Dolar 32,2081
%-0.11
Euro 34,8604
%0.17
Altın 2.446,320
%0.57
Bist-100 10.219,00
%-0.49

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
'Cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonlarını yaptık'

"Cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonlarını yaptık"

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Yıllarca bir vesayet sistemiyle yönettiler. İstediklerini indirdiler, istediklerini bindirmeye çalıştılar. Şimdi millet 50 gramlık oy pusulası ile hükümet sistemini değiştirdi. Bakın önümüzdeki 4,5 yıl seçim olmayacak Türkiye'de. Tam 50 yıl sonra ilk kez böyle bir şey gerçekleşecek." dedi.

  • Ege Postası
  • 19.03.2019 - 07:25

Soylu, Antalya'nın Demre ilçesinde Cumhuriyet Meydanı'nda vatandaşlara  hitap etti.

Türkiye'nin önemli bir seçime gittiğini belirten Soylu, önümüzdeki 4,5  yıl bir daha Türkiye’de seçim olmayacağını söyledi.

Ülkede 1969’dan bugüne kadar 4,5 yıl seçimin olmadığı hiç bir dönem  yaşanmadığına dikkati çeken Soylu, ülkenin çok sıkıntılar, dertler yaşadığını  ifade etti.

Ülkede başbakan ve bakanların asıldığını anlatan Soylu, "Bu ülkede  darbeler yapıldı. Her 10 yılda bir bizi korkutmak için yüzde 8 binlik gecelik  faizler oldu. Değerlerimize, törelerimize saldırdılar. Polis arabasına koyacak  benzini, mazotu bulamayan bir Türkiye'yi hep beraber yaşadık. Emekli maaşlarını  ödeyemeyecek bir Türkiye vardı. 500 milyon dolar için IMF’in kapılarında  süründük." diye konuştu.

Ülkede terörle mücadele ederken Amerika ve Avrupa'nın verdiği  silahları 'şurada kullanırsınız, burada kullanamazsınız' diye sonradan parmak  sallamalar yaşandığını hatırlatan Soylu, "Bu ülkede Menderes'ten Demirel'e,  Erbakan'dan Türkeş'e  kadar bütün siyaset adamlarını, devlet adamlarını gazete manşetleriyle sindirmek, onları itibarsız hale getirmek, milletin gözünden  düşürmek, korkutmak ve ürkütmek için yapılan onca senaryo oldu. Ailelerine kadar  saldırmalar oldu. Kendi dediklerini yapmayınca, onları milletin içerisine çıkamaz  hale getirmek için ellerinden gelen her şeyi yaptılar." değerlendirmesinde  bulundu.

"Bu millet kardeş kavgasından çok çekti"

Süleyman Soylu, bu milletin terörden, anarşiden, kardeş kavgasından  çok çektiğini vurgulayarak, "Türk Kürt, Alevi Sünni, sağcı solcu, laik dindar,  başı açık başı örtülü, yıllardan beri bu milletin yakasından düşmüyorlar. Gecenin  bu saatinde ben buraya, on yıllardan beri bu millete çektirdiklerine rağmen,  tehdit etmelerine rağmen, korkutmalarına rağmen hiç eğilmediniz, dimdik durdunuz,  onun için geldim." dedi.

Millete yukarıdan bakıp, "evet iktidar olursunuz ama muktedir  olmazsınız" diyenlere milletin gereken cevabı verdiğini anlatan Soylu, sözlerini  şöyle sürdürdü:

"Bankaları hortumladılar. 53,5 milyar dolar bu ülkenin bankalarından,  bu ülkenin milletine kambur olarak yüklediler. Gezi olaylarında faiz yüzde üç  buçuk, dörttü. Bakın birisi 1997, ötekisi 2013 aradaki  tarihe bakar mısınız  Allah rızası için. Yıllar sonra yine aynı senaryoyu ortaya koydular. Faiz yüzde  üç buçuk dörtten, Gezi olaylarının sonunda faiz yüzde 11-12'ye çıktı. 100 milyar  dolarlık yatırım  yapmıştık yetmedi. IMF'yi Türkiye'den gönderdik. Bir prangadan,  bir mahkumiyetten daha kurtulmuştuk ve Türkiye'de faizi üç buçuk dörtten, Gezi  olaylarında 15'e yükselttiler. Hiç acımadılar Türkiye'ye.17-25 Aralık  darbesinden, 6-7 Ekim olayları, ardından 7 Haziran seçimleri. HDP denilen parti 7  Haziran’da yüzde 13 oy aldı ama durmadılar. Doğu ve Güneydoğu'yu yaktılar.  Camileri, okulları, spor salonlarını, kütüphaneleri, Siirt Hastanesi'ni yaktılar.  25 bin evi tarumar ettiler. İnsanlar orada yaşayamaz oldu. Hiç düşmediler bu  ülkenin yakasından.15 Temmuz Darbesi. O Amerikan uşağı olan, Pensilvanya’daki  şarlatanla bu ülkeyi teslim almak istediler. Bu ülkenin onurunu, şerefini teslim  almak istediler."

Irak'ın kuzeyinde bir devlet kurmak isteyenlerin ardından Afrin'de bir  terör merkezi oluşturup Türkiye'nin güneyi ve Ortadoğu ile olan bağını tamamen  koparmak istediklerine işaret eden Soylu, Türkiye'yi birilerinin içine sıkışmış  bir devlet haline getirmek istediğini belirtti.

Amerika'nın döviz operasyonları yaptığını, Türkiye'nin tam seçime  giderken iktidar ile milletin arasını bozup önümüzdeki 4,5 yıl için bir zafiyet  oluşturabilir miyiz çabasına girdiğini vurgulayan İçişleri Bakanı Soylu, şöyle  devam etti:

"Bunların tezgahları ve oyunları bitmiyor. Az buçuk zayıfa düşersek bu  oyunları kat be kat üzerimizde oynayacakları apaçık ortadadır. Kutsallarımıza  saldırdılar. Bu ülkede ezanı Muhammedi'yi yasaklamışlardı. Bu millet 50 gramlık  oy pusulası ile ezanı Muhammedi'yi aslıyla buluşturdu. Çok uzak değil 28 Şubat  sürecinde 20 yıl önce çocuklarımızın 15 yaşından önce Kuranı Kerim okumasını  yasakladılar. Okutamazsınız dediler. Bu millet 3 Kasım 2002'de Tayyip Erdoğan'ı  iktidara getirdi. Onun da önü açılmış oldu. O da 50 gramlık oy pusulası ile oldu.  Yıllarca bir vesayet sistemiyle yönettiler. İstediklerini indirdiler,  istediklerini bindirmeye çalıştılar. Şimdi millet 50 gramlık oy pusulası ile  hükümet sistemini değiştirdi. Bakın önümüzdeki 4,5 yıl seçim olmayacak  Türkiye'de.Tam 50 yıl sonra ilk kez böyle bir şey gerçekleşecek. "

"Irak'ın kuzeyinde de devlet kurdurmadık"

Türkiye önemli işler yapıldığını anlatan Soylu, Irak'ın kuzeyinde  devlet kurmak isteyenlere Amerika'nın destek olduğunu, Afrin'e binlerce tır silah  gönderdiğini söyledi.

Irak'ın kuzeyinde devlet kuramadıklarını, Afrin'de terör merkezini  devam ettiremediklerini vurgulayan Soylu, "Irak'ın kuzeyinde de devlet  kurdurmadık. Afrin'in merkezine de Amerika bize dedi ki 'eğer girerseniz başınıza  iş açarsınız.' Çatır çatır girdik m? Girdik ve terörü oradan kazıdık aldık.  Tarihe bir not bıraktı Tayyip Erdoğan. Bu kararları Tayyip Erdoğan verdi. Sizin  50 gramlık oy pusulanızın vermiş olduğu irade ve güçle verdi. Hem Irak’ın  kuzeyinde devlet kurdurmadı. Hem de Afrin’den terörün kökünü kazıdı ve bütün dünyaya dedi ki (Ey dünya size Türkiye olarak sesleniyoruz. Bizim coğrafyamızda  bize rağmen kimseye oyun kurdurmayız.)" diye konuştu.

Türkiye'nin dünyanın en kıymetli topraklarında olduğunun altını çizen  Soylu, bu topraklarda güçlü bir devlet istemeyenlerin bulunduğunu dile getirdi.

Kendisinin çok sert konuştuğuna yönelik eleştirilere cevap veren  Soylu, "Bana kızıyorlar çok sert konuşuyorsun diye, ben sert mi konuşuyoru?  Kadın diyecek ki 'Ben sırtımı PKK'ya, ben sırtımı PYD'ye dayadım.' Biz ne  diyeceğiz Allah aşkın? Sen sırtını PKK'ya, ben sırtımı PYD'ye yasladın şimdi  sana 4 duvar verdik." diye konuştu.

Ülkenin huzurunu, birliğini ve beraberliğini kimseye  bozdurmayacaklarını bildiren Bakan Soylu, bunun için gece gündüz çalıştıklarını  ifade etti.

Terörle mücadeleye kararlı bir şekilde devam edeceklerini belirten  Soylu, "13-14 yaşındaki kızları dağa götürüp Murat Karayılan ile Cemil Bayık  hayvanlarına o kızları taciz ettirenlere, tecavüz ettirenlere ve anaları evde  yaşlı bırakanlara eğer hesabını sormaz, burunlarından fitil fitil getirmezsek  namerdiz." dedi.

"On yıllardır bu tezgahı uyguluyorlar"

Ülkeyi köklerinden, değerlerinden, gelenek ve göreneklerinden ayırmak  isteyenlerin olduğuna işaret eden Soylu,  "Bizi zayıflatıp bu kıymetli toprakları  ele geçirmeye çalışıyorlar. On yıllardır bu tezgahı uyguluyorlar. Etrafımızda ne  kadar ülke varsa bunların hepsini huzursuz yaptılar. Huzursuz yapamadıkları tek  ülke Türkiye. Onun içi anamızdan emdiğimiz sütü burnumuzdan getirmeye  çalışıyorlar." diye konuştu.

Soylu, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın İmralı'dan serbest  bırakılması için yürüyüş yapanlara "milletvekili" demediğinin altını çizerek, bu  kişilerin milletin vekili unvanını almayı hak etmediklerini söyledi.

Yürüyüşe izin vermediklerini hatırlatan Süleyman Soylu,  şunları  kaydetti:

"Onlar İstanbul'da bir araya gelecekler, sonra yürüyecekler. 15  vilayet geçip Diyabakır'a gidecekler, Apo'nun İmralı'dan çıkması için yürüyüş  eylemi yapacaklar. Sonra Diyarbakır'da bu eylemi sonlandıracaklar ve bütün  dünyaya duyuracaklarmış. Ne demişiz, kötü birşey demedik ki.  'Ulan sizi yürüten  adam değildir' dedik. İstanbul'da Taksim Meydanı'nda otelin 2 metre önüne  çıktılar, bizim polislerimiz onları orada şapa oturttu."

Son 30 yılda terör örgütüne katılımı en düşük seviyeye getirdiklerini  vurgulayan Soylu, "Terör örgütünü söküyoruz. Biz sizden güç, kudret istiyoruz.  Terör örgütünü ilk kez böyle yakaladık. PKK, PYD, DHKP-C, FETÖ ile mücadele  diyoruz. 15 Temmuz'dan sonra bambaşka bir hal aldık. Cumhurbaşkanımız başımızda  koordinasyonu sağlıyor. Bütün terör örgütlerinin tozunu atıyoruz." diye konuştu.

"Adamın birisi çıkmış, yüzünde meymenet yok, HDP'nin Eş Başkanı, diyor  ki (Kürdistan'da biz kazanacağız. Batı'da AK Parti ve MHP'ye kaybettireceğiz.)"  ifadesini kullanan Soylu, şunları söyledi:

"Diyor ki 'İstanbul, Ankara, Aydın, Muğla, Antalya, Konya, Bursa'da  verilen her oy Cizre'ye güç verecek.' Yani demek istiyor ki 'Biz Doğu ve  Güneydoğu'da kazanacağız. Batı'da da Kılıçdaroğlu, zillet ittifakına  kazandıracağız. AK Parti ve MHP'ye kaybettireceğiz, zayıflatacağız.' Tezgahı  kurmuş. Kiminle kurmuşla? HDP, PKK'nın siyasi koludur, bir siyasi parti  değildir. Robotturlar. PKK ne derse, Kandil ne derse onu yapacaklar. Talimatı  vermişler. Demişler ki 'Siz bu iktidarı zayıflatacaksınız.' Önümüzdeki 4,5 yılda  nasıl geçmişteki 7 yılda anamızdan emdiğimiz sütü burnumuzdan getirmeye  çalıştılarsa önümüzdeki 4,5 yıl da öyle yapacaklar. 299 HDP'li ve PKK'lıyı CHP,  İYİ Parti ve Saadet Partisi listelerinden kendi belediye meclis üyelerine  yazdılar. Beraber paylaştıkları belediye başkanlıkları hariç. Ne yapacaklar  biliyor musunu? Türkiye'ye yeni bir fitne tohumu ekmeye çalışacaklar."

 Soylu, hapiste yatan, patlayıcı taşıyan, PKK'ya gelir sağlasın diye  uyuşturucu eken, terör örgütü ele başı Öcalan'ın İmralı'dan çıksın diye ölüm  orucu tutan PKK'lıların belediye meclis üyesi olsun diye listelere yazıldığını  dile getirdi.

 "Türkiye'yi çok kötü bir tezgaha getirmek istiyorlar"

Türk milletine 4,5 yılı zehir etmeye çalıştıklarını ifade eden Bakan  Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yarın öbür gün düğmeye basıldığı zaman diyorlar ki 'Siz bizim Doğu  Güneydoğu'da 94 belediyemizi görevden aldınız h? Biz sizin şehirlerinizin,  büyükşehirlerinizin içine sızalım da görün bakalım nasıl olacak'' Yarın birgün  diyecekler ki 'Şurada bizim de bir teröristimizi öldürdüler. Şu sokağa ismini  verelim' Büyükşehirlerde böyle bir teklif verilirse önü alınamaz olaylar başlar.  Adam çıktı, 'Ey İstanbul, Ankara büyük şehir belediye başkanları kazanacaksanız  bizim oyumuzla kazanacaksınız. Alacağımızı senden alacağız.' Bu pazarlığın  altında bizim imzamız yok. Bu pazarlığın altında gazilerimizin, gazi  ailelerimizin, şehitlerimizin ve şehit ailelerimizin imzası yok.

Bu pazarlığın altında kimin imzası var biliyor musunu? Saadet Partisi  Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in,  FETÖ'nün, PKK'nın Kandil'in imzası var. Bu pazarlığın altında Kılıçdaroğlu'nun  imzası var. Türkiye'yi çok kötü bir tezgaha getirmek istiyorlar. Önümüzdeki 4,5  yılda anamızdan emdiğimiz sütü burnumuzdan getirmek istiyorlar. Oysa bu 4,5 yıl  içerisinde Türkiye bir taraftan milli ve yerli üretecek ve sıçrayacak. Bir  taraftan ekonomide gürül gürül adımlar atacak. Diğer taraftan terörü tasfiye  edecek ve terörün kökünü kazıyacak. Türkiye elini mağdura ve mazluma uzatacak.  Coğrafyamız barış coğrafyasıdır. Coğrafyamızı kardeşlik coğrafyası haline  getirecek. Bu fırsatı elimizden almalarına ne olursunuz imkan vermeyin. Eğer biz  31 Mart'ta bir zafiyete uğrarsak Doğu ve Güneydoğu'yu iyi bilen bir kardeşiniz  olarak söylüyorum. 1 Nisan'da bunlar 6 yaşındaki çocukların ellerine taşları  verirler, valileri, kaymakamları sokağa çıkartmazlar. Bugün Doğu ve Güneydoğu'da  huzur var. Demre'de gecenin bir saatinde anne kız gecenin bu saatinde bir yerden  başka bir yere gidiyorsa Doğu ve Güneydoğu'da da öyle. Terör örgütünün burnunu  dışarıya çıkartmıyoruz."

Antalya'ya 2016 yılında 6,5 milyon, 2018'de ise 13 milyon 600 bin  turistin geldiğini vurgulayan Soylu, huzurun yakalandığı zaman büyümenin de devam  edeceğini dile getirdi.

"Recep Tayip Erdoğan'ın ayağına top yakışıyor mu'" sorusunu yönelten  Süleyman Soylu, "Şimdi 4,5 yılda Erdoğan'ın ayağına topu bir verin de şu  Kılıçdaroğlu'nun kalesine bir 90'ına çaksın." ifadesini kullandı.

İnsansız hava araçlarının altına bir apart yapıldığını ve Mayıs ayında  takılacağını bildiren Soylu, "Bilesiniz ki artık teröristler dağlarda gezmeyi boş  verin, kafalarını çıkaramayacaklar bir daha, kafalarını." dedi.

Recep Tayyip Erdoğan kendisine "Eğer gece vatandaşım huzur içerisinde  uyurken bekçinin düdüğünü duymazsa hesabını senden sorarım." dediğini aktaran  İçişleri Bakanı Soylu, sözlerini şöyle tamamladı:

Alınan bekçilerle geçen seneye oranla evden hırsızlık yüzde 35  azaldı. Sadece terör ve uyuşturucunun iflahını kesmiyoruz. Aynı zamanda hırsızın  da iflahını kesiyoruz. İlk kez güvenlik ve asayiş açısında çok iyi bir noktaya  gidiyoruz. Uyuşturucuda da büyük mesafe aldık. Bana kızdılar. Niye kızdıla?  Benim laflarımı hiç beğenmiyorlar. Dedim ki 'Uyuşturucu satıcıları okulların  etrafında polislerimiz tarafından görülüyorsa ayaklarını kırsınlar.’ Yanlış mı  söylemişim. Çocuklarımızı yetiştirelim, uyuşturucu kartellerine verelim,  çocuklarımızın zihnini alsınlar. Türkiye'de 2017'de 941 kişi uyuşturucudan  hayatını kaybetmişti. 2018'de Aralık ayı hariç bunu 491'e düşürdük. Cumhuriyet  tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonlarını yaptık. Çoluk çocuğumuz  zehirleyeceklerdi. Sadece terör örgütleri değil, bu uyuşturucu satıcıları ve  patronlarını da yerin 7 kat dibine gömmezsek hem Allah hem de millet hesabını  sorsun."

Bakan Soylu konuşmasının ardından Antalya Büyükşehir Belediye Balkanı  Menderes Türelve Demre Belediye Başkanı Süleyman Topçu'ya seçimde destek istedi.

Soylu ve beraberindekiler vatandaşlara karanfil attı.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.