Dolar 32,3106
%0.19
Euro 35,1105
%-0.03
Altın 2.303,090
%1.12
Bist-100 9,06
%2.83

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
CHP'den çifte 9 Eylül kutlaması: Erbaş ve İzmir Marşı çıkışı!

CHP'den çifte 9 Eylül kutlaması: Erbaş ve İzmir Marşı çıkışı!

CHP İzmir İl Başkanlığı, Kurtuluş Savaşı’nın nihai zafere ulaştığı 9 Eylül İzmir’in Kurtuluş’unun 99. yılı ve aynı zamanda CHP’nin kuruluşunun 98. yılında Cumhuriyet Meydanı’nda çelenk töreni düzenledi. Törende konuşan CHP'li Yücel, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Erbaş'a ve Filenin Sultanları'nın İzmir Marşı'na tahammül edemeyerek yayını kesen TRT'ye sert tepki gösterdi. Yücel ilk seçimde iktidara geleceklerini de vurguladı.

  • Ege Postası
  • 09.09.2021 - 15:14

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI - CHP İzmir İl Başkanlığı, Kurtuluş Savaşı’nın nihai zafere ulaştığı 9 Eylül İzmir’in Kurtuluş’unun 99. yılı ve aynı zamanda CHP’nin kuruluşunun 98. yılında Cumhuriyet Meydanı’nda çelenk töreni düzenledi. Törene CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’in yanı sıra CHP İzmir milletvekilleri Atila Sertel, Mahir Polat, Kani Beko, Bedri Serter, Sevda Erdan Kılıç, İzmir İl Kadın Kolları Başkanı Nurdan Şenkal Uçar, İl Gençlik Kolları Başkanı Burak Kotan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Özuslu, ilçe belediye başkanları, ilçe başkanları ve il yöneticileri katıldı.

'İZMİR HİÇBİR KİRLİ AYAĞIN BASAMAYACAĞIZ TOPRAKTIR'

Törende, Başkan Yücel, Uçar ve Kotan’ın Atatürk Anıtı’na çelenk koymasının ardından konuşmalara geçildi. Dünya siyasi tarihinde İzmir’in önemine değinerek konuşmasına başlayan Başkan Yücel, “Dünya siyasi tarihinde, savaş cephelerinde kurulmuş tek siyasi parti olan, CHP’mizin 98. kuruluş yıldönümünde, tarihte bir milletin kurtuluş mücadelesini başlatan ve bitiren tek kent olan İzmir'imizin, düşman işgalinden kurtarılışının 99. yılında, başta Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, tüm şehitlerimizi rahmetle ve şükranla anıyorum. 15 Mayıs 1919’da Konak Meydanı'nda Gazeteci Hasan Tahsin'in ilk kurşunu atmasıyla başlayan ulusal direnişimiz, yine Konak Meydanı'nda Yüzbaşı Şerafettin'in bayrağımızı vilayet gönderine çekmesiyle sonuçlanmıştır. Ve artık İzmir, hiçbir kirli ayağın üzerine basamayacağı kutsal bir topraktır! Tarihin yazıldığı ilk günlerden beri Hititler’den, İonlar’a, Lidyalılar, Perslere, Bizansa ve Osmanlılara kadar çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan İzmir, bulunduğu coğrafyada her zaman öncü hoşgörünün, barışın ve özgürlüğün sembolü olmuştur” dedi.

“CUMHURİYET DEĞERLERİNE YAPILAN SALDIRILAR ARTTI”

Yüz yıllarca farklı etnik kökenlere ve dinlere mensup insanların bir arada yaşadığı İzmir’de mevcut durumun dönem dönem bazı kesimleri rahatsız ettiğini ifade eden Başkan Yücel, mevcut iktidarın İzmir’i ötekileştirdiğini belirtti ve “İzmir’e hizmet getirmemek, İzmir’e yatırım yapmamak, İzmir’in bu ülkeye yaptığı katkıyı yok saymak uzun yıllardır merkezi hükümetin İzmir’i cezalandırma yöntemi olmuştur. Aslında bu tavrın sebebini biz çok iyi biliyoruz. İzmir’e şaşı bakmalarının, akılları sıra İzmir’i cezalandırdıklarını zannetmelerinin en büyük sebebi, İzmir’in Mustafa Kemal Atatürk’ten, Cumhuriyet’ten ve Cumhuriyet değerlerinden taviz vermeyen dik duruşudur. Bir süredir cumhuriyet ve cumhuriyet değerlerine yapılan saldırılar artmış durumda. Bu yeni bir şey değil. Cumhuriyet’in ilk yıllarından başlayan ve günümüze kadar, Cumhuriyet ve Cumhuriyet Değerleriyle, Atatürk İlke ve Devrimleriyle hesaplaşmak isteyen yapılar olmuştur. Bunlar dönem dönem devletin kurumlarına sızmış, devleti ele geçirmeye çalışmış, hatta fırsatını bulduklarında darbe yapmaya çalışmışlardır” diye konuştu.

ALİ ERBAŞ’A TEPKİ: HALA O KOLTUKTA NE YÜZLE OTURUYORSUN?

Son günlerde geçekleştirilen adli yıl açılışına Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın katılımını laiklik üzerinden eleştiren Başkan Yücel, “Din adamlığı ayrı bir şeydir. Vatanseverlik, dürüstlük, namus ve ahlak ayrı bir şeydir. Geçtiğimiz günlerde Adli yıl açılışı, Anayasa’ya ve devlet geleneklerine aykırı bir şekilde Diyanet İşleri Başkanının katılımıyla gerçekleşmiştir. Anayasamızın 2. Maddesi derki ‘Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.’ Laiklik, en basit tanımıyla din işlerinin devlet işlerine etki etmemesi, ettirilmemesidir. Evet adli yıl açılışı, Anayasaya aykırı bir şekilde Diyanet işleri Başkanının katılımıyla gerçekleştirildi. Buna tepki gösterenlere Diyanet İşleri Başkanı da, büyük bir pişkinlikle ‘İnanç siyasete, adalete, yargıya yansımasın istiyorlar’ şeklinde cevap verdi. Sen Laiklik nedir biliyor musun? Senin işgal ettiğin makam ve kurum Laikliği güvence altına almak için kuruldu bilmiyor musun? Hala o koltukta nasıl ve ne yüzle oturuyorsun? Biz dine, inançlara, duaya karşı değiliz. Bizim karşı olduğumuz dini siyasete alet eden din bezirganları, siyaset bezirganları, siyasi zübüklerdir. Onlara izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

İZMİR MARŞI SANSÜRÜNE SERT TEPKİ

A Milli Kadın Voleybol Takımı’nın Avrupa Şampiyonası’ndaki görüntülere uygulanan sansüre de değinen Başkan Yücel, sansürden merkezi iktidarın sorumlu olduğunu ifade etti ve şunları söyledi; “Bir süredir Olimpiyatlarda sporcularımızın ve kadın voleybol takımımızın başarılarıyla gururlanıyoruz. Geçtiğimiz hafta Filenin Sultanları Polonya’yı yenerek yarı finale çıkmanın mutluluğuyla, büyük bir coşkuyla, büyük bir heyecanla İzmir marşını söylüyorlar. Devletin kanalı, devletin televizyonu “Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa” çığlıklarına sansür uyguluyor. Aynı TRT işlerine geldiğinde hain PKK terör örgütünün yöneticilerini ekrana çıkarıyor, terörist başının mektubunu televizyon ekranlarında yayınlıyor. Ata’mıza yapılan bu büyük saygısızlıktan, o kurumun başındaki kişi kadar, onu hala orada oturtan siyasi irade de sorumludur. İzmirliler ve CHP'nin kurucu kadroları, Kurtuluş Savaşını başlatan ve bitirenler olarak, başladıkları işi asla yarım bırakmamışlardır. O yüzden Millet açlıktan ve işsizlikten kırılırken, 3’er 5’er maaş alan, milletin rızkını yandaşlara dağıtan, yangın söndürme uçağımız olmadığı için ormanlarımız yanarken kendilerine özel uçak filosu kuran, anayasayı yok sayan, Mustafa Kemal Atatürk’e sansür uygulayan bu iktidara son verip; Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun önderliğinde halkın iktidarını, milletin iktidarını kuracağız. Cumhuriyetin 2. yüzyılında Cumhuriyet’i demokrasiyle taçlandıracağız.”

"TÜRKİYE CUMHURİYETİ O KARANLIK CÜBBEYİ YIRTACAKTIR”

Başkan Yücel’in ardından konuşan Özuslu, ise “Bugün iki bayramı birlikte kutluyoruz. Bu tabi ki hepimize çok büyük mutluluk ve kıvanç vesilesi oluyor. Ne mutlu ki bu iki bayramı bir arada kutlamak onurunu ve imkanını pandemi cenderesini yırtarak burada açık alanda kutlayarak hep beraber bütün İzmir’e, Türkiye’ye, dünyaya bu mesajımızı iletiyoruz. Birleşmiş Milletlerin bir konferansında önemli entelektüel sanatçımız Zülfi Livaneli’yle Portekiz Devlet Başkanı karşılıklı konuşuyorlarmış… Portekiz Devlet Başkanı, ‘Yahu yüzyılın iki önemli siyaset adamı var. 2 önemli devlet adamı var. Bir tanesi Winston Churcill, diğeri de Mustafa Kemal Atatürk. Hangisi bir numara, aralarında bir türlü karara varamadım’ demiş. Livaneli de ona, ‘Siz fena halde yanılıyorsunuz, Mustafa Kemal Atatürk, Winston Churchill’i iki kere mağlup etti, onun için yüzyılın siyaset ve devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk’tür’ demiş. Aynen öyle… Winston Churchill’i yenerek aslında onun şahsını yenmedik. Onun şahsında bizi yutmaya çalışan emperyalizme karşı bir mücadele verdik. Aslında yendiğimiz emperyalizmdir, yedi düveldir. Ne büyük ön görülü bir siyaset adamıdır ki Atatürk, ‘Benim naçiz vücudum bir gün toprak olacaktır ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar olacaktır’ diyerek kendisinin fani, kalıcı olanın Türkiye Cumhuriyeti olduğunu o zaman ifade etmiştir. İşte çifte bayramla kutladığımız ve onun övündüğü iki tane eserinden bir tanesi cumhuriyetse diğeri de burada her birinizin neferi olmaktan onur duyduğunuz CHP’dir. Türkiye Cumhuriyeti bugün üzerine geçilmek istenen o deli gömleğine, saldırılara, baskılara, engellere rağmen burada bugün CHP’li neferlerin ortaya koyduğu gibi Mustafa Kemal Atatürk’ten aldıkları mirası geleceğe taşıyarak o AKP zulmünü de bugün ülkemiz başına geçirilmeye çalışılan o karanlık cübbeyi de elbiseyi de yırtacaktır. Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu’nun liderliğinde çok yakın bir gelecekte Türkiye Cumhuriyeti’ni demokratik, kamucu, halkçı bir şekilde yeniden kuracak ve inşa edecektir” dedi.

100. YILDA İKTİDAR MESAJI

Özuslu’nun ardından milletvekilleri adına konuşan Sevda Ardan Kılıç, CHP’nin 2 yıl sonra iktidarda olacağını ve partinin 100. Yılının iktidarla taçlanacağını belirtti ve şunları söyledi; “Cumhuriyet Halk Partisi demek aslında hepimiz için bir aile demek. Ben de bu ailenin bu ferdi olmaktan onur duyuyorum, diğer arkadaşlarım da öyle. Sizlerle çok uzun sürelerdir 9 Eylül’lerde bu meydandayız. Baktığımda hep benzer simalar görüyoruz. Farklı farklı görevler aldık ve devam ediyoruz. Belki de en önemlisi bu ailenin bir ferdi olmak. Yoksa diğer bütün görevler gerçekten geçici. Ben inanıyorum ki, bugün aynı zamanda İzmir’in de kurtuluş yıl dönümü İzmir’in kurtuluş yıldönümünün yüzüncü yıl dönümünde bu büyük aile hep beraber Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun önderliğinde ve Millet İttifakı’yla birlikte; halkımızı hak ettiği yönetime kavuşturacağı" diye konuştu. 

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.