hâlâ tutuyorla? 23 Nisan özel oturumunda sayın genel başkanımız ülkenin demokratikleşmesine, daha çağdaş, daha uygar bir yere gelmesine ilişkin 16 madde sıraladı. Siz siyasi partiler yasasının yüzde 10’luk barajının arkasına sığınacaksınız, 12 Eylül darbe anayasasının size sağladığı bazı  avantajlardan faydalanacaksınız ama iktidarda olmayan, yanlışı eksiği hatayı gösteren, uyaran Cumhuriyet Halk Partisi’ni darbecilikle suçlayacaksınız. Bu akla mantığa uymaz. Ülkede bir şeyleri kapatmanın, gizlemenin yolu gündemi değiştirmekten geçer. İktidar da kendince bir çıkış arıyor. Ne yaparlarsa yapsınlar; dağıtamadıkları maskeleri maskeleyemiyorlar, 7.20’ye yükselen doları düşüremiyorlar, ekonomik krizin üstünü örtemiyorlar. Bizim siyaseten mücadele ettiğimiz kişi Recep Tayyip Erdoğan ve AKP iktidarıdır. Her kim seçimle göreve gelmiş meşru bir iktidara darbe girişiminde bulunursa biz onun karşısında dururuz. Biz kesin ve net olarak darbe ve darbecilere karşıyız. Darbe yapılmak istenen Recep Tayyip Erdoğan ve AKP iktidarı ise hiç tereddütsüz  yanlarında oluruz. Bu demokrasi refleksidir, demokrasiye sahip çıkmaktır. Asla darbe ve darbecilerle işimiz olmaz.”

TACETTİN BAYIR: BECERİKSİZLİKLERİNİ ÖRTMEK İÇİN ARGÜMAN KALMADI

CHP’li Bayır ise ‘başarısızlar ve eriyorlar’ diye ifade ettiği hükümete şu ifadeleri kullandı: Başarısızlar şu anda, eriyorlar. Son iki seçimde bu görülmüştür. Bu süreci de iyi değerlendiremediler, maske dağıtmayı bile beceremeyen bir iktidar var başımızda. Ekonomiyi yönetemiyorlar, dolar aldı başına gitti. Üretim durdu, işsizlik katlandı. Yapılacak ilk seçimlerde iktidarı kaybetme korkusunun karşı refleksi bu. Özgür Özel’in yaptığı açıklamayı kalkıp da darbecilikle yaftalıyorlar. Özgür Özel orada açıkça sandıkla gelen sandıkla gidecekler diyor, bunun darbeyle alakası yok. Burada yandaş medyayla kamuoyu oluşturuluyor. Seçim öncesi mutlaka bir gerekçe buluyorlar, en son FETÖ olayını ortaya koydular, beka sorunu dediler, terör sorunu dediler; bunların hepsini kullandılar. Beceriksizliklerini örtmek için bir argüman kalmadı ellerinde.

Şimdi, ‘biz gidersek darbeci anlayışla CHP gelir’ gibi bir imajı belli kültürdeki koyu AKP yandaşlarını tutmak için bir söylem uydurdular. CHP’yi darbecilikle yaftalayarak bu şekilde oylarını korumaya çalışıyorlar ama bu kurtarmayacak onları.

Kendi belediyelerinin bu zamana kadar yaptığı yardımlara, kurduğu aş evlere, dağıttıkları kolilere hiç ses çıkarmadınız, yerel yönetimler bunu yapabilir dediniz ama yerel yönetimlerdeki büyük kentleri kaybettikten sonra CHP iktidarındaki belediyelerin sosyal yardımlarını engellemek için onların ellerini kollarını bağladınız, halk bunu görüyor. Eridiklerinin farkındalar.”

MAHİR POLAT: YARATTIKLARI SUNİ GÜNDEM, BİZİM GÜNDEMİMİZ DEĞİL

CHP’li Polat ana muhalefet partisine yapılan ‘darbeci’ suçlamasına çok kısa ve net bir cevap vererek: “Türkiye yönetilemiyor, büyük bir batak içerisinde ve ekonomik olarak iflas etmiş durumdayız. Yönetemedikleri Türkiye’de yarattıkları suni gündem bizim gündemimizde değil. Biz Türkiye’nin ekonomik refahına, kalkınmasına bakıyoruz. Ülkemizin bu süreçten en az hasarla nasıl çıkacağıyla ilgileniyoruz. Bu açıklamalar AKP’nin kendi seçmenini elinde tutma çabalarıdır. Bizim için değerli olan; insan hayatı ve sağlığımız, ardından pandemi sonrası ekonomik hayat” ifadelerini kaydetti.

KAMİL OKYAY SINDIR: ÇAMURLU ELLERİ HİÇBİR ZAMAN TEMİZLENEMEZ

CHP’li vekil Sındır da Saray’ı hedef alarak, iktidar partisinden CHP’ye gelen ‘darbe’ söylemlerine şu yanıtı verdi: “Memleketin birçok sorunu olsa da başta ekonomik ve pandeminin yarattığı darboğaz ağır bir yük oluşturuyor Saray üzerinde. Saray’ın ülkeyi ekonomik anlamda ne kadar kırılgan, ne kadar büyük bir krizin içine soktuğu ortada. Bir taraftan Türkiye’nin Suriye’deki varlığı ve oradan gelen şehit haberleri, diğer taraftan Libya meselesi… Her zaman yaptıkları gibi, bir çıkar yol arıyorlar ve ana muhalefet partisine hiç aslı astarı olmayan söylem içerisine girdiler. Hakaret içerisinde kin ve nefret aşılayan, toplumu kutuplaştıran, ötekileştiren ve bu durumdan kendi tabanlarını tutmaya çalışıyorlar. CHP’nin darbeyle ne geçmişte ne gelecekte işi olmuştur ve darbelerden en çok zararı gören ve mağdur olan Cumhuriyet Halk Partisi olmuştur. Yalan ve hakaret dolu söylemlerinin arkasında yatan, eriyen ve yok olmaya başlayan kendi tabanlarını ellerinde tutmadan başka bir şey değildir. Güneş balçıkla sıvanmaz, Cumhuriyet Halk Partisi’ne atacakları hiçbir çamur üzerimizde kalmaz. Onları o çamurlu elleri hiçbir zaman temizlenmez”