Tugay’dan iktidara ipotek tepkisi: Ekonomik olarak ambargo koymak yerine...

EGEPOSTASI- Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, Büyük İzmir TV’de yayınlanan Mithat Umutoğulları ile 8. Gün programında önemli açıklamalarda bulundu. 

‘’HÜKÜMET İŞSİZLİĞİNE, KALKINMA VE EKONOMİK SORUNLARINA ÇÖZÜM BULAMIYOR’’

AK Parti iktidarının ülkenin yaşadığı sorunlara çözüm bulamadığını belirten Başkan Cemil Tugay, ‘’Mevcut iktidarın artık ülkenin sorunlarını çözmediği ve sadece bazı hareketlerle insanların biraz düşüncelerini geçici olarak değiştirmeye çabaladığını görüyorum. Uzun vadeli çözümler üretmek yerine kısa vadeli çözümlerle insanların oylarını almak için hareket ediyorlar. İnsanların gözlerini boyamaya dönük hamleler yapıyorlar. Bir otomobil ortaya çıkardılar. Hangi parçasını ürettiğimiz, sürekliliğinin olup olmayacağı belli değil. Kaç tane üretileceği ve maliyetinin ne olacağı belli değil. Türkiye’ye yeni bir zarar kapısı mı olacak bunların anlaşılmadığı bir otomobil. Yıllardır bekletilen EYT  konusu ve 3600 ek gösterge, kadro gibi vaatler veriliyor. Ülkemizin işsizliğine, kalkınma ve ekonomik sorunlarına karşılık vermiyor. Yurtiçinden ve yurtdışından yatırımcıya güven veren bir ortam yok. AK Partililerle konuştuğumuzda dünyanın geneli diyorlar ama ne hikmetse Avrupa’da enflasyon yüzde 8, bizde yüzde 150. Ben marketleri savunduğum için söylemiyorum ama onlar günah keçisi yapıldı ve asıl suçlu gizlendi’’ ifadelerine yer verdi. 

‘’DEVLET EKONOMİK YOLLA BASKI UYGULUYOR’’

Karşıyaka Belediyesi’ne vergi ve SGK borçları gerekçe gösterilerek banka hesaplarına ipotek konulmasına tepki gösteren Cemil Tugay, ‘’Belediyelerin ve diğer kamu kuruluşlarının vergi ve SSK borcu olmuştur. Bunlardan dolayı belediyenin varlıklarına tedbir koyma kararı ilk defa olan bir şey. İzmir’in bütün ilçelerinde belediyelerine aynı şeyi yaptığı söyleniyor ama iktidar partilerinin ilçelerindeki sorunu emen çözmüşler. Biz çözüm için önerilerde bulunduğumuzda inceleyeceklerini söylüyor. Daha önce hiçbir zaman yapmadıkları bir şeyi yaptılar. Devlet, kendi kurumu olan belediyeye ekonomik yolla baskı uyguluyor. Kanuna göre, borcunuzun karşılığı kadar tedbir koyabiliyorsunuz ama bizde 50 katı tedbir koydular. Sebebini sorduğumuzda, ‘değerlerini bilemediğimiz için hepsine koyduk’ dediler. İtiraz ettik ve henüz bir cevap verilmedi. Seçim ile ilgili bir ekonomik baskıdır. Ülkemiz çok ağır işsizlik, enflasyon ve toplumsal psikoloji sorunu yaşıyor. Bunu düzeltmek yerine kendinize muhalif olan partilerin belediyeleri üzerinde baskı uygulayarak kendinizi başarılı gösteremezsiniz’’ dedi. 

‘’CANIMIZ SIKKIN OLABİLİR AMA DİRENCİMİZ YERİNDE’’

Baskılara rağmen Karşıyaka Belediyesi’nin yatırımlarına ara vermeyeceğini aktaran Tugay, ‘’Karşıyaka Belediyesi bugüne kadar çok başarılı işler yapan bir belediye. Canımız sıkkın olabilir ama direncimiz yerinde ve biz bu baskı ile baş edeceğiz. Bugüne kadar yaptığımız çalışmalarımız gurur kaynağımızdır. Hizmetimizden geri kalmayacağız. Yatırımlarımızla da gurur duyuyoruz. Sivil Toplum yerleşkemizin Türkiye’de bir kaç tane örneği var. Girişimcilik merkezimizde inanılmaz başarılı çalışmalar yaptık. Alzheimer evimiz var ve insanlarımız çok memnun. 10 tane anaokulumuz var.  3 tane yurdumuz var. Spor tesislerimiz var. İzmir’in en yeni atletizm pistini yaptık. İnşaatı devam eden taziye evimiz var. Karşıyaka’nın en büyük kütüphanesini kuruyoruz. Uzun yıllardır alt ve üst yapısıyla Karşıyaka için sorun olan Karşıyaka Çarşısını yapıyoruz. Yeni sosyal tesislerimizi açtık. Parklarımızı yediledik ve yeni ağaçlar dikiyoruz. Halkımızı bilinçlendirmek için eğitim çalışmamız var. 3. yaş üniversitemiz var, ileri yaştaki yurttaşlarımız için eğitim programı uyguluyoruz. Hiç yapılmamış bir çok festival yaptık. Pazarlarımız çok aktif. Yeni müdürlükler kurduk. Bunların hepsini bir araya getirip alt alta yazdığımızda büyük bir başarı görüyoruz. Bu baskı bir süre devam edecektir. Mutlaka çözülecek ve sonrasında kendi işimize bakacağız’’ ifadelerini kullandı. 

‘’PARTİ BAZLI DEĞİL MEMLEKET BAZLI’’

AK Parti iktidarına seslenen Tugay, ‘Parti bazlı değil memleket bazlı bakalım’’ ifadelerini kullandı. Tugay açıklamasında, ‘’Bu sorun benim kişisel sorunum değil.  Biz bu sorunları geçici çözümlerle çözmekten bahsedersek, halkımızı yanıltırız. Siyasetin en büyük hatası burada olur. Kişisel değil sistemsel bakmak gerekiyor. Sorunların kökenindeki büyük hatalara bakmamız gerekiyor. Devlet parti devleti olamaz. Devlet partisine göre belediyelere farklı davranamaz. Türkiye Cumhuriyeti’nin devleti bütün yöneticileriyle bütün kamu kurumlarına eşit bakarak adaletli davranmak zorundadır. Sorunlarımızı kalıcı olarak çözmeliyiz. Artık siyaseti insanlarımızı ayırt etmeden yapalım. Parti bazlı değil memleket bazlı bakalım. Ben bu sorunu, sosyal ve güçlü bir devlet ile çözmek isterim. Kimsenin aç, açıkta kalmasını, eğitimde eşitsizliği kabul edemem. Bu ülkenin vatandaşı olarak doğduysa eşit hizmet almalı. Ama bazı arkadaşlar serbest piyasa ekonomisi ile yönetilmeliyiz diyorlar. Serbest piyasa ekonominde daha varlıklı olanlar daha fazla imkan sahibi olsun diyorlar. Ben bunlara katılmıyorum. Buralarda ayrışabiliriz ama hepimizi insanlarımızın refah, adalet, sağlık içerisinde yaşamasını gözetmek için çalışmak zorundayız’’ dedi. 

‘’BÜTÜN BELEDİYELERE ADALETLİ BİR ŞEKİLDE KAYNAK SAĞLANMALI ‘’

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin parti ayrıt etmeksizin İzmir’in bütün ilçelerine hizmet götürdüğünü belirten Başkan Tugay, ‘’Büyükşehir Belediyemizin , AK Parti ve MHP’li belediyelere engel çıkardığını düşünmüyorum. Tunç Başkan oralarda mağduriyet oluşmasın diye oralara daha fazla hizmet götürüyor. Uygunsuz bir istekte bulunuyorsa buna karşı çıkıyor. Büyükşehir’in bütün ilçelere eşit baktığını hatta başka parti yönetiminde olanlara pozitif ayrımcılık yaptığını biliyorum. Kendisine adaletsiz denmesini kesinlikle istemez. Bu eleştiriler kesinlikle çarpıtma. Menemen Belediyesi’nde AK Partili birisi devraldıktan sonra olanlara nasıl devasa bir fark var görebiliyoruz. Buradan vermek istedikleri mesaj, ‘bize oy verin size destek olalım’ Bu ülkemizde popülizmi yayar ve insanları bölerek ayrıştırır. Öyle güçlü bir devletimiz olsun ki, bütün ülkeye kimseyi ayırt etmeden hizmet götürsün. Kaynak sağlanacaksa bütün belediyelere sağlanmalı. Karşıyaka’da AK Parti’ye MHP’ye oy veren insanlar da var. Devletin adaletli olması gerekiyor. Yerel yönetimin halkına hizmet götürmesi için kaynağa ihtiyacı var. Bu kaynağı sağlaması gereken kurum Türkiye Cumhuriyeti Devletidir.  Devlet topladığı vergilerden adaletli bir şekilde belediyelere kaynak aktarmalı. Ekonomik olarak ambargo uygulamak yerine belediyelere kaynak aktarmalı ve belediyelerde kimseyi ayırt etmeden halka hizmet götürecek’’ ifadelerine yer verdi. 

‘’İKTİDARIN ÖZELEŞTİRİ YAPMASI GEREKİYOR’’

İktidarın muhalefete yönelttiği eleştirilere yanıt veren Tugay, CHP’nin çağdaşlığı, demokrasiyi ve laikliği savunduğunu belirterek, ‘’Sembol ilçeler  çağdaş, laik, demokratik, kişisel özgürlüklerin olduğu kentler. Cumhuriyet halk Partisi’nin kendi politikalarını uzun zamandır yerel yönetimler eliyle sürdürdüğü yerlerdir. Buralardaki insanların refahı ve dışarıdan insanların yaşamak için oraları tercih etmesi AK Parti’yi tedirgin ediyor. İnsanlar bugün muhafazakar bölgelere göçmüyorlar. Nerede medeniyet, eğitim, sanat bilim yoğunsa oraları tercih ediyorlar. Cumhuriyet Halk Partisi gibi çağdaşlığı, laikliği, demokrasiyi savunan partileri tercih ediyorlar. Dünya görüşüne karşı mücadele var. Ayrıştığımız yer burası. Bir tarafta eğitimi körleştirelim, insan özgürlüklerini kısıtlayalım, demokrasi olabildiğince az olsun yaklaşımı var. Buna rağmen buraya bina yapalım diyorlar. Devasa binalar, alışveriş merkezleri mi yatırım? İstanbul’da bu zamana kadar yapılanlara baktığınızda insana değil ranta yatırım yapmışlar. Ülkemizin geldiği nokta belli, yoksulluk, işsizlik, adaletsizlik, devasa bir enflasyon... Ne tarım, ne sanayi ne çevre politikasını yapamadıkları için biz geriye gittik. Her şeyde dışa bağımlı hale geldik. Biz ne zaman buğdayda Ukrayna’ya bağımlı hale geldik? 20 yıldır ülkeyi yönetenlerin sorumluluğu yok mu? 20 yıldır iktidarda olan birilerinin artık özeleştiri yapması gerekiyor artık muhalefeti suçlamasınlar’’ dedi. 

‘’KARŞIYAKA STADI İÇİN BAKANLIK YANIT VERMİYOR’’ 

Karşıyaka’dan kangren haline gelen stada ilişkin açıklamalarda bulunan Başkan Tugay, ‘’Taşlar yerine tam oturmuyor. Buraya stat yapılır mı yapılmaz mı tartışması var. Biz şu an yapabilecek durumda değiliz. Burası stat alanıydı, burada bir stat vardı. Biz burayı yıkacak ve yeniden yapacağız denildi. Buraya stat yapılması konusunda toplumda beklenti oluşturuldu. Tamamen siyasi çekişmeler yüzünden yapılamıyor algısı yaratıldı. Burası spor alanı olarak başka türlü değerlendirilebilir mi ya da şehircilik anlamında daha iyi bir çözüm üretilebilir mi tartışması yapılmadı. Ben süreci üzüntü ile izledim. Toplumda oluşan hassasiyet sonrasında burada bir stat yapılması zorunlu hale geldi. Bunun başka alternatifi yok. Buraya yapılması için belediye zorluk çıkarmayacak ve kolaylaştırmak için ne gerekiyorsa yapacağız dedik. Kulübe gidip bizden isteklerini sorduk. Otopark ile ilgili encümen kararı istediler, aldık. Bizden başka isteklerinin olmadığını söylediler. Davaların sonuçlanmasını bekledik. Oradaki stadın yapılması ile ilgili hukuki engeller kalktı. Şu an bakanlığın karar vermesini bekliyoruz. Bakan beyi ziyaret ettik. Kulüp başkanı, AK Parti İzmir Milletvekili Hamza Dağ ile birlikte gittik. Bakan bey, ‘Buraya şu anda buraya kaynak ayıramayız’ dedi. Bu şartlar altında halk orada bir an önce stat yapılmasını istiyor. Başka ne yapabiliriz diye düşündüğümüzde Büyükşehir ile görüşelim diye düşündük. Başkan Soyer uygun görürse, Büyükşehir yapsın istedik. Bakan bey biz yapamıyoruz dediği için Büyükşehir yapsın istedik. Tunç Başkan’a teşekkür ederiz, başından beri hep olumlu yaklaştı. Bugünde aynı şeyi söylüyor. Sorun bakanlığın burayı tahsis etmemesi. Burası ile ilgili daha önce taslak proje çizen mimarın Muvaffakat  vermesi gerekiyor. Mimar Muvaffakat  vermiyor ve tahsis yapılamıyor. Mimarın bir para talebi yok. Mimar buranın uygulama projesinin yapılmasının gerektiğini söylüyor. Uygulama projesini yapmak için para talep ediyor. Büyükşehir ise, ‘biz buranın ihalesini kendimiz yapacağız ve uygulama projesini de biz yapacağız’ diyor. Başkasına yaptırabilmek için taslak proje yapan mimarın izin vermesi gerekiyor. Mimar ise, bu iş bakanlıkta ben bakanlığa hizmet verdim ve yetki onlarda diyor. Biz 8 nisanda yazı yazdık hala cevap bile verilmedir. Yazdığımız yazılara cevap verilmiyor. Atakent Anadolu Lisesi için yıkma kararı verildi. Binanın dayanıksız olduğuna dair rapor olduğu söyleniyor biz o raporu istiyoruz, cevap verilmiyor’’ dedi. 

‘’İMAMOĞLU’NA SİYASİ YASAK VERİLİRSE BU DEMOKRASİ TARİHİNE KARA BİR LEKE OLARAK GEÇECEKTİR’’

İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılanmasına tepki gösteren Tugay, siyasi yasak kararının verilmesi halinde demokrasi tarihine kara leke sürüleceğini belirterek, ‘’Ekrem İmamoğlu, İstanbul’da Ak Parti iktidarını yıkan bir belediye başkanımız. Göreve geldiğinden beri halkın duyarlılıkları ve şehrin talepleri çerçevesinde hizmet etti. Ağzından çıkan bir cümle nedeniyle bugün ona siyasi yasak ve hatta ceza alır hale getirirlerse bu demokrasi tarihimize sürülmüş en büyük kara lekelerden biri olur. Böyle bir karar çıkarsa siyasi bir karar olacağı çok açıktır. Bunun seçim öncesinde yapılmasını ben halkımızın olumsuz bir reaksiyon ile karşılayacağını düşünüyorum. Umuyorum demokrasimize kara leke sürmez ve İmamoğlu’na oy veren halkımızı incitmezler. Tuhaf bir ortamda yaşıyoruz ve her şeyin olabileceğini biliyoruz. Bizler CHP’liler olarak demokrasi mücadelemize devam edeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır. İnsanlarımız bu ülkenin doğrularına sahip çıkacaktır. Kararın mahkumiyet yönünde çıkacağını düşünmüyorum’’ ifadelerini kullandı. 

CHP İZMİR İL YÖNETİMİNİN HAKKI GÖZETİLMELİ 

CHP İzmir İl Başkan adaylığı konusu kent gündeminde yerini korumaya devam ediyor. Konuya ilişkin açıklama yapan Başkan Cemil Tugay, ‘’İl Başkanlığı adaylığı süreci daha önceden de defalarca yaşandı. Geçmişteki deneyimlere baktığımızda iyi ve kötü kararlar ve onların sonuçları ile ilgili bilgi sahibiyiz. İl yönetiminin hakkı gerçekten önemli ve gözetilmeli. İl yönetiminin hakkının ödenmediği ve onayının alınmadığı bir karar, örgütü de rahatsız edecektir. Sadece il yönetiminin değil hepimizin il başkanı olacak. Hepimizin dava arkadaşı ve lideri olacak. Büyükşehir Belediye Başkanımızın görüşü hepimizin üzerinde ama bence bütün örgütü üzerinde uzlaşacağı bir karar en doğrusu olacaktır. Partimizde hiyerarşik bir düzen var. Bu düzen içerisinde Genel Başkanımız, Genel Başkan Yardımcılarımız, PM üyelerimiz esas kararı verecek kişilerdir. Bize sorulursa görüşlerimizi ifade etmek düşer. Her ne karar verilirse  verilsin saygı duyarak görevimizi yapmaya devam edeceğiz. Biz bir kurumuz kimse kendi başına hareket edemez. Örgüt içerisinde bir gruplaşma yaratmadan, partiyi kucaklayacak bir karar hepimizin en çok ihtiyacı olan bir şey. Parti içerisindeki keskin uzlaşmazlıklar seçim çalışmalarına yansıyor. Bu kadar hayati bir seçime giderken, ayrıştırmaya neden olmayacak karar verilmesi en sağlıklısı olacaktır. Genel seçime gidiyoruz ve bütün ilçelerde çalışma yapılacak. Herkesin uzlaşacağı bir isim olursa daha doğru olur. Genel merkez ne karar verirse kabulümüzdür’’ dedi.