Dolar 32,4375
%-0.15
Euro 34,7411
%-0.66
Altın 2.441,870
%0.23
Bist-100 9.916,00
%2.05

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Bitkisel ürün ve merheme dikkat

Bitkisel ürün ve merheme dikkat

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şemsettin Karaca, günümüzde ilaç kullanımının artmasına bağlı olarak, ilaç reaksiyonlarının sağlığa yaptığı olumsuz etkilerinin de arttığını söyledi. Prof. Dr. Karaca, yüksek maliyetlere yol açarak sağlık ekonomisini de olumsuz etkileyen ilaç reaksiyonlarının ciddi sağlık sorunlarına yol açtığına vurgu yaptı.

  • Ege Postası
  • 23.08.2014 - 12:05
İZMİR - Prof. Dr. Şemsettin Karaca danışmanlığında Dr. Sinan Özçelik’in hazırladığı uzmanlık tezi bu anlamda önemli bilimsel verileri ortaya koydu. Tez oluşturulurken,  İKÇÜ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde son 5,5 yılı içeren bir çalışma yapıldı. Çalışma çerçevesinde İlaç döküntüsü nedeniyle yatarak tedavi edilmiş ve diğer bölümlerden dermatolojiye danışılmış hastalar değerlendirildi.

Sonuçları dünyadaki verilerle karşılaştırıldığında, ilaç döküntülerinin tedavinin önemli bir yan etkisi olarak karşımıza çıktığını söyleyen Prof.Dr. Şemsettin Karaca, araştırmalarında ayrıca literatüre benzer şekilde, kadınlarda biraz daha fazla yan etki görüldüğünü belirtti.

Prof.Dr.Karaca, “Çoklu ilaç kullanımı ile diyabet ve hipertansiyon gibi kronik bir hastalığa sahip olmanın risk faktörü olabildiğini gözlemledik. Çalışmamızda deride en fazla reaksiyon yapan ilaçların antibiyotikler, ağrı kesiciler ve santral sinir sistemi ile ilgili ilaçlar olduğunu gördük. Bu sonuçlar literatürdeki verilerle uyumlu olarak bulundu. Bu bakımdan hekimler klinik yaklaşımda, hastalar ise kullanırken bu gruptaki ilaçlara özellikle dikkat etmelidirler” diye konuştu.

AÇIK TENLİLERDE DAHA FAZLA
Prof. Dr. Şemsettin Karaca, en sık kızamık benzeri ilaç döküntüsünü, ikinci sırada ise halk arasında ‘kurdeşen’ olarak bilinen ürtikeri  saptadıklarını kaydederken;  önemli oranda  ilaçların güneş ışınları  ile etkileşerek oluşturdukları ‘güneş alerjisi’ ile karşılaştıklarını vurguladı.

Alınan tüm önlemlere rağmen bazı ilaçların ışık ile etkileşimleri sonucu deride bir takım reaksiyonlar ortaya çıkabildiğine işaret eden Prof.Dr. Karaca,  etkileşimin  güneş yanığı ve güneş alerjisi olmak üzere iki şekilde görüldüğünü anlattı. Prof.Dr. Karaca,  “Güneş yanığı reaksiyonları, güneş alerjisi reaksiyonlardan daha sık görülmektedir. Güneş yanığı  genellikle ilaç alımından saatler sonra; güneş alerjisi  ise ilaç alımını takiben 1-2 hafta içinde oluşurlar. Bazen güneşe maruz kalan deri alanlarının dışına da yayılım gösterebilir. Reaksiyonlar, herkeste olabilmekle birlikte daha çok açık tenli kişilerde görülmektedir. Akne tedavisinde kullanılan ilaçlar deriyi güneşe karşı duyarlandırarak reaksiyona yol açabilmektedir. Çalışmamızda  kinolon ve betalaktam grubu içeren, antibiyotiklerin de güneş yanığı yapmış olduğunu tespit ettik” diye konuştu.

Reçetesiz satılan ilaçlar, bitkisel ürünler ile bazı yiyecekler, toksinler, vitaminlerin de güneş alerjisi oluşturabildiğini söyleyen Prof.Dr.Karaca, “Çalışmamızda ilaca bağlı alerjik egzama görülen olguları da inceledik. Önemli sayıda yara merheminde (sarı merhem) alerjik egzama olgusu saptadık. Özellikle cerrahi branşlar tarafından kullanılan bir ilaç olan topikal nitrofurazonu reçete ederken alerjik ekzema yapma potansiyelinin göz önünde bulundurulması gerektiğini ve güncel kullanımının sorgulanması açısından  ileri çalışmalara ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz”dedi.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.