Dolar 32,3336
%0.26
Euro 35,1187
%-0.01
Altın 2.302,480
%1.1
Bist-100 9,08
%3.1

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Umutoğulları: Soyer bundan sonra İzmir'de siyasetin patronu

Umutoğulları: Soyer bundan sonra İzmir'de siyasetin patronu

Gazeteci Mithat Umutoğulları, Büyük İzmir TV'de yayınlanan 8. Gün programında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in Büyükşehir Meclisi CHP Grup Başkanvekilliği seçimi sonrası İzmir siyasetinde güç kazandığının altını çizen Umutoğulları, "Tunç Soyer kalan 2 yıl içerisinde İzmir’de siyasetin önemli bir figürü olacak. Bundan sonra masaya yumruğunu vuran ve her istediğini yaptıran bir büyükşehir belediye başkanı göreceğiz. Bundan sonra Tunç Soyer İzmir’de siyasette kimseye nefes aldırmaz" ifadelerini kullandı. Umutoğulları ayrıca Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ'un son dönemde stratejik hatalar yaparak CHP içerisindeki tabanını kaybettiğine dikkat çekti. Umutoğulları, Saime Sultan Yalısı'nın işletmecilerinin "Bayraklı Belediyesi bizden para istediler. Biz telefonlara çıkmayınca burayı yıktılar" şeklindeki iddiasının da doğru olmadığını söyledi.

  • Ege Postası
  • 07.06.2022 - 09:40

EGEPOSTASI – Gazeteci Mithat Umutoğulları, Büyük İzmir TV’de yayınlanan 8. Gün programında Refik Pak’la birlikte İzmir siyasetindeki son gelişmeleri değerlendirdi.

Umutoğulları, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel arasında Büyükşehir Meclisi CHP Grup Başkanvekilliği seçiminin ardından başlayan yakın ilişkiyi yorumladı. Programda Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ’un son dönemki performansını da değerlendiren Umutoğulları, İduğ ile ilgili eleştirilerde bulundu. Umutoğulları ayrıca Bayraklı'da bulunan Saime Sultan Yalısı'nın bahçe ve kıyı şeridine, işletmeciler tarafından ‘kaçak' olarak inşa edilen eklenti ve platformların belediye ekiplerince yıkılmasıyla ilgili de konuştu.

Umutoğulları’nın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

“YÜCEL GÜÇ KİMDEYSE ONDAN YANA”

“Eğer Deniz Yücel güçlü bir figür olsaydı bugün ne Tunç Soyer’e, ne de diğer belediye başkanlarına ihtiyacı vardı. Bugüne kadar birilerine tutunarak orada kalmış. İl Kongresi’nde ilk kez aday olduğu zaman Aziz Kocaoğlu (Önceki dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı) örgüte büyük baskı yaptırarak, Yücel’i seçtirdi. Deniz Yücel il başkanlığına seçildikten sonra rotayı genel merkeze kırdı ve Aziz Bey’i arabadan indirdi. Bir ara Tuncay Özkan’a (CHP Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili) yanaştı. Bir ara da Abdül Batur’la (Konak Belediye Başkanı) kankaydı. Mustafa İduğ (Bornova Belediye Başkanı) ile de görüştü. Şimdi de son durak İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer oldu. Kim güçlüyse ondan yana. Sürekli zigzaglı bir haritası var. 

“SEÇİMLE KAZANILAN BELEDİYEYİ KAYBETMİŞ BİR İL BAŞKANI”

Deniz Yücel seçildiği günden beri 8 ilçe başkanını görevden almış. Tire İlçe Başkanı Hakan Şenoyar o kadar komik bir nedenden dolayı görevden alındı ki. Zaten bahane arıyordu, sosyal medyadan yaptığı paylaşımla da görevden aldı. Kınık İlçe Başkanı İsmail Yılmaz’ı da görevden aldı. CHP’nin şunu sorgulaması gerekiyor:  Bir belediye başkanının seçimle kazandığı belediyeyi kaybetmiş bir il başkanının derhal istifa etmesi lazım. Menemen’de birkaç meclis üyesiyle senaryo yazıp, bu senaryo üzerinden genel merkeze giderek durumu anlatıp, yukarıdakileri de ikna ederek kendi partisinin belediye başkanını disipline veren bir il başkanından bahsediyoruz. Sonra belediye başkanına operasyon yapılıyor. Ardından belediye başkan vekilliği seçiminde kafasında kontrol edebileceği, kendi meslektaşı olan bir hanımefendiyi başkan vekili yapmak için uğraşıyor. Ama beceremiyor, Menemen’i kaybediyor ve Menemen’i bugün AK Parti yönetiyor. Bu kadar kötü bir yönetim göstermiş, il başkanlığı döneminde insanlardan uzak, soğuk duran bir Deniz Yücel var.

‘BEDRİ SERTER’ BENZETMESİ

Milletvekili olmak istiyor. Sokakta çalışma yapması yapacak, kiminle ilişki kuracak? Ben Deniz Yücel’i Bedri Serter’e (CHP İzmir Milletvekili) benzetiyorum. Akmaz, kokmaz, hiçbir icraatı olmayan, sadece bir milletvekili. Bedri Serter de CHP İzmir İl Başkanlığı yapmış, daha sonra sayıyı doldurmak için milletvekili yapılmış. Nasıl milletvekili olduğu konusunda kimsenin fikri yok. Deniz Yücel de sayıyı doldurmak için milletvekili olur. 

“İTTİFAK YÜCEL’İN İSTİFASINA KADAR SÜRER”

3 yıldır Tunç Başkan’la gezmeyen adam, Tunç Soyer ne zaman güçlü oldu, gemiyi hemen ona yanaştırdı. Tunç Soyer de bunun farkında ve ekibi de durumdan rahatsız. İl kongresinde kazık atan Deniz Yücel, şimdi Soyer’le beraber aynı karede gözüküyor. Soyer il kongresinde kendisine yapılanı unutmaz ama şu anda bir ittifak var ve bu ittifaktan ittifakta her ikisi de memnun. Ama bu ititfak Deniz Yücel’in istifasına kadar sürer, daha sonra başka bir renge girer. Bu ittifakta kimse samimi değil. 

“SOYER BUNDAN SONRA KİMSEYE NEFES ALDIRMAZ”

Artık Tunç Başkan siyaseti öğrendi. Bütün hamlelerini arkadaşlarına bırakmıştı. Onların işi kıvıramadığını öğrenince ipleri eline aldı. Grup Başkanvekilliği seçiminde bunu çok iyi gördük. ‘Masaya yumruğumu vurduğumda hiç bir ilçe belediye başkanı bana karşı çıkamaz’ mesajını verdi. En güçlü isimlerden Abdül Batur onun yanında durdu mu? Durdu. Batur’un yanında durduğu yerde öbür isimler esas duruşa geçer. Soyer artık her topa kendisi giriyor. Tunç Soyer kalan 2 yıl içerisinde İzmir’de siyasetin önemli bir figürü olacak. Bundan sonra masaya yumruğunu vuran ve her istediğini yaptıran bir büyükşehir belediye başkanı göreceğiz. Bundan sonra Tunç Soyer İzmir’de siyasette kimseye nefes aldırmaz. 

“İDUĞ STRATEJİK HATALAR YAPTI”

Mustafa İduğ çok beğendiğim beldiye başkanlarından birisi, ama son dönemde ipin ucunu kaçırdı. Göreve ilk geldiğinde araç alımı, asfaltlama gibi önemli yaptı. Ama sadece belediye başkanlığı yaparak iyi bir belediye başkanı olunmuyor. Sokaktaki, vatandaş senin için ne düşünüyor ona bakmak lazım. Bir önceki dönemde Olgun Atila’nın projesi olan Dost Market bence çok iyi bir işti. Eskişehir ve Ankara Büyükşehir Belediyeleri de bunu uyguladı. Ancak İduğ göreve gelir gelmez bunu kaldırdı ve ‘Herkese kart vereceğiz. Vatandaş istediği marketten alılşveriş yapacak. Benim esnafım kazanacak’ dedi. Ama kartı vermedi. İnsana yönelik diğer yatırımlar iptal edildi. Siyaseten de stratejik hatalar yaptı. Ne zaman sağda solda ‘Beni Tuncay Özkan atattı. Onunla beraberim’ dedi, o zaman CHP içerisindeki tabanını kaybetti. CHP Bornova İlçe Başkanı’yla arası bozuk, eski belediye başkanı Olgun Atila’yla bozuk. Bornova’da tek başına kalmış ve siyaseten altı boşaltlmış bir belediye başkanı var. Belediyecilik faaliyeteri içerisinde dışarıdan baktığınzda üreten, sokakta olan bir belediye başkanı olsa da içeride personelle ilgili çok ciddi bir sıknıtı var. Birçok personelin şikayetçi olduğunu görüyorum. İlçe başkanıyla yaşadığı gerginliğin en büyük nedenlerinden birisi de budur. ‘Belediyeye müdahale ettirmem’ diyor. Kimsenin belediyeye müdahale ettiği yok, ama örgüte ve belediyeye zarar veren bası insanlar var. İlçe Başkanı aslında onu uyarıyor. Bir taciz iddiası vardı. Bunu yapan birisi varsa soruşturma açılır, açığa alınır. Suçsuzluğu kanıtlanırsa da işine döner. Ya da böyle bir ahlaksızlık varsa yapan kişinin işine son verirsiniz. Ama bunu tartıştırmadı bile. Böyle giderse İduğ’un önümüzdeki süreçte ciddi sorunlar yaşayacağını düşünüyorum.

BAŞKAN SANDAL SAİME SULTAN İŞLETMECİLERİNE NE DEDİ?

Burasıyla ilgili uzun zamandır şikayet var. Belediye kaçak eklentileri yıkma işlemi yapıyor ama işin siyasi ve psikolojik tarafı da var. Gecenin yarısında iş makinasının gelip yer kazımasını doğru bulmuyorum. Burada yüzlerce insan var ve tepki gösteriyor. Düğün bittikten sonra da bu işlem yapılabilirdi. Bence belli siyasi sonuçları olur bu işin. İkincisi de, işletme sahipleriyle biz bir hafta önce konuştuk. Kendilerince bir sürü şey anlattılar. Yaklaşık 12 yıldır işlettiklerini söyledi. Ruhsatsız bir yere göz yummayı hepimiz suç biliriz. Niye işletmeciye göz yumarlar? ‘Bayraklı Belediyesi’nden para isteyen oldu mu? Ya da birisine para ödediniz mi?’ diye sordum. Orada bir hanımefendi başkan Serdar Sandal’la bizzat görüştüğünü, başkanın ‘Bu şarltarda hiçbir şey yapamazsınız. Yaparsanız yıkarım’ dediğini anlattı.

“BU, YALANIN DANİSKASIDIR”

Yıkımın ertesi günü ajansa bir haber düşüyor. ‘Bizden para istediler. Biz telefonlara çıkmayınca burayı yıktılar’ dediler. Bu yalann daniskasıdır. İnsanda biraz haysiyet olacak. Kimse yalan söylemeyecek. Bize ‘bizden kimse para istemedi’ dedi. Dolayısıyla yalan söylüyorlar. Benim önerim şu: Orada ruhsat almaya elverişli hale getirip, ruhsatını alın ve yasal olarak düğünlerinizi yapın. Serdar Sandal kaçağa müsade edecek bir başkan değil. Böyle yalanla dolanla belediyeyi karalamanın anlamı yok. 

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.