Dolar 32,5004
%0.08
Euro 34,6901
%-0.12
Altın 2.496,860
%0.5
Bist-100 9.693,00
%1.77

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

'Şeytan talip olmaz böyle işe'

Refik Pak'ın sunduğu Mithat Umutoğulları'nın yorumcu olarak katıldığı Büyük İzmir Tv'de yayınlanan 8. Gün programının müdavimiyim.

Her bölümden üç ayrı yazı çıkar ama vakit bulamıyorum.

Programın saati 17 değil de bir iki saat daha erken olsa gayet güzel olur bence, tam iş çıkış saatine denk geliyor, telaşla bazı bölümleri kaçıranlar oluyor.

Mesela son bölümü kimse kaçırmak istemezdi.

İzmir basının lağım çukurunda nelerin aktığını herkesin duyması gerekir.

Sohbet etmek için bir ara gelmiş basın mensuplarına kendi meslektaşlarının nasıl tuzak kurduğunu herkes bilmeli.

Hatta fakültede ders diye okutulmalı.

Yedi sekiz tane basın mensubu sohbet edip ilişkilerini güçlendirmek için bir araya geliyor, yemek yiyorlar.

Aralarından bir tanesi gece boyu bütün konuşulanları diliyor, hiç dahil olmuyor sohbete.

Konuşulan konu da gündelik sohbet.

Halk diliyle "geyik muhabbeti"

Adam gece boyu ortamı dinleyip kurgu yapıyor.

O gecenin ertesi günü bu sessiz kurgucu tutup Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel'in eşi Gökhan Sengel'i arayıp gece boyunca yaptığı kurguyu aktarıyor.

Kurgu da şu; o gece yemek yiyen gazeteciler İz Gazete'ye reklam veren bütün belediyelere savaş açmaya karar vermiş, ilk hedefleri de Selçuk Belediyesiymiş.

Adam haliyle hayrete düşüyor.

Bu kurgucu bir de ekliyor, bizimle hareket etmezseniz işte böyle olur!

Selçuk Belediye Başkanı Filiz Hanımın eşi Gökhan Sengel'de İz Gazete İmtiyaz Sahibi Ümit Kartal'ı arayıp sorması ile mesele ortaya çıkıyor.

Tabi herkes şokta.

Şeytan talip olmaz böyle işe...

Ümit Kartal o gece yemek yediği arkadaşlarına haber vererek İzmir basınının onurunu kurtarıyor.

Ümit'i tebrik etmek gerekir.

Mithat abi programda olanları anlattıkça ben hayrete düştüm.

Tam o sırada telefonuma Suat amcamdan mesaj geldi, bir hikaye paylaşmış benimle...

Tam da İzmir basınında olanları dinlerken gelmesi çok manidardı anonim olan o hikayeyi buraya bırakıyorum;

"Foseptik Çukuruna Neden Ciğer Asılır?

Özellikle şehirlerde yaşayan memur aileler, okulların tatile girmesiyle birlikte köydeki evlerine gider, tatili orada geçirirler.

Köy yerlerinde altyapı olmadığı için foseptik çukuru olur.

Yaz tatili bittiğinde, evden çıkmadan önce, aile tüm hazırlıklarını tamamlar ve en son bir kuzu ciğerini de ipe bağlayıp, tuvaletin çukurunun üzerine asardı...

Temmuz başında tekrar köye döndüğümüzde foseptik çukurunun tertemiz ve bomboş olduğunu görürdük.

Bir gün anneme sordum :

"Anne, biz neden bunu yapıyoruz?"

O da izah etti :

" Burada asılı olan ciğere bir müddet sonra kurtçuklar üşüşür. O kurtçuklar ciğeri yer ve çoğalırlar. Onlar çoğaldıkça ciğer azalır.

Bir gün kurtçuklar ciğeri tamamen yer bitirirler ve aşağıya düşerler.

Bu sefer oradaki pislikleri yemeğe başlarlar...

Kurtçuklar yine çoğalmaya başlarlar; bu defa da oradaki pislikler azalır, gün gelir, o çukurdaki pislikleri de yer bitirirler...

Aç kalan kurtçuklar, en sonunda birbirlerini yemeğe başlarlar... Nihayet, onlar da biter ve kuyu tertemiz olur yavrum..."

Menfaat grupları arasında son yaşanan çıkar çatışmalarını gördükçe, aklıma, o evin lağım çukurunun tepesine asılan ciğer geldi...

Üzülerek söylüyorum ama, vaziyetin aynen böyle olduğu kanısına vardım.

Yıllar evvel bir ciğere saldırdılar...

Saldırdıkça da çoğaldılar.

Şimdi ciğer bitti ve lağım çukuruna düştüler...

O kadar açtılar ki, oradaki pislikleri de yediler...

Doymadılar...

Şimdi de birbirlerini yiyorlar...

Yakında her yer tertemiz olacak..."

Ümit Kartal'ın ortaya çıkardığı ve Mithat Umutoğlulları'nın üzerine gittiği bu itibar cellatlığında lağımın bir kısmı temizlendi.

Bu zamana kadar birbirini yiyerek hayatta kalan kurtçuk bu defa alışık olmadığı bir ortama düşünce naneyi yedi.

İnşallah aklı başına gelir.

Yakında her yerin tertemiz olabilmesi için iyi gazetecilere toplumdan daha çok gazetecilik mesleğinin ihtiyacı var.

Çünkü bu kumpasçı gazeteci aynı zamanda Ekonomi Muhabirleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi.

Şimdi o kurgucu kurtçuğun kim olduğunu merak ediyorsunuz değil mi?

Haklısınız.

O kişi Öncü Şehir Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mevlüt Dağdeviren...

Gazetecilik mesleği ile ilgili mücadele eden birisi.

Ümit arkadaşlarını haberdar etmiş Mithat Abi takdiri kamuoyuna bırakmamış şikayetçi olmuş.

İkisi de çok iyi etmiş

İzleyip göreceğiz...