Komisyonun ‘plan değişikliği reddi’ mecliste ipleri gerdi

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- İzmir büyükşehir Belediyesi Nisan ayı Olağan Meclis toplantısı üçüncü bileşimi Meclis Birinci Başkan Vekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirildi. Oturuma, Dikili ilçesi Çandarlı bölgesindeki alanın “tarım alanı” statüsünün değiştirilerek “turizm, ticaret ve konut alanı” olarak değiştirilmesi hususu damgasını vurdu.

Komisyonlardan reddedilerek meclis gündemine gelen plan değişikliği önergesi, AK Parti ve CHP arasında ipleri gerdi. 

Millet İttifakı’nın kabul oylarına karşılık Cumhur İttifakı’nın ret oylarıyla oy çokluğuyla meclisten geçen önerge üzerine yapılan tartışmaların odağında ise merkezi hükümet ile büyükşehirin planları arasındaki uyuşmazlık ve İzmir’in plansız bir kent olduğu iddiaları oldu.

SOYER’İN “EXPO MÜJDESİ” MECLİS GÜNDEMİNDE

Oturumda ayrıca, bir önceki meclis toplantısında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in “müjde” olarak paylaştığı dünyanın en önemli uluslararası bahçe bitkileri EXPO’su olacak olan EXPO 2026 alanına dönüştürüleceğini duyurduğu Yeşildere bölgesinin planları gündeme geldi.

Bu kapsamda; Konak ilçesi Yeşildere bölgesinde Botanik konulu EXPO 2026 Organizasyonunun gerçekleştirilmesine yönelik olarak Konak ilçesi, Yeşildere Bölgesinde kullanım kararlarının yeniden düzenlenmesine yönelik hazırlanan, 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği önerileri meclis üyelerine sunuldu. İlgili plan değişiklikleri, görüşülmek üzere İmar Komisyonuna havale edildi. 
Soyer, faaliyet raporunun görüşüldüğü meclis toplantısında EXPO alanını açıklamış ve “Yeşildere’yi çözüme kavuşturuyoruz. İzmir yeşil altyapı stratejisinin en önemli ayağını teşkil eden Expo 2026, Yeşildere’de vücut bulacak. Türkiye’nin ilk büyük yeşil dönüşüm projesi bu vadide başlayacak ve bölge 4yıl içinde Expo 2026 alanına dönüşecek. Kaderine terk edilmiş Yeşildere, Kültürpark’tan da büyük yeni yeşil alanımız olarak hizmet verecek” demişti.

TARIM ALANI PLAN DEĞİŞİKLİĞİNE KOMİSYON ENGELİ

Oturumda gündeme gelen konulardan biri de İzmir’in yükselen tatil beldesi Çandarlı’da İzmir Kuzey Bölgesi 1/25000 ölçekli Nazım İmar Planında "Tarım Alanı" olarak belirlenen bölgenin statüsünün, İzmir Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Kararları doğrultusunda "Ticaret-Turizm-Konut Alanı" olarak düzenlenmesine yönelik, 1/25000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği önerisi oldu.

İmar ve Bayındırlık – Tarım, Orman ve Hayvancılık –  Esnaf ve Meslek Odaları Komisyonlarından oy çokluğu ile reddedilerek gündeme gelen önerge, CHP ve AK Parti arasında iplerin gerilmesine neden oldu.

BOZTEPE: PLANLARIMIZI YAPALIM, BU KENTİN ÖNÜNÜ AÇALIM

İlgili önerge hakkında söz alan AK Partili meclis üyesi ve İmar ve Bayındırlık Komisyonu üyesi Hüsnü Boztepe, İzmir’in plansız bir kent olduğunu belirtti ve “Biz bu konuyu yaklaşık 5-6 ay önce görüşmüştük. Biz grup olarak 100 binlik ve 25 binlik planların örtüşmediğini söylemiştik. Burasıyla ilgili… Plan geldiği zaman uzun süre komisyonda kaldı. Planda değişiklik olup olmadığını sorduğumuzda değişiklik olmadığını söylediler biz bu konuda görüşümüzü sürdürdük. Bahsettiğimiz bölgede nitelik arsa olarak gözüküyor. Bu kentin aslında sorunlarının başında planlama var. Bu kent, plansız bir kent. Büyükşehir Belediye Başkanımızın devamlı dile getirdiği şeylerden biri de İzmir’in Akdeniz’in en önemli kentlerinden biri olacağı yönünde. Bu çarpık kentleşmeyle bu mümkün değil. Bu sorun Tunç Soyer dönemiyle başlayan bir dönem değil. Ama ben kendisine sormak istiyorum. Bırakın son 1 yıl içindeki değişimleri, 3 yılda bu kentin dönüşümü için ne yapıldı? Bu belediyenin en önemli birimi kentsel dönüşüm dairesi olacakken biz hep başka sunumlar dinliyoruz. Biz eko turizm ve eko tarım için proje üretilmesine karşı değiliz. Biz öncelik sıralamasına karşıyız. Lütfen Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımızdan rica ediyoruz. Planlarımızı yapalım, bu kentin önünü açalım ve bu kentin yolunu tıkamayalım. Tarım alanı denilen yer zaten bir arsa. Bunu tekrar düşünün” dedi.

KÖKKILINÇ: YARGIDA OLAN BİR KONUDA KARAR ALAMAYIZ

Boztepe’nin eleştirilerinin ardından söz alan CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, merkezi hükümetin bölgenin gerekliliklerini gözetmeksizin plan yaptığını belirtirken konunun yargıda olduğuna dikkat çekti ve “Oy çokluğuyla geçen bu konu ne yazık ki 6 ayı önce de meclis gündemine gelmiş ve komisyon reddetmiş. Hiçbir değişiklik yapılmadan yeniden meclis gündemine getiriliyor. O yüzden reddedilmesi çok doğal. Hüsnü bey İzmir'deki imar sorunlarını dile getirdi. Dikili’deki alan da 1/25000'lik planlarda tarım alanı. Bununla ilgili konuta Dikili’deki 1/100 binlik alanlarda her ne kadar lekeleme söz konusu olsa da İBB’nin 1/25 binlik planlarında tarım alanı. İBB, bu alanların imara açılmaması için dava açmıştı ve bilirkişi raporu da olumlu yönde görüş belirtmişti. Yani konu yargıda olan bir konu. Yargıda olan bir konuda karar almamız söz konusu değil. 1/100 binlik planları merkezi idare, 1/25 binlik planları da belediyemiz yapıyor. Ama merkezi idare buranın yapısına bakmadan burasıyla ilgili Ankara’dan plan yapmış” diye konuştu.

AYDIN: KABUL ETTİKLERİ ÖNERGEYİ ANLAMAMIŞLAR

Söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın ise; 25 binlik planların bölgenin ihtiyacına göre yapıldığının altını çizerken kentsel dönüşüm eleştirilerine de yanıt verdi ve şunları söyledi; “Arkadaşlarımız, imar planlarıyla ilgili herhangi bir değişiklikle ilgili herhangi bir görüş dile getirdiğinde sürekli ‘bu kent plansız’ diyorlar. Her mecliste imarla ilgili onlarca karar veriliyor. İmar ve Şehircilik Dairesi’nin bir yıldır Agro Turizm dışında bir şeyle uğraşmadığını söylemek Hüsnü Bey’in kendisinin de üye olduğu komisyonun çalışmadığı anlamına geliyor. Daha da üzücü olan şey, kendileri Pazartesi günü kabul ettikleri önergeyi anlamamışlar. Eğer Agro Turizmi bir gereksizlik olarak görüyorsa kendisi bu ülkenin neden tarımdan ve üretimden neden bu kadar uzaklaştığının göstergesidir. Evet yapılan planları eksik bulabilirsiniz ama ‘3 yılda kentsel dönüşüm için ne yapıldı’ diyen bir kişi ilk kez bugün bu meclise gelmiştir. Bizler bu konuda yüzlerce karar geçirdik meclisten. Agro turizmden başka bir şeyle ilgilenilmedi demek haksızlıktır. 100 binlik planlara gelelim... Bu planları, merkezi yönetim yaptı ve Manisa ile İzmir’i kapsıyor. En üst planlardır bunlar ve bu nedenle geleceğe yönelik öngörüde bulunurlar. Yerel idare de oranın ihtiyaçlarına ve kentsel gelişimine bakar, yapılaşma alanı olarak olduğuna göre 25 binliği de böyle yapın demek. O zaman neden 25 binlik planları yapıyoruz? O bölgenin imara açılması ihtiyaç olarak görülebilir. Biz de bunu tartıştık ve gerek olmadığına kadar verdik. Biz bu önergeyi 6 ay önce reddettik. Sözün özü şu; 1/100 binlik ve 1/25 binlik planlar tartışmasını hep yapıyoruz. Gerekliliği tartışabiliriz. Ama 25 binlikleri 100 binlik planlara uydurun demek olmaz.” 

HIZAL: İMZA ATTIĞINIZ PROTOKOLLERİN ARKASINDA DURUN

AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal ise merkezi iktidar le büyükşehir tarafından hazırlanan planlar arasındaki uyuşmazlık sorununun imzalanan bir protokolle çözüldüğünü belirtti ve “Biz bizim önümüze ne geldiğini çok iyi anlıyoruz. Biz bazı şeyleri daha tane tane anlatmaya karar verdik. Bizim tarıma bakış açımız belli. Biz bunu değiştirmiyoruz ve her şeyin objektif kriterler doğrultusunda belediye belediye değişikliğe gitmeksizin bu kriterler çerçevesinde karar verilmesi isteniyor. Bu alanın tarım anı olması konusunda Nilay Hanım’a bir bilgi vereyim. Bu alanın geçmişiyle alakalı bilgi verildi. Gönül isterdi ki yerinden yönetim konusunda bu kadar açıklamalar yapan Nilay Hanım kalkarak konunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğini söyleseydi. Ama verilen kararlar objektif olarak veriliyor. Burası tarım arazisi deniliyor. Bu şehirde 100 binlik planlar ve 25 binlik planların tartışılması… 2018 tarihinde Aziz Kocaoğlu belediye başkanıyken bir protokol imzalandı. Bu protokolde ne var? 100 binlik planlar ile 25 binlik planlar arasındaki uyuşmazlıkların birçoğunun giderileceği ve davaların geri çekileceği var. Bu protokol, 4 yıl önce imzalanmış. Bu kadar mı hızlı görüş değiştirilir! Yönetim değişti, kurumun görüşü mü değişti? Bari altına imza attığınız protokollerin arkasında durun. Biz 25 binlikleri 100 binliklere göre yapmayacağız diye bir şey yok. Bu şehir, çarpık  ir şehir. Planlı bir şehir olsaydı bu şehir, haldur huldur K sınırlarını belirlemez ya da emsal artışını tartışmazdık. Komisyonun çok toplanıyor olması bu kentin planlı olduğu anlamına gelmez. Bu şehrin 25 binlik planlarında bir uyuşmazlık var ve biz bunları ortadan kaldıralım diyoruz. Siz olaya rantsal anlamda yaklaşıyorsunuz. Meseleyi politize ederseniz, ‘Bunu bakanlık, bunu belediye yaptı, falanca belediye yaptı’ mantığıyla hareket ederseniz bu şehri planlayamazsınız” ifadelerini kullandı.

ÖNAL: PLANLI DEMEK HER ERİN İMARA AÇILMASI DEMEKSE…

AK Parti kanadından yapılan eleştirilere yanıt vermek adına söz alan CHP’li meclis üyesi ve İmar ve Bayındırlık Komisyonu Başkanı İrfan Önal, imzalanan protokolde merkezi iktidar tarafından yapılması gereken değişiklikler yapılmadığını belirtti ve “Her mecliste bu kent plansız demek ne demek? Planlı olmak her yerin imara açılmasıysa evet bu kent plansız bir kent. Çünkü bir her yerin talan edilmesine izin vermiyoruz. Evet 100 binlik ve 25 binlik planları uyuşmuyor. 100 binlik burada konut yapılamayacağını söylemiş ve biz de buna göre bir plan yaptık. Daha sonra da imara açılması için öneri geldi. Biz e bunu reddettik. 25 binlik planlara göre; İzmir yüzde 100 planlı. 100 binlik ve 25 binlik arasındaki 104 uyuşmazlığa ilişkin protokol imzalandığı söylendi. Biz bazılarını değiştirilmesi gerektiğini söylemişiz. Ama bunlar değişmedi. Bakanlık mevcut imar alanlarını tarım alanı yapması gerekirken yeni imar alanları eklendi. Eğer bir dönüşümde samimiysek… Dönüşüm için yeni yerler açmak lazım ama biz yerinde dönüşüm için çalışıyoruz. Dönüşüm sadece Büyükşehir’de plan yapılarak ya da emsal getirilerek yapılacak bir şey değil. Dönüşüm noktasında bizi bu kadar eleştirenler, 20 yıldır iktidarlar. Arkadaşlar, bizim 25 binlik planlarda tarım alanı olması gerektiğini söylediğimiz yerin tarım alanı olmasına karşılar. İzmir’in plansızlığı yok. Planlar arasında uyuşmazlık var ve biz, bu konudaki tavrımızı sürdüreceğiz” dedi.

ÖZUSLU: MERKEZİ İDARE VE YEREL YÖNETİMİN UYUŞMASIYLA…

Tüm tartışmaların ardından konuşan Özuslu, planlar arasındaki uyum için koordineli çalışılması gerektiğini belirtti ve “Bu tartışmaların hepsi faydalı. İzmir’i konuşuyoruz ve İzmir’in planlı, geleceğe güvenli bakan bir kent olması için imarla ilgili konularda fikir beyan ediliyor. Konuştuğumuz konu multidisiplinel bir konu. Yani sadece merkezi idarenin aldığı 1/100 binlik bir plan kararıyla çözülebilecek bir konu değil. Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin içinde olduğu, koordineli çalışmayla yapılmalı. Daha tepeden bakarak baktığımızda o büyük toplumsal mutabakata bu kentin ihtiyacının olduğu ortadır. Çünkü bu kent, merkezi idare ve yerel yönetimin uyuşmasıyla her türlü felakete dayanıklı bir kent haline gelecek” diye konuştu.