İYİ Partili Kırpkınar’dan erken seçimde ‘Parlamento yetersizliği’ vurgusu: Millet sandığı istediği anda getirir

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Çin, 5 Temmuz 2009 yılında, işgali altında bulunan Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur Türkeri’ne yönelik 3 gün sürecek olan katliamı başlatmıştı. Bu katliamda, resmi kayıtlara göre 197 kişi hayatını kaybetmişti.

Katliamın 12. Yılında, İYİ Parti Türk Dünyası ve Dış Türkler başkanlığı, katliamı kınamak ve Birleşmiş Milletleri katliam karşısında sessiz kalmamaya davet etmek için bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Açıklamayı yapan İYİ Parti İzmir İl Başkanı şunları söyledi; “‘Urumçi Katliamı’ olarak tarihe geçen bu kanlı olayda binlerce Doğu Türkistanlı Müslüman şehit edildi. Tutuklanan gençlerimiz, kendilerine savunma hakkı dahi tanınmadan Çin mahkemeleri tarafından sözde yargılanarak gruplar hâlinde seri bir şekilde idam edildiler.

Urumçi katliamında kaybolanları aileleri sormak için gittiklerinde, emniyet güçleri tarafından tehdit edildiler. Yakınlarının akıbetini bilmek isteyen insanların eşlerinin, oğullarının ve kızlarının durumunu sormalarına izin dahi vermediler. Urumçi Katliamının 12. yıldönümünde bugün hala Doğu Türkistan’daki hak ve hukuk ihlalleri artarak devam etmektedir. Doğu Türkistan’da başta yaşam hakkına yönelik ihlaller olmak üzere; mahkûmlar üzerinden organ ticareti, gösteri ve toplanma hakkına dair ihlaller, basın ve ifade özgürlüğü alanındaki sınırlamalar, zorunlu iş göçü ile sosyal ve kültürel alanda yaşanan baskıların yanında sözde eğitim kamplarında “terbiye” etmek, kızları Çinlilerle evlenmeye zorlamak, kadınları kısırlaştırmak, sanatçı ve bilim adamlarını hapislere doldurmak gibi insanlık dışı muamelelerle sindirmeye çalışmaktadırlar. Başta genel başkanımız Sayın Meral Akşener olmak üzere başkanlık divanımız ve İyi Parti Teşkilatları olarak bizler; Doğu Türkistan Türklüğünün korunması ve varlığının devamı, topraklarının bekası için bu konuyu gündemde tutmaya devam edeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti başta olmak üzere bütün Türk devletlerini, İslam âlemini ve dünyayı bu yaşanan insanlık dramına karşı gerekli adımları atmaya, Çin’e karşı gerekli diplomatik girişimleri uygulamaya davet ediyoruz. İYİ Parti Türk Dünyası ve Dış Türkler başkanlığı olarak Urumçi Katliamının 12. yıldönümünde şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Bir kez daha Uluslararası kamuoyunu  duyarlı olmaya çağırıyor, Birleşmiş Milletleri  bu şiddete son vermek için zaman geçirmeden gerekeni yapmaya davet ediyoruz Katliamın 12 yılında yaptığımız bu basın toplantısında başta kendi ülkemizde olmak üzere baskıcı rejimler dünyanın pek çok ülkesi, kendi parlamentolarında Çin’i kınamışlardır. Ama maalesef uğun 19 yıldır bu ülkeyi yöneten Cumhur İttifakı’nın bileşenleri parlamentoya getiren kınamayla ilgili İYİ Parti ve CHP’nin verdiği önergeyi reddetmişlerdir. Bu zulüm sadece Urumçi’de yaşanmıyor, Türk coğrafyasının olduğu her bölgede yaşanıyor. Sessiz kalmak bir insanlık suçuyken buna sessiz kalmak demokrasi adına ayıptır, utanç vericidir.”

“SEÇMENLER SANDIKTA BU HESAPLAŞMAYI YAPACAKLARDIR”

Açıklamanın ardından basının sorularını yanıtlayan Başkan Kırkpınar, Millet İttifakı’nın mecliste verdiği neredeyse bütün önergelerin Cumhur İttifakı tarafından reddedildiğini ve Cumhur İttifakı’nın halkın yararını gözetmekten çok uzak olduğunu söyleyen Başkan Kırkpınar, “Başta İYİ Parti olmak üzere Millet İttifakı’nın paydaşlarının, milletin menfaatine olan ne varsa verdiği önergeler, bakmadan irdelemeden reddediliyor. Bugünler geçecek. Bu millet kendi oylarıyla demokrasinin mabedi dediğimiz Türkiye Cumhuriyeti’nin mabedinde yani TBMM’de talepleri olacaktır. Ama sadece Cumhur İttifakının sözünün geçtiği bir güç zehirlenmesi olarak ifade edeceğimiz, demokrasi adına ayıplar işleniyor. Bugün zulümden bahsediyoruz ama aynı meseleler çevre duyarlılığı olarak da ifade edebiliştim ki İkizdere de ya da başka yelerde dert sahibi kitleler var. İşçisinden memuruna emeklisinden öğrencisine kadar bütün bu toplumun katmanlarıyla ilgi sorunlar, sayın genel başkanımız tarafından milletin kürsüsünde hükümete bir çağrı olarak bu arkadaşlarımız, kendi gruplarıyla ilgili sıkıntılar hakkında hükümete sesleniyorlar. Biz bu aracılığı bugün yapıyoruz ama seçim kararının ardından kurulacak ilk sandıkta da bu dezavantajlı gruplar dediğimiz seçmenler sandıkta bu hesaplaşmayı yapacaklardır” dedi.

“O SANDIK ÇOK DAHA ÖNCE GELECEK”

Ülkedeki mevcut durumlar göz önünde bulundurulduğunda halkın büyük bir yoksulluk ve baskı rejimiyle başbaşa bırakıldığının altını çizen Başkan Kırkpınar, erken seçimin halkın elinde olduğunu söyledi ve “Türkiye’de Türk halkının, semeninin günlük hayatındaki zorlukların ekonomik boyutuyla değerlendirirsek enflasyon altına ezilmesi, pandemi sebebiyle eğitime verilen destekler, yetersiz kaldı. Biz daha yeni yeni salığına karşı mücadelede aşı temininde mesafe kat ettik.  Biz hükümetin Cumhur İttifakı’nın parlamentoda her gelen önergeye ret vermeleri toplum karşısında değerlendirmeye tabi tutulacaklar . Biz yapılan iyi şeylere iyi diyoruz ama milletin faydasına olmayan konularda şerhimiz koyuyoruz. Bu uygulamalar doğru değil diyoruz. Bunu yaparken de doğru bir dil ve davranış biçimi ortaya koyuyoruz. Millet bunu izliyor. Şu an sesiz bir kitle var. Anketlerde kararsız grup var. Hükümeti temsil eden iki partinin aldıkları oylar ortada. Bu kararsız tabir edilen grup askı rejiminden ya da 18-19 yıllık alışkanlıklarından vazgeçemedikleri için ‘kararsızım’ diyorlar. Aslında bakarsanız her ankette sonuçlar paylaşılıyor. AK Parti ve MHP’nin oylarlar aşağıya inmekte, Millet İttifakı’nın bileşenleri oylarını arttırmış ama en fazla oyu artan parti İYİ Parti. Ülkenin her yerinde bir dokunup bin ah işitiyorsunuz. Bunun çözümü biziz. Millet İttifakı olarak bizim çözümümüz var diyoruz ama bunu oraya koyabilmemiz için de bir seçim hasıl olmuştur. Seçime götürmek için Cumhur İttifakı’nın her iki partisinin oyları, parlamentoda yeterli değil. Yalnızca cumhurbaşkanı seçime götürebilir. Millet İttifakı’nın oyları da parlamentoda seçim çağrısı yaparak seçime götürme yeterliliğe sahip değil. İşte bir dokunup bin ah işittiğimiz bu katlananlarındaki insanlar seçim istiyor. Millet seçim isterse bunun karşısında hiçbir güç duramaz. Türkiye bu başkanlık ya da cumhurbaşkanlığı yönetimine geçtiğinden beri devlet kadroları, devlet kurumları büyük bir zafiyet içine girmiştir. Ekonomi, dış politika, enflasyon ve onun altında ezile halk kitlelerinin isyanı ortada. Demek ki muhalefetin ve iktidarın seçime götürmek gibi bir kabiliyeti olmadığına göre bu millet bu sandığı istediği anda getirir. Toplumsal dinamikler bugün seçim yönünde bir karar sahibidir. Bu erken, baskın ya da gününde olur… Bugün 2 yıldan az kaldı. Yani 2023 Haziran ayında olması gereken seçimden o sandık çok daha önce gelecek ve o sandık geldiğinde de yeni bir dönem başlayacak. Bu dönemin adı cumhurbaşkanlığı seçimi olacak ve buna bağlı olarak parlamentonun yenilenmesi olacak. Ama bizim ve millet İttifakının diğer bileşenleri tarafından dile getirilen iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme 1,5 yıl içinde geçmiş olacağız. Ve bir önceki sistemdeki aksaklıklar giderilerek dinamizmi daha fazla olan bir hükümet modeliyle karşı karşıya göreceksiniz bizi. O gün inşallah bu kadim devletin layık olduğu şekilde yönetileceği bir hükümetle karşı karşıya olacağız” dedi.

“BİZİM OYUMUZ 2 KATINA ÇIKMIŞ DURUMDA”

‘Tam kapanmanın’ sona ermesiyle birlikte hızlanan üye çalışmalarına ilişkin de bilgi veren Başkan Kırkpınar, İzmir’de hedeflerinin 30 bin üye olduğunu ifade etti ve şunları söyledi; “Biz anketlere bakarak rehavete kapılmıyoruz. Evet şu anda parlamentodaki siyasi partiler içinde oyu en fazla artan partiyiz. Bizim oyumuz son seçimlerin 2 katına çıkmış durumda. Biz sayın genel başkanımız çatı adayı olarak görmek istiyoruz ve İYİ Parti olarak da parlamentoda çok güçlü bir gruba sahip olmak istiyoruz. Bizim üzerimize düşen görev milletle kucaklaşıp onların derdini dinlemek ve bu partiye oy vermiş arkadaşlarımızı da üye yapmak. Benim hedefim 30 bin. … Çeşme’de insanları rahatsız etmeden alanlar dediğimiz sadece şehir bulvarındakilere değil tatilini yapan insanları da rahatsız etmeden üyelik talebinde bulunuyoruz ve karşılığını da buluyoruz. Bu sadece bununla kalmayacak. Dağ köylerine de gideceğiz. Biz, Sayın Genel Başkanımızın açtığı yolda yürüyoruz. İyi günler yakın çok uzak değil.”