22.05.2014, 00:00
Sınıfsız toplum sınırsız sömürü
Batı dünyasının; günlük hayatından, kilisenin dinsel hurafelerini çıkarıp, yerine akıl ve bilimi yerleştirerek Aydınlanma Dönemini başlattığı 16. yüzyılda, bizimkiler meleklerin bacaklarını gözetliyorlar diye şeyhülislam fetvası ile İstanbul’un ilk rasathanesini topa tuttu. Avrupa tarımında yaşanan bilimsel ilerleme, köylerde toprağa bağımlı yaşayan köylü nüfus ihtiyacını azaltarak, bu nüfusun kentlere göç etmesine neden oldu. Böylece kentlerde sanayileşmeye hazır işgücü oluştu. O yıllarda Anadolu köylüsü, padişah efendimizin ordusunda küffara karşı cihad etmekle meşguldü. 18. ve 19. yüzyıllarda yeni buluşların üretime olan etkisi ve buhar gücüyle çalışan makinelerin keşfi ile Sanayi Devrimi gerçekleşti. Batı dünyası sanayi devrimini yaparken, ecdadımız İstanbul’un hattatları zarar görmesin diye yasakladıkları matbaayı serbest bırakmayı tartışıyordu…
Sanayi devrimi sayesinde artan sermaye birikimi, burjuva sınıfının yapısını değiştirdi. Eski burjuva sınıfına katılan fabrika sahipleri ile burjuva; en zengin sınıf haline geldi. Avrupa'da sanayi devriminden öncede bir işçi sınıfı vardı. Bu sınıf, her zaman çoğunluktaydı ancak bilinçsiz durumda idi. Sanayi devrimi sonucunda işçi sınıfı bilinçlenmeye başladı. Toplumların en kalabalık sınıfını oluşturan işçiler, ekonomik ve siyasal haklardan mahrumdu. Ücretleri düşük, çalışma saatleri uzun, çalışma koşulları çok kötü ve sağlıksızdı. Oy hakları yoktu. Sendikalaşma ve grev yasaktı. Ancak işçiler artık durumlarının farkında ve haklarının bilincindeydiler.
Sanayi devrimi; sınıf bilincini kazanan emekçilerin, hakları ile ilgili olarak sosyalizm fikrinin ortaya çıkmasına neden oldu. Böylece toplumun uzlaşamaz sınıfları; “burjuvazi” yani sermaye ve üretim araçlarını elinde tutan sınıfla “proletarya “ emeği ile üretimi yapan işçi sınıfının arasındaki çatışma keskinleşti. İşte bu iki sınıfın birbirleri ile yüzyıllar boyu süren mücadelesi, günümüz batı dünyasının ekonomik ve sosyal yapısını inşa etti.
Peki, sanayi devrimini 21. yüzyılda dahi gerçekleştiremeyen, Türkiye’de sosyal sınıflar nasıl oluşt? Yanıt basit! Oluşmadı! Kentli nüfusumuz, hastalık irisi şehirlerimizin varoşlarında, köydeki feodal yaşamını sürdüren, sınıf bilincinden yoksun gariban emekçilerden oluşuyor. Önceliği karınlarını doyurup, hayatta kalabilmek olan bu fukaralar için, iş güvenliği, sosyal haklar, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, bir başka dünyanın cennetinin, kutsal kitaptaki tasvirinden öteye geçmiyor.
Yüzyılın ilk yarısını, Osmanlı’nın feodal ağalık sistemi ve kulluktan yurttaşlığa geçiş sancıları ile geçiren ülke insanımız, 1980’li yıllara değin saçma sapan bir sol sağ ayrışması geçirdi. Anadolu’nun ezilen, sömürülen garip insanları dini ve milli duyguları ile sağcı olduklarını zannederek, kendilerine ait olmayan servetin düşmanı, ilan ettikleri, solcu emekçilerle dövüştüler. Seksenli yıllarda sağ-sol çatışmasının yerini Türk-Kürt ayrımı aldı. Güneydoğunun dağları, gariban Türk ve Kürt emekçilerinin vefat eden çocukları ile dolarken, Türk ve Kürt burjuvazisi, kardeş kardeş yurttaşları sömürmeye devam etti. İki binli yıllar her kabahati örten türbanın devri oldu, rüşveti al, adamı kayır, ihaleyi kap, eşin türbanlı ise sorun yok, nasıl olsa sömürülen dindar fukaranın türban kardeşi değil misi? Öyleyse SINIFSIZ TOPLUM SINIRSIZ SÖMÜRÜYE devam… Ne de olsa ezilen, sömürülen emekçi fukaralar gibi ezen, sömüren burjuvanın da eşi türbanlı … İş kazası oldu, SGK yatırılmadı, mesai saatleri aşıldı, sorun değil, Allah’a şükür, pek mütedeyyin bir patronumuz var…
Sanayi devrimi sayesinde artan sermaye birikimi, burjuva sınıfının yapısını değiştirdi. Eski burjuva sınıfına katılan fabrika sahipleri ile burjuva; en zengin sınıf haline geldi. Avrupa'da sanayi devriminden öncede bir işçi sınıfı vardı. Bu sınıf, her zaman çoğunluktaydı ancak bilinçsiz durumda idi. Sanayi devrimi sonucunda işçi sınıfı bilinçlenmeye başladı. Toplumların en kalabalık sınıfını oluşturan işçiler, ekonomik ve siyasal haklardan mahrumdu. Ücretleri düşük, çalışma saatleri uzun, çalışma koşulları çok kötü ve sağlıksızdı. Oy hakları yoktu. Sendikalaşma ve grev yasaktı. Ancak işçiler artık durumlarının farkında ve haklarının bilincindeydiler.
Sanayi devrimi; sınıf bilincini kazanan emekçilerin, hakları ile ilgili olarak sosyalizm fikrinin ortaya çıkmasına neden oldu. Böylece toplumun uzlaşamaz sınıfları; “burjuvazi” yani sermaye ve üretim araçlarını elinde tutan sınıfla “proletarya “ emeği ile üretimi yapan işçi sınıfının arasındaki çatışma keskinleşti. İşte bu iki sınıfın birbirleri ile yüzyıllar boyu süren mücadelesi, günümüz batı dünyasının ekonomik ve sosyal yapısını inşa etti.
Peki, sanayi devrimini 21. yüzyılda dahi gerçekleştiremeyen, Türkiye’de sosyal sınıflar nasıl oluşt? Yanıt basit! Oluşmadı! Kentli nüfusumuz, hastalık irisi şehirlerimizin varoşlarında, köydeki feodal yaşamını sürdüren, sınıf bilincinden yoksun gariban emekçilerden oluşuyor. Önceliği karınlarını doyurup, hayatta kalabilmek olan bu fukaralar için, iş güvenliği, sosyal haklar, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, bir başka dünyanın cennetinin, kutsal kitaptaki tasvirinden öteye geçmiyor.
Yüzyılın ilk yarısını, Osmanlı’nın feodal ağalık sistemi ve kulluktan yurttaşlığa geçiş sancıları ile geçiren ülke insanımız, 1980’li yıllara değin saçma sapan bir sol sağ ayrışması geçirdi. Anadolu’nun ezilen, sömürülen garip insanları dini ve milli duyguları ile sağcı olduklarını zannederek, kendilerine ait olmayan servetin düşmanı, ilan ettikleri, solcu emekçilerle dövüştüler. Seksenli yıllarda sağ-sol çatışmasının yerini Türk-Kürt ayrımı aldı. Güneydoğunun dağları, gariban Türk ve Kürt emekçilerinin vefat eden çocukları ile dolarken, Türk ve Kürt burjuvazisi, kardeş kardeş yurttaşları sömürmeye devam etti. İki binli yıllar her kabahati örten türbanın devri oldu, rüşveti al, adamı kayır, ihaleyi kap, eşin türbanlı ise sorun yok, nasıl olsa sömürülen dindar fukaranın türban kardeşi değil misi? Öyleyse SINIFSIZ TOPLUM SINIRSIZ SÖMÜRÜYE devam… Ne de olsa ezilen, sömürülen emekçi fukaralar gibi ezen, sömüren burjuvanın da eşi türbanlı … İş kazası oldu, SGK yatırılmadı, mesai saatleri aşıldı, sorun değil, Allah’a şükür, pek mütedeyyin bir patronumuz var…
mehmet bala
9 yıl önce
EMEĞİNE yüreğine sağlık taha hocam YAŞASIN EMEKÇİ HALKLARIN KAREŞLİĞİ
Cevapla
Beğendim (0)
Beğenmedim (0)
ümmügülsüm pehlivan
9 yıl önce
Doktor,çok güzel bir yazı ellerinize sağlık ben bir sosyalist olarak doğmuşum 1958 Bulgaristan sizin yazınızı beni çok etkiledi ,o kadar doğru özetlemişsiniz ki ezenleri ezilenleri hele hele %99 u Müslüman bir ülkede çoğu çıkmazlar Allaha havale edilirke işçi hakları ne kadar da aranırsa aransın kazanılması o kadar da zor,devrim kaçınılmaz
Cevapla
Beğendim (0)
Beğenmedim (0)
veli güray
9 yıl önce
bu gün türkiyede hangi sınıfvar sınıf değil tamamen menfaat cıkarı olan toplum var Taha biz cok azınlıktayız ama umutsuz değiliz
Cevapla
Beğendim (0)
Beğenmedim (0)
koray yıkar
9 yıl önce
ilk kez konuya değinildi uzun süredir
Cevapla
Beğendim (0)
Beğenmedim (0)
metin özevin
9 yıl önce
taha bey, yazınızın içeriğine genel olarak katılıyorum ve olumlu buluyorum.Ancak kafama takılan sorularıda sizinle paylaşmak istiyorum.Batı dünyasında oluşan ekonomik ve sosyal yapı sömürü ve baskıyı ortadan kaldırmadı.Tam tersine batı çağdaş değerlerin yanında emperyal gücü ve neo liberal politikaları ile dünyaya hakim olmak istiyor.Ortadoğuda yaşananların tanığıyız.Kanımca sömürüye karşı olmak emperyalizme karşı mücadeleden soyutlanamaz.Savaşsız ve sömürüsüz bir dünya için sınıf mücadelesine devam derim.Sevgilerimle.
Cevapla
Beğendim (0)
Beğenmedim (0)
Namaz Vakti
28 Ocak 2023
İmsak | 06:49 | ||
Güneş | 08:14 | ||
Öğle | 13:29 | ||
İkindi | 16:11 | ||
Akşam | 18:35 | ||
Yatsı | 19:54 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Galatasaray | 19 | 45 |
2. Fenerbahçe | 19 | 41 |
3. Beşiktaş | 19 | 38 |
4. Başakşehir | 19 | 37 |
5. Trabzonspor | 19 | 35 |
6. Adana Demirspor | 19 | 34 |
7. Konyaspor | 19 | 27 |
8. Kayserispor | 19 | 26 |
9. Alanyaspor | 20 | 25 |
10. Karagümrük | 19 | 22 |
11. Ankaragücü | 19 | 22 |
12. Giresunspor | 19 | 21 |
13. Gaziantep FK | 19 | 19 |
14. Kasımpaşa | 19 | 19 |
15. Antalyaspor | 18 | 18 |
16. Sivasspor | 19 | 18 |
17. Hatayspor | 18 | 17 |
18. İstanbulspor | 19 | 15 |
19. Ümraniye | 19 | 14 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Eyüpspor | 20 | 41 |
2. Samsunspor | 20 | 38 |
3. Keçiörengücü | 20 | 36 |
4. Bodrumspor | 20 | 35 |
5. Pendikspor | 20 | 34 |
6. Rizespor | 20 | 34 |
7. Bandırmaspor | 20 | 34 |
8. Boluspor | 20 | 33 |
9. Sakaryaspor | 20 | 31 |
10. Göztepe | 21 | 30 |
11. Manisa FK | 19 | 28 |
12. Adanaspor | 20 | 22 |
13. Tuzlaspor | 20 | 19 |
14. Altay | 20 | 18 |
15. Erzurumspor | 20 | 18 |
16. Altınordu | 20 | 16 |
17. Ö.K Yeni Malatya | 20 | 13 |
18. Denizlispor | 20 | 12 |
19. Gençlerbirliği | 20 | 10 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Arsenal | 19 | 50 |
2. M.City | 20 | 45 |
3. Newcastle | 20 | 39 |
4. M. United | 20 | 39 |
5. Tottenham | 21 | 36 |
6. Brighton | 19 | 31 |
7. Fulham | 21 | 31 |
8. Brentford | 20 | 30 |
9. Liverpool | 19 | 29 |
10. Chelsea | 20 | 29 |
11. Aston Villa | 20 | 28 |
12. Crystal Palace | 20 | 24 |
13. Nottingham Forest | 20 | 21 |
14. Leicester City | 20 | 18 |
15. Leeds United | 19 | 18 |
16. West Ham United | 20 | 18 |
17. Wolves | 20 | 17 |
18. Bournemouth | 20 | 17 |
19. Everton | 20 | 15 |
20. Southampton | 20 | 15 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Barcelona | 17 | 44 |
2. Real Madrid | 17 | 41 |
3. Real Sociedad | 18 | 38 |
4. Atletico Madrid | 18 | 31 |
5. Villarreal | 18 | 31 |
6. Real Betis | 17 | 28 |
7. Osasuna | 18 | 28 |
8. Athletic Bilbao | 18 | 26 |
9. Rayo Vallecano | 18 | 26 |
10. Mallorca | 18 | 25 |
11. Almeria | 19 | 22 |
12. Girona | 18 | 21 |
13. Valencia | 17 | 20 |
14. Espanyol | 19 | 20 |
15. Sevilla | 18 | 18 |
16. Getafe | 18 | 17 |
17. Celta Vigo | 18 | 17 |
18. Real Valladolid | 18 | 17 |
19. Cadiz | 18 | 16 |
20. Elche | 18 | 6 |