Memleket Partili Oğuz’dan, Kılıçdaroğlu'na başörtü çıkışı: Hükümete payanda olmaktadır

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu geçtiğimiz günlerde başörtüsü serbestliği ile ilgili TBMM’ye bir kanun teklifi verdi. Kılıçdaroğlu’nun teklifinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan başörtüsü teklifi için "Öyleyse, biz daha öte teklifle mukabele edelim. Eğer dürüstsen, samimiysen temel bir insan hakkı olan başörtüsü meselesini ülke gündeminden çıkarmak için samimiyse, gençlerimizin hassasiyetleri olan bu meselenin ahdi temelini güçlendirmenin peşindeyse bunu yasa değil, anayasa düzeyinde sağlayalım" ifadelerini kullandı. Başörtüsü teklfinin yankıları sürerken bir tepki de Memleket Partisi İzmir İl Başkanı Cüneyt Oğuz’dan geldi. 

Memleket Partili Oğuz açıklamasında, ‘’Adaletin rafa kalktığı, pahalılığın katlanarak arttığı, eğitimin yozlaştırılıp cemaatlere teslim edildiği, işsizliğin tavan yaptığı, öğretmenlerin atanamadığı, bankaların rekor kârlar elde ettiği, intihar, hırsızlık dolandırıcılık gibi ahlaki sorunların çoğaldığı, akıldan ve bilimden her geçen gün uzaklaşıldığı ülkemizde, bu sorunları ortadan kaldıracağını iddia eden parti liderinin önerisi,  şaşkınlık yaratıyor mu? Acaba Kemal Bey nereye koşturuyor!’’ ifadelerini kullandı. 

‘’Medeni Kanunun iptali mi olacak?’’

Önergenin Türkiye’deki tüm cumhuriyet sevdalılarının vicdanlarını kanatıp, zihinlerini karıştırdığını öne süren Cüneyt Oğuz, ‘’ Türkiye gündeminde onlarca sorun yumak olmuş beklerken böyle bir çıkış, aslında ülkenin kurucu parti başkanı ve etrafındakilerin kafalarından neler geçirdiklerini, gelecekte de kişisel menfaatleri için neler yapabileceklerini göstermiyor mu? Oysa siyaset; duruş gerektirir, değerlere bağlı ve ilkeli olmayı gerektirir. Temsil ettikleri partide Atatürk Devrim ve İlkelerini, cumhuriyet düşmanlarına karşı korumaları gerekirken, bu ilkelerden kendi siyasi ikballeri için vazgeçen kişilerden, bu memleketin vatandaşlarına iyilik gelmez. Bu işin sonu tufandır. Bu önerge sadece kendi partililerinin değil, Türkiye’deki tüm cumhuriyet sevdalılarının vicdanlarını kanatmış, zihinlerini karıştırmıştır. Peki bundan sonrası ne olacaktır? Bu evrilme nereye gidecekir? Medeni Kanunun iptali mi olacaktır? Yani kadınların seçme seçilme hakkı, mirastan pay alma hakkı, adalette cinsiyet eşitliği…? Önemli değerlerinden taviz vererek varlığını devam ettirmeye çalışan rejimler, bir süre sonra çökmeye mahkum olurlar. Ülkenin rejimle ilgili yaşadığı bu kadar sorun varken,  rejimin korunması için Cumhuriyetçilerin oylarıyle seçilmiş bir parti liderinin, partisini karşı tarafa evirme çabaları seçmenine karşı ihanettir.  Ülkemizdeki tüm demokratik kitle örgütlerinin, sivil toplum kuruluşlarının, başta ADD, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin, tüm başkanlıklarıyla bu durumla ilgili fikir beyan edip toplumun sesine tercüman olması gerekir’’ dedi. 

Oğuz’un açıklamasının devamı şu şekilde;

‘’İzmir'den kendisini milletvekili seçtirmiş olan sayın Kılıçdaroğlu, kendisine oy verenlerin düşüncelerini önemsemeden,  "tıpış tıpış" mantığıyla partisini yönetmektedir. Kararlarını kendi kişsel menfaati için almakta ve sonuç olarak hangi fikrin yanında, hangi fikrin karşısında olacağını karıştırıp, yalpalamaktadır.  İzmirli seçmen bunların cevabını en doğru şekilde, en uygun şekilde, kendisine ve onun bu zihniyetine karşı, sandıkta verecektir. Ülke sahipsiz değildir, bu memleketin gerçek vatanperverleri, ilkeli siyaset yapan evlatları, değerleri vardır. Ülkenin cumhuriyetin değerlerinden ve Atatürk’ten uzkalaştırıldığını ileri süren Oğuz, ‘’Ülkemiz maalesef, ikinci yüzyılına hazırlandığı, cumhuriyetin değerlerinden ve Atatürk’ten hızla uzaklaştırılmaktadır. 20 yıllık hükümet, cumhuriyetin dibine dinamit koyarken, muhalefet partileri de bu dinamiti etkisizleştirmek isteyenleri engellemeye ve oyalamaya çalışmaktadır. Başka bir ifade ile bu dinamiti patlatmak için hükümete payanda olmaktadır. Ülkemizin acilen bu iktidardan da, bu iktidarın payandası olan bu muhalefetden de kurtulması gerekmektedir.’’