CHP’li vekillerden ‘pankart’ tepkisi

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Son haftalarda Türkiye siyasetinin en önemli gündemi, Merkez Bankası'nın 128 milyar dolarlık döviz rezervinden harcanan 128 milyar doların nerede olduğu.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuyu sık sık gündeme getirirken iktidar kadından ise sorulan sorulara herhangi bir cevap henüz gelmedi.

Konuya dikkat çekmek isteyen CHP örgütleri, il ve ilçe başkanlıklarına “128 milyar dolar nerede” yazılı pankartlar asmaya başladı.

Dün CHP İzmir İl Başkanlığı’na asılan “128 milyar dolar nerede” yazılı pankart ise akşam saatlerinde Valilik kararıyla  “halkta kin ve nefret duygusu uyandırabileceği, karşıt grupları karşı karşıya getirebileceği” gerekçesiyle İzmir İl Emniyet Müdürlüğünce kaldırılmıştı.

Pankartların kaldırılmasına tepki gösteren CHP İzmir milletvekilleri Atila Sertel, Ednan Arslan ve Kani Beko, yapılan operasyonların demokrasiyle bağdaşmadığını söylerken iktidarın muhalefetin görevin yerine getirmesini engellemeye çalıştığını belirttiler.

“128 RAKAMINI BİLE YASAKLAYABİLİRLER”

Yasakçı zihniyetin 12 Eylül dönemini hatırlattığını ifade eden CHP İzmir Milletvekili ve KİT Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Atila Sertel, “Yasaklamak, bir suçluluk psikolojisi içerisinde davrananların işi. Bu pankartlar şu anda halkımızın beyninde. Halkımızın beyninden nasıl kaldıracaklar? Yasakladıkça daha çok konuşulur, da yaygın hale getirdiler. Belki CHP binalarında asılı kalsaydı topluma bu kadar normal olmayacaktı. Kendi kendilerinin ipini çekiyorlar. Bu yasakçı tavır 12 eylül dönemini hatırlatıyor. Hiçbir suç unsuru olmayan bir pankarta bile tahammül edilmemesi 12 Eylül dönemindeki zihniyeti hatırlatıyor. Yani 128 rakamını bile yasaklayabilirler. Pankartın kaldırılma gerekçesine de değinen Sertel, “Öyle bir şey olmaz. Bunun hesabını vermek zorundalar. Bu para, saraydaki ailenin parası değil ki! Biz onların servetini sormuyoruz ki! Türk halkının Hazinedeki parası nereye gitti? Be oldu? Kimlerin cebine gitti? Nasıl gitti? Onu soruyoruz. Onlar da açıklıkla diyecekler ki ‘Evet şuraya verdik, buraya harcadık, bu kadar doları yurt dışına gitti, bu kadarını 5’li çete aldı...’ Yani bir şey söylemeleri lazımken pankartı yasaklayarak suçluluk psikolojisi içerisinde olduklarını kanıtlıyorlar” dedi.

“GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ”

CHP İzmir Milletvekili ve PM üyesi Ednan Arslan ise, yapılan operasyonların muhalefetin sesini kısma çabası olduğuna dikkat çekti ve “128 milyar doların akıbetini  muhalefet partileri sormayacaksa kim soracak? Gelişmiş demokrasilerde bütçeyi kullananlar, vatandaşına hesap vermekle yükümlüdür. Biz ‘128 milyar dolar nerede’ diye sorarız. İktidar da çıkar bunu kalem kalem açıklar. Yani siz bunların cevabını vermeyeceksiniz, ilmek ilmek insanlarımızın bütçelerinden, vergilerinden elde edilmiş bir paranın hesabını soran muhalefetin afişlerini indireceksiniz! Güneş balçıkla sıvanmıyor. Artık bu iktidar kontrolsüz bir şekilde, ülkeyi yönetememenin vermiş olduğu sıkıntıyla savruluyor. Bizim pankartlarımızı indiriyor. Önemli değil.Biz bunu her yerde ve her platformda tüyü bitmemiş yetim adına sormaya devam edeceğiz. Biz muhalefet olarak görevimizi yapıyoruz. Onlar muhalefet olarak görevimizi yapmamızı da engelliyorlar. Ve bunu maalesef yasalara da aykırı bir şekilde yapıyorlar. Bir siyasi parti ülkede var olan bir sorunla ilgili değerlendirmeler yapar. Bunlar yasaldır. Hükümetin sorumluluğu da kendilerine yöneltilen soruların cevabını en anlaşılır şekilde açıklamaktadır. Bunları açıklayamayanların başvuracakları yol ve yöntem ortada. Bu süreçte yaşananlar demokrasiyle, gelişmiş bir ülke ve hukukla alakası yoktur. Susturma, baskılama, muhalefetin sesini kısma operasyonudur bunlar. Biz ne sözümüzden eksik bir kelime söyleriz e de atacağımzı adımlarn geri döneriz. Bu konuda kararlıyız” ifadelerini kullandı.

“128 MİLYAR DOLARIN HER BİR KURUŞU HAYATİDİR”

CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu üyesi Kani Beko ise, pankartların kaldırılmasının suçu örtme çabası olduğunu belirtti ve şunları söyledi; “Merkez Bankası’ndaki 128 milyar doların hangi yöntemlerle kime satıldığını ve döviz rezervlerinin tüketilmesi sonucunda oluşan zararın ve sorumlularının belirlenmesi için her fırsatta, her platformda ‘128 milyar dolar nerede’ diye sormaya devam edeceğiz. Bu kapsamda da 128 milyar doların nereye harcandığını soran ve partimizce tüm il ve ilçe binalarına asılan afişlerin yasaklanması ya da kaldırılması hukuksuzdur, suçluların suçlarının örtme çabasından başka bir şey de değildir. Unutulmasın ki, bir siyasi partinin ülkenin kaynaklarının nerelere harcandığını sorması Anayasal hakkıdır. Cumhuriyet savcılarının da, Anayasadan kaynaklanan bu hakkı ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ diyerek engellemesi ise Anayasal bir suçtur! Asıl yargılanması gerekenler de 128 milyar doların hesabını veremeyenlerdir. Kabaca yapılacak bir hesapla görülecektir ki; 128 milyar dolar, 365 milyon asgari ücrete eştir! Bu para salgın koşullarına rağmen hiçbir tedbir almadan çalışmaya zorlanan 10 milyon asgari ücretlinin her birinin üç yıllık emeğine denktir. Bunların yanında salgın ayrımsız biçimde tüm çalışanları etkilemektedir. Yani salgınla mücadelenin herkesi kapsayan bütünlüklü ve organize bir şekilde sürdürülmesi gerekmektedir. O nedenle de 128 milyar doların da var olan her bir kuruşun da değeri büyüktür, hayatidir.”

“TÜM YURTTAŞLARININ HAKKINI HEP BİRLİKTE SORACAĞIZ”

CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Çevre Komisyonu CHP Sözcüsü Murat Bakan, 128 milyar doların nerede olduğunu sormaya devam edeceklerini ifade etti ve “Yorumsuz, kısacık, sade bir soru: 128 milyar dolar nerede? Bir soru tüm insicamlarını bozdu. Ne yapacaklarını şaşırdılar. Korku mu? Elbette! İşçinin, emekçinin, yetimin, doğmamış çocuğun hakkını; bu ülkenin tüm yurttaşlarının hakkını hep birlikte soracağız” dedi.