Güven’den Soyer değerlendirmesi: Soruşturma için gerekçe yaratmamalıydı

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Memleket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Asuman Ali Güven düzenlenen basın toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

İl Başkanlığında düzenlenen açıklamaya Güven’in yanı sıra Memleket Partisi İzmir İl Başkanı Cüneyt Oğuz, il yönetim kurulu üyeleri ve ilçe başkanları katıldı.

Açıklamada, iktidarı ülkedeki ekonomik koşullar, 6’lı masayı da cumhurbaşkanı adayı ve milletvekillerinin belirlenmesi üzerinden yaylım ateşine tutan Güven, üstü kapalı olarak seçimler için ittifak konusuna da yeşil ışık yaktı.

Güven ayrıca, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer hakkında başlatılan soruşturmalara ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.

“MUHALEFET İKTİDARIN DEĞİRMENİNE SU TAŞIYOR”

Açıklamasına ülkedeki ekonomik kriz üzerinden eleştirilerde bulunarak başlayan Güven, eleştiri oklarını iktidarın ardından muhalefet ve 6’lı masaya çevirdi ve “Türkiye hızla seçimlere doğru yaklaşıyor. En geç 8-9 ay içinde belki de olağan tarihine seçimler olacak. Hem cumhurbaşkanı hem de parlamento seçimleri yapılacak. Bir yandan seçime giderken diğer yandan da Türkiye böyle bir ekonomik krizle yaşamak zorunda. İşsizlik, pahalılık ve çok yüksek bir enflasyon var. TÜİK’e göre yüzde 80, diğer kurumlara göre yüzde 180 ama bize göre yüzde 200 enflasyon var. İnsanlarımız geçinemez hale geldi. Böyle bir dönemde Türkiye, bu sorunlarla boşuyor. İktidar, pahalılığı ve enflasyonu önemsemiyor. Kurun yükselmesini önemsemiyor. Stratejisi şu: Ülkede biraz büyümeyi sağlamaya çalışıyor. Bu da daha ziyade inşaat sektörüyle alakalı. Ama diğer yandan da kurların bu adar yükselmesi enflasyonu yükseltiyor. Her ne kadar politika faizini düşürse de bankalar kredi vermeme konusunda zorluyor. Vatandaş, büyük bir hayat pahalılığı karşısında eziliyor Üniversite öğrencileri karınlarını doyuramayacak hale geldiler Türkiye’de iktidar değişimine ihtiyaç var. Bu soruları çözebilecek, ülkeyi yeniden ayağa kaldırabilecek, gençlerin önünü açacak, işsizlik sorunu çözecek, hayat pahalılığına dur diyecek bir iktidara ihtiyaç var. Türkiye’de demokrasiye ve özgür basına ihtiyaç var. Ama Türkiye’de özgür basın bir yana sosyal medya yasasının getiriyorlar Artık vatandaşın sesinin çıkmasını bile istemiyorlar İktidar maalesef susan bir Türkiye istiyor. Bunlar da muhalefetin yetersizliğinden kaynaklanıyor. Bir 6’lı masa var ama ürettikleri hiçbir şey yok. En sonra türban konusunda gereksiz bir yasa tasarısıyla insanların karşısına çıkıyor. Türkiye laik bir ülke. Bugün cumhuriyetin tüm kazanımları ellerimizden alınmaya çalışılıyor. Özellikle kadınlarımız için iktidar büyük bir tehlike oluşturuyor ve muhalefet de onun değirmenine su taşıyor” dedi.

“İZMİR’İN SEÇMENİ MUHALEFETİN YAPTIKLARINI GÖRÜYOR”

İsim vermeden CHP’ye gönderme yapan Güven, İzmir’de CHP’nin oylarının azalacağı mesajı verdi ve “Bu muhalefetin değişmesi gerekiyor. Yeni bir muhalefete ihtiyaç var. Ulusalcı, demokrat ve Atatürkçü bir muhalefete ihtiyaç var. Bizim Memleket Partisi’ni kurmamızın nedenlerinden biri bu. Cumhuriyetçiliği, Atatürkçülüğü ve laikliği savunan tüm vatandaşlarımızı çağırıyoruz. Bizim gibi düşünen partilerle birliktelikler de olacaktır. Türkiye’nin önü mutlaka açılacaktır. Bu iktidar gidecektir ama 62lı masa sayesinde değil. Bizim sayemizde gidecektir. Bu konuda ciddi çalışmalarımız var ve ilerliyoruz. Bir çağrı yapmak istiyorum. Sandıkta seçmen bazında bir ittifak söz konusu. 2017 referandumu… 2 milyondan fazla seçmen mühürsüz oy kullandı denilerek mühürsüz oylar geçerli sayıldı. Bu ne demekti? İşte yüzde 51 demekti. Demokrasinin bitişi demekti. Parlamenter sistemin yok oluşu ve tek adam rejiminin kuruluşu demekti. O gün CHP buna ‘evet’ dedi ve itiraz etmedi. Bu sayede referandum yüzde 51 ‘le kayıtlar geçti ve Recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı oldu. O konuda CHP’nin büyük hatası vardır. Hatta bir milletvekili dava açtı ama onu da geri çektirdiler. Şimdi ne oldu? 2022 seçim yasasında kıdem konusu değişti. Artık kıdemli olanlar değil herhangi bir hakim olabilecek. Muhalefetin bu seçim için ittifak oluşturması gerekiyor. Bu seçimin birinci safhasıdır. Sen doğru seçmen listesi oluşturmak zorundasın. Bunu yapamazsan kaybedersin. Bu nedenle biz Memleket Partisi olarak Genel Başkanımız Muharrem İnce bir çağrı yapıyor. Sandıkta seçmen listesinde ittifak yapalım ve birleşelim. Neler olmuş inceleyelim diyor. Memleket Partisi yükselişini hızla devam ettiriyor. Bu yükseliş daha da ivme kazanacaktır. Özellikle İzmir’in demokratik ve laik seçmeni muhalefetin yaptıklarını görüyor. Bundan büyük bir huzursuzluk ve rahatsızlık duyuyor. Biz Memleket Partisi olarak ülkemizi yeniden ayağa kaldıracağız.  Bu iktidarı ilk seçimde göndermemiz gerekiyor. Yerine de demokrat ve laik bir yönetim getirmemiz gerekiyor. Bu sorunu da hep birlikte çözeceğiz. Partimizi ileri bir noktaya taşıyarak seçimlerde Muharrem İnce’yi alternatif bir cumhurbaşkanı adayı olarak seçimin ikinci tura kalmasını saplayarak Muharrem İnce’yi cumhurbaşkanı yapacağız” diye konuştu.

BÖYLE DEMOKRASİ OLUR MU?

Seçim için bazı ittifaklara da üstü kapalı olarak yeşil ışık yakan Güven, ön seçime ilişkin de net konuştu ve “Bizim kırmızı çizgimiz Mustafa Kemal Atatürk’tür. Bu konuda… Atatürkçü, cumhuriyeti olanlar, ulusal değerlere bağlı olanlar STK’lar, demokratik kitle örgütleri… Biz bunların hepsiyle beraberiz. Ama 6’lı masa Türkiye’yi kitledi. Sıkıntıya soktu. Adayı belli değil hala. Altın günü yapıyorlar. Geçen gün toplantı yaptılar yılbaşından sonra tekrar görüşeceklermiş. Böyle bir siyaset olabilir mi? Siz toplumu neden oyalıyorsunuz? Siz adayımız bu diyemiyorsunuz Toplumu oyalıyorsunuz. Toplumdan bazı şeyleri gizliyorsunuz. Bu 6’lı masayla Türkiye hiçbir yere gidemez. 6’lı masadan aday çıkamaz. Türkiye’nin kurtuluşu onun kuruluş değerleriyle olur. Bu konuda aynı düşünen inanların tabii ki de birlikte olması gerekiyor. Cumhuriyetçi ve Atatürkçü blok gün gelecek Türkiye’nin kaderini değiştirecek. Biz bu ülkeyi kurtarmak istiyoruz. Saklı gizli hiçbir şeyimiz yok. Bugün parlamentodaki milletvekilleri genel başkanın iki dudağı arasında. Böyle demokrasi olur mu? İzmir’den demokrasinin çıkarılması için ön seçim yapmalısınız. Bugün milletvekilleri, laiklik, devrim diyenler şimdi ne yapıyor? Bir önerge geliyor cumhuriyet düşmanı. Bakıyorsunuz imzaları var. Eğer bir ülkede milletvekillerini genel başkanlar seçiyorsa o ülkede demokrasi olmaz. Bakıyorum İzmir’de başka illerde siyasetçi olmuş, yıllarca milletvekilliği yapmış insanlar İzmir’den milletvekili adayı oluyorlar. Normalde olabilir mi? Hayır. Ama genel başkan ben yazdım deyince oluyor. Artık bir dur demeliyiz. Artık Türkiye’de parlamentonun üyelerini halk seçecek” dedi.

“BOŞ ŞEYLERLE UĞRAŞIYORUZ”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer’e açılan soruşturmalara ilişkin değerlendirmeler de bulunan Güven, 9 Eylül üzerinden tepki gösterdi ve şunları söyledi; “Yargıda büyük sıkıntılar var. Yargının tekrar bağımsız hale dönüştürülmesi gerekiyor. Böyle bir sistemin olduğu ülkede böyle şeyler olabilir. Ama bir yandan da buna gerekçe yaratmamak gerekiyor Sen 9 Eylül’de çıkıyorsun barış yılı ilan ediyorsun. 9 Eylül barış yılı değil, savaşın kazanıldığı gün. Biz savaş kazanmışız. Bizim kazanımımızı kutlamamız gerekiyor. Barış sonraki ve ayrı bir konu. Ama siz şimdi Yunan bile demiyorsunuz. Burayı işgal edenleri tanımlamıyorsunuz. Tamamen Osmanlı’ya fatura çıkarıyorsunuz. Senin 9 Eylül’ü kutlarken doğru kutlaman gerekiyor. Uşağı, Afyonu yakıp yıkanların defedildiği bir günü kutluyoruz. Sizin böyle bir günde doğru şeyler söylemeniz gerekiyor. Söylenmeyince ortalık başlıyor karışmaya. Yok padişaha şunu dedi bunu dedi diye. Daha sonra bunlar Türkiye’de gündem oluyor. Bunlar gayriciddi gündemler. Böyle kötü günlerde biz nelerle uğraşıyoruz. Boş şeylerle uğraşıyoruz. Kaç gündür söyleniyor. Koku sorunu var. Bunu çöz. Buna yoğunlaşalım. Bir ihale yaptın ama 500 küsur milyon daha çok verene verdin ihaleyi. Bir Tarkan konseri yaptın. Ne kadar ödediğini söylemiyorsun. Yok neymiş Tarkan şuna şuna şuna verecekmiş paraları. Sana ne. Sen çıkıp Tarkan’a ne kadar ödediğini açıklamak zorundasın. Sen İzmir halkının vekilisin. Senin de çıkıp onların parasını nasıl harcadığını açıklaman gerekiyor. Tabii ki de haksız soruşturmalara karşı çıkıyoruz. Bunlar doğru şeyler değil.”