Dolar 32,3473
%0.09
Euro 35,1165
%0.15
Altın 2.332,310
%0.51
Bist-100 9,08
%3.1

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
CHP iktidara sordu: 50 milyon doz aşı nerede?

CHP iktidara sordu: 50 milyon doz aşı nerede?

CHP Konak İlçe Başkanlığı ve İlçe Sağlık Komisyonu düzenlediği basın açıklamasıyla ülke aylardır tartışılan koronavirüs aşılarını bir kez daha gündeme getirdi. Aşılamada, planlanan takvimin çok gerisinde olunduğuna dikkat çekilirken ülkeye getirilen aşıların akıbeti de soruldu ve “1,5 milyon doz Pfizer/Biontech aşısı öncelikli olarak kimlere yapılmıştır? Bu aşılar acaba lebalep AKP kongrelerine katılan ileri gelen AKP’lilere yapılmış olabilir mi? AKP’nin geçtiğimiz haftalarda, lebalep kongreleri rahatlıkla gerçekleştirebilmesinin nedeni bu aşıların acaba ileri gelen AKP’lilere yapılmış olmasından mıdır? Bugüne kadar geleceğini vaat ettiğiniz 50 milyon doz aşı nerede” denildi.

  • Ege Postası
  • 12.04.2021 - 12:40

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Bir yıldan uzun bir süredir koronavirüsle mücadele eden Türkiye’de salgına karşı en büyük umut, aşılamanın başlaması olmuştu.

Ancak Aralık 2020’de başlayan aşılama çalışmaları, tartışmaları da beraberinde getirmişti.

Aşılamada öncelikli sektörlerin belirlenmesi siyasetin gündemindeyken sağlıkçılar ise aşılamanın hızının yeterli olmadığı konusunda iktidarı eleştirmişlerdi.

CHP Konak İlçe Başkanlığı ve İlçe Sağlık Komisyonu düzenlediği basın açıklamasıyla aylardır yaşanan aşı problemini gündeme getirerek iktidarı göreve çağırdı.

 “Tek Adam Rejiminde Pandemi Var, Bilim Yok” sloganlı açıklamada, sürecin yönetimindeki aksaklıklar sert bir dille eleştirilirken ülkeye getirilen ve getirileceği söylenen aşıların hesabı soruldu.

Açıklamasına Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın salgın dönemine yönelik sözlerini eleştirerek başlayan CHP Konak İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu, “Sayın Erdoğan'a soruyoruz: Covid-19’la mücadele ederken hayatlarını feda eden sağlık çalışanlarının elleri öpülmez mi? Sağlık çalışanlarının tek isteği vardı: ‘Covid-19 meslek hastalığı olsun!’ Niçin yapmıyorsunuz? Çok sayıda sağlıkçı hayatını kaybetti. Bütün bunların sorumlusu kim? Bu ülkeyi kim yönetiyor? Pandemi sürecindeyiz. İnsanlar can derdinde. Aşı bekliyorlar. Kim Türkiye’ye getirecek? Halkın can güvenliğini kim sağlayacak?

“AK PARTİ, YURTTAŞLARIMIZI 'PARAN KADAR TEDAVİ' SİSTEMİ İLE KARŞI KARŞIYA BIRAKMIŞTIR”

“Maskeyi nizami takmadığı” gerekçesiyle ceza yazılan Sidar’ı hatırlatan Başkan Gruşçu, şunları söyledi; “AK Parti kongresinde maskesiz insanlara ceza yazan var mı? Yok! Kim bunların dayıları? Sarayda oturanlar, beşli çeteler, dolarla avroyla oynayanlar. Ahlak kabul eder mi bunu? Vatandaşlar arasında ayrım yapılır mı? Sağlık Bakanlığı, şehir hastaneleri için 2020’de müteahhitlik şirketlerine 8,7 milyar lira kira ve hizmet bedeli ödedi. 2021 yılı için de kira ve hizmet bedellerinin karşılığı olarak Sağlık Bakanlığı bütçesinden 16,4 milyar lira ödenek ayrıldı. Müteahhitlik şirketlerine bir yılda ödenen tutar ile bin yataklı 8 şehir hastanesi yapılabilirdi. Neden bu paralar müteahhitlere ödendi? Şehir hastaneleriyle övünenler, hasta garantili hastane inşa edenler, 150 metre yakınımızdaki Sevgi Yolu'nda takı satarak geçimini sağlamaya çalışan gencecik kardeşimiz Aslı Özkısırlar için neden yatak bulamadılar? Bunun sorumlusu kim? Bu ülkeyi kim yönetiyor? Biz güçlü bir devletiz, her bir yurttaşımıza el uzatabilecek güçteyiz. Gücümüz 5'li çeteye ve Londra'daki faiz tefecilerine yeterken neden 83 milyon yurttaşımız sağlık hizmetlerinden adaletle yararlanamıyor? AK Parti, yurttaşlarımızı 'paran kadar tedavi' sistemi ile karşı karşıya bırakmıştır. Şahsım hükümetinin her fırsatta sağlıkta çağ atladık söylemlerinin gerçeklikten ne kadar uzak olduğunun en büyük göstergesi maalesef bugün karşı karşıya olduğumuz Covid-19 ve sorgulanması gereken sağlık sistemi tablosudur.  Getirdikleri sistemler ile muayene katılım payı, reçete katılım payı, ilaç katılım payı, ilaç fark bedeli, bıçak parası adı altında randevu almaktan hastaneden çıkana kadar her aşama için para tahsilatının önünü açtılar. Yoksul yurttaşlarımızın elinden tutmak yerine parası olmayan vatandaşımızı ölüme terk ettiler. Vatandaşlarına 3-5 maskeyi bile dağıtamayan, test için IBAN numarası veren, artan vaka ve ölüm sayılarını gizleyerek süreci şeffaf yönetmeyen ve böylece bilimsel uygulamaların önünü kapayan, aşı tedariki konusundaki acizlik içinde çelişkili ve birbirini tutmayan açıklamalar yapan bir salgın yönetiminin nesini dünya takdir etsin?”

“CHP OLARAK SÖZ VERİYORUZ”

CHP iktidarında mevcut politikalardaki aksaklıkların giderileceğine söz veren Başkan Gruşçu, “Cumhuriyet Halk Partisi olarak tüm vatandaşlarımıza söz veriyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında güçlü sosyal devlet anlayışıyla üreteceğimiz sağlık politikaları sayesinde, halkın cebinden alıp, zengine hizmet eden değil, toplumun her kesimine eşit ve adaletli hizmet sağlayan bir sağlık yapısı oluşturacağız. Tedavinin sadece dayısı olana değil, karda kışta yolları kapanan köydeki yurttaşımıza da gitmesini sağlayacağız. Türkiye çok güçlü bir devlet, çok güçlü bir ülkedir. Ülkemizin kaynaklarını 83 milyon insanımıza adaletle dağıtmaya söz veriyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak Türkiye’ye huzuru, barışı ve adaleti getireceğiz” dedi.

“TÜRKİYE’Yİ DÜNYAYA REZİL ETTİLER”

Başkanlık adına açıklamayı yapan İlçe Sağlık Komisyonu Başkanı Barış Özgen salgın döneminde evde kalın çağrıları yapılırken iktidarın düzenlediği kongreleri eleştiren Özgen, “Ayasofya’ da şov yapmayı ihmal etmediler. Sosyal izolasyon derken halkın sağlığını hiçe sayan lebaleb kongrelerle böbürlendiler. Esnafı açlığa sefalete terk ederken, sarayda müzikli gecelerde gülüp eğlendiler. Halkını yıllardır sadakaya mahkum edenler, üstüne bir de İBAN numarası gönderdiler, belediyelerimizin yardım paralarına çöktüler. Canı pahasına çalışan sağlıkçıların haklarını gasp ettiler. Her gün bir sağlık emekçimiz vefat ederken, Covidi meslek hastalığı ilan etmeyip TTB (Türk Tabipleri Birliği)’ne ‘Terörist’ dediler. Vaka sayalarını gizleyip yalan söyleyerek, Türkiye’yi dünyaya rezil ettiler” diye konuştu.

“5’Lİ ÇETEYE DEĞİL ESNAF DESTEK VERİLSİN”

Salgının Türkiye’de kontrolden çıktığını belirten Özgen, “Bilimsellikten uzak, ortak akıldan uzak ben bilirimci saray zihniyeti şu anda halkın hastalıktan kırılmasını yalnızca izlemektedir. Ne yazık ki vaka sayılarında Avrupada birinci, dünyada dördüncüyüz. Organize beceriksizlik mi dersiniz, sorumsuzluk mu, iş bilmezlik mi… Tek gerçek var ölüyoruz! Her gün yüzlerce vatandaşımız ölüyor! Gelinen bu noktada saraya tavsiyemiz, daha fazla vatandaşımız hayatını kaybetmeden derhal tam kapanmaya geçilsin, 5’li çeteye değil esnafımıza ve emekçimize doğrudan destek verilsin! Buradan Halkımıza soruyoruz! Beş maskeyi dağıtmayı beceremeyenlerden doğru bir pandemi yönetimi beklenebilir miydi? Tabii ki hayır! 5’li çeteye para yağdıranlardan halka 3 kuruşluk da olsa destek beklenebilir miydi? Tabii ki hayır! Halkına Grip aşısını bile temin edemeyenlerden Covid aşısı beklenebilir miydi? Tabii ki hayır” ifadelerini kullandı.

“VAAT EDİLEN 50 MİLYON DOZ AŞI NEREDE?”

Salgına karşı en büyük silahın aşı olduğunun altını çizen Özgen, uygulanan aşı politikalarındaki yanlışları da eleştirdi ve şunları söyledi; “Yerli ve milli olduğunu iddia edenlere soruyoruz. Yerli aşılarımızı üreten Hıfzıssıhha Enstitüsü ile bünyesinde 20’ye yakın ilaç üreten Bomonti İlaç Fabrikasını neden kapattınız? Avrupa Birliği tarafından AB kaynaklı aşıların hangi ülkelere ne kadar gönderildiğinin açıklandığı belgeye göre, lebalep AKP kongreleri öncesi Türkiye'ye 1,5 milyon doz aşının çoktan geldiği ortaya çıkmıştır. Türkiye’ ye geldiği belgelenen "1,5 milyon doz Pfizer/Biontech aşısı öncelikli olarak kimlere yapılmıştır? Bu aşılar acaba lebalep AKP kongrelerine katılan ileri gelen AKP’lilere yapılmış olabilir mi? AKP’nin geçtiğimiz haftalarda, lebalep kongreleri rahatlıkla gerçekleştirebilmesinin nedeni bu aşıların acaba ileri gelen AKP’lilere yapılmış olmasından mıdır? Bugüne kadar geleceğini vaat ettiğiniz 50 milyon doz aşı nerede? İkinci doz aşı neden 14 günden 28 güne hatta bir ara 37 güne çıktı? Ülkede neden bilimsel bir salgın yönetimi yok? Bilim kurulu ne işe yarıyor? Halkın hayatına mal olan kararları kim nasıl alıyor?”

“AKP HÜKÜMETİ MİADINI ÇOKTAN DOLMUŞTUR”

Aşı tedariki ve aşılama konusunda büyük sıkıntılar yaşandığına dikkat çeken Özgen, “Bakan Koca’nın söylemine göre ilkbahar sonuna kadar 105 milyon doz aşı yapılacaktı, ilkbahar sonunda da bu iş bitecekti. Şimdi ise yine aynı bakan “Umarız sonbahar sonuna kadar herkesi aşılarız” demeye başladı. Bu hızla giderse bu da mümkün görünmüyor. Aşılama sürecinin yavaş gitmesi virüsün baskılanmasını da olumsuz etkiliyor. Aşılamanın etkili olabilmesi için nüfusun en az yüzde 60’ının aşılanması gerekirken ülkemizde bu oran şu anda maalesef yüzde 10,7 civarında. Bu halde bile hükümet, koyun can derdinde kasap et derdinde misali aşı üzerinden yandaşlarına rant sağlamaya çalışıyor. Başta Sağlık Bakanı, ‘Biz bu aşıları Çin hükümeti ile direkt görüşerek alıyoruz, işin içerisinde herhangi bir aracı firma yok derken; aşıların üzerinde malum ilaç firmasının ismi görülünce bu sefer lojistik için bir firma olabileceğini beyan etmiştir. O zaman ücretsiz şekilde ülkeye gelen 1 milyon aşının bedeli neden bir aracı şirkete ödendi? Aracı yoksa bu faturalar nasıl kesildi, paralar nasıl ve ne kadar ödendi? Görüldüğü gibi tek adam rejimiyle yine neresinden tutarsanız elinizde kalan bir süreç daha yaşıyoruz. Tek adam rejimi memleketi derin bir karanlığa sürüklüyor. Türkiye, bugün tarihinin en niteliksiz kadrolarıyla tek adam tarafından yönetilemiyor ve savruluyor. Her geçen gün hızla halk desteğini kaybeden ‘tek adam’ daha da vahşileşiyor, hırçınlaşıyor ve ülkeyi felakete sürüklüyor. Bugün geldiğimiz noktada ‘tek adam’ rejiminde halk sağlığı, ekonomi, hukuk, eğitim, ülkenin güvenliği ve çocuklarımızın geleceği tehdit altındadır. AKP hükümeti miadını çoktan dolmuştur” dedi.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.