Dolar 32,5816
%0.33
Euro 34,6622
%-0.2
Altın 2.527,090
%1.71
Bist-100 9.525,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

Sevda

Ne güzel kelime öyle değil mi? Diyeceksiniz ki nereden aklına geldi! Aslında konu başlığım ‘Kara Sevda’ idi ama içme bu başlığı atmak hiç sinmedi. Sevda’ya ‘kara’ kelimesi eklenince benim içimdeki anlamı bozuluyor. O yüzden başlığım ‘Sevda’…

Sevda deyince de aklıma Ayşe Kulin’in ‘Sevdalinka’ adlı kitabı geldi. Boşnakçada ‘Aşk Şarkıları’ anlamına geliyor. Sevdalinka, ne güzel bir isim…

Peki konumuz nedir o zaman? Geçen gün sokağa atılmış ya da belki de birinin fark etmeden düşürdüğü bir çiçeğe denk geldim. Bu çiçek İzmir’de neredeyse her yerde var diyebilirim. Eve götürdüm ve su dolu bir bardağa koydum. Biraz kendine gelince toprakla buluşturmak için. Ancak seyahate gidip gelince ben o arada, su bitmiş çiçek dalı kurumuş… Üzüldüm tabi, atmak zorunda kaldım. Artık kurtarılamaz durumdaydı…

Bu çiçeğin adını sordum, dedim ya İzmir’de her köşe başında var neredeyse. Arkadaşım onun adının ‘Kara Sevda’ olduğunu söyledi bana…

İşte yazı konumun başlığı böylece atılmış oldu o gün kafamda. ‘Kara Sevda’…

Ben ‘Sevda’ kelimesini çok severim bir yazar olarak ve kendim olarak. Aşkı anlatır, sevgiyi ve tutkuyu, hatta içinde saygıyı-güveni, umudu… Bilmiyorum bana güzel olan bütün kelimeleri çağrıştırır, belki size de öyledir… Ama başına ‘Kara’ kelimesi eklenince hiç sevmem. Bu kadar güzel bir kelimenin anlamını bozmaya hakkı yokmuş gibi gelir bana. Sevdanın karası olmaz. Çünkü sevdanın çirkini olmaz. Sevda güzel bir şeydir. Kara kelimesi bütün olumsuzlukları ekliyor. İhaneti, ayrılığı, kavuşamamayı, imkânsızlığı… Olmamış bir sevdanın halidir ‘kara sevda’ bana göre, üstelik bir hastalığa dönüşmüş hali… 

Hayatımızın içine olumsuzlukları sokmak istemesek bile, hayat bazen bir yerinden sokuveriyor. Kendinizi onun yanında buluyorsunuz. Bazen elimizde olmuyor bu durum ancak, var olan durumu olumlu hale getirmek elimizde olabilir. Bitişleri kabullenmek, kabullenemiyor isek, düzeltmeye çalışmak… Yine de olmuyor ise hayatımıza kaldığımız yerden devam etmek, umutla… Daha güzel her şey için…

Sizlerde benim gibi belki yüzlerce kez ‘Seviyorum’ diyerek öldüren insanların haberlerine tanık olmuşsunuzdur, ana haber bültenlerinde… Sevmek, yaşatmaktır. Öldürerek sevemez insan. Bu kez de çok güzel bir şarkı hatırladım. Hani diyordu ya Ayna gurubu bir şarkısında ‘Ölünce Sevemezsem Seni’…

Sevmek yaşayanlar içindir. Sevdiğinize değer verin, hissettiren. Olmayabilir, yürümeyebilir o zaman da saygı duyun. Arkadaş kalın ya da kalmayın ama onun hayatını engellemeyin. Bu sözü erkeklere söylüyormuşum gibi algılıyor olabilirsiniz çünkü Türk toplumunda genelde bu durum böyle ancak inanın bana kadınlar içinde söylüyorum. Takıntı yapmayın. Biten hiçbir şeye takıntı yapmayın. Neden biliyor musunuz? Çünkü bu sizi üzüyor, görüyorum. 

Daha dün şahit oldum. İnanın çok üzüldüm. Bu duygunun kadını-erkeği yok. Hadi bu kez de bir şiir hatırlayalım. Şiirle güzelleştirelim yazıyı ve olumlu hale getirelim. Bizde okurlarımıza negatif enerji vermeyelim. 

Ataol Behramoğlu’nu tanımayan yoktur diye düşünüyorum. Ben kendisinin bir şiirinden örnek vereceğim bugün ancak ben ilk kez ‘Aragon’dan okumuştum…

-

- Bir anı bile kalmamıştır geceler boyu sevişmelerden

- Binlerce yıl uzaktadır, binlerce kez dokunduğun ten

- Yazabileceğin şiirler, çoktan yazılıp bitmiştir

- Ölümdür tek başına yaşanan, aşk iki kişiliktir… / Ataol Behramoğlu