Dolar 32,5904
%0.24
Euro 34,8034
%0.4
Altın 2.421,060
%-0.48
Bist-100 9.645,00
%-0.5

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Soyer'den canlı yayında çarpıcı açıklamalar: Hükümetin İzmir'de 1 metre metro tüneli yok

Soyer'den canlı yayında çarpıcı açıklamalar: Hükümetin İzmir'de 1 metre metro tüneli yok

Bir televizyon kanalının canlı yayın konuğu olan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, ulaşımdan kentsel dönüşüme kadar birçok noktaya değinerek önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Soyer, iktidarın İzmir'de 1 metre metro tüneli olmadığını vurgulayarak "İzmir'de Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin 1 metre metro tüneli yoktur. Tamamı İBB'nin kendi kaynakları ile yaptığı yatırımlardır" dedi. Öte yandan Soyer, Soyer, eşi Neptün Soyer ile ilgili iddialara yanıt verdi. Öte yandan Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu'nun aday olup olmaması ile ilgili "Keşke olsa" açıklamasında bulundu.

  • Ege Postası
  • 31.08.2021 - 22:39

EGEPOSTASI- Habertürk TV'de Fatih Altaylı'nın Teke Tek programına konuk olan İzmir Belediye Başkanı Tunç Soyer merak edilen soruları yanıtladırıken, önemli açıklamalarda bulundu.  

Tunç Soyer, belediyenin bütçesinin yüzde 42'sinin yatırım olduğunu ve belediyenin kredi notunun oldukça yüksek olduğunu açıkladı.

Başkan Soyer'in konuşmasından satır başları şu şekilde; 

"DOSTLARIMIZLA BİRLİKTE İKTİDARA GELECEĞİZ"

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu'nun aday olması konusuna ilişkin açıklama yapan Başkan Soyer, "Dostlarımızla beraber iktidara geleceğimizi düşünüyorum. Ben CHP’li bir belediye başkanıyım. Benim partimin genel başkanı adaylık düşünürse iftihar ederim. Ama ittifak konusu var. Bu muhakkak tartışılacaktır. Keşke aday olsa derim” ifadelerini kullandı.

"EŞİMİN BEŞ KURUŞ KARI YOKTUR"

Köy-Koop'taki ürünlerin sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi tarfından alındığı ve bunun nedeninin ise Köy-Koop İzmir Başkanı Neptün Soyer'in Başkan Soyer'in eşi olmasından kaynaklı doğan iddilara ilişikin açıklamalarda bulunan Başkan Soyer, “Kooperatif şirket değil. Köylü kooperatifinde yer alanlar ortaktırlar ve ticari kuruluş değildir. Kooperatif kazanırsa paydaşlar arasında paylaşılır ya da gelen gelirle yatırım yapılır. Eşim kooperatiflerin çatı örgütü İzmir Köy-Koop’un başkanı… Ben İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olmadan önce de başkanıydı. Bunlar Tarım Bakanlığı’na bağlı kooperatifler… İzmir’deki tüm kooperatifler buraya üyedir. Benim eşim ne huzur hakkı ne maaş ne de pay alır. Kendisi gönüllü olarak orada çalışır. 5 kuruş karı yoktur” dedi.

"İBB TÜRKİYE'DE EN İYİ YETİŞMİŞ KADROLARA SAHİP" 

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde bulunan çalışma ekibinin Türkiye'deki en iyi kadrolardan biri olduğunu belirten Başkan Soyer "Şehrin cazibesi büyüdükçe talep de büyüyecek. Buna hazır olmak mecburiyetindeyiz. Görevimiz bu. İzmir öz kaynakları ile İBB krebilitesi yüksekliği ile çok daha büyük işleri başarma kapasitesine sahip. İBB Türkiye'de en iyi yetişmiş kadrolara sahip belediyelerden biridir. İBB çok saldırıya uğramış bir belediyedir. 400 yılla yargılandı belediye başkanı, bürokratları içeri atıldı. İş yapma kültürünün, azmini heyecanını kıran bir şey. Buna rağmen bu arkadaşlarımız mevzuata daha çok hakim olma gereği çok daha dikkatliler. Bana hata yaptırtmıyorlar. Bütün bu acılardan sıkıntılardan çok daha donanımlı bir kadro çıktı ortaya. Sakin sulardan iyi kaptan çıkmaz" dedi.

"BİZ DE DERS ÇIKARIYORUZ"

Gazeteci Enver Aysever’e adrese teslim ihale yapıldığı iddialarına ilişkin bilgi veren Başkan Soyer, “Enver Aysever’i takip etmiyorum, merak da etmiyorum. Eğitimciler için hizmet almak adına ihaleler açarız. Bazen menajerlerin kurduğu şirketler vardır, onlar üzerinden yapılır. Adrese teslim olamaz. O şahıs, vatandaş haberler sonrası bir panik yaşadı ve bir telaşa kapıldı. Bizim tüm ihalelerimiz açıktır ve kayda alınır. Çünkü bürokratlarımız çok dikkatliler... Bu mesele ile ilgili şaşkınım. Nasıl devam edecek bilmiyorum ama biz de ders çıkarıyoruz” diye konuştu.

BAŞKAN SOYER HAYATA GEÇMİŞ PROJELERİNİ ANLATTI 

Göreve geldiği süre boynca İzmir için yaptığı projelerden bahseden Başkan Soyer, “2019 yılında yüzde 12 seviyesinde olan 2,5 milyarlık Narlıdere Metrosu’nu yüzde 80'e ulaştırdık. Çiğli Tramvayı'nın yüzde 17’sini tamamladık. 11 milyarlık en büyük bütçesi ile Buca Metro ihalesini 6 Eylül'de gerçekleştiriyoruz. 647 milyon liralık 451 yeni otobüs aldık, 137 milyonluk yatırım ile 2 feribot aldık. Halk taşıt uygulaması ile her gün 6-7 ve 19.00-20.00 saatleri arasında yüzde 50 indirimli ulaşım uygulamasını başlattık. 2,5 yılda yaklaşık 1,2 milyarlık kentsel dönüşüm çalışmasını başlattık. 960 bağımsız bölümün anahtar teslimini yaptık. Buca-Otogar ekspres yolunu ve İzmir'in en uzun karayolunu 1 milyar TL maliyet ile yapıyoruz. 439 milyon TL'ye mal olarak opera binasını yüzde 45'ini tamamladık. 240 milyonluk yatırım ile Harmandalı’ndaki atıklardan 190 bin hanenin elektriğini üretecek tesisi açtık. Avrupa’nın en büyük entegre katı atık tesisini Ödemiş'te, diğerini de Bergama'da kurduk. Günde 20 bin ton tıbbi akıt sterilizasyon yatırımı tamamladık. 16 milyon TL’lik yarı yüzme havuzunu açtık. 727 kilometrelik içme suyunu yeniledik. Mevcut 63 tesisi 93’e çıkarmak için çalışmalar başladı. 442 milyon TL arıtma tesisleri için yatırım yaptık. Temiz körfez için 2 yılda 71 kilometre yağmur suyu ayrıştırmasını tamamladık. 175 bin büyüklükteki Behçet Uz Rekreasyon alanını tamamlamak üzereyiz. Mavişehir’de özellikle kış ayılarında oluşan taşkınlara son verecek kıyı rehabilitasyon projesi için 37 milyon TL'lik yatırım yaptık. 160 araç 38 motosiklet kapasiteli otoparkı hayata geçirdik. Kemeraltı’nın altyapısı için 200 milyonluk yatırım yapıyoruz. 8 yeni masal evini hayata açtık.  Bayındır’da 90 milyon yatırım maliyeti ile günde 90 bin ton süt işleyecek tesisin temelini atıyoruz. Sasalı’da İzmir tarımını geliştirme merkezini kurduk. 900 milyon yatırım ile sıcak asfalt serdik. 202 milyonluk yatırım ile 680 kilometre uzunluğunda kilit taş döşedik. 87 kilometreye ulaşan bisiklet yolunu 107 kilometreye çıkarıyoruz.  2019 yılından bu yana 112 milyon TL nakit destekte bulunduk. Alternatif olmayan güzergâh söz konusu… Alternatif yolu önce yapmalıyız ki vatandaşı mağdur etmeyelim. Onun da ihalesini 2022’de gerçekleştireceğiz” ifadelerini kullandı.

"BÜTÇENİN YÜZDE 42’Sİ YATIRIMA"

Bütçenin büyük bölümünü yatırıma ayırdıklarını belirten  Başkan Soyer, “Biz sadece 2020 yılı bütçesinden yüzde 42'sini yatırıma ayırdık. Türkiye böyle bir belediye yok bildiğim kadarıyla. Bu da 2020 için 3,5 milyar TL gibi bir yatırıma denk geliyor. Bütçemizin büyük bir bölümünü yatırıma harcıyoruz. Bu rakamların hepsi yatırım rakamlarıdır” dedi.

"HÜKÜMETİN İZMİR'DE 1 METRE METRO TÜNELİ YOK"

Raylı sisteme önem verdiklerini belirten Soyer, “İzmir'de Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin 1 metre metro tüneli yoktur. Tamamı İBB'nin kendi kaynakları ile yaptığı yatırımlardır. Büyükşehir Belediye’sinde aldığımız meclis kararlarının yüzde 90’ından fazlası oy birliği ile alınmaktadır. Bu çok kıymetli bir özellik. Ancak bu şu gerçeği değiştirmiyor. Pandemi döneminde ciddi anlamda ekonomik sıkıntı yaşandı Toplu ulaşım neredeyse 1,5 yılda yüzde 50'nin altında gidiyor. Dolayısıyla sübvanse etmeye çalışıyoruz bu da İBB'ye büyük bir külfet. Bizim bu 2,5 yıl için 600 milyon TL ilave borçlanmamız oldu. 3 milyar 900 TL'Lik bir borçlanma yaptık 3 milyar 300 bin TL'lik ödeme yaptık. Bu süre içinde… Bu borçlanmalar büyük ölçüde bizim yurt dışı finansman kaynağı yaratmamız şeklinde oldu. Tamamı hazine garantisi olmaksızın, kendi öz gücümüz ve öz kaynaklarımız ile İBB'nin yüksek kredibilitesi ile ilgili" ifadelerini kullandı. 
TÜRKİYE'DE BİR İLK 

Büyükşehir bütçesine ilişkin açıklamalarda bulunan Başkan Soyer, “Biz de en yüksek kredi notuna sahibiz. Çünkü bütün bu süreçler, pandemi, daha önce yapılmış borçlar hepsi vadesinde ödendi ve hiçbir gün sekmez. Bu uluslararası finans çevresinde çok iyi bilinir. Asya Altyapı yatırım bankası tarihinde ilk defa bir belediyeye 50 milyon TL kredi kullandırdı. Bu belediye de Türkiye’de İzmir Büyükşehir Belediyesi” dedi.

METROLARDA SON DURUM

İzmir’deki metro-tramvay çalışmalarındaki son durum hakkında bilgi veren Başkan Soyer, “Biz 2019 yılında yüzde 12 seviyesinde aldığımızı Narlıdere metrosunu yüzde 80 seviyesinde tamamlamış durumdayız. 2023'ün başında en geç açmış olacağız. 7,2 kilometrelik bir hat, tünelleri tamamen bitmiş bir durumda, sadece istasyonların yapımı devam ediyor. Bu borçlanmalar aslında kaynak yaratma anlamına geliyor. Maliyet analizi yaptığınızda vadesi faizi bir yana koyarsanız, diğer yanda faydalarını bir kenara koyarsanız, biz istihdam ve yatırım gerçekleştirmiş oluyoruz. Bunlara borç olarak bakamıyoruz, bunlar İBB'nin hareket kabiliyetini arttıran girişimler oluyor. Metro inşaatları için dış kaynak finansman kullanıyoruz. Buca Metrosu için 1 milyar 70 milyon TL’lik İzmir tarihinin en büyük yatırımı. Bunun 490 milyon TL'lik kısmı için 4 bankalık bir konsensüs oluşturduk. Biz 6 Eylül’den itibaren inşaata başlamış hale geleceğiz. Geri kalanlar da metro araçları ve metro çekerlerin de oluşan bir durum. İnşaata başladığımızı anca bitirene kadar parayı cebimize koymuş oluyoruz. Kişi başı maliyetine baktığımızda lastik tekerli toplu taşımaya göre yarı yarıya daha düşük. Mutlaka hafif raylı metro sistemlerine dönmek lazım. İzmir'in ulaşımını rahatlatacak köklü çözüm raylı sistemden geçiyor. Bizim önümüzdeki ödemede Buca Metrosu dışında, Karabağlar Gaziemir Metrosu’nu planlıyoruz. Proje tamam, neredeyse tamam yani. Proje ihalesi tamamlanır tamamlanmaz yatırım projesi olarak alınması için hükümete taşıyacağız. Bu da 1 milyarın üzerinde bir iş. Diğeri de Otogar Kemalpaşa Metrosu projesi. Bu bizim metroya verdiğimiz önemin bir göstergesi. Çiğli Tramvayı var ayrıca. Buna başladık, 1 milyar 250 bin TL'lik bütçesi var. Şu an itibari ile yüzde 17'si tamamlandı” diye konuştu. 

"OTOBÜSLE İLGİLİ ÖNEMLİ BİR İMZA ATTIK"

Otobüs ve  feribot filosunun 3’te 1’ini yenilediklerini dile getiren Başkan Soyer, “Bir yandan bunları yaparken otobüs ile ilgili de önemli bir imza attık. Biz görev süremiz içinde 500 yeni otobüs alacağız dedik, 451 yeni otobüs alımını tamamladık. Ulaşımda rahatlatmak için feribot alımına geçmiştik, 2 feribot aldık. 137 milyon TL bir yatırım ile. Eylül’de bir tane geliyor, ocakta da ikinci gelecek.  Bu bizim ulaşımı daha çok denize taşımamıza imkanı verecek. Şu an yüzde 3'ler seviyesinde… Bunu yüzde 14-15'e çıkarmayı hedefliyoruz böylece kent içindeki araç trafiğini azaltmış olacağız. Ulaşımda rahatlatıcı uygulamalardan biri bisiklet yolu… Yaklaşık 40 kilometrede aldık 87 kilometreye getirdik, görev sürecimizin içinde 248 kilometreye çıkartacağız. Otogar-Buca tüneli de trafiği rahatlatacak bir uygulama olacak. Yaklaşık 1 milyarlık bütçesi var. Yaklaşık 2 viyadük, 2 alt ve üst geçit gerektiriyor. Ulaşım ile ilgili ağırlığı hafif raylı sistemine, metroya vermek istiyoruz, otobüs filomuzun 3'de 1’ini yeni araçlarla yenilemiş olduk. Kent içindeki ulaşımını denize taşıyarak rahatlatmak istiyoruz” dedi.

ALSANCAK' TARFİĞİNE MÜJDE 

Alsancak’ta trafiğin yer altına alınması konusunda çalışmaların sürdüğünü söyleyen Soyer, “Orada tek alternatifi olamayan bir güzergah söz konusu. Biz bundan vazgeçmiş değiliz. Önce alternatif yolu yapmamız lazım. Vatandaşı mağdur etmeden çalışmaya başlamamız lazım. Bunun ihalesini 2022 içinde gerçekleştireceğiz” ifadelerini kullandı. 

"TOPLU TAŞIMAYA BİNİŞ SAYIMIZ 900-950 BİNLERE DÜŞTÜ"

Başkan Soyer, pandemi sebebiyle vatandaşların toplu taşımyı tecih ettiğini belirterek “Toplu ulaşımda çok büyük sıkıntı var. Pandemi nedeniyle insanlar korkuyorlar. Binmek istemiyorlar. Bizim günlük biniş sayımız 900-950 binlere düştü. Yaklaşık yüzde 50'nin üstünde bir düşüş var. Bunun içinde dezenfektan kullanımı arttırıyoruz. Ayrıca ücretsiz internet erişimini kurmaya başladık. Bir cazibe daha koymak istiyoruz toplu ulaşıma. İzmir'de toplam bin 500 civarı otobüs var. Vatandaşlar toplu ulaşımdan uzaklaştıkça özel araçlara yöneliyor ve bu da kentin ulaşımını çok zorluyor. Kentin ulaşım ağı bu kadar hızlı artışa hazır değil. Bizim toplu taşımayı daha çok özendirmemiz lazım. Bir yandan kent içi ulaşımda akıllı dokunuşlar ile tıkanıkları tespit edip buna göre çalışmamız lazım. Altınyol’da şeritleri değiştirerek bir çözüm getiriyoruz. Bizim İZUM olağanüstü yüksek teknoloji kullanan merkez ve kent için ulaşımda neredeyse bütüne yakının kontrol edebilir hale getiriyoruz. Biz trafiğin kışını daha fazla denetlemek istiyoruz ki tıkanıklık olan yeri aşmak için. Ücretsiz çekici uygulaması başlattık. Çevre yolunda, otoyolda bir araç kalıyor ve saatlerce bekliyorduk. Ancak bizim çekicilerimiz hemen müdahale ediyor” ifadelerini kullandı.

KURAKLIK TEHDİDİ ÇOK ÜRKÜTÜCÜ

İklim krizinin yaşamı olumsuz söyleyen Başkan Soyer, “Hiç rahat değiliz. Çünkü yüz yüze olduğumuz kuraklık tehdidi gerçekten çok ürkütücü ve büyük bir tehdit. İklim krizi denilen bir mesele bizim coğrafyamızdan uzaktan yaşanan bir konu gibi düşünürdük. Ancak gördük ki bizim coğrafyamız bundan ayrı değil. Tarihimizde ilk defa tsunami orman yangınları, seller gördük… Bu iklim krizi ile ilgili aydınlanma çağı, insanlık tarihinde nasıl bir dönüm noktasıysa, insanın geleceğine yönelik yeni şeyler söylemişse, ekolojik düşüncede tüm gezegenimiz için aydınlanma çağı gibi yeni bir çağın kapısını çalıyor. Bütün bunlara hazırlıklı olmamız lazım. Siyasi söylemleri bir kenara bırakıp hayata farklı bir pencereden bakmak lazım. İklim değişikliği önümüzdeki dönemin en önemli başlığı ve altında öyle büyük bir alt başlıklar var ki… Göçte, gıda güvenliğine, sağlıktan  tarım ürünlerin ihracatına… Bütün bunlar iklim değişikliğinin çağrısı altında değerlendirilmesi gereken konular. Türkiye'nin bundan Çevre ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na ihtiyacı var. Bu kuraklık çok ciddi bir tehdit. Tarımda planlama yapıldığı yok. Tarımda çok ciddi bir boşluk, tehdit var. Biz 2020 senesinde 2 milyon ton patates üretmişiz, 25 milyon ton silajlık mısır üretmişiz… Çünkü büyük baş hayvan yemi ve kolay üretiliyor. Ancak bir fidanı 84 litre su tüketiyor. Bizim büyükbaş hayvan üretimi ile ilgili saz çavdarı var… Bunlara dönmemiz lazım. Ödemiş’te diktik tek bir damla sulama yapmadık 1,5 metre fidanlar çıktı. Bizim vahşi sulama ile yetiştirdiğimiz silajlık mısırlar Kiraz'da Seferihisar'da 5-10 metreden su çeken çiftçiyi 200 metreden su çekemez hale getirdi” ifadelerini kullandı. 
Bu yıl üretici kooperatiflerinden 338 milyon TL'lik alım yapacaklarını açıklayan Başkan Soyer, “Böylece kırı köyü korumuş oluyoruz. Onlar doğduğu yerde doymuş olacak. Şimdi bir süt işleme tesisi kuruyoruz. 60 milyon TL’lik yatırım bedeli ile. 100 kişiye de istihdam sağlayacağız. Burada özel bir şey yapacağız ve manda sütünü işleyeceğiz. Bizim göstermeye çalıştığımız şey şu, başka bir tarım mümkün. Kuraklık ve yoksulluk ile mücadele ederek başka bir tarım sağlama mümkün. Bu nedenle kooperatiflere ve küçük üreticiye destek oluyoruz” dedi. 

"BİZ SADECE HİZMET ÜRETİYORUZ"

Göç dalgasına ilişikin açıklama yapan Başkan Soyer, “Seneler öncesinde çok yanlış bir politika ile geldiler. Hakikaten bu yanlışları kabul edilebilir bir şey değil. Bir hazırlık yaparsanız, düzenleme hazırlarsanız ancak bunların hiçbiri düşünülmeden kapılar çıkıldı ve geldiler. Şimdi gitsinler deniliyor ancak gidişleri ile ilgili bir çalışma yapılmıyor. Ne gelmelerinden ne gitmemelerinden biz belediyeler olarak sorumlu değiliz. Bunlarla ilgili payımız da olmaz. Biz yerel yöneticiyiz. Hizmet vermek destek vermek değil. Ben bir caddede çöpü toplarken bir sokağa gir diğerine gitme diye düşünemem. Bunu hangi gerekçe ile olursa olsun yapamazsınız. Hizmet üretmek destek üretmek değildir. Biz destek olmuyoruz, biz sadece hizmet üretiyoruz. Bunu yapmamız mümkün değil” ifadelerini kullandı. 
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın mülteciler konusundaki açıklamalarına katılmadığını söyleyen Soyer, “Öyle düşünmüyorum. Bunun ne insani ne vicdani yanı olduğuna inanmıyorum. Ben Genel Başkanımızın söylediği tespite çok inanıyorum, mutlaka geri gitmeliler ancak bu gidişi uluslararası diploması ile çözülecek bir şey. Bu insanlar ana ocağına dönmek istemez mi? Hiçbiri istemez. Mesele orada bunu mümkün kılacak düzenin sağlanması. İzmir'de 148 bin göçmen var. Bunlar İzmir'in içinde farklı yerlerde. Kapıyı açan ve gönderilmesini hala sağlayamayan hükümetin çözmesi gereken bir mesele. Eğer hizmeti vermezseniz potansiyel suçlu yetiştirirsiniz kendi kentiniz içinde. Bu potansiyel suçlu sizin huzurunuzu kaçırır. Bizim duruşumuz bundan ibaret” dedi. 

KENTSEL DÖNÜŞÜMDE 3 TEMEL İLKE 

Kentsel dönüşüm konusunda hiçbir kentte olmayan "yerinde dönüşüm" modelini uyguladıklarını belirten Soyer, "Bizim kentsel dönüşümümüzün 3 temel ilkesi var. Yerinde dönüşüm, yüzde 100 uzlaşı ile dönüşüm, diğeri de vatandaşı müteahhit ile karşı karşıya bırakmamak. Yıllardır bu ihaleler çıkıyordu ancak müteahhitler daha çok pay kopartabilir miyiz diye girmiyordu. Biz belediyenin şirketini soktuk ihaleye.  İZBETON'u soktuk. O girince diğer müteahhitler girmeye başladı.2 bin 600 civarında konut yapılıyor şu anda" dedi. 

"BELEDİYENİN TÜM ARAÇ FİLOSUNU ELEKTRİKLİ FİLOYA DÖNÜŞTÜRMEK İSTİYORUM"

Elektrikli otomobili makam arabası yaptığını söyleyen Soyer, “1 aydır kullanıyorum çok memnunum. Şehir içinde çok sessiz, benzin ihtiyacı yok. 120 kilometreyi 1 saatlik şarj ile gidilebiliyor. Ben çok memnunum. Bu sembolik bir şey. Bunlara gideceğiz. Bütün zabıta araçlarımız elektrikli oldu. Ben belediyenin tüm araç filosunu elektrikli filoya dönüştürmek istiyorum. İklim değişikliği meselesi çok daha fazla ciddiye almamız gereken bir mesele. Yenilenebilir enerjiyi çok daha fazla kullanmalıyız. Tarımda az sulama ile farklı ürün desenine gitmemiz lazım. Bisiklet ulaşımını arttırmalıyız. Bütün bunlar aynı tema üzerine oluşuyor. Ekoloji!” dedi.

Elektrikli araç kullanımının artması durumunda belediyenin “su indirimi” gibi teşvikler yapıp yapmayacağı sorusuna yanıt veren  Başkan Soyer, Orada biraz zor durum. Vatandaşta gördüğüm zaman takdir ediyor. İtibar konusunda biraz eksiklik olabilir ancak vatandaş takdir ediyor. Ben de onun peşindeyim. Vatandaşa özendirmek teşvik etmek istiyorum. Bunun aslında ipuçları var. Vapurlarda bizim bisiklet ile biniliyorsa 5 kuruş eder. Bu tür teşvikler üzerine kafa yormamız lazım. Daha teşvik edici çözümler koymamız lazım. Yapacağız ancak bunları” dedi. 

"İZMİR AKDENİZ'DEKİ EN ÖNEMLİ LİMAN KENTİ"

İzmir’in Akdeniz’in en önemli limanlarından biri haline getirmeye çabaladıklarını belirten Soyer, “Tabii ki daha iyisi olabilir. Çünkü İzmir Akdeniz’de gerçekten çok önemli bir liman kenti. 15 -16.yy sonuna kadar Akdeniz’in en önemli liman kentlerinden biri olmuş. İzmir Akdeniz çanağında ticaretini yüzde 18'ini yapmıştı. İzmir farklı dinlerin, dillerin bir arada yaşadığı ve o nedenle farklılıkların zenginlik olarak algılandığı bir demokrasi kenti. İzmir bu meziyetleri ile aslında Akdeniz çanağında çok önemli bir kent. Ne yazık ki 17'nci yüzyıldan itibaren kuzeye kaydığında ticaret İzmir'de kan kaybetmiş. Eğer bu olmasaydı, AB ne ise bugün, Akdeniz onu ikame edebilirmiş. Akdeniz’de bir iade-i itibar peşindeyiz. Bunun iki temel ayağı var. Bir yerellik, ikincisi ekoloji. Biz bu iki temel aks üzerinden yürürsek Akdeniz’de tekrar bir önderlik ve liderlik ve dünya için yepyeni bir söylem ortaya çıkartabiliriz. 9-11 Eylül tarihlerinde İzmir'de çok büyük bir uluslararası kültür zirvesi yapılacak. 65 ülkeden kültür üreticilerinin geleceği yani yerel yöneticiler, siyasetçiler, akademisyenlerin gelip konuşacağı bir zirve. İzmir'den çıkacak gündem 2 sene boyunca tüm dünyada konuşulacak tartışılacak. İzmir'in kabuğunu kırıp dünya ile entegre olması lazım. Kendi kabuğu içinde kalan İzmir bir dünya kenti olamaz. Eğer dünyaya göstermiyorsanız, dünyada bir liderliğe soyunamazsınız” diye konuştu.

İZMİR'DEKİ KÜLTÜR SANAT ÇALIŞMALARI 

Kültür sanat alanında çalışmalar yürüttüklerini de söyleyen Soyer “3 yeni müze projemiz var. Bir yüzünce yıl Kuav-i Milliye müzesi, iki doğa tarihi müzesi, üç modern sanatlar müzesi. Daha birçok müze çalışmamız daha var tabii ki bunların haricinde. Müzeler ile buluşturacağız İzmirlileri. Arkeoloji müzemiz var ancak ne yazık ki İzmirli bile bilmiyor. Bunları gün ışığına çıkarmak lazım. 2 senedir pandemi nedeniyle çok büyük sıkıntılar yaşadı kültür ve sanat üreticileri. Ancak bunları aşacağız. Bir şehir tiyatrosu kurduk, sinema ofisi kurduk. Yüzüncü yıl marşı için bir yarışma açıyoruz” ifadelerini kullandı.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.