Dolar 32,5816
%0.33
Euro 34,6622
%-0.2
Altın 2.527,090
%1.71
Bist-100 9.525,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Başkan Engin’den ‘gizli toplantı’ iddialarına yanıt: Eğer bir belediye başkanımızın aleyhinde toplantı yapılıyorsa…

Başkan Engin’den ‘gizli toplantı’ iddialarına yanıt: Eğer bir belediye başkanımızın aleyhinde toplantı yapılıyorsa…

Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, CHP’nin meclis üyeleri kampında Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın Ali Engin hakkında Karşıyaka'da siyasi toplantılar yaptığını belirterek “Bunlar genel seçimler öncesi sıkıntı olabilir" dediği iddialarına açıklık getirdi. Basına yansıyanların “abartı” olduğunu ifade eden Engin, aile içinde olanın aile içinde kalması gerektiğini belirtirken “gizli toplantı” iddialarını da reddetti ve “Partide bütün tartışmaları bir kenara bırakmamız lazım. Herkes görevinin ve sorumluluğunun farkındadır. Belediye başkanlığı yapan biri de bunun farkındadır. CHP’de kimse belediye başkanının aleyhinde toplantı yapmaz. Hepimiz parti terbiyesi almış insanlarız. Böyle toplantılar yapmayız, yapılsa da katılmayız zaten” dedi.

  • Ege Postası
  • 21.11.2022 - 15:23

EGEPOSTASI- Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, Büyük İzmirTV’de yayınlanan Gündeme Dair programında Figen Avcıoğlu’nun sorularını yanıtladı.

Kent ve ülke gündemine ilişkin değerlendirmeler yapan Başkan Engin, CHP’nin geçtiğimiz hafta sonu Seferihisar’da düzenlediği kampa da değinirken kampta yapılan toplantılara ilişkin basına yansıyan ‘Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay’la yaşadığı toplantı tartışmasına’ ilişkin iddialara yanıt verdi.

Engin ayrıca İYİ Parti Meral Akşener’in İzmir ziyaretinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e ilişkin ifadelerini de yorumladı.

“’BEN SEÇİLDİM İSTEDİĞİMİ YAPARIM’ DİYE BİR ŞEY YOK"

CHP’nin 2 günlük kampını değerlendiren Başkan Engin,  bu tarz buluşmaların denetim açısından da önemli bir yeri olduğunu ifade etti ve “Bu dönem, yaklaşık 3,5 yıldır CHP’li belediyeler hem İzmir’de koordineli çalışıyoruz hem de yaklaşık 6 ayda bir Türkiye çapında bu koordinasyon toplantıları yapılıyor. Yıllar sonra ilk kez belediye meclis üyelerimizle bir kamp yapıldı. İzmir’deki 421 belediye meclis üyemiz bir ara geldi. Sayın genel başkan yardımcılarımız Seyit Torun ve Oğuz Kaan Salıcı da katıldı. 2 günlük çok verimli bir kamptı. Çok yararlı oldu. Toplantının sonuna büyük bir motivasyon olduğuunu gözlemledim. Üniversite hocalarımız, seçimlere belediyelerin çalışmalarını halka nasıl aktarılarak ve siyasi konjonktür açısından neler yapılabileceğini anlattılar. Kamp vesilesiyle meclis üyelerimiz de birbirleriyle görüştüler. Bunlar yapılmaya devam edecek. Genel merkezimiz, belediye başkanlarmızı ve belediyelerin çalışmalarını sıkı bir şekilde takip ediyorlar. 'Ben seçildim istediğimi yaparım' diye bir şey yok. Çoklu bir denetim mekanizması var. En büyük denetim mekanizmamız ise halkımız. Vatandaşımız gerekirse genel merkezimize yazıyor ve onlar da sorunları bize iletiyorlar. Bu koordinasyon hem parti bütünlüğü hem de kurumsal yapısı açısından çok önemli. Bu toplantıyla bir kez daha görmüş olduk” dedi.

“REKABET İÇİN TOPLUM REFAHI FEDA EDİLEMEZ”

CHP İzmir’de bazı dönemlerde gündeme gelen “parti içi ayrılık ve rekabet” havasının kampta yumuşayıp yumuşamadığına da değinen Engin, toplumsal refah vurgusu yaptı ve “Uzun süredir İzmir’de bi birlik ve beraberlik var. İl başkanımızın 4. yılı bitmek üzere. İl yönetiminde, ilçe başkanlıklarında, belediye başkanlarımız arasında bir uyum var. Aslında son yıllarda gördüğümüz en büyük uyum. Bunun da ne büyük motivasyonunun yaklaşan genel seçimler olduğunu düşünüyorum. Bu genel seçimin Türkiye'nin kader seçimi olduğunu hepimiz farkındayız. Bu, kampta da görüldü. Ayrıca bu durum ifade de edildi. ‘bütün ayrıntılar bir tarafa bırakılsın, o tarafa bakılsın’ denildi. Bir değişiklik olmalı seçimlerde. Halkın ve gençlerin umudu karşılıksız bırakılmamalı. Bunun yolu da seçim. Bütün partilerin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi lazım. Bunun lokomotifi de CHP. Eğer ki biz İzmir’de belediye başkanları ya da ilçe başkanları olarak birbirimize olumsuz şeyler söylersek bu da sandığa olumsuz yansır. Ben bunu geçmiş tecrübelerime dayanarak söylüyorum. Ama biz şu anda uyumu yakaladık ve genel seçimlere odaklandık. Tabii ki de insanın olduğu yerde yarış ve rekabet olacak. Daha iyisini önereceğiz. Fikirler farklı olabilir. CHP, demokratik bi parti diğer partilere benzemiyor iyi ki de benzemiyor. Ama bu beklentiler, yarış ve rekabet için ülkenin ve toplumun büyük çıkarı feda edilemez. Rekabeti ve daha sonraya erteleyebiliriz. Sonuçta il ve ilçe kongrelerimiz olacak. Belediye başkanları seçim sonrası yeniden belirlenecek. Parti anket çalışmaları yapacak. Sonuçta halk istemezse hiçbir şey yapılamaz. Bu nedenle bizim bütün sorunlarımızı sonraya ertelememiz lazım” diye konuştu.

“BÖYLE TOPLANTILAR YAPMAYIZ, YAPILSA DA KATILMAYIZ”

Kampta, belediye başkanlarının katıldığı toplantıda Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın Ali Engin hakkında Karşıyaka'da siyasi toplantılar yaptığını ifade ederek, "Bunlar genel seçimler öncesi sıkıntı olabilir" ifadelerine ve yaşandığı iddia edilen olaya da açıklık getiren Engin, şunları söyledi;  “O toplantılar, basına kapalı toplantılar. Buna basın saygı gösteriyor ve toplantılara girmiyorlar. Ben basına kapalı bir toplantıyla ilgili böyle bir konuşma olduğuna inanmıyorum ve basına kapalı toplantılarla ilgili konuşmak da doğru değil benim için. Çünkü o toplantıların amacı… Varsa öneriler ve eleştiriler alınır. Kaldı ki kamuoyuna yansıtıldığı gibi büyük ayrılıklar ve tartışmalar olmadı. Partide bütün tartışmaları bir kenara bırakmamız lazım. Zaten CHP’de böyle uyarılara gerek yok aslında. Herkes görevinin ve sorumluluğunun farkındadır. Belediye başkanlığı yapan biri de bunun farkındadır. CHP’de kimse belediye başkanının aleyhinde toplantı yapmaz. Hepimiz parti terbiyesi almış insanlarız. Böyle toplantılar yapmayız, yapılsa da katılmayız zaten. O bilgiler yanlış bence.”

“BİR YANDAN SİYASİ SORUMLULUĞUMUZ BİR YANDAN PARTİLİ KİMLİĞİMİZ VAR”

Kampın sonuç bildirgesine ilişkin de değerlendiremelerde bulunan Başkan Engin, belediye başkanlarının partili kimliklerine ve bu durumun hizmetlere yansımasına vurgu yaptı ve “Sadece bizde değil, demokrasisi güçlü tüm ülkelerde seçilen başkanlar çok değerlidir. Tabii ki belediyeler kamu kurumu. Evet belediyede çalışan işçiler devlet memuru. Her çalışan ayrım gözetmeksizin hizmet üretmeli. Belediye başkanları partili kişilerdir bir yandan da kanunen görevleri var. Kanunların verdiği yetkilerle görev yapıp denetleniyorlar. Bir taraftada siyasi sorumlulukları ve partili kimlikleri var. Dolayısıyla biz parti üyesi olarak… Belediye başkanları buradaki konumunu iyi belirlemeli. Öncelikle hizmette ayrım yapmamalıyız ve yapmıyoruz da. Aynı zamanda bir partinin üyesiyiz, aktif insanlarıyız. Bir partiden seçiliyoruz. Yaptığımız hizmetlerin parti politikamızla da uyumlu olması lazım. Bu doğrultuda seçmen kitlesini de genişletmemiz gerekiyor. Mesela partimiz bize anaokulu ve kreş açın dedi. Biz de bunun için elimizden geleni yaptık. Yeşil alan sayısını artırdık, sosyal tesisler yaptık, ucuz cafeler açtık vb. Halkımızın CHP’ye oy verdiği için pişmanlık yaşamaması gerekiyor. Memnun olmamalılar ki başkanlık seçimlerinde de CHP’ye oy vereyim diyebilsinler. Bizim ilgilenmediğimiz hiçbir sosyal kesim ya da mahalle yok. Ayrım gözetmiyoruz. Bunları da seçim zamanında çıkıp anlatacağız. ‘Biz yerelde bunları yaptık, genel seçimlerde de 6’lı masaya ya da Millet İttifakı’na oy verirseniz ülke de böyle yönetilir’ diyebileceğiz. İşsizlik azalır, üretim ve istihdam artar… Mesela şu anda Narlıdere’de 30 kadınımız kurduğumuz kooperatifler aracılığıyla üretime ve işl hayatına katıldılar. Bugün dört bir yandan İzmir’e yerleşmeye çalışıyorsa insanlar bunun bir nedeni olmalı. Biz kamu görevlisiyiz. Mezhep ve ideoloji siyaseti yapmıyoruz. Ama parti üyesi olduğumuzu ve bu vesileyle oy aldığımızı da unutmuyoruz” ifadelerini kullandı.

“AKŞENER’İN TAPTIĞI BİR ESPRİYDİ”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, geçtiğimiz hafta gerçekleştirdiği İzmir mesaisinde katıldığı bir toplantıda, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için kullandığı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e hitaben ”Sizin yerinize, İzmir'e çok talipli vardı, bizatihi sizin partinizden, yanlış anlaşılmasın” ifadelerini kullanmıştı.

Akşener’in ‘torpilli’ çıkışını espri olarak yorumlayan Engin, “Yerel seçim geldiğinde hem Büyükşehir’e hem de ilçelerimize yüzlerce aday olacak. Bu halk için de iyi bir şey. Keşke bin aday olsa onlar arasından en iyisi seçildi. Çünkü belediye başkanları hizmetkar. Ne kadar çok seçenek olursa halk için o kadar iyi. Sayın Akşener’in sözlerine gelince… 2019 seçimlerinde İYİ Parti Büykşehir’de bizim göstereceğimiz adayı destekleme kararı aldı. O zamanda acaba İYİ Parti’yi ikna edebilir miyiz diye bazı aday adayı arkadaşlarımız görüşme yaptılar. Bu gayet doğal. Ama son kararı Sayın Genel Başkanımız verdi. İyi ki de Sayın Tunç Soyer aday gösterilmiş ve seçilmiş. Ben Sayın Tunç Soyer’i takdir ediyorum. Zaten Meral Hanım’ın yaptığı da bir espriydi. ‘Bize başkaları da geldi ama size torpil yaptık’ gibi bir espri olarak görmek lazım” dedi.

“’DEVLET PARA VERMEDİ’ DEMEYECEĞİZ”

Ülkede her geçen gün daha da hissedilir hale gelen ve kamu kurumlarının da etkilendiği ekonomik krizin hizmet üretmek için bahane olmadığının altını çizen Engin, iddialı konuştu ve “Ben seçildiğimden beri hiçbir zaman borçtan alacak ve verecekten şikayet etmedim. Belediye başkanlığı şikayet değil icraat yeri. Bizler seçilirken borcumuzu da biliyoruz, olası ekonomik krizlere karşı tedbirlerimizi de biliyoruz. Ben bir siyasetçiyim ve aynı zamanda iş insanlarıyız. Bizlert belediye başkanları olarak iş üretmeyi, kriz yönetmeyi de bütçe yönetmeyi de biliriz. Bizim açımızdan müthiş bir kriz ve boşluk. Ama bunu da yönetmek lazım ve yönetiyoruz da. Biz yarın öbür gün vatandaşımızın karşısına çıktığımızda vaat ettiğimiz 2 katını yapacağız. Mazot arttı, işçi ücretleri arttı, devlet bana para vermedi demeyeceğiz” ifadelerini kullandı. 

“SİYASETTE İLLA BELEDİYE BAŞKANI YA DA İLLETVEKİLİ OLMAK ZORUNDA DEĞİLSİNİZ”

Uzun yıllardır CHP’de birçok kademede görev yapan Başkan Engin, siyasette başarının anahtarının da makam hırsından arınıp idealist olmak olduğunu ifade etti ve “Eğer idealist olursanız, kariyer planlaması yapmazsanız… Che Guevera’nın bir sözü vardır: Geleceğini düşünen kahraman olamaz diye. Önemli olan geleceğini düşünmeden idealist olmak. Doğru olan neyse onu yapmak. Doğru neyse kırmadan dökmeden yeri geldiğinde bunu söylemek. Ben de bunu yapmaya çalışıyorum.  Siyaset ülkenize ve insanlığa yapacağınız bir hizmet. Sadece kendi ailenize ve şirketinize yapacağınız hizmetler önemli değil. Bunu askerlik gibi görmek lazım. Biz de bizden istendiği sürece hangi pozisyon olursa olsun… Siyasette illa belediye başkanı ya da milletvekili olmak zorunda değilsiniz. Önemli olan hizmet edebilmek” diye konuştu.

NARLIDERE METROSU İÇİN 2023’ÜN İLK YARISI İŞARET EDİLDİ

İzmir’de en önemli ulaşım projelerinden olan Narlıdere Metrosu’nun açılışı için de tarih veren Engin,  “Başkanımızla en son yaptığımız görüşmede Mayıs ve Haziran gibi işletime açılacağı söylendi. Şu anda raylı sistem ve toplamda 7 istasyonun işlemeleri devam ediyor. Yarım adaya büyük bir ufuk atacak. Konforlu ve ucuz bir ulaşım sağlayacak. Trafiği rahatlatacak. Mesela o görünen otobüslerin çoğu kaldırılacak. Egzoz salınımı azalacak. Sadece ulaşımla ilgili değil bu. Hem çevre hem de ekonomi boyutu da var. Bu metro kendi geçiş ücretleriyle 10-15 yılda amorti edecek. Zaten yatırım bankası kredisiyle yapılıyor. Topladığımız paralarla o kredi ödenecek. Bizim artık metro ağını İzmir’de daha da yaygınlaştırmamız lazım. Şu an trafikte gördüğünüz birçok otobüs trafikten kaldırılırsa belediye bütçesinden milyonlarca liralık sübvansiyon da olmayacak, belediyenin yükü azalacak, trafik rahatlayacak” dedi.

“ÖNEMLİ OLAN ADAY DEĞİL…”

Son olarak ülke gündeminin en çok konuşulan konularından olan 6’lı masanın cumhurbaşkanı adayına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Başkan Engin, Bence cumhurbaşkanı adayının kim olacağı önemli değil. Önemli olan ne yapacak, sorunları nasıl çözecek. Tek adam yönetimi sürdürülebilir değil. Tek adam yetkileri. Bir kişiye verilmemeli. Önemli olan neyin nasıl yapılacağı. Üniversiteler, istihdam, gençler, tarım, hukuk, kadınlar, siyasete katılım… Türkiye’deki sorunlar bunlar cevapları da hazır. Eğer ki 5 yılda yapılmazsa vatandaşlar da iktidarı değiştirecek” ifadelerini kullandı. 
 
 

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.