Dolar 32,3728
%0.17
Euro 35,0404
%-0.07
Altın 2.326,620
%0.27
Bist-100 9,14
%0.66

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
‘Çiğli arbedesi’ Meclise taşındı

‘Çiğli arbedesi’ Meclise taşındı

İzmir Büyükşehir Belediyesi Ekim ayı Olağan Meclis Toplantısı birinci bileşimine geçtiğimiz hafta AK Parti İzmir İl Başkanlığının Çiğli Atırma Tesisi bölgesinde  yapmak istediği basın açıklaması öncesinde özel güvenlik görevlileriyle parti yetkilileri arasında yaşanan arbedeye ilişkin tartışmalar damgasını vurdu. AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, konuyu yargıya taşıyacaklarını ifade ederken CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın ise, iktidarın yürüyüş ve protestolara yaptığı müdahaleleri hatırlattı.

  • Ege Postası
  • 10.10.2022 - 20:10

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir Belediyesi Ekim ayı Olağan Meclis Toplantısı birinci bileşimi Meclis Birinci Başkan Vekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirildi. 

Buca Cezaevi alanı planlarının da gündeme gelerek tartışmaya neden olduğu oturuma damgasını vuran konu ise geçtiğimiz hafta AK Parti İzmir İl Başkanlığının Çiğli Atırma Tesisi bölgesinde  yapmak istediği basın açıklaması öncesinde özel güvenlik görevlileriyle parti yetkilileri arasında yaşanan arbedeye ilişkin konuşmalar oldu.

BUCA CEZAEVİ ALANI İÇİN YETKİ KARMAŞASI

Oturumda 62 yıllık hizmet veren ve 30 Ekim 2020 depreminde hasar gördüğü gerekçesiyle yıkılan ve ardından büyük tartışmalara neden olan Buca Cezaevi de gündeme geldi.

İktidar ve muhalefet arasında “yeşil alan” ve “plan” tartışmalarına konu alan Buca Cezaevi alanının plan değişikliği önerisi oturumda başkanlıktan gelen önergeler kapsamında görüşüldü.

Alanın mevcutta “Ticaret Alanı” olan planlarının Rekreasyon Alanı ve Genel Otopark Alanı olarak belirlenmesine yönelik hazırlanan, 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği önerisi, de mecliste fikir ayrılıklarına neden oldu.

AK Parti grubu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın alanı rezerv alanı ilan ederek plan değişikliğini askıya çıkarıldığını ve bu nedenle belediyelerin alanda plan yapma yetkisi olmadığını savunurken CHP grubu ise önergenin komisyonlara havale edilmesi için ısrarcı davrandı.

HIZAL: ATI ALAN ÜSKÜDAR’I GEÇTİ

Konuya ilişkin söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, “İzmir’de şu anda gündemde olan Buca Cezaevi arazisiyle ilgili bir plan değişikliği cezaevinin kaldırılmasını gündeme ilk Buca Belediye başkanımız getirdi. Ondan sonra partiler üstü bir mesele oldu ve işbirliği yapıldı. Cezaevi o bölgeden kaldırıldı. Bugün İzBB Başkanlığı önümüze bir önerge getirdi o alanda plan değişikliği yapılması yönünde. O planlar Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yapıldı askıya çıkarıldı. Yani atı alan Üsküdar’ı geçti. Yani İzBB’nin AVM olarak yaptığınız planı bakanlık değiştirerek askıya çıkarıldı. Kaldı ki burası daha önce bakanlık tarafından rezerv alanı ilan edildi. Eğer bakanlık rezerv alanı için belediyeye yetki vermezse Büyükşehir’in plan değişikliği yapma yetkisi yok. Yani biz bugün bu önergeyi komisyonlara gönderirsek suç işlemiş olacağız. Ben bu konuda uyarımı yapmak istiyorum. Planlar askıya çıkarıldı. İzBB olarak sizin bu alanla ilgili tek yetkiniz plana itiraz etmek ya da dava açmaktır. Plan yetkiniz yok. Biz bu önergenin gündeme gelmesinin nedeninin yeşil alan hassasiyeti değil acaba bakanlığın planlarının önünü alabilir miyiz gibi bir niyet seziyoruz. Bu doğru değil. Belediyeler kanunların onlara verdiği yetkiler çerçevesinde hareket ederler Bizler yetkimizi aşamayız. Dolayısıyla bu önergenin komisyonlara şevki doğru değildir. O iş bitti. Bakanlık, planları askıya çıkarıldı. AVM planı ortadan kaldırıldı, ciddi bir sosyal donatı alanı kazanıldı. Bundan sonra atacağınız her adım muhtemelen AVM’nin devamı noktasında bir algı oluşturacaktır” dedi.

AYDIN: KİMSE OLDU BİTTİYE GETİREMEZ

Hızal’ın ardından konuşan CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, “Hukukun egemen olduğu yerlerde kimse atı alıp Üsküdar’ı geçemez ve kimse oldu bittiye getiremez. Sayın başkanvekili sürekli bu mecliste suç ibraz ediyor. Ama bunu yanlış buluyorum Burada konuşulan bir önergenin komisyona havale edilmesidir. Bugüne adar birçok konuyu komisyona gönderildik. Yeri geldi kabul edilmedi. Burada CHP’nin istediği önergenin komisyonda görüşülmesidir. Kendisi de komisyon üyesi, buyursun gelsin. Görüşlerini dinlemeyi isteriz. Önergenin komisyonlarda değerlendirilmesini talep ediyoruz” diye konuştu.

Yapılan tartışmaların ardından önerge, İmar Komisyonu ve Hukuk Komisyonu’na havale edilirken AK Parti’nin Çevre Komisyonu’na da gönderilmesi yönündeki önerisi reddedildi.

‘ÇİĞLİ ARBEDESİ’ MECLİSE TAŞINDI

Gündem dışı konuşmalarda söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Hızal, geçtiğimiz hafta AK Parti İzmir İl Başkanlığı’nın Çiğli Arıtma Tesisi bölgesinde yapak istediği basın toplantısı öncesinde çıkan arbedeyi hatırlatarak konuya ilişkin yargıya başvuracaklarını belirtti ve şunları söyledi; “Engelliyorsunuz tartışmasına en güzel cevap bugünkü oybirliği sayısını görünce gülümsemenizden belli oluyor. Bizler engellemek için çalışmıyoruz. Meclisin önünü açmak için çaba gösteriyoruz. Biz bunu için çaba gösteriyoruz ama birileri bizi engelleye çalışıyor. Bizler geçen hafta Sayın İl Başkanımız ve bazı arkadaşlarımızla birlikte İzmir’deki koku sorununa değinmek adına bir basın toplantısı yapmak istedik. Biz bu toplantıyı Çiğli’de bir alanda planladık. Neden orada planladık? Hem kokunun yoğun yaşandığı bir böğe hem de kokunun kaynağının olduğunu sizin de kabul ettiğimiz arıtma tesisinin görüldüğü bir bölge. Biz bu tarz yerinde basın toplantılarını ilk kez yapmadık. Biz bu toplantıları simgesel olan ama kamuya açık alanlarda yaptık. Geçen hafta yapmış olduğumuz ama birilerinin engellemek istediği asın toplantısı da ayı şekilde kamuya açık bir alandaydı. Ama biz bu alanda basın toplantısı yapmak istediğimiz de o alanda ondan önce ve ondan sonra olmayan güvenlik görevlisi arkadaşlarımızın oraya konulduğunu gördük. Bizim o bölgeye girişimizin engellendiğini gördük. Orada bazı hadiseler yaşandı. Ardından Sayın Tunç Soyer bir açıklama yaptı. Bizim tesise zorla girmeye çalışıp güvenlik görevlilerine zorbalık yaptığımız söyledi. Tesiste açıklama yapmak istesek izin vereceğini söylemiş. Biz tesisin içinde yanında arkasında açıklama yapmak istemedik. O bölgede kamuya açık bir alanda yapmak istedik. Bizden 1 saat sonra o güvenlik görevlileri orada yoktu. Yani asıl provokasyonu yapan o güvenlik görevlilerini oraya dizendir. O arkadaşları oraya dizen, bu kurumdaki güvenlik amiri Metin Aci, o güvenlik görevlilerini oraya dikerek o alandan kaçmıştır. Dolayısıyla burada yaratılmak istenen algı ve söylenenlerin tamamı yanlış. Biz herhangi bir tesisin önüne gitmiş değiliz. Bundan 1,5-2 yıl önce 50-60 kişilik bir grup meclis salonuna girdi.  Güvenlik görevlilerinin hakkını ve hukukunu koruması gereken sendika yetkilileri, başta da sendika başkanı. O güvenlik görevlilerini ezerek meclis salonuna geldiler Meclis tarihinde görülmemiş bir hadise yaşandı. O konuda su duyurusunda bulunuldu mu? Bulunulmadı. Ama sayın başkan Tunç Bey, bilgi sahibi olmadan, bu tweete atmadan önce işin önünü arkasına araştırmalıydı. O gün bu güvenlik görevlilerini buraya dizen ve meseleyi provoke etmeye çalışan bu güvenlik amirleridir. Bu alanla ilgili Sayın Murat Aydın oranın çamur bölgesi olduğunu ve tehlike arz edeceğini söyledi. O tehlike arz eden alanda vatandaşlar geçsin diye yol açılmış. Hani tehlike? Bir tehlike yok. O gün de bir sorun yoktu. Burada ebetteki hukuki yollara başvuruda bulunulacak. Bizim güvenlik görevlisi arkadaşlarımızla bir derdimiz yoktur ama bu emri verenlerle hesaplaşacağız.

AYDIN: KENDİLERİ BİBER GAZI YEMEK NE DEMEK BİLİYORLAR MI?

Hızal’ın sözlerine yanıt veren CHP Grup Başkanvekili Aydın, toplumsal açıklamalara, yürüyüş ve eylemlere yapılan polis müdahalelerini hatırlattı ve “Sayın Hızal’ı dinlerken ve bu olay olduğundan beri 2 duygu içindeyim. İlki… İzmir’e ve kendilerine yakışmamıştır. Kimden kaynaklamışa kaynaklansın bu şehrin AK Parti İl Başkanı ve Grup başkanvekilinin bir arbede içinde olması şık değildir. Tabi beyefendiler bu ülkenin sokaklarından bas açıklaması yapanların neler çektiklerini bilmedikleri için… 4 gündelikçiyi görüp asker gibi neden diziliyorsunuz diyenler, basın açıklaması yapmak isteyenlerin tomalarla, polislerle mücadele etmek zorunda kaldıklarını, anayasal hak olan gösteri ve yürüyüş hakkının yok edildiğini unutuyorlar. Zillet dediklerinin, terörist saydıklarının neler çektiklerini bilmedikleri için karşılarında 4 tane güvenlikçiyi gördüklerinde ‘Asker gibi ne diziliyorsunuz’ diyorlar Nasıl duracakmış özel güvenlikçiler? Bu ülkede adalet arayanların, Cumartesi Anneleri’nin karşısına geçen polis nasıl davranıyorlarmış? Bu ülkeyi İsveç haline getirdiler de bizim mi haberimiz yok? Kendileri biber gazı yemek ne demek biliyorlar mı? Bilmezler. Çünkü onlar Saray’larda yaşıyorlar. Biz sokaklardayız” diye konuştu. 

“HOŞGELDİNİZ TÜRKİYE’YE”

Aydın ayrıca bölgenin özel koruma altında olduğunun da altını çizdi ve “Burası Çiğli Atık Tesisidir. Özel güvenlik koruması altındadır ve bu koruma İzmir Valiliği’nin iznine tabidir. Bahsettikleri yol… Halka açıkmış, herkes girip çıkıyormuş ve onlar engellenmiş. Burası Çiğli Atık Su Arıtma Tesisidir ve 1 milyon 450 bin metrekare çamur kurutma havuzu oluşmuş durumda. Arkadaşlar biz buraya girip basın açıklamamızı yaparız diyorlar Hemen aynında Kaklıç Askeri alanı var. Oraya gidip de açıklama yapabilirler. Soruyorum. Bu çamur kurutma havuzlarının olduğu yere özel güvenlik görevlilerini aşarak girdiler Yanlarında basın mensupları da vardır. Bu açıklamanın nerede yapılacağı da bu arkadaşlardan gizlenmiştir. Ayrıca bizden sonra yok dedikleri güvenlik gece de vardı. Orada güvenlik görevlisi yok o gün için getirildi derseniz ayıp olur. Bunların yanında… bu ülkenin ana muhalefet partisi lideri kamu binalarına giremiyor. Özel güvenlik riski taşımayan binalara bu milletin seçilmiş milletvekili giremiyor ama Sayın İl Başkanı ’Ben eski milletvekiliyim’ diyor. Sizin dokunulmazlığınız mı var? Bu kentin özel güvenlik koruma statüsündeki tesisine izin istemeden giremezsiniz. Tama hadi bir reaksiyonla girdiniz. Ama o güvenlik görevlilerini tartaklamak, kötü sözlerle rencide etmek nedir? Sözün özü… Hoşgeldiniz Türkiye’ye. Bu ülkenin insanları barışçıl açıklamaları için bile polisle muhatap oluyor ve biber gazı yiyor” ifadelerini kullandı. 

ÖZUSLU: YAKINDA O ÇAMUR HAVUZUNUN ÜSTÜNDE İNŞALLAH PİKNİK YAPACAĞIZ

Son olarak konuşan Meclis Başkan Vekili Özuslu, şunları söyledi; “Ben de Sayın Sürekli’yi tanırım. İktidar mensubu bir partinin üyeleri olarak konforlu bir alanda basın açıklamasını yüzlerce kere yaptılar. Ama bu şu anlama gelmez. Birincisi… Şimdiye kadar yüklenen kibar ve saygılı insan kavramlarını bir yana koyacak bir davranış modeli içine girmemizi gerektirmez Benim orada içimi acıtan bir şey vardı. İş bitmiş her şey olmuş. Sayın Hızal orada hala çocuklara ‘Yanlış yapıyorsunuz’ diyordu. Yahu gerek yok. Elimizi vicdanınıza koyacağız. Siyaset yapacağız, eleştireceğiz. Eleştiri yapılıyor da zaten. Sizin niyetiniz ne? Evet kokuyla ilgili bir meseleyi dile getireceğiz. Kokmuyor diyen yok zaten. 1 milyon metrekare çamur var orada. Bir günde gelmedi ki o çamur. Sayın Soyer’in bu sorunun çözümü için başlattığı bir seferberlik var. 1 Temmuz’dan bu yana oraya dökülüş bir gram çamur yok. Yakında o çamur havuzunun üstünde inşallah piknik yapacağız. Bir irade ortaya konuluyor. Buna itibar etmek lazım. Sayın Hızal ya da Sayın Sürekli Sayın Soyer’e çok rahat ulaşabilirler. Böyle bir açıklama yapılacağına bilgi talep edilseydi. Basın açıklaması yapmak sorun değil. Ama özel güvenlik bölgesi olan bir alandan bahsediyoruz. Orada o açıklama başka türlü yapılabilirdi. İzin alabilirlerdi ya da orada isteklerini söyleyebilirlerdi.”

HÜLYA ONAYLI İÇİN VERİLEN ÖNERGE GÜNDEME ALINMADI

Oturumda, geçtiğimiz haftalarda Konak ilçesindeki Tramvay Köprü durağında güvenlik görevlisi olarak çalışan ve görevi başındayken duraktan tuvalete girmek için ayrıldığı sırada araç çarpması sonucu hayatını kaybeden Hülya Onaylı için önerge gündeme getirildi. 

Önerge kapsamında güvenlik görevini yapan kişilerin ihtiyaçlarının giderilip giderilmediğinin tespit edilmesi adına geçmiş dönemde sendika üzerinden ya da mevcutta var olan eksikliklerinin giderilmesi noktasından gelen talepler konusunda ne yapıldığı, hangilerine yanıt verilip hangilerine verilmediği sorunlu şirketten kaynaklanan ihmallerin neler olduğu ve bu konudaki sorunların çözülmesi için Ulaşım Komisyonu tarafından rapor hazırlanması talep edildi.

CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, önergenin bilgi edinme kapsamında değerlendirilmesi ve gündeme alınmaması yönünden fikir beyan ederken AK Parti grubundan itiraz geldi.

YILDIZ: ÇIKAN TABLONUN SORUMLUSU…

Kökkılınç’ın ardından önergenin gündeme alınması için söz alan AK Parti Grup Sözcüsü Hakan yıldız, “Önergemizin iki ayağı var. Birinci ayağı sorduk. Biz hiçbir kurumu suçlamıyoruz. Kazadan sonra Büyükşehir 10’a yakın tuvalet koydu. Ancak bu arkadaşlarımızın daha başka fiziki sıkıntıları da var. Daha acı sonuçlar yaşamadan… Ki çıkan tablonun sorumlusu Büyükşehir Belediye başkanı oluyor. Biz ani bir tepki olarak tuvalet koyduk ama yeterli değil. Biz de diyoruz ki nasıl ki Aliağa’ya gelen gemiyle ilgili komisyon kurduk ve araştırdık bu noktada Ulaşım Komisyonu’nun da burada kimseyi incelemesi gerekiyor. Bu çalışmayı objektif bir şekilde incelemeliyiz. Bu ciddi bir mesele. Sadece tuvalet konularak çözülecek bir konu değil. Bu noktada komisyona gönderilmesini talep ediyoruz” dedi. 

Yıldız’ın ardından yeniden söz alan CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, önergenin bilgi edinme kapsamında olduğunu ifade etti ve “Tramvayların işletmesi zaten Metro A.Ş.’de. Ulaşım planları da daha farklı bir konu. Arkadaşlarımızın dilekçesi bilgi edinmeye yönelik. Arkadaşlarımız çalışıp yanıtlarını versinler. Daha sonra ulaşım planlarıyla ilgili somut önerileri olursa komisyona havale ederiz. Biz bu noktada gündeme alınmaması konusundaki görüşümüzde ısrarcıyız” diye konuştu.

ÇALIŞKAN: ALİAĞA’YA RAPOR HAZIRLAYAN BELEDİYE…

Konuya ilişkin söz alan AK Partili meclis üyesi Erhan Çalışkan, Aliağa örneğini verdi ve “Önergeye baktığımızda iki ölümden oluyor. Biri yazılı bilgi istiyor. İkinci bölümünde de bunun araştırılması var. Aliağa’yı araştıran bir belediye, kendi adına… Sayın Grup sözcüsü Metro A.Ş. tarafından işletildiğini söyledi ama yetkilisi belediye. Belediye adına işletiyor. Biz de diyoruz ki belediye incelesin ve yapılması gereken bir şey var mı bunu da rapora bağlasınlar. Aliağa’yla ilgili rapor hazırlayan belediye bunu da hazırlasın. Eğer ki bir şeyi incelemeye gerek yok deniyorsa sanki bir şaibe varmış gibi oluyor. Mümkünse komisyona gitsin ve incelensin. Bundan daha olmadık şeyleri inceleyip komisyona yolladık. Bunun da komisyona yollanmasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.

ŞAHİN: TEDBİR ALMAMIZ GEREKİYOR

Önergeye ilişkin son sözü alan MHP Grup Başkanvekili Selahattin Şahin, şunları söyledi; “Tedbiri al takdiri bana bırak bırak diye bir şey var. Bizim tedbir almamız gerekiyor. Bu konuyla ilgili ne gerekiyorsa yapmamız lazım. Bu önergeyle ilgili söz konusu olan kurumları dikkate almak lazım. Bu, siyaset üstü bir konu. Bu konu dikkate alınması gereken bir konu.”

Cumhur İttifakı’nın ‘evet’ oyalarına karşılık Millet İttifakı’nın ‘ret’ oylarıyla oy çokluğuyla önergenin gündeme alınmamasına karar verildi.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.