Dolar 32,3736
%0.17
Euro 34,9717
%-0.27
Altın 2.326,080
%0.24
Bist-100 9,07
%-0.16

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
DEVA Partili Seda Kaya Ösen’den 'Büyükşehir' eleştirisi: Hantal belediyecilik

DEVA Partili Seda Kaya Ösen’den 'Büyükşehir' eleştirisi: Hantal belediyecilik

DEVA Partisi İzmir İl Başkanı Seda Kaya Ösen, TR35’te yayınlanan Haber 15 programında gündeme dair çarpıcı yorumlarda bulunurken,İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Ösen, yaptıkları saha çalışmalarında vatandaşın Büyükşehir’den en çok ‘hantal belediyecilik’ ve ‘kadrolaşma’ olarak iki konuda şikayetçi olduklarını dile getirdi.

  • Ege Postası
  • 07.10.2021 - 17:05

EGEPOSTASI – DEVA Partisi İzmir İl Başkanı Seda Kaya Ösen, TR35’te Figen Avcıoğlu’nun sunumuyla ekranlara gelen Haber 15 programının canlı yayın konuğu oldu. 

Seda Kaya Ösen, ‘İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in 2,5 yıllık performansını nasıl değerlendiriyorsunuz’ sorusuna, yaptırdıkları anket çalışmanın detaylarını paylaşarak şu yanıtı verdi:

" ‘İzmir’de belediyecilikte sizi en fazla rahatsız eden en büyük sıkıntı nedir?’ diye sorduk. Gelen cevaplarda bir numarada hantal belediyecilik, uzun yıllar belediyeyi yönetememekten gelen hantallık, yeni proje görememe, üretememe, farklı açıdan bakamama gibi sıkıntılar vardı. İkincisi de kadrolaşma olarak çıktı. Genel yönetimle ilgili esnaf ya da halkı gezdiğimiz zaman çok ciddi şikayetler alıyoruz. Ancak yerel yönetimle ilgili de çok fazla sıkıntı olduğunu duyuyoruz. Bunların birçoğunda aslında kim olursa olsun CHP seçiliyor onun için hizmet etme gibi bir ihtiyacı olmuyor, uzun süredir iktidarda olduğu için bir hantallaşma var."

“İZMİRLİLER DEĞERLER KONUSUNDA ÇOK HASSAS”

CHP’nin uzun yıllar İzmir’de süren hakimiyetini ve İzmir seçmeninin oy verme davranışını da değerlendiren Seda Kaya Ösen, “CHP’nin İzmir’de bu kadar güçlü olmasının ana sebeplerinden bir tanesi aslında değerler üzerinden siyaset yapılıyor olması ve İzmirlinin değerlere sahip çıkıyor olması. İzmirlinin demokrat ve Atatürk ilkelerine bağlı laik Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkması, bu açıdan da CHP’nin buradaki duruşu sebebiyle verilen oylar olduğun düşünüyoruz. Oturup da her seçmenin  ‘bu bana daha iyi hizmet eder, öbürü bana hizmet etmez’ gibi bir değerlendirme yaptığını çok fazla düşünmüyorum. İzmirliler bu açıdan belli bir partiye angaje değil, ama değerler konusunda çok hassas. Ben de bu konuda İzmirli olarak aynı şekilde düşünüyorum. Bugüne kadar bu değerleri temsil eden tek partinin CHP olması da bu oy oranını bence açıklıyor” dedi.

“MUHALEFETİN TEK GÖREVİ ELEŞTİRMEK OLMAMALI”

Parti olarak kendilerinin de değerlere önem verdiğini, ancak proje ve çalışma olarak farklı bir konumda olduklarının altını çizen Seda Kaya Ösen, “Haziran ayında tarım programı, afet yönetimi, yerle politikalar, sosyal politikalar ve Parlamenter Sistemi’yle ilgili programlar açıkladık. Bunlar aslında hükümet programı gibi açıklanan şeyler. Bir muhalefet partisin tek görevi eleştirmek ve tenkit etmek olmamalıdır. Bir partinin iktidara geldiğinde neler yapabileceğinin taahhüdünü vermesi gerekir. Bir muhalefet partisini bu kadar farklı konularda taahhütler vermesi Türkiye’de bir ilk” ifadelerini kullandı.

"LİYAKATSİZ KADROLAR EKONOMİNİN BAŞINDA"

Programda ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Seda Kaya Ösen, yerli yatırımcı ve yabancı sermayeye güven ortamının yaratılmamasından dolayı ülkeye yatırım yapılmadığını kaydederek şunları söyledi;

"Ekonominin ana belirleyicisi güvendir. Güvenin olmadığı hiçbir yerde siz yatırım yapmazsınız, iş gücü yaratmazsanız ve ekonomiye güven duyulmadığı hiçbir yerde de o ekonominin düzlüğe çıkması da düşünülemez. Bırakın yabancı sermayeyi ülkemize çekmeyi, bizim kendi yatırımcımız bile ülkesine yatırım yapmıyor. Genel Başkan’ımız çok güzel bir örneği vardı. Karadeniz’de bir esnaf ziyaretinde birisi kendisinin yanına gelip ‘Ben nasıl İsviçre’ye para yollayabilirim?’ diye sormuştu! Başkan da ‘Esnaf bile artık yurt dışına yatırım yapmayı düşünüyorsa siz yabancı yatırımlardan nasıl istihdam yaratmasını bekleyebilirsiniz?’ dedi. Aslında bu sorunun sebebi liyakatsiz kadroların ekonominin başında olması. İşini iyi bilen kadrolar olsa hem ülkemizdeki insanlara, hem de yabancılara o güven ortamı yaratılsa ekonomi çok çabuk düzelir"

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.