Dolar 32,5994
%0.38
Euro 34,7372
%0.01
Altın 2.498,100
%0.55
Bist-100 9.525,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
İZSU’da bütçe maratonu sona erdi: Dikkat çeken ‘GES’ ve ‘onay’ atışması

İZSU’da bütçe maratonu sona erdi: Dikkat çeken ‘GES’ ve ‘onay’ atışması

İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) Genel Kurulunda İZSU’nun 2023 Mali yılı Bütçesi görüşüldü. Oturumda, Körfez, altyapı ve Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi 4. Faz çalışmaları gündem olurken CHP grubu enerji maliyetlerinin artmasına dikkat çekti. Enerji maliyetlerinin azaltılması noktasında gerekli adımların atılmadığını belirten AK Parti, altyapı sorununa ise esprili bir yaklaşımla “Suçluyu bulduk. Homeros” diyerek sorunun çözülmemesine tepki gösterdi.

  • Ege Postası
  • 23.11.2022 - 19:25

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) Genel Kurulu, Meclis Birinci Başkan Vekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirildi. 

İZSU’nun 2023 Mali Yılı Bütçesinin görüşüldüğü oturumda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in bulunmaması da tepkiyle karşılandı. 

Görüşmelere ise Körfez, altyapı, enerji maliyetleri ve Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi 4. Faz tartışmaları damgasını vurdu. 

CHP grubu enerji maliyetlerinin artması noktasında barajlardan su verilmemesi ve kuyulardan su elde etmek zorunda kalındığını ifade ederken mali yüke dikkat çekti. AK Parti grubu enerji maliyetlerinin azaltılması noktasında gerekli adımların atılmadığını belirtirken altyapı sorununa ise esprili bir yaklaşımla “Suçluyu bulduk. Homeros” diyerek sorunun çözülmemesine tepki gösterdi.

İZSU’nun 14 milyarlık bütçesi Cumhur İttifakı’nın ‘ret’ oylarına karşılık Millet İttifakı’nın ‘kabul’ oylarıyla kuruldan geçti.

AYDIN: ENERJİ MALİYETİ CİDDİ BİR YÜK

CHP Grubu adına konuşan CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, kısaca İZSU’nun maliyetlerinden bahsetti ve  “Her yıl İZSU’yla ilgili meseleleri konuşurken doğrudan konuya girip sorun alanlarını tartışıyoruz bu gerekli elbette. İZSU sorunlarını konuşmak kentin sorunlarını konuşmak demek. Özellikle bugünkü gibi yağmurlu günlerde… Konuşup unutuyoruz sonra yine konuşuyoruz ve bu böyle gidiyor. Ben bugün yapısal sorunlarımızla ilgili konuşacağım. Bunun siyasi değerlendirmeleri var. Kurumsal kapasiteyle ilgili sorunlar ve bizlerin yapması gereken değerlendirmeler var. İZSU, genel olarak su ve kanalizasyon üzerinden görev yürütüyor. 2023 yılı bütçesi 14 milyar lira. Yaklaşık 8 milyar kısmı kentsel yatırım faaliyetlerine ayrılmış durumda. Bütçenin yüzde 24’ü elektrik ödemesi ve yüzde 19’u yani 2.6 milyarı da personel giderleri. Bunlar büyük kalemler. En büyük kalemlerden biri elektik harcamaları. 2022 yılında elektriğe yüzde 405 zamlandı. Bütçemizin 3.3 milyarı elektrik zamlarına gitti. Geçen yıl kasım ayında motorin 8.79 lirayken bugün 24.9 lira. Bu, İZSU’nu enerji maliyeti üzerinde ciddi bir yük. Buna rağmen yatırım kalemlerinde azalma olmadı üstüne artış oldu. Bazı projeler ihale sürecinde olurken 2023 yılında bazı projelerin de ihalelerine çıkılacak ve projeler başlayacak. 2023 yılında 575 km yolu uzunluğunda içme suyu hat imalatı yapılacak” dedi.

“BUNUN ADI PARTİZANLIKTIR”

Yıllar içinde İZSU’nun yetki alanının genişlediğini ancak devlet desteklerinin sabit kaldığını ifade eden Aydın, iktidarın CHP’li belediyelere negatif ayrımcılık yaptığını ifade etti ve  “2006 yılından önce İZSU’nun görev alanı 11 ilçeden oluşuyordu. 2006 yılında daha sonra yeni bir yasayla İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sınırları genişledi ve 9 ilçe daha İZSU’nun görev sahasına girdi. Son olarak yeni bir yasayla bu görev alanı daha da büyüdü ve 30 ilçeye yükseldi. 6603 sayılı kanunla getirilen bu genişlemeyle birlikte İZSU’nun görev alanı 6 bin 60 metrekare büyüdü ve İZSU söz konusu yasal genişlemeden sonra bu yerlere 4 milyar civarında yatırım yaptı. Bu sadece İzBB ve İZSU’nun değil bütün büyükşehir belediyelerinin su ve kanalizasyon idarelerinin sorunu haline geldi. Bazı siyasi saiklerle birçok yetki büyükşehirlere verildi. Ancak su ve kanalizasyon idarelerinin imkanları ve teçhizatları aynı ölçüde genişlemedi. İZSU’nun teçhizatlarının neredeyse tamamı 2014 yapımıdır. Daha sonrakileri kendileri karşıladı. Ancak bütün belediyeler bizim kadar şanssız değildi. İller Bankası’nın Belediyeler verdiği desteklere baktım. 2021 yılında hepimizin kaynak aktardığı İller Bankası 191 projeye hibe vermiş. Bunların sadece yüzde 1’i CHP’li belediye kalanları Cumhur İttifakı belediyeleri. ÇŞB son 3 yılda belediyelere bazı araç yardımları yaptı. Bu yardımların yüzde 97’si Cumhur İttifakı belediyeleri. Yani siyasi iktidarın temsil edilmediği belediyelere ayrılan pay, yüzde 3.  Partizanlık dediğimiz budur. Bunun adı dünyanın her yerinde böyledir. Biz büyükşehir belediyelerinin yetki alanlarını büyükşehirleri kazanmak için genişleteceksiniz ve CHP’li belediyeleri topal ördek yapabilme için bu tavrı göstereceksiniz. Bunun adı partizanlıktır” diye konuştu.

’EN PAHALI SU’ ELEŞTİRİLERİNE KIYASLI YANIT

Gördes Barajı’ndan alınamayan su üzerinden kısa ifadelerle tepki gösteren Aydın, “İzmir’in suyu Türkiye’nin en pahalı suyu” eleştirilerine de baraj/kuyu suyu kıyaslaması üzerinden yanıt verdi ve “Biz su kullanıyoruz. İzmir, suyunun yüzde 55’inin yeraltı sularından elde ediyor. İstanbul suyunun yüzde 99’unu ve Ankara yüzde 95’ini barajlardan sağlıyor. Ama İzmir sadece yüzde 45’ini barajlardan sağlıyor. Bu bize maliyet demek oluyor. Kuyunun açılması ve o suyu çekmek için enerji maliyeti oluyor. Bunun maliyeti barajlardan su çekmekten kat kat fazla. Bir de bu suyun arıtması ve onun maliyetleri oluyor. Yani biz merdiven çıkıyoruz. Biz suyumuzu barajdan değil kuyudan çıkardığımız için ödediğimiz enerji maliyeti 1.3 milyar lira. Bu da İzmir halkının 3 aylık su faturası demek. Eğer ki biz suyu barajdan alsaydık 3 ay suyu bedava kullanacaktık. Eğer çıkmak yerine inseydik barajdan gelen suyu arıtma tesisine alacaktık ve daha düşük enerji maliyetiyle bunu sağlayacaktık. Ben bunu neden siyasi iktidarla ilintilendiriyorum? DSİ’nin görev ve sorumlulukları arasında büyükşehirlere içme suyu temin etme yükümlülüğü var. Tedarik sorumluluğu DSİ’de dağıtım su ve kanalizasyon idarelerinde. Ayrıca barajları inşa etme yükümlüğü de DSİ’nin. Gördes Barajı konusuna hiç girmeyeceğim. Dibi delik su alamadığımız bir baraja ödediğimiz paraları burada konuşmayacağım. Bir barajımız var ondan da su alamıyoruz. Biz barajdan su alamadığımız için 1.3 milyar liralık maliyetle kuyudan su çekiyoruz. Hani diyorlar ya ‘Türkiye’nin en pahalı suyu İzmir’de’ diye arkadaşlar. Eğer ki biz de suyumuzun yüzde 98’ini olması gerektiği gibi barajlardan alsaydık ve kuyulardan su çekmek zorunda kalmasaydık böyle olmazdı. İşte siyasi saikler hayatımızı bu şekilde etkiliyor” ifadelerini kullandı.

“KÖTÜ İKTİDAR UHALEFETİ YARATICI YAPAR”

Maliyetlerin azaltılması için bazı projelerin hayata geçirildiğini belirten Aydın, üstü kapalı “engellenme” mesajı verdi ve şunları söyledi; “Suyu ürettik, kullandık, tükettik. Sıra arıtmada. Hani suyun yüzde 98-99’unu barajdan alan 2 şehir örneği verdim ya… İzmir’de suyun arıtma oranı yüzde 97 İstanbul’da yüzde 39, Ankara’da yüzde 19. Hala yetersiz bulduğumuz ve artırmaya çalıştığımız arıtma tesissilerimizde bu yüzde 97. Ne fark var? Eğer biz binalardan temin ettiğimiz atık suyun sadece yüzde 20’sini arıtıp yüzde 80’ini doğaya deşarj etsek bu bedava. Ama biz terfi sistemleri, çamur arıtma vs. eklediğimizde 1 milyarlık maliyet yapmış oluyoruz. Bu şehrin halkı bu maliyeti karşılamaya hazır. Çünkü bu şehrin halkı suyunun arıtılmadan doğaya verilmesini istemiyor. Bu şehrin halkı en fazla vergi veren 3. şehir ama yatırımda 71. Sırada. Eğer siz bunu yaparsanız bu şehrin halkının size söyleyecekleri olur. Doğayla uyumlu olmak ve daha iyisini yapmak bizim işimiz ve yapacağız. Biz maliyetleri düşürmek için bir şeyler yapıyor muyuz? Yapıyoruz ve yapacağız. Kötü komşu inanı mal sahibi yapar, kötü iktidar muhalefeti yaratıcı yaptı. Elektriğe yüzde 425 zam gelince İZSU, kendi enerjisini üretme çabasına girdi. Ama bir şeyle karşı karşıyayız. İZSU bir kamu kuruluşu. İZSU ürettiği suyu kamu kurumlarına satarken resmi tesis tarifesi üzerinden satıyor. Ama biz elektriği alırken kamu kurumu olmaktan çıkıp sanayi kurumu oluyoruz. Bize sanayi fiyatından elektrik satmaktan vazgeçsinler ya da tesis fiyatından su almaktan vazgeçsinler. Biz enerji için GES’ler kuruyoruz. Bunu da çatılara yapıyoruz çünkü bize yer tahsis etmiyorlar. İşte milli iradeyle itişmek böyle bir şey. Biz DSİ’nin temin etmesi gereken suyu temin etmediği için biz Kemalpaşa ve Bayındırda atık suları arıtarak veriyoruz musluk suyuyla tarla sulamasınlar diye. Ayrıca yağmur suyu kanallarını ayrıştırmaya çalışıyoruz. Biz Körfez’in en önemli kirleticilerinden olan evsel atıkları arıtmak için yağmur suyu kanalları açıyoruz. Bugün birçok sokakta kazılar var. Bu da ciddi rahatsızlık oluyor. Ama biz bu suyu arıtıp kullanalım diye uğraşıyoruz. Körfezi İzmir’in dereleri kirletiyor. Bu dereleri temizle işi bizde. Kanal taşkınlarını önlemek bizde. Gediz’in kolları kirletiyor. Burayı temizleme görevi büyük ölçüde DSİ’de birazı da bizde. Körfezin kirliliğini hep birlikte önlemek ve hep birlikte temizlemek zorundayız. Devlet bize elektriği resmi kurum tarifesinden satsın, KDV muafiyeti sağlasın, barajlar yapılsın, ilgili bakanlıklardan alınması gereken izinlerde kolaylık sağlansın ve Körfez’le ilgili sorumluluklarını yerine getirsin. Ben yapısal bazı sorunları anlatmaya çalıştım. Bu şehir hepimizin şehri ve sağlıklı su almak hepimizin hakkı. Yani İZSU’ya yapacağınız her hizmet İzmir halkına yapacağınız hizmettir.”

YILDIZ: BİZ ASLA SİZİN GİBİ BAHANE ÜRETMEDİK

AK Parti Grubu adına bütçeyi değerlendiren AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız, hizmet değil bahane üretildiği noktasında tepki gösterdi ve “İZSU bizim için suya erişim, Körfez, altyapı, arıtma, çevre, derelerin bakımı, taşkın ve yağmurla mücadele ve 4. Faz ile Çiğli arıtma demek. Ben Sayın Murat Aydın’dan İZSU’nun 14 milyarlık bütçesiyle İzmir’in kronik sorunlarını çözmek için neler yapacaklarını söylemelerini bu zamana kadar neler yaptıklarını ortaya koymalarını beklerdim. Ama biz sizin İzmir’i yönetemediğinizi her seferinde söyledik ve haklı olduğumuzu bugün gördük. İş üretmek değil bahane üretmek sizin işiniz. Biz Körfez kokuyor dedik. En başta kabul etmediniz sonra kabul ettiniz. Biz Çiğli arıtma Tesisinde sorun var dedik önce kabul etmediniz yine sonra kabul ettiniz. Biz size Körfez temizleme sisteminiz yanlış dedik. Önce reddedip sonra kabul ettiniz. Bugün de İZSU’yu yönetemediğinizi kabul ettiniz. Biz iktidar olarak asla bahaneler üzerinden siyaset yürütmedik. Tabi sizin kültürünüzde bu yok. Bazı barajlardan bahsedildi DSİ’ni yapması gereken. O yapılmayan barajlar için Büyükşehir ‘Ben yaparım o barajları’ demişti” dedi.

“65 TESİSİN 44’Ü KAÇAK”

Enerji maliyetlerine ilişkin de yapılan GEs hamlelerine değinen Yıldız, “Kronikleşmiş problemlerimize bakalım. Suya erişim… İzmir neden ülkenin en pahalı suyunu kullanıyor? Elektrik denildi. Ama kayıp kaçak oranları var. Biz 4 yılda bu sorunu istediğimiz ölçüde çözemedik. Siz kayıp kaçağı önlerseniz yılda 1 milyar lira kar elde edersiniz. Bütçe yıllara göre oldukça fazla artmış. 2014 yasasından bahsedildi. Bazı yasalar bazı sorunların tek elden çözülmesi için yapılmıştır. Şimdi Türkiye’yi yönetme iddiasıyla yola çıkanların bir ilde Bütünşehir Yasası’nından şikayet etmelerine ‘İzmir’i yönettiğiniz gibi Türkiye’yi yöneteceksiniz vay bizim halimize’ diyorum. Biz İZSU’nun bütçesini dün yaptık. 14 milyarlık bütçeyi dün görüştük ve sorduğumuz sorulara bile yanıt alamadık. Yenilenebilir enerji için ne yaptınız diye sorduk. 2022 için 30 MgW var demişlerdi. Siz 3 yıl içinde 30 MgW’lık bir yapılanma yapsaydınız bugün o 90 MgW olurdu. Dünyayı ve Türkiye’yi görmediğinizi biliyoruz ama bari kendi sorununuzun çözümü için çevrenize bakın. Birçok belediyenin kendi elektrik üretimi var ama İZSU’nun yok. Biz hala planlıyoruz. Eğer bu konuda destek isterseniz biz veririz. Tahsis istiyorsanız müracaat edin destek verelim. Ama siz bu anlamda sınıfta kaldınız. Arıtma tesisleri denildi. Kaç tanesinden teşvik alıyorsunuz? 65 tesis var 44’ü kaçak. Çevre izin belgesi yok. Bu olmazsa teşvik de verilmiyor. Biz daha çere izin belgesini tamamlamamışsınız ama neden teşvik vermiyor diyorsunuz” diye konuştu.

“SÖYLEM BELEDİYECİLİĞİNİ BIRAKMANIZ LAZIM”

İzmir’in en çok tartışılan konularından olan Körfez konusuna da değinen Yıldız, “İzmir’in en önemli sorunu Körfez. Sayın Başkan seçiliyor ve 4 Eylül 2019’da konuşma yapıyor. ‘Çözüm çok basit. Başka yerlerde aramamak lazım. Biz Körfezi temiz tutarsak temizlemek için çaba sarf etmeye gerek yok. 3 yıl içinde yüzülebilir hale gelecek’ diyor. Bu konuda bilimselliği terk etmiş. Biz yüzemeyeceğini söyledik ama ‘Yüzerim’ dedi. Bir gün baktık ki kendisi Gediz’de. Sayın Başkan ‘Ben taşın altına elimi sokmaya karar verdim, ne yapılması gerektiğini araştırdım, Körfezi Gediz kirletiyor. Biz bu konuda gereğini yapacağız’ dedi. Suçu Gediz’e attık. Halbuki Gediz dış Körfeze yani Foça’ya dökülüyor. Sonuç itibariyle biz, Körfezde yapmamız gereken sirkülasyon kanalını 3 yıl boyunca seyrettik ve algı yaratmaya devam ettik. DSİ’nin temizleyeceği dereleri temizledik diyerek kamuoyunu yanıtlamaktan hiç çekinmedik. Daha sonra Sayın Başkan bu sorunu 2 bin yıla dayandırdı. İzmir Körfezinin kirliliği 30 yıldır ortada. Siz iç körfezde sirkülasyon kanalı yapmazsanız dış körfezden iç körfeze temiz su akıntısı sağlamazsanız, dereleri zamanında temizlemezseniz Körfez bugün marul sarmış durumda durur. Bu daha birçok sorunun başlangıcıdır. Körfez kirlidir ve bunun nedeni de Çiğli Atıksu 4. Faz çalışmalarını yapamamanızdır. 4 yıl çamur tesisleri çalışmıyor, 2,5 milyon metreküp çamur doğal sit alanında duruyor. 2018’den bu yana bir tane bile iyileştirme çalışması yapılmadı. İzmir’in suyu siz yönetmeyi beceremediğinizden pahalı. 4. Faz için 2023’te ihaleye çıkılacak deniliyor şimdi de. Söylemle eylem arasında fark vardır. Söylem belediyeciliğini bırakmanız lazım” ifadelerini kullandı.

“ASIL SUÇLUYU BULDUK. HOMEROS”

Yağmur yağdığında kentin birçok noktasında meydana gelen sel ve taşkın görüntülerini göstererek eleştirilerde bulunan Yıldız, Başkan Soyer’in oturumda bulunmamasına da tepki gösterdi ve şunları söyledi; “Coğrafya kaderdir ama İzmir’de yaşadığımız sorunlar kaderimiz değil sizin beceriksizliğinizdir. 3 yıldır her yağmur yağdığında yeni bir sorunla karşılaşıyoruz. Mesela Kemeraltı… Her yağmur yağdığında Kemeraltı bu hale gelmek zorunda mı? Böyle mi altyapı yapıyorsunuz? Dikili’de altyapı sorununun çözüldüğü söylendi ama Dikili’deki vatandaşlarımız yazın ortasında susuz kaldılar. Engellemelerden bahsettiler. Ama ayrımcılık ve partizanlık bizim işimiz değil. Siz ilçe belediyeleri arasın partizanlık yapıyorsunuz. Çiğli’deki arıtma tesisine baktığımızda… Çamur kurutma ünitesi çalışıyor mu? Biz bugün o çamuru 50 milyonluk maliyetle Manisa’ya yolluyor muyuz yoksa 2,5 milyon metreküp çamuru arkeolojik sit alanında stokluyor muyuz? Çevrecilik mi bu! İzmir’in Körfezi problemli, yağmur ve atık su hatları problemli, artıma suyu problemli. Bizim söylediklerimizde hata varsa çıkar özür dileriz ama bizim sorularımıza yanıt verin. Siz bütçenizi dolar bazlı artırırken neden faaliyetlerinizi de artırmıyorsunuz? Ben 4 yılın sonunda yaptıklarınızı dinlemek isterken çıkıp bahane anlattınız. Bu kentin dağ gibi büyüyen sorunlarına bahane ve siyaset üretmenin sonu geldi. Hizmet üretin. Bu kenti yönetmekle sorumlu ana unsur burada yok ve sorulara yanıt vermiyor. Biz her yağmurda nereden nasıl görüntü gelecek diye bekliyoruz. Taşkınla ve selle karşılaşmayan sokağımız kalmadı. Eğer ki siz 3 barajı yapamayacaksanız bize söyleyin biz yapalım. Sayın Aydın’a çağrımdır, yapılan barajları gezelim. İzmir’in problemlerini görmeyen, ıskalayan ve göremeyen, kendini Seferihisar’dan İzmir’e giderken bu ülkeyi yönetmeyi hayal eden bir belediye başkanımız var. Ama neyse ki diz bu kentteki altyapı sorununun sorumlusunu bulduk. Asıl suçlu Homeros’tur.” 

ŞAHİN: BU PROGRAM KRONİKLEŞMİŞ SORUNLARI ÇÖZEMEZ

MHP Grup Başkanvekili Selahattin Şahin, bütçe ve performansı maddeleriyle ele alırken sorunların çözümünde efektif öneriler sunmadığına dikkat çekti ve “Sayın Murat Aydın’a sormak istiyorum. İller Bankası ve bakanlık destek verilerini paylaştı. Peki CHP’li belediyelerin borçlanma verilerini de paylaşmasını rica ediyorum. Böyle hamasi laflar doğru değil. Kuyulardan su çekmek için enerji harcamaktan bahsediliyor. Peki İzmir gibi bir kentte neden bugüne kadar RES ya da GES’lerden faydalanılmadığını da söylemesini bekliyorum. İşte bahane üretmek budur. 2023 İZSU Performans programıyla ilgili pozitif şeyler söylemek isterdim ama 2022 ve 2023 performans kitapçıklarına baktığımızda neredeyse aynı olduğunu gördük. İzmir’in yazın kokan ve kışın taşan bir kent olmasının yegane sorumlusu İZSU’dur. Bu sorunu çözmek için önümüze sunulan bir öneri yoktur. Yapılanlar yapılacakların göstergesidir. Araçlar baktığımda iş makinelerinde azalma, binek araçlarında artma var. Eper hizmet üreteceksiniz iş araçları artmalı, binek araçları değil. Temel politikalar ve öncelikler başlığında yer alan metinler birebir aynıdır. Ayrıca aylık ÜFE artışlarına endekslenen fiyat artışları da göz ardı ediliyor. Yağmur suyu hasadı yağmur suyu daire başkanlığı kurulmalıdır. Kentsel gelişme stratejisi başlığında… Yağmur suyu depolama ve bu suların kullanımının artırılmasına yönelik uygulamalar yaygınlaştırılmalıdır deniliyor. Gaziemir açık otopark alanı bu işe oldukça uygundur. Körfeze ulaşan derelerin temizliği… İzmir Körfezi Daire Başkanlığı bir an önce kurulmalıdır. Kent merkezinde içme suyu hedefi 2021’de yüzde 51 iken gerçekleşen sadece yüzde 21. Bunun için 2023 bütçesinde 1 milyar ayrılmıştır. Bütçedeki artış iyi bir şeyken bir önceki dönemdeki savsaklamanın da kanıtıdır. Bu bütçede öngörülen 4 kat artış umut verici olsa da performans hedeflerindeki öngörülen İzmir’deki kronikleşmiş altyapı ve koku problemlerini çözeceğine inanmıyoruz” dedi.

SEVİNÇ: GEREKENLER YAPILACAKTIR

İYİ Parti Grubu adına konuşan İYİ Parti Grup Başkanvekili kemal Sevinç, bütçe ve performans programına olumlu oy kullanacaklarını belirtti ve “Yönetim, dile getirilen konulardan programları doğrultusunda gerekenleri alacaktır. Gece gündüz demeden bu kentin su kanal altyapısını ayakta tutan kurumun bazı projeleri var. Su temin kaynakçalarının yüzde 25’i barajlardan yüzde 75’i kuyulardan sağlanmaktadır. İçe suyu hatlarımızın şebeke uzunluğu 8 bin 760 km. Atık su hatlarımız ise 3 bin 886 km. Yağmur suyu şebeke hatlarımız toplamda 736 km. Su kaçak oranımız 2022 yılında yüzde 27 seviyelerine getirilmiş durumdayken 2023 hedefi ise bunu yüzde 25’e düşürmek. Bizim temennimiz bunun yüzde 20’lee indirilmesi. Atık su artıma… Tesis sayısı ve arıttığı su miktarıyla kentimiz ülkenin en iyisidir. 30 ilçemizdeki derelerin sürekli olarak temizlik ve bakımları yapılıyor. Çiğli Atık Su arıtma Tesisi için revizyon ihalesi yapılmış olup 2023 bahar aylarına kadar bitirilmesi hedeflenmiştir. Artıma tesisinden çıkan çamurun 2022 Temmuz’dan itibaren lisanslı bertaraf tesislerine gönderildiği görülmüştür” diye konuştu.

SÖZÜPEK: EĞER KREDİ ONAYI GELİRSE…

Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı ve CHP’li meclis üyesi Bülent Sözüpek, bütçeye ilişkin kısa bir bilgi verdi ve “Biz sorulan her sorunun cevabını verdik komisyon toplantısında. Hakan Bey burada zaman aşımına uğramış bir belgeyi burada gösterebiliyorsa İZSU yönetiminin şeffaflığını ortaya koymuş oluyor. Bütçelerde rakamlar önemli ama bir arkadaşımız çıkıp uzaydan ve Mars’tan bahsedip 2023 bütçesinden bahsetmiyor. İZSU’nun 2023 yılı bütçesi 14 milyar lira. Özellikle son 2 yıldır öngörülemeyen maliyet artışlarına rağmen hizmetlerini sürdürmeye devam etti İZSU. Önümüzdeki yıllarda da kanal, altyapı ve koku sorununa ilişkin ciddi yatırımlar yapılacaktır. Bütçenin 10,5 milyarını yatırımlara ayrıldı. Yaklaşık 4 milyar liraya ulaşan akaryakıt ve elektrik maliyetleri ise ülkenin durumunu göstermektedir. Bütçenin gerçekleşme hedefi sise yüzde 100’e yakındır. Bu da İZSU bütçesinin ne kadar gerçekçi ve doğru olduğunun göstergesidir. 2023 yılında 1 adet GES projemiz hayata geçecek. İZSU kentin sorunlarını çözmek için birçok faaliyet yürütüyor. Çiğli Artıma Tesisi… Daha önce maliyet artışları nedeniyle çıkılamayan 4. Faz artırıma ihalesine önümüzdeki yıl çıkılacak. Ayrıca almak istediğimiz kredi hala Hazine Bakanlığı’nda onayda. Bu onay gelirse işlemler daha hızlı yürüyecek ama gelmezse İZSU yine kendi bünyesinde bu çalışmaları yürütecek. Biz yatırımlarımıza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

ÇALIŞKAN: BU MUDUR VİZYON!

Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi ve AK Partili meclis üyesi Erhan Çalışkan ise; yeteri kadar bilgilendirilmedikleri konusunda tepki gösterirken İZSU’nun enerji üretimi noktasında ilçe belediyelerini örnek verdi ve “Bu sene 1 milyardan fazla borç alacağız. Aldığımız borcun bir kısmıyla da borç ödeyeceğiz. Yatırım bütçesinde gayrimenkul sermaye yönetimleri altında görünenler gizli yatırımlardır. Bu a bütçenin yüzde 14’üne denk gelir. Elimizde olması gereken ilk şey bir master planıdır. Bu planın içine eksiklikleri gidermedeki öncelikleri koyarsınız. 3 yıldır bu kürsüden bazı sorular soruyorum ama bu sorulara cevap alamıyorum. Master plandan sonra 5 yıllık stratejik plan hazırlarız. Yani ne yapacağımızı hedefleriz. Bizim stratejik planda kanallarımıza ilişkin hiçbir şey mesela. Sizin hazırladıklarınız gerçekçi değil. Hedefler gerçekçi olmadıkça yöneten başkan doğru karar alamaz. Bizler neyin nasıl ne şekilde yapılacağını bilmiyoruz. Sadece el kaldırıp indiriyoruz. Bizim bunları öğrenmemize gerek yok herhalde! Ben şunu yaptınız bunu yapmadınızdan ziyade eksiklikleri konuşmak istiyorum. Biz kaç km kanalizasyon yapacaksınız diye sorduk ama cevap alamadık. Bize bu verileri vermeyecekseniz bizim de buraya gelmemize gerek yok. Siz bizim bu verilere sahip olmadığımızı mı düşünüyorsunuz? Ölçemediğimiz şeyi de maalesef yönetemiyoruz. Öncelikleri de doğru belirleyemiyoruz. Sonra mecliste ne kadar iyi bütçe yaptığımızı, en çok su arıtan il olduğumuzu, arıtma suyumuzun ne kadar kaliteli olduğunu anlatıyorsunuz. Elektrik faturalarına bahane ediyorsunuz. Karşıyaka Belediyesi 2014, Karabağlar Belediyesi ve Seferihisar Belediyesi ve de Bornova belediyesi 2015 yılında ilk GES’leri kuruyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ilk GES santrali ne zaman yapılmış; Ağustos 2021’de. Kim yapmış ESHOT. İZSU ne zaman planlamaya başlamış 2021 yılında. Ne zaman yapılmış, 8 yıl sonra. Bu mudur vizyon! Altyapı yatırımı uzun soluklu bir iştir. Uzun vadeli planlama, sıkı takip ve etkin uygulamalarla başarı getirir. 30 büyükşehir belediyesinin su ve kanalizasyon idarelerinin 2014 ile 2020 yılı arasındaki bütçelerinde yatırıma ayırdıkları payın kişi başına düşen miktarları incelendiğinde İzmir’i 13.sırada kişi başı 767 lira olarak görüyoruz” dedi.

 “BU İLKE KARARINDAN VAZ MI GEÇTİNİZ?”

Katı atık bedellerine yapılan zamlara ilişkin de soru soran Çalışkan, “Sözlerimiz eylemlerimize yansıyor ise anlam eder. Eylemlere yansımayan sözler kurum idarecisine değil yönettiği kuruma olan saygı ve güveni de ortadan kaldırır. İZSU faturaları içerisinde ilçe belediyelerimizin adına katı atık toplama bedellerinin de tahsil edildiği hepimizin malumu. 2022 yılı için katı bedellerini İZSU toplamasının iptali gündeme gelmişti. Bu uygulamanın devamı konusunda ilçe belediye başkanlarımız başkan tunç beyi ikna etmişlerdi. Karşılığında da 2022 yılı içinde bu bedellerde artış yapılmayacağı beyan edilmişti. Ama yıl içinde görüyoruz ki ilçe belediyelerinin yaklaşık dörtte biri katı atık bedellerine zam yaptı. Bu ilke kararından vaz mı geçtiniz ya da arttıran belediyelerin özel bir durumumu var” diye konuştu.

KÖKKILINÇ: YATIRIMLAR OLACAK YETER Kİ İKTİDA RONAY VERSİN

Yapılan eleştirilere yanıt veren CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, yatırımlara merkezi iktidar rkandından onay gelmediğinin altını çizdi ve şunları söyledi; “Çiğli Arıtma Tesisi içinde 10 MgW GES kullanımı için bakanlıktan hala onay bekliyoruz. Revizyon bağlama tarihinde 2022 Mart’ta bakanlığa başvurmuşuz. Çiğli’de çamur çürütme ve kurutma tesisi revizyonu kapsamında yenileme yapılıyor. 2,5 milyon metreküp bakanlık onayıyla gösterilen yerde depolanıyor ve 2023 yılında bunun rehabilitasyonuna başlanacak. Yani bakanlıkla işbirliği yapılıyor. Ayrıca tesislerimizin tamamının çevre izinleri var. Sadece Çiğli’nin izninin yenilenmesi için Mayıs 2022’de bakanlığa başvurulmuş ve o dönemden bu yana izin ekleniyor. İzmir’in kayıp kaçak oranı 2022 Ekim itibariyle yüzde 27. Bunun Türkiye ortalaması yüzde 37 oranında. Açıklanan 28 ilçe içinde İzmir bu oranın en düşük olduğu 4. Şehir. Ayrıca Dikili’deki sorun. Dikili’de şu anda içme suyu sorunu yok. Bunun yanında derin deşarjlı arızadan kaynaklı yaz aylarında bir sorun yaşandı ve bu da İZSU’dan kaynaklı değil. Bugün İzBB Başkanı Tunç Soyer'in bir konuşması oldu. Kendisi altyapı çalışmaları için Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan onay bekleyen krediler olduğunu söyledi. Buca Metrosu için 9 ay, Narlıdere için 7 ay, İZSU’nun muhtelif projelerine garantörlük için 9 aydır onay alamamışlar. İZSU’nun yatırımları gayet güzel daha da güzel olacaktır. Yeter ki merkezi iktidar tarafından yatırım onayları verilsin.”

HIZAL: FİRMAYI DEĞİL İZMİRLİLERİ CEZALANDIRIYORSUNUZ

Kökkılınç2ın sözlerine yanıt veren AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, Sayıştay raporundan da alıntılar yaptı. Çiğli Artıma Tesisi 4. Faz ihalesinde Nurol İnşaat’a atıfta bulundu ve “Deveye sormuşlar boynun neden eğri diye deve cevap vermiş, nerem doğru ki diye. İZSU’nun en kısa tanımı bu. Neresi doğru ki… Az önce cevabı gelmedi denilen yazının cevabı 5 gün sonra gelmiş. İzBB ve İZSU’da temel sorun hangi açıdan baktığınızla ilgili. ‘Biz yazı gönderdik cevabı gelmedi…’ O yazının cevabı geliyor ama saklanıyor. İZSU’da sorunlar var. Temel sorunlarını özetleyen 2021 yılı Sayıştay denetim raporudur. Bahsedilen birçok konu bu raporda var. Elektrik fiyatlarıyla alakalı teşvik hususu var mesela. İZSU, sen elektriğini yüzde 50 indirimle alabilirsin. Her yılın Nisan ayına kadar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ilgili belgelerle başvurursan alırsın’ diyor. Evet enerji fiyatları arttı. Ama şunu kabul edin. 25 yıldır bu şehri yöneten sizler olumlu adım atma yolunda bir faaliyet içine girmediniz. Bir şirket kuruyorsunuz 6 ay sonra atıl duruma düşüyor. Sayıştay çok güzel şeyler söylemiş. Bir bilişim işi ihalesi olmuş, 52 milyonluk. Özetle, ‘bundan çok daha detaylı ihaleler yapan kurumlar var ve onlar daha ucuza halledebiliyor. Sen öyle bir ihale yapmışsın ki ihaleye girecek diğer firmaların önünü kesmişsin’ diyor. Bu ihale bedeli İzmirlinin cebinden çıkıyor ve su bedellerine yansıyor. Bizim burada bugüne kadar yapmış olduğumuz bütün eleştiriler İzmir’in menfaati için. Bazen sertleşebiliyoruz ama günün sonunda şu sonuca varıyoruz: Biz bugüne kadar İZSU’yla ilgili ne dediysek hepsi ortaya çıktı. Siz de bunu biliyorsunuz. 4. Faz… 4. Faz ihalesi için hepimiz onay verdik ve 10 milyon krediyi onayladık. 4. Faz inşaatı başlamadı, ihalesi yapılmadı. İhale için izin mi gelmedi? Geldi. Siz bu kuruma ava açan bir şirketi o işi aldı diye cezalandırdınız. Sizin tramvay inşaatını yapan firma o firma. Siz o firmayı değil tüm İzmirlileri cezalandırdınız. 2,5 milyon metreküp orada bekliyor. Gelin bir sorun varsa birlikte çözelim. Sorunları aşmak için CHP’li meclis üyeleri bizimle işbirliğinin önünü açsınlar” dedi.

ÖZUSLU: BÜTÇE SİYASİ BİR TERCİHTİR

Son olarak konuşan Meclis Başkan Vekili Çzuslu, “Bugün başkanımız burada olamadı. Ankara’daydı kendisi. Cuma gün ya da Büyükşehir bütçemizin görüleceği oturumlarda olacaktır. Burada arkadaşlarımızın dile getirdiği eleştirilere ve talep ettikleri sorulara başkanımız kendisi etraflıca yanıt verecektir. İzmir önemli bir kent. Yapılan konuşmalarda görüyoruz ki İZSU İzmir için önemli bir kurum. İzmir’in su kaynağını yönetiyor. Günlük hayatımızı içinde olan bir kuruluş. Elbette bütçesi yapılırken ülkenin mevcut ekonomik durumundan bağımsız bir şekilde yapılamayacağını herkes bilir. Bir bütçe aslında bir siyasi tercihtir. Muhalefet eleştirecektir. Demokrasiler muhalefetle vardır. Muhalefetin olmadığı yerde demokrasiden söz edilemez. Bugün bütçe görüşmelerimiz İzmir’e yakışır klas bir şekilde geçti. Bunun için teşekkür ederim.”

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.