Dolar 32,5381
%0.16
Euro 34,9197
%-0.15
Altın 2.436,800
%0.02
Bist-100 9.717,00
%-0.05

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Gazeteci Umutoğulları’ndan ‘Bayraklı’ yorumu: Sandal’ın düşmanı kendisine muhalif CHP’liler

Gazeteci Umutoğulları’ndan ‘Bayraklı’ yorumu: Sandal’ın düşmanı kendisine muhalif CHP’liler

Gazeteci Mithat Umutoğulları, Bayraklı’da yaşanan gerginliklerle ilgili çağırıcı değerlendirmelerde bulunurken, Belediye Başkanı Serdar Sandal’ın ikinci dönem adaylığını yorumladı. Umutoğulları açıklamasında, ‘’ ’Başkanlar ilk bir yılı belediyeyi tanımakla geçer. İkinci yıl deprem meydana geldi. Depreme şahitlik eden bir başkan var. Ardından pandemi ile her yer kapandı. Belediye başkanı deprem, pandemi ve ekonomik kriz içerisinde ne yapabilir? Belediye Başkanları seçilmeden önce partiliyim diyenler hepsi AK Parti ile iş tuttu. Seçilmiş örgüt üyeleri aleyhine çalıştı. O da yetmedi muhalif olanlar hakkında dedikodu çıkardılar. Serdar Sandal’ın düşmanı muhalif olan CHP’lilerdir. Serdar Sandal demokratik tavrı yüzünden kendisini eleştirilere tek bir şey yapmıyor. Başkan çöp topluyor, yol yapıyor, kaldırım yapıyor, kütüphanesi , sosyal hizmetleri gibi bütün faaliyetleri yerine getiriyor. Deprem oluyor depremzedelerin hakki için hükümetle kavga ediyor. Sandal mikrofon siyaseti yapmıyor’’ dedi.

  • Ege Postası
  • 17.11.2022 - 20:04

EGEPOSTASI- Gazeteci Mithat Umutoğulları, Büyük İzmir TV'de yayınlanan 8. Gün programında çarpıcı açıklamalarda bulundu. 

CHP Bayraklı içerisinde yaşanan krizler hakkında değerlendirmelerde bulunan Gazeteci Mithat Umutoğulları, ‘’2009’da Bayraklı ilçe olduğunda Karşıyaka ve Bornova’dan mahalleler bir araya geldi. İlk seçimi CHP aldı. Belediye kurulduğunda yeni bir siyasi tablo oluştu. Siyaseten var olma istediği olanlar ve aktör olmak isteyenler CHP’de bir rekabet oluşturdu. Liderlik vasfı olmayan isimler bir araya geldiler. Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ önemli bir adım attı ve başkanlığın bitimine kadar siyasi konjektörü elinde tuttu. Hiçbir belediye başkanı kendi ilçesinden kendisinden daha aktif bir siyasetçinin olmasını istemez. Nitelik  olarak zayıf ve bir şey üretmeyen ve onun sözünden çıkmayacak bir ilçe örgütü olmasını ister.  Dışarıdan bakıldığında güçlü bir örgütü yapısı vardı ama siyaset üreten bir örgüt olmadı. CHP kendi içinde üretmeyen bir kişiye bağlı bir kimliği var. Bayraklı’da şu an önemli bir aktör yok. Siyasi temizlik yapıldı ve siyasetçi yetişmedi ve yetişmiyor. Bu dönemde örgüt onun sancılarını çekiyor’’ dedi. 

‘Karabağ’ın haberi olmadan sinek uçmazdı’

Bayraklı CHP Meclis grubu içerisinde CHP’li olmayan isimlerin olduğuna dikkat çeken Mithat Umutoğulları, ‘’ 2014’te partinin aleyhine çalışmış isimler var. Parti tüzüğü bilmeyen bir çok isim var. 10 yıl belediye başkanlığı yapmış Karabağ’ın haberi olmadan sinek uçmazdı. İlçe başkanlığı için Karabağ’dan vize almadan aday çıkmazdı. Muhalif olan isimler küçük oylar alıp muhalefette etkisiz kalırdı. Partiye ne kazandırdı? CHP’nin şöyle bir şansı var, Serdar Sandal Süpermen değil. AK Parti’nin adayı çok zayıf olduğu için seçimi kaybetmedi.  Türkiye’de bir konjektör vardı. Farklı siyasi partiler son seçimlerde aday çıkarmayarak CHP’ye destek verdiler. Yeni örgüt oluşumunda daha demokratik bir ortam var. İlk defa delege özgür bir şekilde iradesini ifade etme şansı buldu’’ ifadelerine yer verdi. 

‘ Bayraklı’da ilk kırılma depremde oldu’

Pınar Susmuş ve Serdar Sandal arasında yaşanan gerginliğe ilişkin açıklamalarda bulunan Umutoğulları, ‘’ Pınar Susmuş seçildikten sonra ilk ziyarete giden Belediye Başkanı oldu. Serdar Sandal tavır almadı. Orada Sandal barış çubuğu uzattı. Siyasi yapısı oluşmadığı için sorunlar çıkmaya başladı. Susmuş deneyimsizliği yüzünden belediyeye cephe aldı. İlk kırılma depremde başladı. İlçe örgütü depremlerde ne yapabilir? En fazla katkı koyabilir. Depremden 2 saat sonra çadırlar kuruldu. İlçe belediye başkanı o alandan ayrılmadı. İlçe başkanının görevi destek vermektir. Gidip yardım topluyor ve o yardımları başkana sormadan kendi partililerine dağıtıyor. Topladığı yardımdan yönetiminde haberi yok. CHP bu süreçte ciddi anlamda zarar gördü. Serdar Sandal, Hasan Karabağ gibi mi yapmalı?’’ dedi. 

‘Serdar Sandal fazla demokratik davranıyor’

Serdar Sandal’ın depremzedeler için yaptığı projelerden bahseden Gazeteci Umutoğulları, ‘’Başkanlar ilk bir yılı belediyeyi tanımakla geçer. İkinci yıl deprem meydana geldi. Depreme şahitlik eden bir başkan var. Ardından pandemi ile her yer kapandı. Belediye başkanı deprem, pandemi ve ekonomik kriz içerisinde ne yapabilir? Belediye Başkanları seçilmeden önce partiliyim diyenler hepsi AK Parti ile iş tuttu. Seçilmiş örgüt üyeleri aleyhine çalıştı. O da yetmedi muhalif olanlar hakkında dedikodu çıkardılar. Serdar Sandal’ın düşmanı muhalif olan CHP’lilerdir. Serdar Sandal demokratik tavrı yüzünden kendisini eleştirilere tek bir şey yapmıyor. Başkan çöp topluyor, yol yapıyor, kaldırım yapıyor, kütüphanesi , sosyal hizmetleri gibi bütün faaliyetleri yerine getiriyor. Deprem oluyor depremzedelerin hakki için hükümetle kavga ediyor. Sandal mikrafon siyaseti yapmıyor. Dernek kurduruyor, Büyükşehir ile halk konut’u kuruyor. Bakanın karşısına çıkıyor, vatandaşa hakkınızı koruyun diyor. Evsiz kalmış insanlara kültür merkezi yapmasa ne olur? Serdal Sandal, ilçe başkanının onu kötülemesine rağmen kavga etmedi. Büyükşehir ile kavga etmedi. Milletvekili ile kendi örgütü ile kavga etmemiş. İlçe başkanını yanına oturtup herkesi disipline verirse iyi belediye başkanı mı olacak. Fazla demokratik davranıyor’’ ifadelerine yer verdi. 

‘Sandal’ın kendisine muhalif partililerle sorunu var’ 

Bayraklı CHP’nin 3 yıldır kriz içerisinde olduğunu hatırlatan Umutoğulları, ‘’Bir çok belediye başkanı için, ‘Başkan iyi ama yanındakiler hırsız’ algısı yaratılıyor. Şerefli ve namuslu bir adam hırsızlığı görüyorsa savcıya şikayet etmesi gerekir. Savcıya şikayet etmiyorlar ama dedikodusunu yapıyorlar. Serdar Sandal’ın vatandaşlar değil, kendisine muhalif olan CHP’lilerle sorunu var. Bugün beldiyeyi eleştirenler kendi partilerinin büyümesi için ne yapıyorlar. İlçe örgütü 3 senedir krizde. İlçe örgütü dışında partisel çalışma yapılıyor mu? Belediye çalışmıyor diyenlere ‘sen ne yapıyorsun’ diye sormalıyız. Seçimde, referandumda ortada yoksun ama eleştiriye gelince herkesten çok konuşuyorsun’’ ifadelerini kullandı. 

‘Sandal ikinci dönem gelirse ayakları yere sağlam basacak’

Serdar Sandal’ın ikinci dönem aday olup olmayacağına yönelik tahminler yürüten Mithat Umutoğulları, ‘’Sandal ikinci dönem belediye başkanı olursa bunların hiçbiri olmayacak. Bayraklı, daha demokratik, adil olacak. Örgüt ise herkesin kendi hakkını savunduğu ve iradesini ortaya koyduğu bir örgüt olacak. 10 yıl boyunca üzerine baskı yapılan ve bir kişinin parmağı ile hareket eden örgütten sıyrılıp, kendi kimliğini ortaya koyan bir örgüt kimliği ortaya çıkacak. Burada bütün yapılan yanlışları belediye başkanına yıkan bir anlayış olmayacak. Soyer İzmir’de AK Parti’den ne çekiyorsa, Sandal’da kendine muhalif CHP’lilerden çekiyor. Sandal ile devam edip etmeyeceklerine Cumhuriyet Halk Partisi karar veriyor. Artık belediye başkanlarının nasıl hizmet verdiği değil, kimin adamı olduğu önemli. Belediye Başkanlarının yeri garanti değil. Sandal ikinci dönemde de gelirse ayakları yere sağlam basacak, ilçesine sağlıklı hizmetler getirecek ve örgüt yapısını değiştirecek bir yapı değiştirecek. Muhalefet yaparak siyasette güçlenmiyorsunuz. Belediye Başkanının suskunluğu büyük bir meziyet.  Aynı sofrada yemek yediğin adam kalktıktan sonra arkandan dedikodunu yapıyor. Bu belediye başkanının mı ayıbı, sofradan kalkanın mı ayıbı? Bunlar Serdar Sandal’ı küçültmüyor, büyütüyor’’ dedi. 

AK Parti dersine çalışmamış 

Konak Belediyesi’nin, yeni hizmet binasını yapması karşılığında Büyükşehir Belediyesi’ne kendi mülkiyetindeki 3 taşınmazı devretmesini öngören önerge  İzmir Büyükşehir Belediyesi Kasım ayı Olağan Meclis Toplantısı ikinci bileşimine damgasını vurmuştu. 

AK Parti grubunun devir için tefeci çıkışı yapmasını eleştiren Gazeteci Umutoğulları, ‘’AK Parti’nin orada yaptığı muhalefet saçma sapan bir muhalefettir. Dersini çalışmamış ve sadece laf olsun torba dolsun diye yapılmış. Bergama Belediyesi Millet Bahçesi olan alanı Spor Müdürülüğünden aldı. Kamuya ait bir alanı bedelsiz belediyeye devrettiler. Kamudan kamuya gitti çünkü halk kullanacak. Konak, Büyükşehir bir kamu kurumu. Konak Belediye Başkanı kendisine ait bir yeri kendi malı varken onları büyükşehir belediyesi’ne verip belediyenin kasasından bir kuruş çıkmamasının ne gibi bir mahsuru olabilir? Arsa Konak Belediyesi’nin, üzerinde otopark Büyükşehir Belediyesi’ne ait. Sayıştay sen buradan neden kira almıyosun diye rapor tutuyor. Abdül Batur burayı satışa sunsaydı, ‘sen kamu malını neden satıyorsun’ diyeceklerdi. Tepecik’teki pazaryeri Büyükşehir’e ait olsa ne farkeder, Konak’ta olsa ne fark eder? Büyükşehir Belediyesi’nin binası yıkıldı. Bayraklı’da Emniyet Müdürülüğü belediyenin yerinde oturuyor. Emniyet oradan neden çıkmıyor? İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bir hizmet binası yok. Bir çok birmi bir arada toparlayacak bir yapı yapılacak. Kurumların ihtiyaçları var. Konak’ın ve Büyükşehir’in alana ihtiyacı var. Büyükşehir Belediye Başkanı  kendi ihtiyacı olan bir yeri istemesi normal değil mi? İller Bankası’ndan kredi alsın söylemi çok saçma’’ dedi.

AK Parti’nin Abdül Batur’a teşekkür etmesi gerekirdi 

AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, belediye binasının yapımı için İller Bankası’ndan kredi çıkığını hatırlatarak, ‘’  İller Bankası’ndan çıkmış bir kredi var ama kullanılmıyor. O zaman burada ‘kredilerimiz onaylanmıyor’ diyen anlayışa sormak lazım. Böyle bir takım siyasiler çıkıp kredilerimiz onaylanmıyor, engelleniyoruz diyorlar. Buyurun kullanın kredi çıkmış’’ ifadelerini kullanmıştı. 

Hızal’ın kredi kullanın çıkışını sert sözlerle eleştiren Mithat Umutoğulları, ‘’Ben AK Parti İl Başkanı olsam bu arkadaşı görevden alırım. Belediye Başkanına neden borçlanmıyorsun diyebilir mi? Elinde malı varken neden borçlansın. Orası Batur’un babasının çiftliği değil. Batur 100 milyon harcayıp çekip gidebilirdi. Batur belediye borçlanmasın diyor. Böyle saçma sapan bir muhalefet olmaz. Konak Belediye Başkanını teşekkür etmesi gerekiyor. O çeksinler dediği kredinin faizinin ne kadar olduğundan haberleri yok çünkü onların ekonomik durumları iyi. senin bakanlığın kendi belediyene bedelsiz yer tahsis ederken sesin çıkmıyor. Konak Belediyesi’nin hizmet binasına ihtiyacı var. Ekonomi o kadar kötü ki ihalelere kimse giremiyor. Özgür Hızal Bayraklı’daki SGK’ya verilen arsaya neden itiraz etmedi? İktidar partisi kendi belediyelerine bedelsiz arsa verirken sıkıntı yok, CHP’li belediyeler ihtiyaç durumuna göre birbirlerine arsa verirken sıkıntı var’’ dedi.


 
AK Parti grubuna Menemen Seyrek hatırlatması 

Menemen Belediyesi tarafından seyrek’te satışa çıkarılan arsaları hatırlatan Gazeteci Umutoğulları, ‘’Menemen Belediyesi’nde satılan arsa ile ilgili kıyamet koptu, hangisi konuştu? Menemen Belediyesi’nin kaynağa ihtiyacı varsa satacak. Ekonomi kötü olduğu için dönmüyor. İktidar kaynak yaratmak için hamleler yapıyor. Bunun için bu kadar gerginlik yaratmaya gerek var mı? Konak Belediyesi başka bir kamu kurumuna veriyor’’ dedi. 

‘Cumhurbaşkanı, CHP’ye de çağrı yaparsa hiç şaşırmam’

Yerel siyasetin yanı sıra genel siyasetin nabzını tutan Umutoğulları, ‘’Türkiye’deki siyasi yelpaze her geçen gün farklı bir hal alıyor. Daha düne kadar HDP terör örgütünün yan kuruluşuyken AK Partili bakan ve milletvekilleri oraya giderek anayasa ile ilgili görüşme yaptı. Herkes Devlet Bahçeli’nin tepkisini çok merak ediyordu, Bahçeli, ‘’Mecliste grubu bulunan bir siyasi parti ile tabi görüşecek’’ dedi. Arkasından 
Cumhurbaşkanının İYİ Parti’ye bir çağrısı oldu. Meral Akşener, MHP’de Genel Başkanlığa aday olduğunda salonlar kapatıldı. AK Parti’ye yakın bir çok isim Bahçeli’nin seçimi kaybetmemesi için destek verdi. Siyaseten bütün bu engelleri aşmış ve Türkiye’de aktör haline gelen İYİ Parti çağrıya karşılık vermedi. Akşener önemli bir siyasetçi, bu işe sıcak bakmadı. Benim kafamda İYİ Parti ile ilgili soru işaretleri var. Cumhurbaşkanı CHP’ye de çağrı yaparsa hiç şaşırmam.  Eski sisteme geçsinler, Cumhurbaşkanı saraydaki yerini alsın. Diğer muhalefet partileri de bir araya gelip Türkiye’yi ayağa kaldırsın’’ ifadelerine yer verdi. 

İYİ Parti  giderse ivme kaybedecek

Akşener’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısına verdiği yanıtı değerlendiren Umutoğulları, ‘’AK Parti’nin İYİ Parti’ye olan tavrı ve Bahçeli’nin tehditlere kadar varan tutumu sonrası ortaya çıkan gerginlik sanki hiçbir şey olmamış gibi çağrı yapmak, b ir siyasi diyalog kurmak kolay değil. 20 yıllık geçmişe baktığımızda Cumhurbaşkanı tek başına kazanacağı seçim için çağrı yapmaz. Bu çağrılar hükümetin içinde bulunduğu çıkmazları gösteriyor. Meral hanım bence gitmez. Siyaset bir duruştur. Meral hanım duruşu ile muhalif kesimlerin desteğini aldı. İYİ Parti’nin giderse ivme kaybedeceğini düşünüyorum. AK Parti ile yapılan ittifaka sıcak bakılsaydı, MHP’den istifa edip İYİ Parti kurulmazdı’’ dedi. 

‘Belediye başkanlarının rozetini çıkarmasına izin verilmiyor’

CHP’li belediye başkanları İzmir siyasetinde etkili olduğunu hatırlatan Mithat Umutoğulları, ‘’ Belediye başkanlarının rozetini çıkarmasına izin verilmiyor. CHP’li belediye başkanlarıyla İzmir’de muhalif olan milletvekilleri arasında yaşanan kavga, belediye başkanlarının bir icraat yaparken iktidar kanadından destek bulamaması. CHP’li belediyelere yapılan hacizler, İller Bankası’ndan talep edilen kredilerin verilmemesi. Hükümet ile CHP’li belediyeler arasında siyasi bir çatışma var. AK Partili belediye başkanı talep ettiğinde hizmet alabiliyor. AK Partili belediye iktidardan bu destekleri alırken CHP’li belediyeler tam tersine. İktidar kamu kurumlarının alacaklarına ilişkin belediyelere kısıtlama getiriyor. CHP’li başkan rozetini çıkarsa da çıkarmasa da o masada politik bir tavrını ortaya koyuyor. Bir büyükşehir Belediye Başkanı Buca’da, ‘burası yeşil alan olsun’ derken öbür tarafta yeşil alan olan yeri bir kaç kaygısından dolayı dava açıyor. Belediye başkanı kentin bu kadar siyasileştiği dönemde doğal olarak rozetini çıkaramıyor. Başkanlar mecburen politik kimliğini ayakta tutmaya çalışıyor. CHP’li başkanlar, ‘ben çok iyi hizmet ettim, partim beni yeniden aday yapacak’ diye düşünse politik kimliğini bir kenara bırakacak. CHP genel merkezinde güçlü olması gerektiğini düşünüp, ister başarılı ister başarısız olsun genel merkezin onu koltukta kuracağını biliyor. Yukarı ile ilişki kuruyor ve sokakla ilişkisini kesiyor. Başkanların üzerinde iktidar baskısı var diğer taraftan kendi partisi baskısı yapıyor. Partinin genel başkanı, belediye başkanından olmayacak bir şey istediğinde tereddütte kalıyor’’ dedi. 

CHP’li Belediye başkanları baskı altında 

CHP’li belediyelerin ekonomik sorunlara çözüm üretmeye çalıştıklarını dile getiren Umutoğulları, ‘’Belediye başkanları Ankara’ya gidip haciz konularını çözmeye çalışıyor. Bütün bunlar ülkenin geldiği durumu gösteriyor. Belediye başkanları işçilerin maaşlarını ödeyemiyor. Bankada paranız var ama borcunuzdan dolayı hesaplarda bloke var. Bütün bunlar belediye başkanı üzerinde ağır travma yaratıyor. İktidar ile hesaplaşma hikayesine dönüyor. Belediye başkanı rozetini çıkarmıyor, iktidar çıkarıyor mu? Kendi belediyesine yardımlar yapılır ve hizmetler götürülürken kendisinden olmayan belediye başkanına aynı şefkati göstermiyor. CHP’li Belediye başkanları üzerlerindeki baskıdan dolayı zor durumda. Burada mağdur olan vatandaş. Vatandaşını bu kadar düşünen, konuşurken yangında kül bırakmayanlar hizmeti vermiyor. 4-5 yıl belediye başkanlarına iş yaptırmıyorlar. Ardından gelip iyi olmaya çalışacaklar. İzmir’de belediye başkanları zor durumda. Bir önceki belediye başkanı kenti kötü yönetmiş ve geçmişten borç gelirse başkanlar bedelini ödüyor. Artan maliyetlerle belediyelerin borç yükü artıyor ama gelir aynı. Belediyeler borç mu ödeyecek, hizmet mi götürecek. Kamu kurumuna belediyenin borcu olması çok doğal’’ dedi. 

Belediyelere gelen hacizleri eleştiren Mithat Umutoğulları, ‘’Kamu kurumlarına da haciz götürülemez diyerek yasa çıkar. Belediyenin aracına haciz koyarsanız, kaynaklarına kısıtlama getirişe nasıl yapacak belediye başkanları. Bizde ne yaptığın değil, kimden olduğun önemli. Olan İzmirlilere oluyor. İzmir’de yeşil alan doğuyor ve biz üzerinde aylarca tartışıyoruz. Neden masaya oturup çözmüyorsunuz. Hepsi sosyal medya üzerinden birbirine yazıyor. Çözüm var mı, yok. Vatandaşa yazık değil mi? Herkes polemikten besliyor’’ ifadelerine yer verdi. 

Umutoğulları’ndan gazetecilere çağrı 

İzmirli gazetecilere çağrıda bulunan Mithat Umutoğulları, ‘’CHP, Baykal 18 yıl hiç iktidar olmadı. Kemal bey ile birlikte CHP çözüm üretmeye başladı. Kalıcı ve insanların hayatına dokunacak önerilerle gitmek gerekiyor. Bunları İzmir’de tek konuşan gazeteci biziz. Bütün gazeteci arkadaşlarımız ‘siyasette kim ne yaptı’ polemiğine giriyor. Bu kente karşı sorumluluğumuz var. Bu kentte metro bitmiyorsa ceremesini İzmirliler çekiyor. Hizmetin gelmediği yerde bizim bunlara nasıl katkı koyabiliriz diye konuşmak gerekiyor. Siyasetçilerin her istediği itirazı engelleyecek işler yapmalıyız. Biz bunları konuşmalıyız. Siyasetçi meydan boş olduğu için istediği gibi davranıyor’’ dedi. 

Çatışma kültürü ile siyaset yapılıyor

Taksim saldırısının ardından CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nu hedef gösteren Yeni Akit’i eleştiren Umutoğulları, ‘’ Kimse bu manşetin hesabını soramıyor. Yandaş medyanın dokunulmazlığı var. Siz şikayetçi olduğunuzda gazetecilik faaliyetleri diyerek takipsizlik veriliyor. Bu haberi Cumhurbaşkanına karşı biz yapsaydık ne olurdu acaba? Biz ne zaman böyle bir toplum olduk? Türkiye’nin bu kimlikten uzaklaşması lazım. Hükümet yıllardır HDP için neler neler dedi. Sonra gidip kapılarını çaldılar. Sürekli çatışma kültürü ile siyaset yapılıyor.  2009 yıllarında Türkiye’de demokratik bir ortam yaratıldı. Türkiye’de Kürt meselesi konuşulmaya başlandı. Avrupa ülkesi olma yolunda ilerledik. İnsanlar yüksek sesle özgürlükleri savunmaya başladı. Şimdi bakıyoruz tam tersi ne değişti? Cumhurbaşkanı temel hak ve özgürlükler için mücadele ediyordu ve Kürt meselesini çözeceğini söylemişti. Yıllarca çatışma olmadı sorun çözülecek noktaya gelmişti. Cumhurbaşkanı bir anda hiçbir şeye tahammülü kalmayan ve en ufak bir durumda dava açan bir hale geldi. Türkiye’nin bunlardan kurtulması gerekiyor’’ dedi. 

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.