Dolar 32,5405
%0
Euro 35,0105
%0.52
Altın 2.426,120
%0.12
Bist-100 9.722,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

Ahmet Say

Bazı yazılara başlık atmak zordur. Bu yazı onlardan biri. Kaç gündür yazıyorum, siliyorum. Ama yazmamak hiç olmazdı…

İki gün önce can dostum Şule ili bir konuşma geçti aramızda. Bana dedi ki, ‘Fotoğraflarınızı, yazılarınızı-röportajlarınızı sosyal medyada görürüm diye düşünmüştüm. Paylaşırdın, anmak isterdin. Göremedim…’

Öncelikle yazmakta zorlandım. Bazen böyle üzüldüğüm durumlarda bir iki gün bekliyorum. Cümle çıkmıyor ağzımdan-kalemimden. Ve sonrasında ne yazık ki arşivimi gazete ve dergim ile birlikte devrettiğim için bende maalesef hiçbir materyal yok.

Yoksa inanın büyük bir gururla, birlikte fotoğraflarımızı paylaşmak isterdim. Ne güzel olurdu, bende bu duruma üzüldüm gerçekten. Ve gelelim konumuza;

Tanıdığım en alçakgönüllü, en mütevazı insandı kendisi… / Eğer bir yerde ‘di-dı’ ekleri varsa, artık o insanı kaybetmişiz demektir. Ve o zaman bu konu hakkında yazı yazmak normalden daha zor demektir.

Yıllar önce Bolu’da yaşadığım dönemlerde, Abant İzzet Baysal Üniversitesinin bir etkinliğine davet edilmiştim. ‘Fazıl Say’ gibi değerli bir müzisyenden, müzik dinleme şansı varsa insanın, kaçırmak olur mu hiç…

Ünlü piyanist Fazıl Say ve diğer tüm değerleri ile birlikte sahnede harikalar yarattı, ‘bizi büyüledi’ falan dememe gerek bile yok sanırım…/ Fazıl Say’ı dinleyip büyülenmeyen yok çünkü müzik ötesi bir durum bu… / Kendisiyle konser sonrası tanışma, dergimi tanıtma ve kısa bir sohbet şansım olduğu için mutlu olmuştum. Ama beni asıl mutlu eden noktaya henüz gelmedim…

Ahmet Say…

Sohbeti, insani değerleri, kibarlığı-nezaketi, hayran kalmadım desem yalan olur. Ve daha da güzel-samimi bir tanışıklığın başlangıç noktası olmuştu bu ön görüşme. Dergime, o engin bilgisi ile müzikle ilgili her konuda yazılar yazmaya başlamıştı. Beni kırmamıştı…

Sanıyorum hiç kimseyi kırmayan yapısı ve o harika gülüşüyle içleri ısıtan bir insandı kendisi. Keşke daha uzun zamanlar geçirebilseydik kendisiyle. Böylesine kıymetli insanları tanımak inanın çok nadir olan bir şey…

Normal, sıradan arkadaşlıklar içerisinde de bu böyle ve/ fakat sanat dünyasında çok daha zor inanın bana.

Kendini beğenmişlikler, bir havalar-bir tavır ve tafralar… / Bu duruma maruz kaldığımda mutsuz olmuşluğumun yanı sıra, en sevdiğim sanatçı-yazar bile olsa, küsmüşlüğüm kendi kendime tavır almışlığım, ‘artık kitaplarını okumam’ demişliğim vardır… Öylesine yani, düşünün…

Fazıl Sayı’ı tanımak için gittiğim konser bana Fazıl Say’ın çok kıymetli babasını kazandırmıştı ve hatta sadece bana değil tüm okuyucularımıza da. Ben burada bugün, onun müzikolog kimliğini ya da bilgisini aktarmaya kalkışmayacağım, hadsizlik olur. Onu zaten ekranlardan sizler izleyip görüyorsunuz.

Ne acı ki son birkaç gündür, yani ölümünden sonra daha fazla gördünüz-gördük. Maalesef değerlerimizi kaybedince biraz daha önemlerini anlıyoruz, bu gerçek hiç değişmiyor. Ama bence yaşarken de değeri bilinen ve zaten Fazıl Say gibi bir sanatçının yetişmesinde birinci derece rolü olan insan kendisi…

Sevgili, çok değerli sanatçımız Fazıl Say’ın sosyal medya hesabında ilk paylaştığı anda okudum, kaybımızı ve bir bir gözümün önünden geçti o ilk tanıştığımız gün. Nasıl kalabalık ve öylesine ilgili bir kalabalığın içinde yapmış olduğum çalışmalara ve bana nasıl değer vermiş, büyük bir zaman dilimini ayırmıştı.

İnsanın kendisini anlayan birisinin olması bu hayatta en önemli şeylerden biri. İşte karşımda beni anlayan ve takdir eden biri vardır. Kıymet bilen ve kıymet veren insanlara bayılıyorum ben. Fazıl Say, mail adresini vermiş röportaj için görüşme planlamıştık, sorularımıza yanıt verecek, dergimizde yer alacaktı ama kısmet o gün ve sonrası babası ‘Ahmet Say’ olmuştu, dergimiz adına…

Hüzünlü ama tanışıklığımın iyi ki demişliğimin gururu ile yazmak istedim bugün Ahmet Say’ı… bir bir kaybediyoruz güzel insanları ve üzülmemek elde değil elbette Allah yakınlarına büyük sabırlar versin. Kendisi zaten eminim en güzel yerlerde olacaktır.

Bu dünyada güzel kalplerde olan insanlar, diğer dünyalarında da eminim en güzel yerlerin sahibi oluyordur.

En derin üzüntü ve kendisine olan minnet dolu sevgimle…