Dolar 32,5980
%0.38
Euro 34,8685
%0.39
Altın 2.494,900
%0.42
Bist-100 9.597,00
%0.76

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Kılıçdaroğlu öğretmenlere sert müdahaleye tepkisini sürdürdü

Kılıçdaroğlu öğretmenlere sert müdahaleye tepkisini sürdürdü

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Samsun’da Atakum Belediyesi tarafından hizmete açılan Hasan Ali Yücel Gençlik, Bilim ve Sanat Merkezi’ni ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, ziyaretin ardından, “Zaman zaman hepimizi rahatsız eden görüntüler var. Örneğin dün öğretmenlerin yerde sürüklenmeleri, asla hiç kimsenin kabul edemeyeceği bir tablodur. Öğretmenlerin başımızın üstünde yeri vardır. Eğitim konusu oldukça sorunlu, öğretmenlerin ciddi sorunları var. Bu sorunları çözmek için de hepimizin çaba harcaması lazım ve öğretmenlerin taleplerini dikkatle dinlemek gerekiyor. Çünkü sorunu olmayan bir öğretmen, çocuklarımıza doğru dürüst bir eğitim verebilir” dedi.

  • Ege Postası
  • 31.08.2022 - 21:14

Kemal Kılıçdaroğlu, bugün haftalık grup toplantısı için geldiği Samsun’da, Atakum Belediyesi tarafından hizmete açılan Hasan Ali Yücel Gençlik, Bilim ve Sanat Merkezi’ni ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, burada, merkezin çalışmaları hakkında bilgilendirildi.

Kılıçdaroğlu, yaptığı incelemelerin ardından, merkezin önünde kendisini bekleyen yurttaşlara seslendi. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“TOPLUMA GÜVEN VERMEK ZORUNDAYIZ. ONLARA VERECEĞİMİZ GÜVEN, DAHA GÜZEL BİR TÜRKİYE’Yİ İNŞA EDECEĞİMİZ YOLUNDA OLMALI”

“Bugün Samsun’daydık, Vezirköprü’deydik, Bafra’daydık. Yani oyumuzun düşük olduğu yerlere gittim, oradaki vatandaşlarım ile konuştum. Onlarla sohbet ettik. Çeltik tarlasına gittim, çeltik üreticilerinin sorunları ile ilgilendim. Şundan emin olmanızı isterim; eğer her birimiz sorumluluk hissedip çalışabilirsek, Türkiye’nin geleceği konusunda hepimizin endişeleri var ve bu endişeleri giderme konusunda çalışması gerekenler bizleriz, yani CHP’liler. Topluma güven vermek zorundayız. Onlara vereceğimiz güven, daha güzel bir Türkiye’yi inşa edeceğimiz yolunda olmalı. Gerçekten de Türkiye’nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yok. Bütün sorunları akılla, mantıkla, bilgiyle, birikimle dayanışma ile çözülebilir. Türkiye, düşündüğünüzden çok daha güzel ve zengin bir ülke. Bu zenginliği hayata geçirmeliyiz.

ÖĞRETMENLERİN YERDE SÜRÜKLENMELERİ, HİÇ KİMSENİN KABUL EDEMEYECEĞİ BİR TABLODUR”

Her evde huzur, her evde bereket olmalı ve her insan bu ülkenin caddesinde, sokağında özgürce gezebilmeli. Zaman zaman hepimizi rahatsız eden görüntüler var. Örneğin dün öğretmenlerin yerde sürüklenmeleri, asla hiç kimsenin kabul edemeyeceği bir tablodur. Öğretmenlerin başımızın üstünde yeri vardır. Eğitim konusu oldukça sorunlu, öğretmenlerin ciddi sorunları var. Bu sorunları çözmek için de hepimizin çaba harcaması lazım ve öğretmenlerin taleplerini dikkatle dinlemek gerekiyor. Çünkü sorunu olmayan bir öğretmen, çocuklarımıza doğru dürüst bir eğitim verebilir. Aksi halde öğretmenler, sorunları karşı karşıya kalırsa görevini sağlıklı yerine getiremez. O nedenle öğretmenlere, en küçüğünden üniversitedeki hocasına kadar hepsine büyük saygılarımız var, hepsini kucaklıyoruz. Onlar hiç meraklanmasınlar, sorunları çözeceğiz.

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ’NİN 13. CUMHURBAŞKANI, MİLLET İTTİFAKI’NIN CUMHURBAŞKANI OLACAKTIR”

Çiftçimizin sorunları var, esnafın sorunları var. Gencecik, fidan gibi, üniversiteyi bitirmiş öğrencilerimizin, genlerimizin sorunları var. Dediğim gibi, sorunlar yumağı ile Türkiye karşı karşıya ama bu sorunlar yumağından Türkiye’yi çıkarmak mümkün. 6 lider bir aradayız, beraber hareket ediyoruz. Hiç endişe etmeyin; rahatlıkla size şunu söyleyebilirim: Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 13. Cumhurbaşkanı, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı olacaktır, hepinize teşekkür ederim.”

PİRİNÇ ÜRETİCİSİ “SİZ SÖYLERSENİZ O DA VERİLİR” DEDİ, KILIÇDAROĞLU ÇELTİK TABAN FİYATI ÖNERİSİNİ AÇIKLADI: “UZUN TANE 20, ORTA TANE 18 LİRA OLABİLİR”

Kemal Kılıçdaroğlu, bugün Samsun’un Alaçam ilçesine bağlı Doyran köyünde çeltik üreticilerinin sorunlarını dinledi. Bir çeltik üreticisi, tarlalarındaki ürünleri Türkiye’nin ağır ekonomik şartlarında elde ettiklerini belirterek Kılıçdaroğlu’na şunları söyledi:

“Hak istenmez alınır. Hakkımızı istiyoruz. Maliyetlerimiz çok aşırı derece yüksekti bu sene. Gübre fiyatlarımız yüzde 300’lere, mazot… (Kılıçdaroğlu: Bazıları yüzde 400) 400 diyelim, evet doğru diyorsunuz. Elektrik… Olmazsa olmaz suyla yetişen bir bitki. Suyun içinde olması gereken bitki. Kızılırmak denize akıyor, biz susuzluk çekiyoruz burada.”

“ÇELTİĞİMİZE İYİ BİR FİYAT TALEP EDİYORUZ”

Kılıçdaroğlu’nun “Kaç dönüm çeltik ektiniz” diye sorduğu çiftçi, 150 dönüm ektiğini dile getirerek, “Biz de çeltiğimize nasip olursa iyi bir fiyat talep ediyoruz. Talebimiz şöyle; kendi çapımızda hesabımız yaptık. Çeltiğimize Allah nasip ederse 20 lira gibi bir fiyat istiyoruz” dedi.

Başka bir çiftçi de “Devletimiz bu işleri açıklamada geç kalıyor. Bizi Tarım Kredi Kooperatiflerine yarıda bırakıyor, sonra tüccarlara boğduruyor. Biz çeltiğimizi sattıktan sonra TMO fiyat açıklıyor. Böyle bir anlamı yok yani. Biz, 20 gün sonra hasat yapacağız, şu anda fiyat bekliyoruz. Bizim geçen sene 80 liraya aldığımız gübre, şu anda 640 lira. Mazotu 7 liraya aldık, şu anda 27 lira. Elektrik yüzde 200 arttı. Bizim maliyetimiz çok yüksek. Biz, 20 lira olmasını talep ediyoruz” diye konuştu.

Sözlerine kaldığı yerden devam eden diğer çiftçi, “Geçen seneki desteklerimiz anca bir yıl sonra geldi, o da geçen seneki ekonomik şartlara göre geldi… Geçen seneki desteklerin daha önce gelmesi gerekirdi, bu seneki şartlara göre gelmesini beklerdik” dedi.

KILIÇDAROĞLU: UZUN TANE 20 LİRA, ORTA TANEDE 18 LİRA OLABİLİR

Kılıçdaroğlu, çiftçilerin sorunlarına ilişkin şunları söyledi:

“Gerçek maliyetleri belli. Bu kadar ağır maliyetler içinde en azından üreticinin makul bir kâr elde etmesi lazım ki önümüzdeki yıl gene gübre fiyatları artacak, diğer fiyatlar artacak, en azından hazırlıklı olmalı. Ekim konusunda biraz, ‘Evet, ben ekmeliyim, nasıl olsa sosyal devlet beni yalnız bırakmaz, maliyetimi kurtarır, bana makul bir kâr da verir’ düşüncesi içinde. Bu çerçeveden baktığımızda benim şahsi kanaatim, uzun tane, sizin söylediğiniz çeltikte 20 lira, orta tanede de 18 lira olabilir. Söylenen rakamlar, afaki rakamlar değil. Dünya piyasalarına bakıldığı zaman gerçek daha da görülüyor. Dışarıdan pirinç ithal ediyorsunuz, dünyanın parasını veriyorsunuz. Üstelik dolar bazından veriyorsunuz. Üstelik yabancı ülkenin çiftçisi kazanıyor. O ülkelerde de o ülkenin hükümeti kendi çiftçisine destek veriyor. Oysa biz kendi çiftçimize desteği versek emin olun ithalat kesilmiş olacak. Üretim artmış olacak.”

“Amerikan çiftçisine Türk çiftçisini ezdirmeyelim” diyen çiftçiye Kılıçdaroğlu, “Siz üretmezseniz 85 milyon aç kalır. Dışarıdan getiriyor. Ne kadar getireceksiniz? Hadi bir, üç, beş yıl. Dışarıya niye para verelim” diye yanıt verdi.

Başka bir çiftçi de yüksek maliyetlere dikkat çekerek, “Ondan sonra diyorlar ki ‘Geçin’. Nasıl geçineceğiz? Biz, işin içinden nasıl çıkacağız” diye sordu. Kılıçdaroğlu, Şanlıurfa’nın Harran Ovası’ndan başlayarak Türkiye’nin genelinde kuracakları güneş enerjisi sistemi ile elektriği çiftçilere bedava vereceklerini belirtti. Çiftçi, Kılıçdaroğlu’na elektrik konusunda yaşadıkları sorunları şöyle anlattı:

“Başkan’ım, önceden mesken ile tarlada kullanılan elektrik arasında fark vardı. Şimdi meskeni geçti ya. Evdeki kullanılan elektriği geçti. Evdeki kullanıyor 100 kilovat, biz kullanıyoruz günde bin kilovat. Bunun fiyatı ne olacak Başkan’ım? Köylünün gerçekten durumu iyi değil, bir yere gidiyor da artık bakacağız.”

“SİZ SÖYLERSENİZ O DA VERİLİR”

Kızılırmak suyu kendilerine verilmediği için tarlasının 10 gündür su beklediğini dile getiren diğer çiftçi, Kılıçdaroğlu’na, “Başkan’ım, ‘Emekliye zam’ dediniz bayramda, verildi, ‘ikramiye’ dediniz verildi. Bu çeltiğe de bir şey söyleyeceksiniz, o da verilir. Siz söylerseniz o da verilir” dedi. Kılıçdaroğlu, uzun tane çeltiğin 20 lira olması gerektiğini kaydederek, “Ya kardeşim seneye ekecek, seneye kadar gelen zamları düşün. Gübre, elektrik fiyatı aynı kalmayacak. Mazot fiyatı aynı kalmayacak. Sen bu insanları tarladan küstürürsen 85 milyon aç kalır. Pirinç; size verdiğimiz paradan çok daha fazlasına ithal ediyoruz ya” diye konuştu.

KILIÇDAROĞLU, SAMSUN’DA: "TARİHİMİZİ İYİ BİLİRSEK GELECEĞİMİZİ DAHA SAĞLIKLI İNŞA EDERİZ"

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, haftalık grup toplantısı için CHP milletvekilleri ile beraber Samsun’a geldi. Kılıçdaroğlu’nun dünkü Amasya programının ardından bu sabah ilk adresi Havza ilçesindeki Atatürk Evi oldu. Kılıçdaroğlu burada alkışlarla karşılandı. Kılıçdaroğlu’nun gelişi sırasında bando ekibi İzmir Marşı çaldı. Kılıçdaroğlu, Atatürk Evi’nin kapısındayken bir yurttaş “Saraylar yıkılacak, halk kazanacak” diye bağırdı. Kılıçdaroğlu yurttaşlara şöyle seslendi:

“Burada olmaktan, Havza’da olmaktan mutluyum. Sizin görkemli bir tarihiniz var. Bu ülkeyi kurtaran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü burada sizler ağırladınız. 18 gün bağrınıza bastınız. 18 gün Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Havza’da konaklaması, kurtuluşun arka planını burada planlaması sizin açınızdan da Türkiye Cumhuriyeti Devleti açısından da bizler açısından da vatandaş olarak son derece önemli. Tarihinizin değerini bilin. Bu tarihi yaşatın, evlatlarınıza öğretin. Bizler de öğreteceğiz. Eğer tarihimize sahip çıkarsak geleceğimize sahip çıkarız. Tarihimizi iyi bilirsek, geleceğimizi daha sağlıklı inşa ederiz. O nedenle bir ulusun, bir kentin tarihi, bir ilçenin tarihi aynı zamanda bir ülkenin tarihi demektir.”

Kılıçdaroğlu, Atatürk Evi’ni rehber ve CHP’li milletvekilleri eşliğinde gezdi. Ziyaret sırasında bir iş insanı Kılıçdaroğlu’na “Havza olmasaydı, belki Cumhuriyet ilan edilemeyecekti, Kurtuluş Savaşı başlatılamayacaktı. Ama bizim çocukluğumuzda burada çok güzel 25 Mayıs’ta bayram olurdu. Son 10 yıldır bu yok oldu. İnşallah Cumhurbaşkanı olduğunuzda da Havza’yı öne çıkartabilecek çalışmalar yapmanızı istiyoruz. Havzalıların hakkının verilmesi lazım” dedi.  

KILIÇDAROĞLU: BEN; BEŞLİ ÇETELERİN, MAFYANIN, UYUŞTURUCU BARONLARININ ADAMI DEĞİLİM. BEN; ESNAFIN, ÇİFTÇİNİN, EMEKLİNİN, İŞÇİNİN, ALIN TERİ İLE GEÇİNEN HERKESİN ADAMIYIM

Kemal Kılıçdaroğlu, bugün partisinin grup toplantısını yapmak için geldiği Samsun’un Vezirköprü ilçesinde muhtarlar, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve iş insanlarıyla basın kapalı bir toplantıda buluştu. Kılıçdaroğlu, toplantının ardından Kavlağan Ağacı Meydanı’nda kendisini bekleyen yurttaşlara sesledi. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Korsan bir miting düzenlemişsiniz, hepinizi Silivri’ye göndereceğim. İşin şakası bir tarafa, beni dikkatle dinlemenizi isterim. Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlar iyi değil. Her birimizin sorumluluğu var. Benim de sorumluluğum var. Ben, günün 24 saati bu ülke için çalışıyorum, cebim için değil. İktidar sahipleri gibi değilim ben. Kul hakkı yemem ama kul hakkı da yedirtmem. Bunu herkesin bilmesi lazım. ‘Milletim ile helalleşeceğim’ dedim. Evet helalleşeceğiz. Kul hakkı yiyenlerle benim helalleşme şansım yok. Onu da ifade edeyim. Bu memleketin hapishanelerinde masum insanlar, haksızlığa uğramış insanlar var. Bunu biliyorum. Bir şeyi unutmuyorum. Devletin dini adalettir ve bu ülkeye adaleti getirmek için elimden ne geliyorsa tamamını yapacağım.

“ALIN TERİ İLE GEÇİNEN HERKESİN ADAMIYIM”

Ben; Beşli Çetelerin, mafyanın, uyuşturucu baronlarının adamı değilim. Ben; esnafın, çiftçinin, emeklinin, işçinin, alın teri ile geçinen herkesin adamıyım. Fakir, fukaradan yanayım. Bu topraklarda bir çocuk yatağa aç giriyorsa, o gece devleti yönetiyorsam ben, o gece uyuyamam. Herkesin karnı doyacak; her evde huzur, bereket olacak. Çiftçi, emekli, esnaf kazanacak. Esnafa ve çiftçiye sözüm var. İktidar olduğumuzda ilk bir hafta içinde çiftçinin, esnafın bankalardan aldıkları kredilerin faizlerini sileceğim. Diyeceksiniz ki ‘Parayı nereden bulacaksın’. Öyle diyorlar ya bana; ‘Parayı nereden bulacaksın?’. 27,5 yıl devlete hizmet ettim. Bunun büyük bir kısmı Maliye Bakanlığı’nda geçti. Paranın, pulun, israfın, haksızlığın ne olduğunu gayet iyi bilirim. Haksızlık yapana, devletin beytülmaline el uzatana asla izin vermeyeceğim. Parayı Beşli Çetelere, uyuşturucu baronlarına değil, parayı onlardan alıp bu millete vereceğim.

Vakıf kurmuşlar, vakıf ayaklarında. ‘Efendim, Türkiye’de vakıf kuralım, bir vakıf da Amerika’da kuralım, buradan milyon dolarları oraya götürelim, Manhattan’da öğrenci yurdu yapalım.’ Sen onu benim külahıma anlat. Sen parayı yurt dışına götürüyorsun değil mi? Ben, bu millete söz verdim; o paraları son sentine, son dolarına kadar getireceğim ve bu milletin hizmetine vereceğim.

Benimle televizyonlara çıkıp tartışmaya cesaret edemiyorlar. Korkuyorlar. Niye korkuyorsun. Haklı olan, alnı temiz olan korkmaz. Kul hakkı yemeyen korkmaz. Siyaset, halka hizmet aracıdır. Siyasete giriyorsan zenginleşme olmaz. Siyasete giriyorsan köşeyi dönme olmaz. Siyasete giren adamın malı, mülkü, hanı, hamamı, gemileri, uçakları olmaz. Siyaset halka hizmet etmektir, halka hizmet edeceksin. Vatandaşın arabası olacak. Vatandaşın huzuru olacak. Gerekirse vatandaşın imkanları fazla olacak. Bunların olmadığı bir ülkede biz niye yaşayalım? O nedenle gençler diyorlar ki ‘Biz yurt dışına gideceğiz’.  Bütün genç arkadaşlarıma sözümdür; Türkiye’nin kaderini sizler belirleyeceksiniz. Genç arkadaşlarım, 7,5 milyon genç ilk kez sandığa gidecek ve oy kullanacak. Umudunuzu kaybetmeyin, umudunuzu büyütün. Asla ve asla unutmayın; Türkiye’nin kaderini belirleyecek olan, bu ülkenin 7,5 milyon genci. O gençlerin tek tek alınlarından öpüyorum.”

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.