AK Partili Sürekli: İzmir'de Cumhur İttifakı belediyeleri engelleniyor

EGEPOSTASI – AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, konuk olduğu bir canlı yayın programında İzmir gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin performansını eleştiren Sürekli, İzmir’de altyapı, ulaşım, kentsel dönüşüm ve koku sorunu gibi birçok problemin yaşandığına dikkat çekti. Sürekli ayrıca İzmir’de Cumhur İttifakı’nın olduğu ilçe belediyelerinin icraatlarının da açılan davalarla engellendiğini öne sürdü.

Sürekli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

“HARMANDALI’NIN KAPATILMASI LAZIM”

“Biz İzmir’de çok sıkıntı çekiyoruz. Altyapı, ulaşım, kentsel dönüşüm felaket durumda. Altyapı yetersizliğinden sel felaketleri yaşadık. İstanbullular çöple ilgili Ümraniye’deki acı hatıraları bilirler. Allah korusun, İzmir’de de bizim meşhur Harmandalı çöp toplama alanımız var. Yıllardır buranın kaldırılması söz konusu, ancak yerel idare buraya bir çözüm getiremiyor. 40-50 metreyi bulan çöp dağları var. Zehirli su atıkları tabana yayılıyor, derin yarıklar oluşuyor ve eğim kaymalarından sonra buralarda büyük heyelan tehlikesi var. Bu tehlike 30 Ekim 2020 İzmir depreminden sonra daha da yoğunlaştı. Biz bu konuya dikkat çekmek için yerinde basın toplantıları yapıyoruz. Harmandalı’da da 6 ay önce basın toplantısı yapıp, yerinde anlattık. Burası fitili çekilmemiş bir el bombası. Ümraniye’deki can kayıplarından burada da söz konusu olabilir. Acil tedbirlerin alınması gerektiğini ifade ettik. Büyüşkehir grup başkanvekilimiz ve meclis üyesi arkadaşlarımız da defalarca dile getirdiler. Burası modern bir depolamaya çevrilmedi. Tekrar düzenlenmesi mümkün değil, kapatılması lazım. Çiğli’nin bu sıkıntıdan kurtulması lazım. 

“İZMİR’DE KOKUDAN DURULMUYOR”

İzmir’de bugünlerde büyük bir koku sorunu var. İzmir Körfezi yıllardır fecaat durumda. Ama CHP’li belediyeler zamanında hiçbir ilerleme kaydedilmedi. Tunç Soyer’in seçimden önce 3 yıl içinde İzmir Körfezi’nde yüzme vaadi vardı. 3 yıl geçti, geçen yıl yüzmeye kalktı ama orada da algı operasyonu yaptı. Dış körfezden denize girdi, iç körfeze yaklaşamadı. İzmir’de durulmuyor. Mavişehir’de, Karşıyaka’da, Güzelbahçe sahilinde, İzmir’in içlerine doğru koku girdi. Soluk alamıyorsunuz. Artık Millet İttifakı ortakları da bu sorun karşısında seslerini yükseltmeye başladılar. Büyük Kanal Projesi’nin 4. Faz ihalesini 7 senedir yapamıyorlar. 7 yıl oyaladılar. Bizim söylemlerimizden sonra ihale kararı aldılar. Büyük kanalın revize edilmesi lazım. Derelerin ıslah edilmesi lazım, ki iç körfeze akan derelerin sorumluluğu İzmir Büyükşehir Belediyesi’ndedir. İzmir’de yağmur suyuyla kanalizasyon aynı hattan gidiyorlar, ayrıştırılması lazım. 

“ELEŞTİRİLERİ KABUL ETMİYORLAR”

AK Parti ve MHP olsun muhalefet kanadı olarak eleştiri getirdiğimizde hemen saldırıyla karşılaşıyoruz. Eleştiriyi kabul etmiyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımız yaşadığı sorunları kabul ediyor, çözüm önerileri sıralıyor ve çözüyoruz. Burada da ‘Körfez’i konuşalım’ diyoruz, ama gelmiyorlar. CHP Genel Başkan Yardımcısı Körfez’in kenarında basın açıklaması yaptı. ‘Hükümet, belediyelere para vermiyor, paramız olmadığı için tesisleri yapamıyoruz’ dedi. Bütün her şeyi reddettiler. Sonra ikinci bir basın toplantısı yaptık. CHP’li mevkidaşım zehir zemberek açıklamalar yaptı, ağzına geleni söyledi. En sonunda İZSU Genel Müdürü görevden alındı.

İZSU GENEL MÜDÜRÜ'NÜN İSTİFASI

İstifasının koku sorunuyla doğrudan bağlantısı var. Başka konularda da anlaşmazlık olduğu söyleniyor. Ama koku sorunu gündeme oturunca, Millet İttfakı ortakları ve CHP içinden sesler yükselince böyle bir karar aldılar.

AYTUN ÇIRAY’IN ‘KOKU’ AÇIKLAMASI

İYİ Parti’nin sadece milletvekilleri değil, il teşkilatına sorulduğunda da verilen cevaplarda koku sorununu dile getiriyorlar. Bunu kimse reddedemez. Diğer taraftan, kendi seçmenleri dahi ifade ediyorlar. 

“İSRAF ÇOK, YATIRIM YOK”

Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesi büyük oranda personele gidiyor. Gereğinden fazla sayıda personel istihdam ediyorlar. CHP kurultayında Parti Meclisi için delegelerin çocuklarına iş verildiğini bizim meclis üyelerimiz iddia olarak dile getirdi. Bununla ilgili fazla cevap gelmedi. Reklam ve açılış giderleri büyük yük tutuyor. Buca Metrosu’nun temel atma töreni yapıldı. Reklamlarını görenler zannederler ki İzmir’de Buca Metrosu açılıyor. Devasa harcamalar yapıldı, konserler verildi. Basın da bunu şiddetle eleştirdi. Her yönde israf var ve bu israflar olunca bütçede de yatırıma ayırılan paylar çok düşük oluyor. Yatırım yok. Projelerini ‘1. Cemre düşecek’, ‘2. Cemre düşecek’ diye açıklamışlardı. İzmir’e cemreler düşecek derken İzmir yerel hizmetler bakımından küme düştü.

“BÜYÜKŞEHİR’İN 1 METRE KARAYOLU TÜNELİ YOK”

İzmir için önemli bir proje olarak Buca Otogar Tünel projesi var. İzmir’de Büyükşehir Belediyesi’nin 1 metrelik karayolu tüneli yok. Biz ne yaptık iktidar olarak? Konak Tüneli’ni yaptık. Konak Tüneli olmasa şu an felç durumda olan İzmir trafiği, 5 kat daha fazla sıkıntı çekerdi. Konak Tüneli’nin yapılmaması için dava açarak engellediler. Bütün engellemelerine rağmen tünel yapıldı. 

“ASIL ONLAR ENGELLİYOR”

Sürekli ‘Engelleniyoruz’ diyorlar. Biz bunları her yerde duymaya alıştık. Ama esas engellemeyi onlar yapıyor. Cumhur İttifakı’nın İzmir’deki 6 belediyesini tamamen kilitlemiş durumdalar. Hiçbir şey yapmıyorlar ve yaptırtmıyorlar. Bergama’da Millet Bahçesi’ni, Kiraz’da hastaneyi engelliyorlar. Engellemek onların genetiklerinde var. Bizde engelleme yok, ön açma var. İzmirlilerin yararı için hangi projeyi getirirlerse destekliyoruz. 

“İZMİR’DE CHPLİLER KILIÇDAROĞLU’NUN ADAYLIĞINI İSTİYOR”

Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın adı Cumhurbaşkanlığı adaylığı için geçerken neden Sayın Soyer’in ismi gündeme gelmiyor? Ben İzmir’deki CHP tabanında şunu görüyorum: Sanki İzmir’de CHP’liler Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını istiyorlar. İzmir’de Kemal Kılıçdaroğlu ismi sanki daha ön planda. Tunç Soyer’in bu konuda bir açıklamasını görmedik. Bu konuyla gündeme de gelmedi. Zaten başarı konusunda üçü de başarısız ama Tunç Soyer’in böyle bir ajandası olmayabilir ya da sonradan çıkabilir. Zamanla göreceğiz. 

“SEFERİSİHAR BELEDİYE BAŞKANI GEÇMİŞİN SIKINTILARIYLA BOĞUŞUYOR”

Tunç Soyer daha önce Seferihisar’da 10 yıl belediye başkanlığı yaptı. Eğer Seferihisar Belediyesi bir şirket olsaydı Türk Ticaret Kanunu’na göre resmen iflas etmesi gerekirdi. Şimdiki Seferihisar Belediye Başkanı şu an geçmiş dönemin sıkıntılarıyla boğuşmaktan hiçbir şey yapamıyor.

“İZBAN OLMASAYDI VAY HALİMİZE”

İzmir’de ulaşım perişan durumda. İZBAN projesi olmasaydı vay halimize. Burada lokomotif olan hükümettir. Yerel idareyle merkez idarenin yüzde 50-50 ortak olduğu bir şirket kurduk ve İZBAN’ı yaptık. Ama orada da hükümet işi omuzluyor. Çünkü hükümet demiryolu ağlarını ve istasyonları yaptı. 

“KAYIP KAÇAK BEDELİNDE TÜRKİYE’DE BİRİNCİYİZ!”

İzmir’de su 12 lira 39 kuruş, İstanbul’da 8, Ankara’da ise 11 lira. İstanbul ve Ankara’da daha fazla olabilirdi ama Cumhur İttifakı orada regüle görevi gördüğü için su fiyatı daha fazla değil. İzmir’de belediye su ve ulaşım zamlarını enflasyona bağladı. Enflasyon farkını yıl başında enflasyonun üstünde zam yaparak karşıladıkları gibi üstüne her ay zam yapıyorlar. Yargıtay ulaşımla ilgili kararı bozdu? İZSU’da görev değişikliği yapıldı, ama bürokratlarla faturanın çıkarılması çözüm değil. Burada zihniyet önemli. İzmir’deki su fiyatlarının pahalı olmasın etkenlerinden birisi kayıp kaçık oranlarıdır. Kayıp kaçak bedelinde Türkiye’nin en yüksek oranına sahibiz. İzmir’in 850 milyon TL maddi kaybı var. 

BÜYÜKŞEHİR’DEKİ ‘TERÖR İLTİSAKLI ÇALIŞANLAR’ İDDİASI

İzmir Büyükşehir’de terör iltisaklı kişilerin olduğu iddialarını duymuştuk. Bunu kamuoyuyla da paylaştım. Valiliğin ve emniyetin yazısı üzerine birkaç personelle ilişik kesildi. Ama sayının daha çok olduğu yönünde duyumlar var. Ben de bir hukukçu olarak bütün belediyelere çağrı yapmıştım. Sabıka kaydına bakmak sizi kurtarmaz, terörle ilişkisi olup da, sabıka kaydı olmayan insanlar olabilir. Bunlar Valilikle iş birliği sonunda ortaya çıkarılır. Başta büyükşehir olmak üzere tüm belediyeler kendileri araştırsın ve bu kişiler varsa görevlerine son verilsin. 

“CHP’NİN TABANINDA HDP’DEN RAHATSIZ OLANLAR VAR”

CHP’nin Büyükşehir Belediye Başkan adayı belirleme mekanizmasında HDP’nin etkili olduğu konuşuldu. İzmir’de de açık destek verdiler. Bu destekten CHP tabanında da rahatsızlık var. İzmir’de Karşıyaka, Konak gibi hassasiyetlerin yoğun olduğu bölgelerde tepkileri gözlemliyoruz. 

“ÖNEMLİ MERKEZ İLÇELERDE BAŞARILI OLMALIYIZ"

İzmir solun kalesi değil. Merkez sağ partiler İzmir’de her zaman çok başarılı sonuçlar almıştır. 1984 ve 1994 seçimleri, ondan öncesinde de Osman Kibar döneminde İzmir merkez sağın kalesiydi. 2002’de AK Parti olarak İzmir’de 3. olmuştuk. Yüzde 17 ile başlamıştık ve geldiğimiz noktada Cumhur İttifakı olarak son seçimde 38,7 oranında oy aldık. Önemli merkez ilçelerde ve Büyükşehir’de başarılı olamadık. Biz merkez sağın çevre ilçelerindeki oylarını aldık. Karşıyaka, Konak gibi merkez ilçelerde ise merkez sağın oylarını alamadık. Bunu değiştirmemiz lazım. 

“İZMİR’DE ALGI SİYASETİ YAPIYORLAR”

Buca’yı 2004’te almıştık. Ondan sonra 2007’de iklim değişti. 2007’deki Cumhuriyet mitingleri İzmir’de farklı bir algı oluştu ve algı siyasetine başlandı. Yaşam tarzı üzerinden aleyhimize siyasi söylemler geliştirildi. İzmir’de genel ve yerel siyaset üzerinden iki algı siyaseti yapıyorlar. Genel siyasette yaşam tarzı üzerinden algı üretildi. Ben buradan net söyleyeyim, maalesef seçim sonuçlarına göre biz bu algıyı kırmada başarılı olamamışız. Bizim yaşam tarzıyla ilgili hiçbir sorunumuz yok. Eylemlerimizde ve söylemlerimizde hiçbir aykırı davranışta bulunmadık. Hükümetimiz de Türkiye’nin herhangi bir yerinde yaşam tarzına müdahale eden kararlar almadı. Yerel seçimde de ‘engelleniyoruz’ siyaseti yaptılar.

“CHP’Lİ SİYASETÇİLER İZMİR’DE SOKAĞA ÇIKMAZLAR”

CHP’li siyasetçiler İzmir’de tepki çekmemek için pek sokağa çıkmazlar. Cumhur İttifakı’nın olduğu yerlere ‘buraları geri kazanacağız’ bahanesiyle giderler.  Elektriğe zam gelince çıktılar, ama bekledikleri havayı göremediler. Biz de çıktık, Sayın Cumhurbaşkanımız çözümü ortaya koydu ve elektrik faturaları düştü. Biz sorunu görüyoruz ve çözüm önerisi getiriyoruz ama karşı tarafta bu yok. Sokaktaki hava da şu: Bu 6’lı masadan hiçbir şey olmayacağını söylüyorlar.

“ETKİN VE YAPICI BİR MUHALEFET YAPIYORUZ”

Biz İzmir’de etkin, yerinde, yapıcı bir muhalefet anlayışıyla siyasetimizi yapıyoruz. İzmir’in menfaatleri doğrultusunda bir muhalefet ortaya koyuyoruz. Yerel seçime 6 ay kalıncaya kadar İzmir’de eksik giden şeyleri konuşalım. Seçime 6 ay kala da partiler çıksın ve rekabeti ortaya koysunlar, siyasetin gereklerini yerine getirsinler diyoruz.”