Dolar 32,5710
%0.1
Euro 34,9591
%0.37
Altın 2.426,840
%0.15
Bist-100 9.722,00
%0.8

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
‘Engelleniyoruz’ söylemine AK Partili Hızal’dan tepki: Engelleniyoruz diyebilmeniz için…

‘Engelleniyoruz’ söylemine AK Partili Hızal’dan tepki: Engelleniyoruz diyebilmeniz için…

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, sıklıkla CHP’li yerel yönetimler ve merkezi iktidar arasında tartışma konusu olan ‘engelleniyoruz’ polemiği üzerinden İzmir’deki CHP’li yöneticilere tepki gösterdi. Engelleniyoruz polemiğine ‘proje’ ve ‘ödenek’ üzerinden örnek verdi ve “Eğer ki engelleniyoruz diyorsanız 2 durum olmalı. Bir, ortaya bir proje koymanız ve bunun dava ya da başka şekilde engellenmesi lazım. Siz 3,5 yıl önce çıkmış bir Buca Metrosu’nu siz hala hayata geçirmek noktasında tam manasıyla bir adım atmıyorsanız engelleniyoruz diyemezsiniz. İkincisi… Eğer ki sizin merkezi bütçeden almanız gereken bir para var ise ve bu size ödenmiyorsa engelleniyorsunuzdur” dedi.

  • Ege Postası
  • 05.10.2022 - 08:55

EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, Büyük İzmirTV’de yayınlanan Gündeme Dair programında Figen Avcıoğlu’nun sorularını yanıtladı.

İzmir’in kronikleşmiş sorunlarından olan koku sorunu başta olmak üzere birçok konuya değinen Hızal, CHP’li siyasetçilerin ve yerel yöneticilerin ‘Engelleniyoruz’ çıkışlarına da projeler üzerinden yanıt verdi.

Su ve ulaşım zamlarına da tepki gösteren Hızal, kamu kaynaklarının efektif kullanılmadığına dikkat çekerken mali yükün İzmirlilerin sırtına bindirildiğini söyledi.

“SİZ ÇAKMA ÇEVRECİSİNİZ”

Körfez kirliliği konusunda değinen Hızal, ‘çevrecilik’ üzerinden CHP’li yöneticileri eleştirdi ve “İzmir’de çok ciddi bir çevre felaketi yaşanıyor ve bunun nedeni Büyükşehir’in görevini tam yapmaması. Bergama'da Bakırçay deresine Bergama Arıtma Tesisi’nden arıtılmayan suyun nasıl deşarj edildiğini gösteriyor. Bir tesis işi nedir? Suyu doğaya kirli vermemek içn arıtması için. Ama maalesef İzmir’de bir arıtma tesisi kurulduğunda ya da önceki dönemlerdeki arıtma tesisleri kapasitesinin üzerinde çok çalışmak zorunda olduğu için su, yeterince arıtılmaksızın doğaya veriliyor. Bugün İzmir’de Büyükşehir eliyle çok büyük bir çevre felaketi yaşanıyor. Sayın Soyer göreve başladığında ‘Ben 3 yıl sonra Körfez’de yüzeceğim’ dedi. Bunun için ne yapmanız gerekiyor? Körfezin mevcut halinden orayı kurtarmanız gerekiyor. Dip temizliği ve taraması yapmanız lazım. Yapamıyorsunuz. Körfezin mevcut haline de el atmanız lazım. Çünkü körfez, tesisler ve altyapı ayrıştırması olmadığı için de kirleniyor. İzmir körfezi tarihinin en kötü dönemini yaşıyor. Biz Çiğli Arıtma Tesisi’nin denizle buluştuğu yere gittik. Ben oradan su aldım ve mecliste gösterdim. O zaman CHP’li meclis üyeleri benimle dalga geçti ‘o suyu nereden aldın’ diye. Kapkara bir suydu ve ben bu suyun bu halde olmasının nedeni Çiğli Arıtma Tesisi olduğunu söyledim. Bunu o gün inkar eden Tunç Soyer bugün, 25 yıldır o tesisin bakımının iyi yapılmadığını söyledi. E 25 yıldır bu kenti kim yönetiyor? 25 yıldır bu kenti yöneten CHP zihniyeti bu kentte bir çevre felaketine sebebiyet verdi. Biz bunlara çakma çevreci diyoruz. Siz 12,5 milyar lira bütçe kullanıp siz hala bu tesislerinizden kirli sularınızı doğaya deşarj ediyorsanız siz çakma çevrecisiniz. Öyle başka bir tarım mümkün, başka bir çevre mümkün diyerek çevreci olunmaz. Çok istiyorlarsa Çiğli Arıtma Tesisi 4. Faz’ı yapsınlar. 50 milyon kredi istediler onay verdik. İhale yapıldı, iptal edildi. Neden iptal edildi açıklasınlar. Siz bu çalışmayı yapmadığınız sürece bu kirlilik devam edecek ve İzmirli hemşerilerimiz balkonlarına, pencerelerine çıkamayacaklar” dedi.

“PARAYI NEREYE HARCIYORLAR TARKAN KONSERİNDE GÖRDÜK”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in koku sorununa ilişkin geçmiş yıllarda kullandığı ifadelerine de üstü kapalı gönderme yapan Hızal, koku sorununa nester vurulacak bütçenin olduğunu ancak etkili kullanılamadığını belirtti ve “Tunç Bey herhalde ikamet ettiği şatoda pencereleri açmıyor. Kokunun temel nedeni İzmir Körfezi. Normal koşullarda 5-6 metre derinlik olması gereken alanlarda 30 santimetrelik derinlik var. Çünkü altında çamur birikmiş ve sığlaşma başlamış. Bütün bu atıklar Çiğli arıtma Tesisi’nden gidiyor. Ben bunu gözümle grup o kokuyu kendim duydum. Eğer ki siz bu gerçekleri görmezden gelirseniz İzmir’deki koku sorununu 3 yılda değil 133 yılda da çözemezsiniz. Büyükşehir'in bütçesi 1205 milyar, İZSU’nun bütçesi 2,5 milyar liraydı. Siz 50 milyon da kredi almanıza 16 milyon lirayla 4. Faz inşaatına başlayamıyorsanız durum içler acısı demektir. Siz o zaman dükkanı kapatın. Parayı nereye harcıyorlar? En son Tarkan konserinde gördük” diye konuştu.

“SOKAĞA ÇIKMAYAN CHP ANLAYIŞI…”

Başkan Soyer’in İzmir’de yaşanan sorunlara da duyarsız olduğunu belirten Hızal, “İzmir'deki yerel yöneticiler bir yerde sorun olduğunda oraya gitmiyor. Ben Tunç Soyer'in yerinde olsam bir yerde bir sorun varsa oraya giderim. Mesela Harmandalı. Orada bir toprak kayması olayı vardı ve oradaki çöp tesisinden kaynaklıydı. Ben oraya 4 kez gittim. Her seferinde kayma daha da arttı. Biz bunları söylediğimizde görüntüleri gösterdiğimizde bizimle dalga geçtiler burası Harmandalı olamaz diye. Tunç Soyer bir kez oraya gitti mi? Gitmedi. CHP İzmir İl Başkanı gitti mi? Gitmedi. Ama ahkam kesmeye gelince kesiyorlar. Yani sokağa çıkmayan, vatandaşın sorunun ne olduğunu görmeyen bir CHP anlayışı bu şehri yönetmeye çalışıyor” ifadelerini kullandı.

“SOYER SİYASİ RANT İÇİN BERGAMA’YA GİTTİ AMA…”

Hem kent hem de ülke siyasetinde sıkça tartışma konusun ola ‘Engelleme’ polemiğine de projeler üzerinden örnekle değinen Hızal, şunları söyledi; “Eğer ki engelleniyoruz diyorsanız 2 durum olmalı. Bir, ortaya bir proje koymanız ve bunun dava ya da başka şekilde engellenmesi lazım. Bakıyoruz Buca Metrosu'nun izni Sayın cumhurbaşkanımızdan çıktı. Hem de 3,5 yıl önce. Siz 3,5 yıl önce çıkmış bir Buca Metrosu’nu siz hala hayata geçirmek noktasında tam manasıyla bir adım atmıyorsanız engelleniyoruz diyemezsiniz. Çiğli Tramvayı’nın izni de Sayın cumhurbaşkanımızdan çıktı. Yani eğersiz ortaya bir proje koyuyorsanız ve bu projeyle ilgili izin sürecinde sorun yaşamıyorsanız engellenmiyorsunuzdur. İkincisi… Eğer ki sizin merkezi bütçeden almanız gereken bir para var ise ve bu size ödenmiyorsa engelleniyorsunuzdur. Ama İBB’nin 1 kuruşu eksik mi gösterildi? 2019 yılında merkezi hükümetten İzmir’e gelen payla 2022’de gelen pay arasında yüzde 500 pay var. Engelleniyoruz yaygarasının arkasındaki neden beceriksizliklerini örtmek. İBB meclisinde alınan kararların yüzde 95’i oybirliğiyle alınır. Önümüze yatırım odaklı bir kredi, proje getirdiler de biz AK Parti olarak ‘Hayır ‘ mı dedik? Ya da bakanlığa bir dosya sundular da bakanlık ‘Hayır’ mı dedi? Ya da cumhurbaşkanımız imzalamadı mı? Ama kendileri Bergama’da millet bahçesine, Karabağlar’da TOKİ projesine engel oldular. Harmandalı’na gitmeyen Tunç Soyer, siyasi rant için Bergama'ya gitti ama millet bahçesini nasıl engellerim diye. Biz bu zihniyete takoz zihniyet diyoruz. Engelleniyoruz demek algı yaratmaktan ve İzmirlilere yalan söylemekten başka bir şey değildir.”

“İZMİRLİLERİN ÜSTÜNE ZAM YÜKÜ BİNDİRMEYİN”

Yaklaşık 1 yıldır İzmirliler için ciddi bir maddi yük haline gelen ve ulaşım zamları konusu, geçtiğimiz aylarda yeniden gündeme geldi. UKOME’nin Büyükşehir’in zam talebini reddetmesinin ardından Büyükşehir’in UKOME kararını yargıya taşımasına tepki gösteren Hızal, “UKOME’de Sayın Soyer bir kamu zararı olduğunu ifade ederek buna sebebiyet veren bürokratlarla ilgili yargıya başvuracağını ifade etti. Tabii ki de hakkıdır. Demek ki ortada kamu zararı olduğu dünmüşülüyorsa yargı işlem başlatılır. Yani SOyer hakkında açılan soruşturmalar da kamu zararından kaynaklanıyordu. Yeni kendileriyle çelişmesinler. UKOME meselesinde İBB tarihinin en rezilce önergesi bizim önümüze getirildi. Adeta meclis üyeleri kandırılarak UKOME’de bir karar alınmış gibi bir zam yapılmak istendi. Biz UKOME’de böyle bir karar olmadığını söyledik. CHP’liler de dahil olmak üzere tüm meclis üyeleri kandırıldı. Yine de oy çokluğuyla karar hayata geçiremediler. Öncelikle şunu söylemek istiyorum. Türkiye'de ortalama yolculuk ücreti 6 lira. Bunun aşağıya çekilmesindeki teemek sebebi de AK PArtili belediyelerin ulaşım ücretine zam yapmamasından kaynaklı. Burada neden böyle? Çünkü İBB, her durumu kendisine bir mazeret olarak kullanıp bunu İzmirlinin sırtına nasıl yükleriz diye düşünüyor. Hatırlarsanız Büyüşehir ESHOT zammını otomatiğe bağlamıştı ve yargı buna ‘Dur’ demişti. Dolayısıyla İBB kaynaklarını düzgün kullanmadığı için en ufak bir sorunda bunu vatandaştan çıkarmaya çalışıyor. İzmir’de ulaşımda temel bir sorun var. Aktarma sistemi. Tunç Soyer öncesinde bunu ücretsiz yapabiliyordunuz. Ama artık öyle değil. Ulaşım zammı sadece birinci zamda olmayacak. 2. Ve 3. Binişlere de zam gelecek. O zaman da İzmirliler toplu ulaşımı kullanmak için minimum 10 lirayı gözden çıkaracak. Hem sabah 10 lira kullanacak, akşam da 10 lira kullanacak. Dolayısıyla UKOME’deki bürokratlar bunu incelediğinizde Türkiye ortalamasından pay biçiyo. Biz ESHOT'un kar etmesini beklemiyoruz. Dolayısıyla ESHOT kar yapmayacak. Ama Tunç Soyer yine İzmirlilere yanlış bir bilgi verdi ve bu zamların yapılmamasından dolayı İBB, ESHOT’a 4 milyar gibi bir bütçe aktarıyor gibi konuştu. Bu külliyen yalan. Ama siz birilerini zengin etmek adına, birilerine kaynak aktarma adına o vakıfla, bu dernekle protokol yapıp oralara para kapatacağınıza, Tarkan’ı ücretsiz getiriyoruz deyip daha sonra milyonlarca para vereceğinize… Bunları yapacağınıza o kaynaklar ESHOT’a aktarın, İzmirlilerin üstüne zam yükü bindirmeyin. Her şeyi İzmirliler üzerinden finance etmeyin” dedi.

“YENİLENEBİLİR ENERJİYLE İLGİL 1 KURUŞLUK YATIRIM YAPILMADI”

ÜFE’ye bağlanan ve her ay  otomatik zamlanan su faturalarına da değinen Hızal, “Türkiye’nin en pahalı suyunu biz kullanıyoruz. Çünkü kaynaklar etkili kullanılamıyor. İZSU, suyu yeraltından çekiyor ve bu da elektrik masrafı demek. Siz 4 yıl boyunca çok çevreci olduğunu iddia eden İBB, yenilenebilir enerjiyle ilgili 1 kuruşluk yatırım yapmadı. Ama kolayını buldu. Her ay zam yapalım. Şu anda İzmirlilerin suya ödedikleri para, elektriğe ödedikleri paradan daha fazla” ifadelerini kullandı.

“GÖLGE BELEDİYE BAŞKANLIĞI YAPAMAZ”

Geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen İZSU olağanüstü genel kurulunda İZDOĞA’ya tahsis edilen Menderes’teki tesisle ilgili konuda bir kez daha İZDOĞA müdürü Güven Eken’e yüklendi ve “Akıllarında bir şirket var mı yok mu sorusuna onlar yanıt verirler ama protokole o maddeyi koymuşlarsa akıllaırnda bir şirket var demektir. Karşı çıkma noktalarımızdan biri de bu. Bir diğeri de… Bu işleri yapan bir şirket varken şapkadan tavşan çıkarır gibi İZDOĞA çıkarıldı. Çünkü İZDOĞA’nın başında Şu anda Büyükşehir’de gölge belediye başkanlığı yapan güven Eken var. Güven Eken denen bu danışman Tunç Soyer’i yanlış yönlendiriyor. Bu konudan CHP’li siyasiler de CHP’li meclis üyeleri de İBB’nin bürokratları da rahatsız. Tabii ki de danışman kullanılır. Ama o kişi gölge belediye başkanlığı yapamaz. Şu anda büyükşehir’de bir genel sekreter bile yok. O makam boş. Şu anda genel sekreterlik görevini de belediye başkanlığı görevini de İZSU müdürlüğü görevini de diğer bürokratların görevini de Güven Eken yapıyor. İZDOĞA’nın başında da Güven Eken olduğu için bu tesisi oraya verildi” diye konuştu.

DENİZ YÜCEL, KEREM ALİ SÜREKLİ'NİN TECRÜBELERİNDEN FAYDALANSIN

Hızal, "İzmir şu an neyle alnılıyor? Menemen belediye başkanı yolsuzluk nedeniyle belediye başkanı görevden alındı. Menderes Belediyesinde yolsuzluktan dolayı belediye başkanı görevden uzaklaştırıldı. Gaziemir Belediyesi’nde ciddi problemler var. Karaburun belediye başkanı yargılanıyor, Foça belediye başkanı yargılanıyor. CHP’li belediyelerin 3,5 yıllık performansı bu. CHP İzmir İl Başkanı oraya buraya laf söyleyeceğine bir oturup şapkasını çıkarıp biz nerede yanlışlık yapıyoruz diye düşünmesi lazım. Ama kendisi ne yapıyor? Sırf siyasi algı yaratmak için yalan ve PR üzerinden siyaset devşiriyor. Kemalpaşa!da bir kız çocuğu üzerinden yalan bilgi vererek İzmirlileri kandırmaya çalışıyor. Sonra da çıkıp ‘Biz çıkıp bu şehri yönetiyoruz’ demesinler. Siz yalan üzerinden siyaset yaparsanız hiçbir yere gelemezsiniz: Herkesin bir kariyer hedefi vardır ama bunları yapmak için her yol mübah derseniz siyasi etiğe uygun davranmamış olursunuz. Ben kendisinin sayın İl Başkanımız Kerem Ali Sürekli'nin tecrübelerinden faydalanması gerketiğini düşünüyorum. " dedi.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.