Dolar 32,5018
%0.17
Euro 34,7355
%0.04
Altın 2.486,160
%0.97
Bist-100 9.493,00
%-0.39

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Başkanvekillerinin gözünden depremin 1 yılı: Ne yapıldı ne yapılmadı?

Başkanvekillerinin gözünden depremin 1 yılı: Ne yapıldı ne yapılmadı?

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi İYİ Parti Grup Başkanvekili Kemal Sevinç, AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal ve MHP Grup Başkanvekili Selahattin Şahin, depremden sonraki 1 yılı değerlendirdi. Depremin hemen sonrasında koordineli ve başarılı işlere imza atıldığın belirten başkanvekilleri sonraki süreçte yapılan yanlışlara ve eksikliklere dikkat çektiler.

  • Ege Postası
  • 30.10.2021 - 10:28

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- 30 Ekim 2020’de Ege Denizi Seferihisar açıklarında meydana gelen depremin ardından tam 1 yıl geçti. 117 kişinin hayatını kaybetti depremde en büyük yıkım ise Bayraklı ilçesinde yaşanmıştı.

Depremin ardından gerek yerel yönetimler gerekse merkezi iktidar öncelikle deprem sonrasında acil durum ilan ederek bölgede dayanışma seferberliği başlatırken enkaz çalışmalarının ardından da depremzedelerin konutlara yerleştirilmesi için çalışmalara başlanmıştı.
Öte yandan; İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi İYİ Parti, AK Parti ve MHP grup başkanvekilleri depremin ardından geçen bir yıllık süreci değerlendirdi.

Deprem anında büyük bir seferberlik örneğiyle başarılı çalışmalar yürütüldüğünü ifade eden başkanvekilleri, deprem sonrasında depremzedelerin taleplerinin karşılanması konusunda bazı eksikliklerin olduğunu söylediler. 

“DEPREM BÜYÜK ACILAR YAŞATTI”

Depremin hemen ardından gerek enkaz kaldırma gerekse depremzedelerin geçici konutlara yerleştirilmesi noktasında başarılı bir çalışma yürütüldüğünü ifade eden İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi İYİ Parti Grup Başkanvekili Sevinç, “İzmir, tüm dünyada olduğu gibi bir salgın yaşadı. O salgınla mücadele ederken deprem oldu. O deprem büyük acılar yaşattı. 30 ilçe belediyemiz, büyükşehir belediyemiz ve merkezi yönetim yaraları sarma anlamında büyük bir hayret gösterdi. Depremin ardından ilk olarak yerel yönetimler ve merkezi idare tarafından çadırlar kuruldu. Ardından İzmir Büyükşehir Belediyemiz, büyük bir gayret sarf ederek başta Hilton Oteli ve Uzundere konutları olmak üzere vatandaşlarımız bu noktalara yerleştirdi. Ardından bazı hayırseverler de birtakım yardımlarda bulundular. Şu anda İzmir’de çadırda kalan tek bir kişi bile yok. Orada çok başarılı bir durum sergilendi” dedi. 

“SOSYAL BİR DAYANIŞMA SAĞLATTIK”

Deprem sonrasında yıkılan ya da hasar gören konutların yeniden inşası sürecinde yapılanlara da değinen Sevinç, “Hükümet, yıkılan yerlerde kendine göre bir planlama yaptı. Bana göre niyet iyi ama yapım planlaması 5 kata düşürülerek bina sahiplerinde burukluk yaratıldı. Orada iyi niyetli bir yanlış yapıldı bana göre. Daha sağlıklı bir planlama yapılabilirdi. Biz de tehlikeli binalarda kalan diğer depremzedelerin yapım konusundaki mağduriyetlerini biraz da olsa gidermek adına imar planlarında değişiklik kararı aldık. Emsal artışıyla parsel bazında yüzde 20, ada bazında yüzde 30 emsal artışı kararı verdik. Bu şekilde o daire sahiplerinin ödeme gücüne büyük bir destek olacak. Orayı müteahhide de verseler ya daha az bir meblağ ödeyecekler ya da hiç ödemeyecekler. Bu şekilde sosyal bir dayanışma sağlattık. Özünde İzmir’in 30 ilçesinin kendi fiziksel özellikleri de dikkate alınarak tehlike arz eden yapıları varsa bunlara da destek olmakta fayda var diyorum. O yapıların da bu dönüşümler içerisinde ele alınmalı. Bunu diğer partiler de istiyorlar. Tabii bu zaman ve çalışma isteyen bir konu. Bizlere düşen göre onlarla ilgili yapıcı ve yol gösterici bir karar almak” diye konuştu. 

“SİYASİ KARŞILIKLI OLARAK ‘BİR ŞEYLER YAP’ DEMELERİNE ÜZÜLÜYORUM”

Deprem sonrasında yapılan siyasi tartışmalara da değinen Sevinç, deprem gibi siyaset üstü konularda yetki tartışması ya da siyasi polemikere girilmemesi gerektiği mesajın verdi ve şunları söyledi; “Bu tür afetlerde hepimiz hem üzüntü yaşıyoruz hem de o telaşede elimizde olmayan eksiklikler oluyor. Ama sonuçta hem merkezi iktidar hem de yerel yönetimler bir şeyler yapıyor. Ancak ben siyasi karşılıklı olarak ‘Bir şeyler yap’ demelerine üzülüyorum. Çünkü vatandaş bizden bir şeyler yapmamızı beklerken siyasete girmek yerine ana konularımıza bakmalıyız. Yaraları sarmalıyız. İzmir Büyükşehir Belediyesi meclis üyeleri olarak bizim ana gayemiz, İzmir’imizin en sağlıklı ve iyi şekilde oluşmasını sağlamak. Bütün partiler olarak bunun için çalışıyoruz. İzmirlinin huzuru için elimizden ne gelirse onu yapıyoruz. Hepsine en içten saygılarımı sunuyorum.”

“HIZLI REAKSİYON GÖSTERİLDİ”

Depremin hemen ardından merkezi hükümet ve yerel yönetimlerin hızlı reaksiyon göstererek ortak bir şekilde başarılı bir çalışmaya imza attığını ifade eden İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Hızal, “30 Ekim’de meydana gelen depremin üzerinden 1 yıl geçti. Aslında deprem sonra meseleye iki yönden bakmak lazım. Bir, enkaz kaldırma ve yaraların hızla sarılması süreci aslında devletin gücünün çok net görüldüğü bir ortamdı. Burada yerel yönetimler ya da merkezi yönetim ayrımı yapmaksızın çok hızlı bir reaksiyon vererek hem enkaz kaldırma çalışmalarını hızlıca tamamladır hem de depremzedelerin yaralarının sarılması için çaba gösterdiler. İlk esnada yapılanlar, yani Hilton Oteli’nin ve Uzundere konutlarının depremzedelerin acılarını azaltmaya yönelik çalışmalardı. Bunu sadece yerel yönetimler yapmadı. Merkezi iktidar da yaptı. Hızlıca çadır kentler kuruldu. Konteyner kent kuruldu. Tüm bu yapılanlar olumlu çalışmalardı. Ama bunlar artık geride kaldı. Artık önümüze bakmalıyız. İlk yapılan çalışmalarda başarılı olan büyükşehir, sonrasındaki çalışmalarda başarısız oldu. Ama asıl önemli olan İzmir’de 30 Ekim’e benzer acıların yaşanmaması için depreme hazır bir kent kimliğinin oluşturulması. Burada temel görev yerel yönetimlere düşüyor. Burada 1 yıl gibi kısa bir süre içerisinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TOKİ eliyle gerek depremde gerekse sonrasında yıkılmış binlerce konutu neredeyse tamamlamış durumda. Bunun yanında rezerv alanında 5 binden fazla konut yapılıyor. Dolayısıyla şunu söylememiz mümkün. Burada merkezi hükümet eliyle yapılması gerekenler çok hızlı bir şekilde yapılıyor. Ama maalesef aynı hız ve reaksiyonu yerel yönetimler gösteremedi. K sınırları dediğimiz alanların kararını hep birlikte çıkardık. Aslında faydalı olacağını düşündüğümüz bir çalışmayı ama sonra K sınırlarının insanların yaralarını saramadığını gördük” ifadelerini kullandı.  

“AMERİKA’YI YENİNDEN KEŞFETMEYE GEREK YOK”

Depremin ardından Büyükşehir tarafından atılan adımların başarılı adımlar olmadığını ve depremzedelerin sorunlarına çözüm getirme noktasında eksik kaldığını belirten Hızal, “Aslında yerel yönetimlerin bu noktadaki en büyük eksikliği vatandaşın çağrılarına kulak tıkayarak emsal artışı kararını çok gecikerek almış olmaları. Çok daha öncesinde alınması gereken bir karardı bu. Bu konuda maalesef belediyeler yetersiz kaldılar. Bundan sonraki süreçte bu tarz acıların yaşanmaması için İzmir’de dönüşümün önünün açılması lazım. Bu dönüşümde lokomotif görevini büyükşehir belediyesi ve ilçe belediyeleri gösterecek. Bunun için de İzmir’in planlamasını hızlıca yapmak lazım. İzmir Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere bütün ilçe belediyeleri İzmir’in deprem gerçeğini bilerek ve görerek hareket etmek zorunda. Burada birtakım çalıştaylar yaparak üniversitelerle protokoller yaparak, konferanslar düzenleyerek İzmir’in deprem gerçekliğiyle ilgili bir adım atılmaz. İzmir’in depreme ne kadar dayanıksız olduğunu zaten hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla Amerika’yı yeniden keşfetmenin gereği yok. Sadece İzmir’in yapı stokunun iyileştirilmesi, İzmirlilere mezar olacak yapıların düzenlenmesi gerekiyor büyükşehir tarafından. Bugüne kadar atılan tek olumlu adım ki o da Bayraklıyla sınırlı oldu. Emsal artışı çalışması oldu. Tabii geç kalınmış bir çalışma ama olumlu. Depremzedelerin sorunları kısmen de olsa çözülmeye başladı. Umarım hızlı bir şekilde il geneline yayılır. Ama bu çalışmanın da K bölgeleri gibi havada kalmaması ve bir an önce uygulamaya konulması gerekiyor” diye konuştu. 

“YEREL YÖNETİMLER DEPREMZEDELERİ YALNIZ BIRAKTI”

Yerel yönetimlerin depremzedeleri yalnız bıraktığını belirten Hızal, şunları söyledi; “Depremin hemen sonrasında enkaz kaldırma, çadır kentler kurulması vb. çalışmalarda yerel yönetimler ve merkezi iktidar çok koordineli çalıştı. Bu konuda haksızlık yapmak istemiyorum. Ama burada asıl önemli olan ondan sonraki süreçte depremzedelerin kendini yalnız hissetmemesiydi. Depremzedeler yaraların sarılmasının hemen sonrasında sıkça emsal artışından bahsettiler ama buna ilişkin bir çalışma yapılmadı bu da gösteriyor ki yerel yönetimler depremzedeleri burada uzunca bir süre yalnız bıraktı. Evet bazı hatalar yapıldı ama aynı hataların gelecekte de yapılması durumunda çok daha acı sonuçlar ortaya çıkar. Bu nedenle İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hızlı reaksiyon olması, depremzedelerin taleplerini göz önüne alması, birtakım odaların talep ve görüşlerini göz önüne alarak hareket etmemesi gerekir. Burada önemli olan İzmirliler. Biz doğru olan her kararın arkasında olacağız.”

“BU ÇALIŞMA GÜZEL BİR ÇALIŞMA”

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi MHP Grup Başkanvekili Şahin, depremin hemen ardından gerek çadır kurulumu gerekse depremzedelerin geçici konutlara yerleştirilmesi konusunda yapılan çalışmaların başarılı olduğunu belirtti ve “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin depremzedelerin konutlara yerleştirilmesi adına gösterdiği gayretler gayet olumlu. Bunun yanında merkezi iktidarın yapımına başladığı konutların yapımı devam ediyor. Yakın zamanda konutlar teslim edilecek. Bakanlık olarak burada büyük gayret sarf edildi. 1 yıl içerisinde deprem bölgesinde konutlar inşa edildi. Bu çalışma güzel bir çalışma” dedi.

“YIKILAN KONUTLARIN YERİNE YAPILANLAR VATANDAŞLARIN İSTEDİĞİ GİBİ OLMADI”

Depremin ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın proje alanlarında inşa ettiği konutlarda yaşanan hak kayıplarına da değinen Şahin, “Depremzedelere kulak vermek ve mağdur etmemek lazım. Bakanlık bu konuda üzerine düşeni yapıyor. Yıkılan konutların yerine yapılanlar vatandaşların istediği gibi olmadı çok. Tabii bu alanda yapılan araştırmalardan ve zeminden kayaklıydı. Deprem siyaset üstü bir konu. Bununla ilgili çok ivedilikle tedbirlerin alınması gerekiyor. Her an deprem olabilir. Uzmanlar tahmin etse de yine de zamanının bilemeyiz. Onun için İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin alınması gereken önlemleri had safhada alması ve yapılması gerekenleri yapması gerekiyor. Çünkü insanlarımız bu depremde büyük zarar gördüler. Yıkılan binaların yanında hasar alanlar da var” ifadelerini kullandı. 

“CUMHUR İTTİFAKI’NI TALEBİ İZMİRLİNİN TALEBİ”

Kent genelinde riskli yapılara ilişkin Cumhur İttifakı’nın verdiği önergenin reddedilmesini de değerlendiren Şahin, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in açıklamalarından taleplerinin dikkate alındığı sonucunun çıktığını ifade etti ve “Bizim önergemiz öncesinde reddedildi ancak Tunç Bey sonrasında emsal artışına ilişkin bir açıklama yaptı. Önerge de iade edildi. Sanıyorum ki bizim talebimiz dikkate alınacaktır. Zaten Cumhur İttifakı’nı talebi İzmirlinin talep ve beklentisi. Emsal artışı konusunda henüz sorunlara çare olunmuş değil. Meclisten inşallah Tunç Bey’in açıklamasına göre ve bizim verdiğimiz önerge noktasında hep birlikte bütün partiler bu kararı meclisten geçirirsek… Tabii geç kalınmış olabilir. Ama bunun bugünden tezi yok. Bu uygulamaları hayata geçirmek lazım” dedi. 

“BU KENT DEPREMİ YOK SAYARAK YAPILANMAMALI”

Son olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin deprem konusunda daha efektif çalışmalara imza atması gerektiğinin altını çizen Şahin, şunları söyledi; “Biz Cumhur İttifakıyız. Meclisteki çalışmalarımızı birlikte yürütüyoruz. Bizim de MHP olarak İzmir’in ve bilhassa depremle ilgili sorularımız oldu. Depremle ilgili ne yapılması gerekiyorsa belediyemiz bir an önce yapmalı. Deprem önemli. Bir daha insanlarımız ölmesinler ve mağdur olmasınlar. Bu kent bundan sonra depremi yok saymadan yapılanmamalı. Bu yüksek yapılar yapılıyor ama bu dikkate alınarak yapılmalı. İzmirli bizleri seçti. Bizim İzmirlilerin depremle ilgili taleplerini göz ardı etmememiz ve siyaset üstü davranmamız gerekiyor. 

(CHP Grup Başkanvekili Mustafa Özuslu’ya birkaç kez arayıp ulaşılamadığımız için haberde görüşüne yer verilemedi)

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.