Dolar 32,2546
%-0.07
Euro 34,8540
%0.08
Altın 2.433,140
%0.34
Bist-100 10.086,00
%0.29

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
CHP'li Bayır'dan tartışma yaratacak sözler

CHP'li Bayır'dan tartışma yaratacak sözler

Partisinde başlayan ilçe kongre sürecini değerlendiren CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, delege olmak isteyen ya da ilçe yönetimlerine girmek isteyenlerin yarışı haline gelen seçimlerin partilileri birbirine ötekileştirdiğini, önü alınamayacak ya da tamir edilemeyecek düzeyde kırgınlık ve kızgınlıkların ortaya çıktığına işaret ederek, bu duruma Tüzük değişikliğiyle son verilebileceğini söyledi.

  • Ege Postası
  • 04.12.2017 - 10:47

HALİDE DEMİR POLATLI/EGEPOSTASI-Milletvekili Bayır, önümüzdeki günlerde yapılacak Tüzük değişikliğiyle delegelik sorunun yarattığı sıkıntılara son verilmesi gerektiğini belirterek, parti üyeliği için de ‘barkodlu kimlik’ önerisinde bulundu, her üyenin bir karnesi olmasını istedi.

BARKODLU PARTİ KİMLİĞİ VE HER ÜYENİN BİR KARNESİ OLMALI

Tacettin  Bayır, “Önümüzdeki günlerde bu değişikliği yaparak bu delegelik, ağalık meselesine son vermek şart oldu diye düşünüyorum. Liyakat esas olmalı. Barkodlu parti kimliği olmalı. Hangi üye hangi etkinliğe geliyor, bu sağlanmalı. Ve dolayısıyla her üyenin bir karnesi olmalı.”

TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİYLE BU KIRGINLIK VE KIZGINLIKLARA BİR SON VERMİŞ OLURUZ

İlçe kongrelerini yerinde izleyen CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, mahallelerde yapılan delege seçimlerine de karşı olduğunu, delege, il, ilçe başkanı, milletvekilleri ve belediye başkanlarının üyelerin seçimiyle gerçekleşmesi gerektiğini belirterek, bunun için Tüzük’de değişiklik yapılmasının yeterli olduğunu kaydetti:

“Delege seçimlerinde paylaşım yaparken yolu açabiliyorsanız açacaksınız. Açamıyorsanız mevcut gücünüzü doğru ve esas alacaksınız, liyakatı esas alacaksınız. ben mahallelerde yapılan bu delege seçimlerine karşıyım. Kişisel olarak. Niye karşıyı? Anlatayım.  Bu sistem doğru bir sistem değil. Eğer biz ilçe başkanı seçeceksek ilçelerin tüm üyeleriyle seçmeliyiz. Belediye başkanı seçeceksek tüm üyesiyle, milletvekili seçeceksek tüm üyesiyle bütün üyeleriyle seçmeliyiz. Dolayısıyla bizi birbirimize kırdırtmalarına müsaade etmemeliyiz. Bugünkü Siyasi Partiler Yasası’nda değişiklik yapmadan bunu yapmak mümkün değil. Ama ben bunu İzmir dışındaki illerde de anlattım. Ve inanılmaz ilgi yarattı. Evet istersek bir Tüzük değişikliği yaparak katılımcı demokrasiyle daha fazla insanın oy kullanmasını sağlayabiliriz. Dolayısıyla bu kırgınlık ve kızgınlıklara da bir son vermiş oluruz.”

KAZANAMAYAN PARTİDEN ELİNİ AYAĞINI ÇEKİYOR VE…

Üyelerin seçtiklerinin görev almasını öneren sistemin nedenini de anlatan Milletvekili Tacettin Bayır, 35 yıllık siyasi yaşamında 8 Genel Başkan gördüğünü söyleyerek, bu düşüncesinin nedenini şöyle anlattı:

Ben bugün milletvekiliyim, dün il başkanıydım, yarın sade bir vatandaş olacağım. Bu partide ilçe başkanı, il başkanı, milletvekili olabilirsiniz. 8 genel başkan gördüm. Sayın Kemal  Kılıçdaroğlu sekizinci genel başkanım. 35 yıl içinde. Olaya böyle baktığımızda adalet terazisini doğru kurmak lazım. Eğer bu teraziyi doğru kurmazsanız kırgınlıklar ve küskünlükler bu partinin iktidar olmasının önünü keser. Engeller. Benim sadece Güzelbahçe’ye mahsus değil bu söylediğim şey. Kongreler başlamadan önce gazetelerde okumuşsunuzdur 200 üyemiz var, iki ayrı liste çıkıyor. Yüzü bu tarafta yüzü diğer tarafta. Bir taraf kazanıyor bir taraf kaybediyor. Kaybedenler partinin kendisine görev vermediğini zannederek partiye küsüyorlar ve partiden ellerini ayaklarını çekiyorlar. Kazanan yüz kişilik grup ilçe kongresine gidiyor. İlçe kongresinde de aday çıkıyor. Ortadan bölünüyorlar elli elli diye. Bir daha bölünüyoruz. Ellisi de orada kırılıp dökülüyor. İl kongresine gidiyorsunuz o elli kalanla. Orada da ikiye bölünüyor, 25 25 kalıyor. Kurultaya gidiyorsunuz, iki aday varsa, o 25 de orada parçalanıyor. Geriye baktığınızda partinin yüzde 90’ı kırık yumurta partisi gibi kenarda kendini ötekileşmiş ve dışlanmış görüyor.”

KONAK KONGRESİNİ ÖRNEK GÖSTERDİ

Milletvekili Tacettin Bayır, bu duruma en son Konak İlçe Kongresi’nde yaşananları örnek gösterdi:

“Konak örneğini veren Yani Konak’ta kongre yaşadık yakın tarihte. Oraya giden arkadaşlarımız var. Mevcut ilçe başkanımız var. Çalışkan 300 oyla alır seçimi dedi herkes. Sonra bir arkadaşımız çıktı, demokratik hakkını kullandı ve ben de adayım dedi. İmzayı topladı toplayamadı, liste yaptı yapamadı derken bir anda oradaki kırılganlık 204 oy kullanılmasına neden oldu. Ne old? Partiyi karpuz gibi ikiye böldük mü' Böldük arkadaşlar. Bir sorun yoktu görünürde orada. Ne oldu da sorun haline geldi. Kim il delegesi olacak, kim ilçe yönetimine girecek tartışması Konak’ı şak diye ikiye böldü şu anda. Önümüzdeki günlerde ne olacak bilemiyoruz. Bunları görmüş geçirmiş biri olarak o aksaklıkları sizinle paylaşmak.”

İŞTE BU DELEGE SEÇİMLERİ BİZİ BİRBİRİMİZE KIRDIRIYOR

Mahalle delege seçimleriyle başlayan ve ilçe, il kongreleri ve Kurultay ile devam eden bu kırgınlık-kızgınlık-ötekileştirme durumunun en fazla partilerine ve partilerinin iktidar olma potansiyeline zarar verdiğini aktaran CHP İzmir Milletvekili Bayır, parti etkinliklerine çok az kişinin gelmesinin altında da bu sistemin yattığını dile getirdi.

VAY BENİ DELEGE YAPMADIN, MECLİS ÜYESİ YAPMADIN, İLÇE YÖNETİMİNE ALMADIN TARTIŞMALARI BİZİ BİRBİMİZE ÖTEKİLEŞTİRİYOR

Bayır, açıklamalarını,  “9 Eylül partinin kuruluşu. Cumhuriyet Meydanı’na üç televizyon kanalı çağrılıyor, 120 bin üyenin cep telefonuna mesaj atıyorum, şu saatte sizi bekliyorum il başkanı olarak. Arkadaşlar partililerin yüzde 10’u gelse, 12 bin eder. Yüzde biri gelse 1200 kişi yapar. 400-500 kişiyle 9 Eylül’ü kutladığımızı hatırlıyorum. Hani kağıt üstünde 120 bin kişiydik biz. Yüzde onunu toplayamıyoruz bir yerde. İşte bu delege seçimleri birbirimize kırdırıyorVay beni delege yapmadın, vay beni meclis üyesi yapmadın, beni ilçe yönetimine alacaktın almadın şeklindeki tartışmalar bizi birbirimize ötekileştiriyor. Bunu kırmamız lazım. Bu salonda herkes aynı geminin içinde. Gemi batarsa hep birlikte batarız. Birbirimizi sevmek zorundayız arkadaşlar. Sevmek. Ve iri olmalıyız,diri olmalıyız, birlikte olmalıyız, omuz omuza olmalıyız. Hiç kimse de partide bir başkasını ötekileştirmeye, birbirine düşman haline getirmeye , yol haritasını yönlendirmeye izin vermemeliyiz” şeklinde çağrıda bulunarak tamamladı.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.