İZSU’da ek bütçe gerginliği: AK Parti ve CHP arasında ‘palavra’ atışması

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZSU, Olağanüstü Genel Kurul toplantısını, Meclis Birinci Başkan Vekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirdi.

Toplantıda, İZSU için ek bütçe önergesi ve tarife değişikliği görüşüldü.

Menderes Havzası’nda tarif değişikliğini öngören önerge kuruldan oybirliğiyle geçerken ek bütçe önergesi ise AK Parti ve CHP arasında iplerin gerilmesine neden oldu. 

Önerge kapsamında; 2022 yılı için 3 milyar liralık bütçe öngörülen İZSU ‘ya 900 milyon liralık ek bütçe alınmasına karar verildi. Son olarak alınan 900 milyon liralık ek bütçeyle birlikte İZSU’nun 2022 yılı bütçesi  6 milyar liraya yaklaştı.

ÇALIŞKAN: BU UYGULAMA YANLIŞ BİR UYGULAMA

Önergelere ilişkin söz alan Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi ve AK Partili meclis üyesi Erhan Çalışkan ÜFE zammı nedeniyle ek bütçeye ret oyu verdiklerini belirtti ve “İki maddeyi görüştük. Birini oybirliğiyle getirdik. Oybirliğiyle geçirdiğimiz madde, tarımsal sulama için yapılan tarife değişikliği zam olmadığı için oybirliği verdik. Bu madde tarım ve hayvancılık ile uğraşan 12 bin vatandaşımız etkiliyor. Burada daha önce tek tarife olan tarife 3 kademeli hale getirildi. İkinci huşu da ek bütçeydi. Ek bütçeyi hep tartışıyoruz. İZSU, her ay suya ÜFE oranında zam yaptığı için hayır oyu kullandık. Bu konu zaten çok tartışıldı. Bu uygulama yanlış bir uygulamadır. Kendimizi halkın yerine koyduğumuzda her ay otomatik zam geliyor. Siz bazı şeylerden vazgeçersiniz ve belirli ücret zammı yaparsınız” dedi.

ŞAHİN: KAYIP KAÇAK BEDELLERİNİ İZMİRLİLERE YÜKLÜYORSUNUZ

Su tarifesinde uygulanan ÜFE zammını eleştiren MHP Grup Başkanvekili Selahattin Şahin, “Geçtiğimiz günlerde bir önerge vermiştim Körfeze akan hangi derelerin tabanında pis su kanalları var diye, inanın şok oldum. Bu kanalların yapım tarihleri 25 ya da 30 yıl önceye ait ve bugüne kadar iyileştirme ve yenileme anlamında yeterli çalışmaların yapılmadığını görüyoruz. Aynı İZSU kanal katılım paylarına ve abonelik ücretlerine 3 ila 5 katı arasında zam yaptı. Ayrıca enflasyona endekslediğiniz zamları da saymıyorum. Şebekelerde ki arızalardan dolayı kayıp kaçak bedellerini İzmirli kardeşlerimize yüklüyorsunuz. Bizim anlayamadığımız bu kadar büyük gelire ve bütçeye sahip bir kurumun neden bu kadar kötü yönetildiğidir. İzmir’ in birleşik sistemini artık söylemeye bile dilimiz varmıyor o kadar çok konuştuk ama hala bir çözüm yok. Zamları otomatiğe bağladınız ama hizmet bağlamında İzmirli kardeşlerimizin memnuniyetini göz ardı ediyorsunuz. ESHOT’a ve her şeye zam. Bütün dünyada ekonomik çalkantı var ama iktidarımızın aldığı önlemler var. Kaldı ki su vatandaşlarımızın hayati ihtiyacı. Buna bu şekilde zam yapılması ve zammın enflasyona bağlanması doğru bir karar değildi” diye konuştu.

MISIRLI: BELEDİYE KAMUSAL HİZMETLERİNDE KAR AMACI GÜTMEZ

Söz alan Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi AK Partili Meclis Üyesi Fikret Mısırlı, “Biz ÜFE farklarına başından beri hayır diyoruz. ESHOT’ta ÜFE farkı uygulanamadı ve mahkeme iptal etti. İzmir ve İstanbul arasında su tarifelerinde büyük fark var. Bizde 36 lirayken İstanbul 12 lira.  Biz suda da bölgede su az diye Bakırçay bölgesinde suya daha fazla para ver diyoruz. Bu adil değil. Su tutarlarında üç büyük kentte ilk sıradayız. CHP’li Büyükşehir Belediyesi’nde demek ki kararlar çok rahat alınabiliyor. Biz muhalefet olarak ne kadar hayır desek de fark etmiyor. Büyükşehir Belediyesi kamusal hizmetlerinde kar amacı gütmez” dedi.

SÖZÜPEK: CEBİNİZDEKİ PARANIN HER GÜN EKSİLDİĞİNİ SİZ HİSSETMİYOR MUSUNUZ?

Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı ve CHP’li meclis üyesi Bülent Sözüpek, ek bütçenin gerekçesini ekonomik koşullarla açıkladı ve “Fikret Bey her konuşmasında bize bilgi verilmiyor diyor. Ancak İZSU komisyon toplantımızda bütün bilgilendirmeler yapıldı. İZSU hem hizmet hem de üretim yapan bir işletme. İzmir’in 30 ilçesinde hizmet veriyor. Bunun yanında bütçe konusu var. Türkiye Cumhuriyeti bile TBMM’ye ek bütçe talebi getirdi. Bunun nedenini hepimiz biliyoruz. Sokağa çıktığınızda cebinizdeki paranın her gün eksildiğini siz hissetmiyor musunuz? Türkiye’nin ekonomisi ortada Biz 900 milyonluk bütçe artırımı yaptık bunu da İzmirliye hizmet etmek için yaptık” ifadelerin kullandı.

BOZTEPE: İZMİR’İ TANIMAYAN BÜROKRATLAR İZSU’DAN ELİNİ ÇEKERSE…

Söz alarak koku sorununa değinen AK Partili meclis üyesi Hüsnü Boztepe, “İZSU’ya yeni bir genel müdür atandı. İZSU iyi yönetildiğinde biz de mutlu oluruz. Ama 3,5 yıldır İZSU’da yanlış işler yapıldı. Dip taramasından dere alanlarına kadar hiçbir şey yapılmadı. Biz bu nedenle 20 sene önceki koku durumuna geldik. İzmir’de kokunun sebebi Körfeze dökülen dere ağızlarının kirlenmesiydi. Bunu hep söyledik. Fakat biz geçen günkü sunumda gördük. -5 derecede dip taraması yapılmış. Ne zaman bu seviyeye düşeceğinin cevabı verilir umarım. Bunun yanında Çiğli’deki 4. Faz ihalesi var. Ben buradaki çamur için çalışmaların başladığını da geçen gün duydum. 3 yıl sonra Tunç Soyer, bu sorunu kabul etti. Eğer ki İzmir’i hiç tanımayan bürokratlar elini İZSU’nun üstünden çekerse İzmir’i tanıyan iyi bürokratlarımız var. İzmir’i tanımayan bürokratlar ellerini İZSU’dan çekerler ve koku sorunu sona erer” dedi.

HIZAL: HER OLUMSUZ KONUŞMAMIZ ÜZERİNDEN ÖKÜZ ALTINDA BUZAĞI ARARSANIZ…

AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal ise eleştirilerinin dikkate alınmadığı konusunda tepki gösterirken ek bütçeye ret oyu vermelerinin gerekçesini açıkladı ve şunları söyledi; “İZSU önemli bir kuruluş. İzmir’in önemli sorunlarını çözmesi gerekiyor. Ancak 3 yılda bu sorunların çözüm noktasında yeterince adım atılmadı. Biz muhalefet olarak sorunları dile getirmeye çalışıyoruz. Gönül isterdi ki biz muhalefet olarak bunu yapınca siz de çözüm için adım atın. Ama biz bunu bekledikçe bize ‘Siz tekne gezisi yaptınız’ gibi ti’ye alan açıklamalar oldu. Geldiğimiz noktada bizim eleştirilerimizde haklı çıktığımızı görmekten sevindiğimiz gibi İzmir’in 4 yılını kaybetmesinde de üzülüyoruz. Bu salonda ve şehirde çok palavra duyduk. Mesela ‘3 yıl sonra Körfez’de yüzeceğim’ dendi. 3 yıl geçti ama yüzmedik. Sonuç, palavra. ‘İzmir’in koku problemini çözeceğim…’ Çözülmedi. ‘İzmir’in yağmur suyu hat problemini halledeceğim’ cümlesini duyduk. Ama hallolmadı. Palavra… 4. Faz dendi. Ama o da olmadı. Çok palavra duyduk evet. İzmir’de Körfez, yüzülebilecek gibi değil. Koku problemi her gün artarak devam ediyor. Biz bunları dile getirdiğimizde ‘Siz bizi engelliyorsunuz’ dediniz. Eğer ki 3 yıl boyunca bizi dinleseydiniz ve en azından yüzde 5 haklılığımız noktasına gelseydiniz biz bugün bu ek bütçeye evet derdik. EK bütçe istenebilir. Haklısınız ekonomik dalgalanmanın ülkemize başka ülkelerden daha fazla yansıması var. Eğer ki CHP’li bir meclis üyesi ‘Çiğli’de denizi çamur basıyor’ deseydi bütçeye evet derdik. Ama siz bunu demediniz. Biz muhalefeti sahada, vatandaşın içinde yapıyoruz. Biz siyaseti insan için yapıyoruz. Her olumsuz konuşmamız üzerinden öküz altında buzağı ararcasına ifadeler ortaya koyarsanız İzmirlilere ve bizlere haksızlık yaparsınız.”

AYDIN: İÇLERİNDEN BİR KIRINTI DA OLSA ŞEHRİN YARARINA BİR ŞEY DUYAR MIYIZ DİYE…

Söz alarak eleştirilere yanıt veren CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, “Palavra sözü… Biz burada gerçeğe aykırı çok sözler dinledik. İçlerinden bir kırıntı da olsa şehrin yararına bir şey duyar mıyız diye dinledik. Biz iyi ya da kötü doğru ya a yanlış palavra ya da değil… Her sözü dinlemek iktidar olarak bizim sorumluluğumuz. Siz sokaktayız. ‘Bir sorun var, gelin gidelim’ demediniz diyorsunuz. Dedik. Narlıdere metrosu durdu dediniz. Sayın Başkanımız ‘Çalışmalar devam ediyor. Gelin beraber gidelim’ dedi. Bir zaman ve araç ayarlandı ama gelmediniz. O yüzden biz sokakta siyaset yapıyoruz demeniz… Bizim meclis üyelerimiz sürekli alandalar. Söz ettikleri tartışma konusu olan konularda da hepimiz görüşlerimizi bildiriyoruz. Sayın Özgür Hızal, mazeret hükümetçiliği yapıyor. Ülkemiz jeopolitik konum nedeniyle daha çok etkileniyoruz krizden dedi. Bunun nedeni sizin beceriksiz yönetiminizdir” dedi. 

KÖKKILINÇ: MASMAVİ BİR KÖRFEZ VAR

Söz alan CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, ek bütçenin harcama kalemlerini açıkladı ve “900 milyonluk ek bütçeyle gelindi. Bu ek bütçenin yüzde 42,5 oranını fiyat farklarından kaynaklanan kısmını kullanacaklar. Elektrik ve akaryakıttan kaynaklanan oran yüzde 22.3, mal ve hizmet alımlarındaki maliyet artışı için yüzde 9.4, Körfez tarama ve Çiğli revizyonu işe yüzde 7.6 , imar affıyla gelen su bağlantısı talebi var. Su sayaçları alınacak. Bunun için yüzde 6.7’si kullanılacak. Yüzde 6.7 de yedek ödenek ayrılmış. Son derece tutarlı ve denk bir bütçe. Mart ayındaki ÜFE oranı yüzde 114’ten Temmuz ayında ÜFE yüzde 144’e yükselmiş. Şehir içindeki dereler haftada en az bir kez temizleniyor. Dolayısıyla burada bir kirli dere görüntüsüyle İZSU faaliyetlerinin tamamının değerlendirmesini yapmak çok yanlış olur. Ayrıca atık suyun arıtma tesisine deşarj edilmesi için gerekli başvurular yapılmış. Yazışmalar var. Ancak arka arkaya 2 yazıya bakanlık yanıt vermemiş. AK Partili meclis üyelerimizden rica ediyorum bu yazışmaları takip etsinler. Bazen engelleniyoruz diyoruz. İşte bu da engellenen bir hizmet. Bugün aslında masmavi bir körfezimiz var. Biz zaman zaman Körfezi2n içindeki canlı hayatını yayınlıyoruz. Evet biz koku sorunuyla mücadele diyoruz. Ama çevre sorunları hep hayatımızda olacak. Biz de bunun için mücadele ediyoruz. Körfez'de yüzülecek” ifadelerini kullandı.

ÖZUSLU: MÜCADELE EDECĞEİZ VE KAZANACAĞIZ

Son olarak konuşan Özuslu, şunları söyledi; “Bu şehir 2 bin yıl önce kuruldu. Bu şehirde ilk arıtma 20 sene önce yapıldı. Elimizi vicdanımıza koyacağız. Sayın Tunç Soyer, geldiği günden bugüne kadar Körfez2in temizlenmesi için ne yapılması gerekiyorsa, 2 bin yıllık birikimin ne şekilde çözülüp İzmir’e yakışır bir Körfez’in, yüzülebilir bir körfez olması için iradesini açık ve net ortaya koydu. Kolay bir mücadele değil. Bu mücadeleyi de İZSU gibi bir kuruluşla yapacağız. Farklı görüşler oldu. Bugün oraya konan bir irade var. Öncelikle Körfez’in kirliliğine neden olan etmenlerin ortadan kaldırılmasına yönelik bir irade var. Biz bununla mücadele edeceğiz ve kazanacağız. Gelecek kuşaklara tertemiz bir Körfez bırakmak bizim görevimiz. Bu anlayış ilerleyen yıllarda da devam edecek.