Kılıçdaroğlu’nun Kurultay delegesi, Tugay’ın grevcisi: Serap hanım ne yapıyor?

Bir yanda grevde işçilerin başında dimdik duran bir sendika başkanı…

Diğer yanda, CHP Kurultayı’nda Kılıçdaroğlu cephesinden kurultay  listesinden seçilmiş bir delege…

İkisinin ortasında ise İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay!

Yani anlayacağınız…

CHP'nin kurultay salonunda alkışladıklarıyla, bugün sokakta slogan attıkları aynı kişi!

Bakın şimdi...

7 No’lu Şube Başkanı Serap Yılmaz’dan söz ediyorum.

Kendisi sadece bir sendika yöneticisi değil. Aynı zamanda CHP 38. Kurultayı’nda Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyen cephenin de önde gelen isimlerinin önerdiği bir isim…

Kurultay delegesi listesine Mahir Polat ve Şenol Aslanoğlu tarafından önerildi, seçildi.

Şimdi ne yapıyor dersiniz?

CHP’li bir belediye olan İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne karşı grevde en önde yürüyor.

Yani hem kurultayda el eleydiler…

Hem grevde karşı karşıya…

Ne diyelim...

Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?

Kılıçdaroğlu’nun Kurultay delegesi listesine girip, Özgür Özel destekli Cemil Tugay’ın belediyesine karşı işçilerin önünde slogan atmak,

“Ben bu filmi daha önce görmedim ama fragman bile yetti” dedirten bir durum.

Peki kim kime ne yapıyor burada?

Cemil Tugay mı işçilere karşı?

Yoksa Serap Yılmaz mı kurultayda kaybeden cepheden intikam mı alıyor?

Yoksa bu bir “kurultay rövanşı” mı?

Sendikacılık mı yapılıyor, yoksa siyasetin rövanş sahası mı burası?

Bakın sevgili okur, işin garipliği burada bitmiyor…

Cemil Tugay grev sürecinde “Ben tehditlere boyun eğmem, sorumsuzluk yapmam” diye net bir mesaj veriyor.

Ama karşısındaki sendikacı, aynı zamanda CHP’nin Kurultay delegesi listesine...

Hangi vicdan, hangi siyaset, hangi sendikal ahlak bu çelişkiyi kaldırır?

Bu durumda insanın aklına sadece şu geliyor:“Kurultay’da seçilemeyenler, sokakta mı zafer arıyor?”

Kısacası…

İzmir’de işler sadece grev değil, aynı zamanda siyasi hesaplaşma gibi kokuyor.

İşçilerin hakkı mı savunuluyor, yoksa kurultayda kaybedilen koltuklar mı?

Siz karar verin: Bu grevde hak talebi mi var, yoksa “Kurultayda kaybettik, sokakta kazanırız” motivasyonu mu?

Ama ne olursa olsun…

İzmirli şaşkın.

Ben daha da şaşkınım.

Evet Serap Hanım…

Hem Kurultay delegesi  olup hem grevde bu kadar yüksek sesle konuşuyorsanız, bu işin içinde sadece “emek” mi var, yoksa “hesap” mı var, bir açıklayın da bilelim…