Dolar 32,5004
%0.08
Euro 34,6901
%-0.12
Altın 2.496,860
%0.5
Bist-100 9.693,00
%1.77

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
CHP'li Aydın: Hiçbir engelleme tavrımızı değiştiremez!

CHP'li Aydın: Hiçbir engelleme tavrımızı değiştiremez!

İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, UKOME'nin geçtiğimiz Mart ayında ulaşıma yüzde 38'lik zam kararına ilişkin mahkemenin verdiği yürütmeyi durdurma kararıyla ilgili açıklama yaptı. Aydın, mevuzata göre ilçe belediye başkanlarının UKOME toplantısına katılmasının hukuka aykırı olmadığını vurguladı. Açıklamasında ulaşımda artan maliyetlere de dikkat çeken Aydın, Büyükşehir'in artan maliyetleri uzun süre bilet fiyatlarına yansıtmadığına dikkat çekti. Yürütmeyi durdurma kararını 'hukuka aykırı' olarak değerlendiren Aydın, "Hiçbir engelleme bizim tavrımızı değiştirmeyecek, İzmir Büyükşehir Belediyesinin, kurum ve kuruluşlarının ve İzmir halkının haklarını savunmaya devam edeceğiz" diye ekledi. Hiçbir engelleme bizim tavrımızı değiştirmeyecek, İzmir Büyükşehir Belediyesinin, kurum ve kuruluşlarının ve İzmir halkının haklarını savunmaya devam edeceğiz.

  • Ege Postası
  • 06.06.2022 - 10:42

EGEPOSTASI - İzmir Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi'nin (UKOME) geçtiğimiz Mart ayında toplu ulaşım zammı ile ilgili aldığı kararın iptali için TCDD İzmir 3. Bölge Müdürlüğü tarafından dava açılmıştı. İzmir 6. İdare Mahkemesi, toplu ulaşım biniş ücretine yüzde 38'lik zammı içeren kararla ilgili yürütmeyi durdurma kararı vermişti.

AYDIN: İLÇE BELEDİYE BAŞKANLARININ UKOME'YE KATILMA HAKKI VAR

Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, davaya neden olan ilçe belediye başkanlarının  UKOME toplantısına katılmasına ilişkin “UKOME’nin oluşumuna ilişkin Yönetmeliğin 17/1-j maddesi uyarınca; ilçe belediyelerini ilgilendiren konular bakımından ilçe belediye başkanlarının da UKOME toplantılarına katılma ve oy verme hakkı vardır. Büyükşehir sınırları içinde yapılacak ulaşımın planlanması, güzergâhların belirlenmesi, aynı ilçede başlayıp bitecek güzergâhların oluşturulması, durak yerlerinin belirlenmesi gibi konular ilçelerde yaşayan halkı ilgilendiren konular olduğundan ve bu konularda ilçelerin talep ve isteklerinin dile getirilmesi gerektiğinden bu konuların konuşulduğu UKOME toplantılarına ilçe belediye başkanları da katılmıştır. Danıştay’ın 2010 yılına ilişkin kararları da bu yönde işlem yapılması gerektiğini doğrulamaktadır” ifadelerini kullandı.

ULAŞIM MALİYETLERİNDEKİ ARTIŞA DİKKAT ÇEKTİ

Aydın ayrıca İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin taşıma maliyetlerindeki artışı uzun süre bilet fiyatlarına yansıtmadığının altını çizerek, “Ulaşım maliyetlerindeki bu artışa karşı bilet fiyatlarının artmamasından, küresel salgın nedeniyle azalan yolcu sayılarından kaynaklanan maliyeti karşılamak için İzmir Büyükşehir Belediyesi yani İzmir halkı, ESHOT’a 2019 yılında 513 milyon, 2020 yılında 690 milyon, 2021 yılında 970 milyon ve 2022 yılının ilk üç ayında 545 milyon lira olmak üzere üç yılda toplam 2 milyar 718 milyon lira para aktarmak ve zararı bu şekilde karşılamak zorunda kalmıştır. Ödenen bu para, tüm İzmir halkının parasıdır ve yapılması gereken yatırımlardan ve diğer harcamalardan kesinti yapılarak ödenmiştir” diye konuştu.

Aydın’ın açıklamalarının tamamı şu şekilde:

“Türkiye’de kamu taşımacılığı yapan ve bugüne dek taşıma tarifelerine defalarca zam yapan TCDD, Ulaştırma Koordinasyon Merkezi (UKOME) tarafından yapılan %38’lik ulaşım zammının iptali için dava açtı. Davayı gören İzmir 6. İdare Mahkemesi, yapılan zamma dair bir değerlendirme yapmadan. Kararı veren UKOME’nin oluşumunun usule uygun olmadığından bahisle bu dava bakımından yürütmeyi durdurma kararı verdi. 

Önce süreci özetlemek ve neyle karşı karşıya olduğumuzu hukuki ve siyasi düzlemde değerlendirmek gerekiyor. 

İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi, 5393 sayılı Kanun’un 18. maddesi uyarınca stratejik planı, bütçeyi, kesin hesabı kabul etmek, bu kapsamda olmak üzere belediyenin ve bağlı kuruluşu durumundaki ESHOT’un gelir ve giderini belirlemek ve bunlarla ilgili harcamaları denetlemekle görevli kurumdur. Büyükşehir Belediye Kanunu bu anlamda açıktır. 5716 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7/f maddesi uyarınca, “Büyükşehir (…) ulaşım ve toplu taşıma hizmetlerini plânlamak ve koordinasyonu sağlamak, (…) bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek”le görevlidir. Aynı Kanunun 12/1 maddesi uyarınca, “Büyükşehir belediye meclisi, büyükşehir belediyesinin karar organıdır.”

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi, saydığımız mevzuata dayalı olarak toplu taşıma ve su bedellerini belirlemekteydi. Büyükşehir Belediye Meclisi’ önceki yıllarda olduğu gibi 14/08/2020 tarihli kararıyla ulaşım ücretlerini belirlemişti. 
Bu kararın iptali için TCDD tarafından dava açılmış, bu davaya bakan İzmir 4. İdare Mahkemesi, Büyükşehir Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliğinin 7/1-ç maddesine dayanarak, ulaşım ücret tarifelerini belirleme yetkisinin UKOME’de olduğundan bahisle işlemi iptal etmiştir. Söz konusu kararın yargı süreci devam etmekte olup dosya halen Danıştay incelemesindedir. 

Verilen bu kararın kanuna aykırı olduğu kanısındayız. Zira;  5216 sayılı Kanunun 9/2 maddesi uyarınca; “Büyükşehir belediyesine verilen trafik hizmetlerini plânlama, koordinasyon ve güzergâh belirlemesi ile taksi, dolmuş ve servis araçlarının durak ve araç park yerleri ile sayısının tespitine ilişkin yetkiler ile büyükşehir sınırları dâhilinde il trafik komisyonunun yetkileri ulaşım koordinasyon merkezi tarafından kullanılır.”

Görüldüğü gibi, bu maddeyle UKOME’ye verilen yetkiler arasında ulaşım ücretlerini belirleme yetkisi yoktur. 

Ancak Bakanlıklar tarafından çıkarılan Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliğinin 18/1-ç maddesinde yer alan “kara, deniz, göl, nehir, kanal ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek” hükmüyle bilet tarifelerini belirleme yetkisi Kanuna aykırı şekilde ve idari bir karar olan yönetmelik hükmüyle UKOME’ye verilmiştir. UKOME’nin görev ve yetkilerini düzenleyen Kanunda bilet ücret ve tarifelerini belirleme görevi sayılmamışken Yönetmelikle bu görevin UKOME’de olduğunu söylemek normlar hiyerarşisi olarak bilinen yönetmelik hükmünün kanuna aykırı olamayacağı kuralının ihlali anlamına gelmektedir. 

UKOME’de bulunan üyelerin görev yerleri itibarıyla belediyenin çoğunluğu bulunmaktaydı ve kararlar genellikle oybirliğiyle alınıyordu. Siyasi iktidar, belediyelerin UKOME’deki etkinliğini kırmak için 19/02/2020 tarihinde yönetmelik değişikliği yaptı. Yapılan bu değişiklik sonrasında yerel hizmetlere dair kararlar veren UKOME’nin çoğunluğu, yerel hizmetler ve yerel yönetim bakımından doğrudan sorumluluğu olmayan merkezi iktidar tarafından atanan bürokratlara geçti.

Oysa UKOME büyükşehir belediyeleri bünyesinde bulunan bir birimdir ve yasaya dayanarak ulaşım ve trafiği düzenlemekle, toplu taşıma hatlarının güzergâhlarını planlamakla ilgili kararlar almaktadır. Yani İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde bir birim olan, başkanı, büyükşehir belediye başkanı olan UKOME’nin çoğunluğu büyükşehir belediyesi bünyesinde çalışmayan, merkezi yönetim tarafından atanan bürokratlara verilmiştir. Toplu taşıma hizmetlerinin verilmesine ilişkin görev ve sorumluluk, yani davul, büyükşehir belediyesinin boynunda bırakılmış bu işin yapılmasına ilişkin fiyat belirleme başta olmak üzere birçok karar merkezi yönetimin insafına bırakılarak tokmak ellerine verilmiştir. 

UKOME’nin oluşumuna ilişkin Yönetmeliğin 17/1-j maddesi uyarınca; ilçe belediyelerini ilgilendiren konular bakımından ilçe belediye başkanlarının da UKOME toplantılarına katılma ve oy verme hakkı vardır. Büyükşehir sınırları içinde yapılacak ulaşımın planlanması, güzergâhların belirlenmesi, aynı ilçede başlayıp bitecek güzergâhların oluşturulması, durak yerlerinin belirlenmesi gibi konular ilçelerde yaşayan halkı ilgilendiren konular olduğundan ve bu konularda ilçelerin talep ve isteklerinin dile getirilmesi gerektiğinden bu konuların konuşulduğu UKOME toplantılarına ilçe belediye başkanları da katılmıştır. Danıştay’ın 2010 yılına ilişkin kararları da bu yönde işlem yapılması gerektiğini doğrulamaktadır.

14 Nisan 2021 tarihinde toplanan UKOME, belirtilen bu düzenlemeler uyarınca ilçe belediye başkanlarının da katılımıyla gerçekleştirilmiş ve toplu taşıma fiyatlarında artış kararı vermiş, bu karara merkezi hükümet tarafından atanan bürokratlar maddi gerçeklerle, girdi maliyetlerindeki artışla hiçbir ilgisi olmayan, siyasi saiklere dayalı olarak karşı oy kullanmışlardır.

UKOME aynı gün dolmuş ve taksi ücretlerinin arttırılması kararını oybirliğiyle alırken, yani dolmuş ve taksi ücretlerinin arttırılmasına merkezi yönetimin atadığı bürokratlar olumlu oy verirken ESHOT, İZBAN, Metro ve Tramvayla yapılacak taşıma için yapılacak zamma karşı oy kullanmışlardır. 

Konunun hukuki süreci bu şekildedir. Verilen son karar hukuka aykırıdır. Anlatmaya çalışılan mevzuat hükümleri ile Danıştay’ın önceki kararları doğrultusunda konuya baktığımızda, UKOME toplantısına ilçe belediye başkanlarının katılmasında hukuka aykırılık yoktur. Konu siyasi iktidarın bakış açısıyla ve yapmak istediğini yapabilmesini sağlayacak şekilde değerlendirme konusu yapılmıştır. 

O halde siyasi iktidar ne yapmak istiyor ona da bakmak gerekir.

2019 yılında yapılan yerel seçimleri büyük illerde kaybeden merkezi iktidar, Ankara ve İstanbul gibi belediye meclis çoğunluğuna sahip olduğu yerlerde meclis çoğunluğuna, İzmir gibi meclis çoğunluğu bulunmayan yerlerde ise UKOME çoğunluğuna dayanarak belediyeleri su ve ulaşım birimleri eliyle batırmaya, kazanamadığı belediyeleri iş yapamaz hale getirmeye çalışıyor.

İğneden ipliğe her şeye zaman yapan, halkı düşünmeyen, ücretliye, emekliye zam yapmamak için TÜİK rakamlarını manipüle eden iktidar, konu belediyelere gelince kendi sorumluğunu bir kenara bırakıp popülist söylemlere girebiliyor. 

Bu ülkenin ekonomisini batıran siyasi iktidardır. Dövizi bu hale getiren, kamu kaynaklarını yandaşlara peşkeş çeken, bir avuç dolar için her yere el avuç açan kendileridir. Bütün üretim maliyetlerini yükselten, insanları üretim yapamaz hale getiren, gıda almanın, barınmanın bile zora girdiği günler yaşatan kendileridir. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin verdiği ulaşım hizmetinin maliyetlerinin korkunç boyutlarda artmasına neden olan da siyasi iktidarın kendisidir.

İzmir Büyükşehir Belediyesi taşıma maliyetlerindeki artışı uzun süre bilet fiyatlarına yansıtmamış ve oluşan maliyet farkını üstlenmiştir. 

Ulaşım maliyetlerindeki bu artışa karşı bilet fiyatlarının artmamasından, küresel salgın nedeniyle azalan yolcu sayılarından kaynaklanan maliyeti karşılamak için İzmir Büyükşehir Belediyesi yani İzmir halkı, ESHOT’a 2019 yılında 513 milyon, 2020 yılında 690 milyon, 2021 yılında 970 milyon ve 2022 yılının ilk üç ayında 545 milyon lira olmak üzere üç yılda toplam 2 milyar 718 milyon lira para aktarmak ve zararı bu şekilde karşılamak zorunda kalmıştır. Ödenen bu para, tüm İzmir halkının parasıdır ve yapılması gereken yatırımlardan ve diğer harcamalardan kesinti yapılarak ödenmiştir.
Ödenen bu rakam İzmir en üç büyük ilçesi olan Buca, Karabağlar ve Bornova ilçelerinin 2022 yılına ait bir yıllık bütçelerinin toplamından fazladır. Bitme aşamasında olan Narlıdere Metrosunun maliyetine yakın bir bedeldir.

Belirtilen bu ödemeye yol açan maliyet artışlarına iki örnek verelim.

Toplu ulaşımın en önemli girdi maliyeti akaryakıt fiyatlarıdır. 1 Ocak 2021’de 6.75 TL olan akaryakıt birim fiyatı 2 Haziran 2022 itibarıyla 25.87 TL’dir. Yani artış oranı %297.70’dir. 

Toplu taşımada kullanılan araç, gereç, lastik, yedek parça gibi ürünlerin büyük bir çoğunluğu ithaldir ve dövizle alınmaktadır. 

2021 yılının Ocak ayında 7.40 TL olan dolar, 1 Haziran 2022 itibarıyla bütün baskılama girişimlerine rağmen 16.50 TL’ye gelmiştir. Artış oranı %85’dir.

Siyasi iktidar, devlet kurumlarını kullanarak, yasaları hiçe sayarak, halkın oylarıyla seçilen yerel yönetimleri çalışamaz, işleyemez hale getirmek için elinden geleni yapıyor. TCDD Bölge Müdürü’nün geçtiğimiz aylarda yaptığı akıllara ziyan açıklamasıyla ortaya koyduğu misyonu, söz konusu dava ile de sürdürdüğü açık hale gelmiştir. 

Şunu da söylemeden geçmeyelim. Cuma akşamı mesai saati bitimi itibarıyla UYAP sisteminde bulunmayan kararın imzalanmasından hemen sonra ve davanın taraflarında bile önce medyayla paylaşılması da yapılmak istenin ne olduğunu göstermeye yeterli sayılmalıdır. 

Buraya kadar söylediklerimiz konuyu halkın bilgisine sunmak içindir. O bakımdan ne bir bahanedir ne de yılgınlık ifadesidir. Siyasi iktidarın İzmir halkının siyasi tercihleri nedeniyle uyguladığı politikaların ne ilk ne de sonuncusudur.

Öyle olmadığı içindir ki; ne yaparlarsa yapsınlar, hangi hukuk dışı yöntemi, hangi hukuk tanımaz kamu görevlisini üstümüze salarlarsa salsınlar, İzmir halkının oylarıyla seçilen İzmir Büyükşehir Belediyesi, başkanıyla, meclisiyle, bürokratlarıyla ve tüm çalışanlarıyla İzmir halkına hizmet etmek için canla, başla çalışmaya devam edecektir. Hiçbir engelleme bizim tavrımızı değiştirmeyecek, İzmir Büyükşehir Belediyesinin, kurum ve kuruluşlarının ve İzmir halkının haklarını savunmaya devam edeceğiz.

İktidarın hukuk tanımaz, kendisini hukuka ve halka karşı değil atamasını yapan kişilere karşı sorumlu gören elemanları varsa İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin de hak, hukuk, adalet talep eden halkı vardır. Halkın oylarıyla seçtiği İzmir Büyükşehir Belediyesi halkına hizmet etmeye devam edecektir.”

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.