Dolar 32,5123
%-0.09
Euro 34,9530
%0.36
Altın 2.433,940
%0.44
Bist-100 9.789,00
%0.69

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Erdoğan’ın ‘adayını açıkla’ çağrısına Kılıçdaroğlu’ndan koşullu yanıt: Adayımı orada açıklayacağım

Erdoğan’ın ‘adayını açıkla’ çağrısına Kılıçdaroğlu’ndan koşullu yanıt: Adayımı orada açıklayacağım

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine yönelik “yüreğin varsa ya adaylığını açıkla ya da adayını açıkla” sözlerine de yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a bir çağrıda bulundu ve “Yüreğin varsa adayını açıkla diyor. Ben de diyorum ki yüreğin varsa senin kanalların var. Oraya çağır beni. Geç otur karşıma. Orada cumhurbaşkanı adayımı açıklayacağım” dedi.

  • Ege Postası
  • 17.06.2022 - 09:26

EGEPOSTASI- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çalar Saat programında gündeme ilişkin konuları değerlendirdi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne ait Belediye Başkanlığı Şato'sunda gerçekleştirilen Çalar Saat programında Kılıçdaroğlu şu anda TBMM komisyonlarında görüşülen basın yasasından vatandaşın cebini yakan akaryakıt fiyatlarına kadar birçok konuda değerlendirmelerde bulundu. İktidara gelmeleri durumunda 6’lı masa olarak yapacakları ilk icraatları de aktaran Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine yönelik “Yüreğin varsa ya adaylığını açıkla ya da adayını açıkla” sözlerine de yanıt verdi.

Kılıçdaroğlu konuşmasına, "Gönül isterdi ki İzmir'e daha fazla geleyim, ben İzmir milletvekiliyim. Ancak görevim dolayısıyla Türkiye'nin her yerine gitmek ve vatandaşlar ile oturup konuşmak zorundayım" sözleriyle başladı.

“KRAL’IN ÇIPLAK OLDUĞUNU…”

Dün Türkiye Demokrasi Vakfı’nın etkinliğinde Bülent Arınç’la tokalaşmadığı” iddialarına yanıt veren Kılıçdaroğlu, Arınç’ın konuşmasını da değerlendirdi ve “Tokalaşmadığımız bilmiyorum nereden çıktı. Üstelik 2 kez tokalaştık. Tokalaştık, neden bunu yapmayalım? Farklı siyasi kulvarlarda olmamamıza rağmen nezaket kuralları var. Tokalaşırız. Konuşma, siyasetçilere ders verir nitelikte bir konuşmaydı. Hatta konuşmasına, AK Parti yeni kurulduğunda her toplantıda söz alıp konuştuklarını ama şimdi bu toplantılardan kaçındıklarını ifade etti. Doğrudur. Eğer bir parti ülkeyi yönetmeye talepse ve her şey konuşulacaksa AK Parti yöneticilerinin konuşması lazım. Ama gelemiyorlar, oturamıyorlar ve konuşamıyorlar Çünkü bir kişinin baskısı altındalar. Dolayısıyla Kral’ın çıplak olduğunu, bir kişinin AK Parti’yi iradesi altına alındığını ben konuşmamda da ifade ettim. Bu konuşma benim açımdan önemli. İktidar sahiplerinin kendi düşüncelerini açıkça ifade etmesi gerekirken bundan kaçınmaları, milletvekillerinin kanallara çıkmalarını yasaklamaları akıl alır gibi değil”     dedi.

“KENDİ ÇAĞIRDIKLARI YARGICI SUSTURUYORLAR”

Şu anda TBMM komisyonların görüşülmeye devam eden ve “özgür basını susturacağı” endişesiyle pek çok kesimce eleştirilen yeni basın kanununa ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, “Gerçekleri dinlemeye tahammül edemiyorlar. Bunu da gazeteciler ve politikacılar yapıyor. Gazeteciler gerçekleri yazıyor. Ama onlar ‘Gerçekleri benim istemediğim gibi yazarsan ve kamuoyunun bilgisine sunarsan seni içerim atarım’ diyor. Benim söylediğimi yazacaksın düşüncesi bu. AK Parti’nin komisyon başkanı Yargıtaydan bir üye istiyor. Yasa teklifi komisyonda görüşülecek, muhalefetin soruları var. En azından bir yargıç gelip açıklasın diyor. Yargıç, anlamadığını ve yanlış olduğunu söylüyor. Ama onu susturuyorlar. Konuşsun diye kendi çağırdıkları yargıcı susturuyorlar. Yasa yapmanın hangi koşullarda gerçekleştiğini gösteriyor. Bir yerlerden bir teklif hazırlanıyor ve AK Partililerin eline tutuşturuluyor. Bir yerde bir haksızlık olduğunda bunu ilk duyuran medyadır. Bu yüzden bir iktidar özgür medyayı savunmalı” dedi.

“SEN NEDEN İKTİDAR OLDUN?”

Geçtiğimiz haftalarda konuşmasını canlı yayınlayan kanallara RTÜK tarafından ceza kesilmesini de “iktidarın korkusu olarak” yorumladı ve “Ben RTÜK bunu yapıyorsa yarın da neden grup konuşmasını verdiniz diyecek dedim. Bunlar hep korkmanın işareti. Zulmü artırıyorlar. Gerekçelere, muhalefete, özgür medyaya ve eleştiriye tahammül edemiyorlar. O zaman sen neden iktidar oldun? O zaman muhalefet nerede? Bir ülkede demokrasinin varlık nedeni muhalefettir. İktidar her yerde olur. Eğer ki sen özgür medyayı susturmak ve yargıyı kontrol altına almak istiyorsan demokrasi nerede” diye konuştu.

“BUNUN NEDENİ SARAYIN OLİGARKLARI”

Akaryakıt fiyatlarına neredeyse her gün zam üstüne zam gelmesi ve zam oranının yüzde 300’ün üzerine çıkmasına da tepki gösteren Kılıçdaroğlu, “Vergi yakıttan daha çok arttı. Para biriktirmeye çalışıyorlar seçime gideceğiz diye. Ne yaparlarsa yapsınlar. Cin şişeden çıktı. Bunlar gidecekler. Yüzde 315 zam hani ülkede var? Bir çiftçi düşünün. Tarlayı ekecek ve sürecek. Traktörü kullanmak zorunda. Bu adam bu zammı unutur mu? Arkasından çıkıp komisyoncuları ve kamyoncuları suçluyor. Arkasından mağazacıları, soğanları saklayanları suçluyor. Sen sorunu çöz. Bu yüzde 315 zammı akaryakıt bayisi mi, kamyoncu mu yaptı? Bana söylesinler dünyanın neresinde yüzde 315 zam yapıldı? Rusya-Ukrayna savaşı var. Rusya’da enflasyon yüzde 17, Ukrayna’da yüzde 16, Türkiye’de yüzde 70. Bu da resmi rakam. Gerçekte yüzde 160’lerda. Neymiş dış güçlermiş… Bunun nedeni Sarayın oligarkları. Bir adam koymuşsunuz Hazine'nin başına. Söylediklerine mi bakalım neyine bakalım! Sen bir dön domates, peynir fiyatlarına bakın. Bunların dünyadan haberi yok” ifadelerini kullandı.

“BAŞINA BELA ALDI ŞU ANDA GERİ ADIM ATAMIYOR”

İktidara gelinmesi durumunda 6’lı masanın ülkenin mevcut sorunlarının çözümü için atacağı ilk adımlara ilişkin de bilgi veren Kılıçdaroğlu, 6 ay içinde belirgin fark olacağını sözünü verdi ve şunları söyledi; “Biz 6 lider bir araya gelerek kamuoyuna bir açılamada bulunduk. Bizim yapacağımız ilk iş devletin bütün verilerini toplamak. Bir şey yapacaksınız verileri bilmeniz gerekiyor. Arkasından Hasar Tespit komisyonu kuracağız. Arkasından Merkez Bankası’nın başına liyakatli ve güven veren birini getireceğiz ayrıca strateji birimi kuracağız. Neyi nasıl yapacağınızı bilmek zorundasınız. Bir de vatandaşa nefes aldırmamız lazım. İlk bir hafta içinde esnafın ve çiftinin ziraat kooperatiflerinden aldığı kredilerin faizlerini sıfırlayacağız. Ortak söylemimiz 6 ayda Türkiye’de insanlar rahat bir nefes alacak. Eğer ki liyakati sağlarsanız 6 ayda bütün sorunlar masaya yatar ve hepsinin reçetesi milletin önüne konulur. Devletin bütün kurumlarında nitelikli elemanlar var ama bunlar bir köşeye atılmış. Saray bunları pasife atmış. Yahu bir arkeoloğun Merkez Bankası’nda ne işi var. Ne yapacak orada? Bunların atamaları baştan yanlış. Merkez Bankası’nın temel görevi fiyat istikrarını sağlamaktır. Faizler inecek, istikrar sağlanacak… Aklın ve bilimin tam tersine faizi indiriyor. Madem bu çözüm faizi sıfıra indir. Başına bela aldı şu anda geri adım atamıyor.”

“KUR KORUMALI MEVDUATI KALDIRACAĞIZ”

İktidara gelmeleri durumunda şu ana kadar Hazine’ye milyonlarca lira yükü olan kur korumalı mevduat uygulamasını kaldıracaklarını da belirtti ve “Faizi indirdik diyor. İndirdiği faiz şu: Merkez Bankası bankalara düşük faizle kredi veriyor. Sonra da bankalar vatandaşa yüksek faizle kredi veriyor. Bankalar kar etti. Erdoğan kimi kandırıyor? 85 milyon insan şu anda bir avuç kişiye çalışıyor. Biz kur korumalı mevduat sistemini kaldıracağız. Üniversitedeki öğrencinin karnı doymuyor ama yaklaşık 150 bin kişiye kalkıp olağanüstü faiz vereceğim ve vergiden muaf tutacağım. Ekmek alırken vergi verecek milyonları yerken vermeyecek” diye konuştu.

“ORADA CUMHURBAŞKANI ADAYIMI AÇIKLAYACAĞIM”

Erdoğan’ın kendisine yönelik “yüreğin varsa adayını açıkla” çağrısına ve “çürük” ifadelerine de yanıt veren Kılıçdaroğlıu, “Telaş, çekiniyor. Yüreğin varsa adayını açıkla diyor. Ben de diyorum ki yüreğin varsa senin kanalların var. Oraya çağır beni. Geç otur karşıma. Orada cumhurbaşkanı adayımı açıklayacağım. Ama yapamaz, cesaret edemez. Çünkü kirli birisi Benim ne soracağımı çok iyi biliyor. 10 soru sordum. O bana sordu hepsine cevap verdim. Ben de şimdi sana soruyorum dedim 10 soru v-sordum. Hiçbirine cevap veremedi veremez de. Devleti yönetme gücü ve kapasitesi yok artık. İstiyorlar ki biz ağız talaşı yapalım ve millet benimle onun dalaşıyla ilgilensin. Açlıkla yoksullukla değil. Ama yok öyle. Senin yüreğin varsa beni çağır kanalına. Ben tek başıma geleceğim. Sen yanına kimi istiyorsan al Ama çıkamaz. Cesareti ve yüreği yok. Kirli bir adam yok. Çünkü kul hakkı yedi. Sen bana neden hakaret ediyorsun? Ben öncelikle senin seviyene düşmem. Ben milletime saygılı bir insanım Ben aklımda bir düşünce varsa söylerim ve söylüyorum da. Ama onun bilgi ve birikim yok. Enflasyonla hayat pahalılığı nedir onu bilmiyor. Bunları bilmeden devleti yönetemez” ifadelerini kullandı.

“BÜYÜK OLASILIKLA ERKEN SEÇİM YAPACAKLAR”

Erken seçim olup olmayacağı konusuna da değinen Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın aday olabilmesi için erken seçim olması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu şunları söyledi; “Büyük olasılıkla erken seçim yapacaklar. Çünkü ülkeyi yönetemiyorlar. Bundan sonra geçen her günün halka maliyeti daha fazla olacak. Felakete doğru gidiyoruz. Ben Güçlendirilmiş parlamenter sistemle bütün sorunların çözüleceğine inanan biri olarak bir an önce sandığa gidilmeli diyorum. Erdoğan’ın bu sorunları çözme şansı da kapasitesi de yok. Kasım’da olabilir seçimler. Biz yarın seçim olsa yarın da hazırız. Sandık güveliğinden tutun seçim bildirgelerine kadar. Millet İttifakı ve diğer partiler de buna hayır. Biz 6’lı masa olarak buna hazırız. Millet bunu bilsin. Bizler 6’lı masadaki liderlerle aynı kaygıları taşıyoruz. Zamanında uygulanırsa da Erdoğan’ın aday olamaması lazım. Yasalar açık. O nedenle büyük bir ihtimalle erken seçim olacak. Bu gerçeği Erdoğan da herkes de biliyor.”

“OYUMUZU KULLANALIM VE BU ÜLKEYE DEMOKRASİYİ YENİDEN GETİRELİM”

Son seçimlerde kamuoyunda uzun tartışmalara neden olan seçim güvenliği konusunda da vatandaşlara rahat olmaları mesajını veren Kılıçdaroğlu, oyunuzu kullanın çağrısı yaptı ve “Seçim güvenliği konusunda bir komisyon urduk. 6 güvenlikçi ve 6 da siyasetçi var. Güzel çalışmalar yapılıyor. İlk sunuşlar yapıldı. Seçim öncesi, seçim sırası ve seçim sonrası olmak üzere sandık güvenliği nasıl sağlanır üzerine çalışmalar yapıldı. Benim bu konuda vatandaşımıza bir çağrım var. Seçim günü sandığa gidin ve oyunuzu kullanın. Seçim günü sandıkta bir olay olmayacağından ve sandık güvenliğinin sağlanacağından emin olmanızı isterim. Sandığa gitmeli, oyumuzu kullanmalı ve Türkiye tarihine önemli bir armağan bırakmalıyız. Oyumuzu kullanalım ve bu ülkeye demokrasiyi yeniden getirelim. SADAT değil, bunları feriştahı da gelse hiç önemli değil. Bu ülkede demokrasi olmazsa olmamızımızdır. Herkesin düşüncesine ve görüşüne saygı duyacağız. Kucaklaşıp helalleşeceğiz ve bu ülkeye demokrasiye yeniden getireceğiz” dedi.

“KALMAK İÇİN KANUNLARI DEĞİŞTİRİRSENİZ…”

Geçtiğimiz kullandığı “Siyasetçi geldiği gibi gitmesini bilmeli” sözünü de açıklayan Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın bunu yapmadığın belirtti ve “AK Parti 2002’de tek başına iktidar oldu ve bunu sürdürdü. Ama özellikle 2018’dens sonra yani rejim değiştikten ve Türkiye bir kişinin iki dudağı arasına bırakılınca işler bozuldu. Türkiye ciddi bir çıkmaz içinde. Orada söylediğim şuydu: O dönemde geldiler ve hiçbirimizi itiraz etmedik. Ama şimdi iktidardan gitmemek için herkese baskı kuruyorlar. Medyaya, bilim insanlara, üniversitelere, sosyal medyaya baskı kuruyorlar. Bunlar yetmedi şimdide seçim kanunlarıyla oynuyorlar bu, geldikleri gibi gitmemektir. Bu, demokrasinin en zayıf noktasıdır. Demokrasinin en zayıf noktası geldiği gibi gitmemektir. Baskı kuruyorlar. Sorunu yaşıyoruz. Eğer ki kalmak için kanunları değiştirirseniz geldiği gibi gitmemek oluyor” diye konuştu.

“DÜNE KADAR HAKARET ETTİKLERİ İNSANLARIN KAPISINA GİDİP PARA İSTEDİLER”

Sezgin Baran Korkmaz’ın ABD tarafından istenmesi konusunda Rahip Branson örneğini veren Kılıçaroğlu, ABD’nin Türkiye’ye karşı koz elde edeceğini söyledi ve “Reza Zarrap da buradaydı. Bu da gidecek Amerikalılar alacak ve anlaşma yapacaklar O da her şeyi anlatacak. Bir siyasi iktidar kirli ilişkilere girdiği andan itibaren artık oradan çıkamaz. Bu, insanı kirletiyor. Sezgin Baran Korkmaz, uçağı var. Lüks otellerde kimler ağırlandı hepsini anlatacak. Amerika da bunları daha sonra tehdit olarak kullanıyorlar. Bakın Branson’u ver, yoksa açılarız diyorlar Sen hani yer gök inlese teslim etmiyordun? Ne oldu? Bir telefon oldu papazı telsim ettin. Bizim 33 askerimiz şehit ediliyor. Sen gidip Putin’in kapısına özür diliyorsun. Türkiye Cumhuriyeti bugüne kadar hiç kapı kapı dolaşıp para dilenmedi. Düne kadar hakaret ettikleri insanların kapısına gidip para istediler” ifadelerini kullandı.

“BİR MESLEK GRUBUYLA İLGİLİ BİR ŞEY YAPACAKSAN…”

Yeni sağlık çalışanı düzenlemesini de değerlendiren Kılıçdaroğlu, “Sağlıkçılar neden dertli olmasın? Bir sorunumuz olduğunda hepimiz hastaneye, doktora gidiyoruz. Pandemi döneminde hepimiz bu insanları alkışladık. Bu insanlara verilen paralar komik ve düşüt bunu görüşüp hata yaptıklarını anladılar ve düzeltelim dediler. Burada yapılan yanlış şu: Bir meslek grubuyla ilgili bir şey yapacaksan o meslek grubundan insanlarla konuşacaksın. Sağlıkçılar mali açıdan büyük sıkıntı içindeler. Büyük bir kısmı da ülkeyi terk ediyor. Bunlar sağlık çalışanlarının görüşlerini almadan onlar için bir düzenleme yaptılar. Onlar da bizim görüşlerimiz almadan yaptığınız düzenleme doğru bir düzenleme değil diyorlar. Devlet böylemi yönetilir? Eğer ki devleti adaletle yönetmek istiyorsanız… Sağlık çalışanlarına ve öğretmenlere bir düzenleme yapılırsa kimse itiraz etmez” dedi.

“İLK GÜN YATACAK YERİ ZOR BULDUM”

2017 yılındaki Adalet Yürüyüşü’ne ilişkin soruyu da gözleri dolarak yanıtlayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi; “O konu benim çok uygulandığım bir konu. Karar alırken sıradan bir karar değildi yürürken de sıradan bir yürüyüş değildi. Bu toplumun adalete ihtiyacı var. Birlikte yaşamaya ihtiyacı var. Baskıya şiddete değil. Bu ülkenin bir arada olmaya ihtiyacı var. Ben yürüyüşü tek başıma yapacağımı söyledim. İlk gün daha Ankara’dan çıkmamışım, yatacak yeri zor bulduk. Eve gitmemi söylediler ve hayır dedim gitmeyeceğiz. İstanbul’a gittiğimde milyonlar vardı. Oğlum da oradaydı. Gazeteciler oradaydı. Soru sordular ve ‘Babamla guru duyuyorum’ dedi. Bu konuyu geçelim isterseniz.”

“BEN BUNA SES ÇIKARMAZSAM…”

“Demirtaş ve Kavala’nın serbest kalmasını istiyorsanız bize katılın” sözlerini de Adalet Yürüyüşü üzerinden açıklayan Kılıçdaroğlu, “Bir iddianame hazırlanıyor, mahkemeler beraat ettiriyor. Ama siz ‘ben bunları uygulamam’ diyorsunuz. Adaletsizin karşısında susarsanız zalim olursanız. Bir insan zulme uğrarsa burada bir haksızlık var dememiz lazım. O kişi beraat ediyor ama diz beraat ettiği davadan yeniden mahkum ediyoruz. Hakimi değiştiriyorsunuz. Bu adaletsizliktir. Ben buna ses çıkarmazsam bana ‘Sen bu adalet yürüyüşünü neden yatın’ diye sormazlar mı” diye konuştu.

“SİZ NASIL ADALETSİZLİK YAPABİLİRSİNİZ?”

Eğer 6’lı masadan aday olarak simi çıkarsa ve cumhurbaşkanı olursa ülkeyi adaletli yönetme sözü veren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi; “Yönetmek zorundasınız. Adaletle yöneteceğim diye söz vermişsiniz. Siz adalet yürüyüşü yapmışsınız. Siz nasıl adaletsizlik yapabilirsiniz? Tek başınıza her türlü kararı almazsınız. Oturduğun masadaki liderlerin tamamına saygı göstermek ve görüşlerini almak zorundasınız. Siz, ben tek başıma ülkeyi yönetirim kimsenin aklına ihtiyacım yok derseniz Türkiye bu bataklıktan çıkamaz. Akıl akıldan üstündür. Ben bildiğimi okurum, nasıl olsa seçildim, bundan sonra boşver dediğiniz andan itibaren her şey yerle yeksan olur. Sizinle ilgili bütün olumlu algılar yok olur. Ben neden unu yok edeyim? Bir karar alırsanız çıkar nedenini açıklarsınız. Bu ülkede yeni doğan çocuk vergi veriyor. Ben bunun hesabını ve vergiyi bebeğin hesabını vermek zorundayım. 128 milyar dolayı sattılar. Ben bunu sordum. Cevap vermediler. Çünkü hiç kimse damadın kime sattığın bilmiyordu. Siz adaleti sağlamak zorunasın, tüyü bitmemiş yetimin hakkını savunmak zorundasınız. Ekonomiden özgürlüklere kadar bütün alanlarda toplumu rahatlatmak zorundasınız. Toplumu bilgilendirmek zorundasınız. Şunu bilinmesini isterim. Ülkenin neresinde yaşıyorsa yaşadın bir vatandaşımız 6’lı masaya bakıldığında kendini temsil edecek birini görüyor. O masada demokrasinin, adaletin olduğunun görüşmesi lazım. Vatandaş bunu görmeli. ‘Biz devleti bir kişiye teslim etmemeliyiz, bunu yapan ülkeler baki olmamıştır’ demeli."

“EN KOLAY İŞ DEVLETİ YÖNETMEKTİR”

Liyakat ve yasalara uymakla devletin kolayca yönetileceğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, “Ben konuşurken diğer liderlerin iradelerine müdahale etmek istemem. Olması gereken şu: elbette ki siz devleti tarafsız yönetmek zorundasınız. Devlet vatandaşlarına hizmet eden bir organdır. Devletin temeli liyakat ve adalettir. Ben hep, en kolay yönetim devleti yönetmektir. Çünkü devlete herkesin görevi bellidir. TBMM diyor ki senin görevin budur. Herkes görevini yasal çerçevede yerine getirdiğinde devlet yönetilir. Siz temel kararlar almak zorundasınız. Siz teknolojiyi takip etmek zorundasınız. Türkiye vasatlıktı. Neymiş Venezuella’da buğday ekeceklermiş. Venezuella buğdayı dışarıdan ithal ediyor. Siz bunu nasıl bilmezsiniz! Bilmiyorlar ve yönetemiyorlar. Yönetme güçleri ve kapasiteleri yok. Çünkü devlette liyakati ve adaleti yok ettiler” dedi.

KILIÇDAROĞLU TARİHE NASIL GEÇECEK?

Tarihte nasıl yer almak istediğine ilişkin soruyu yanıtlayan Kılıçdaroğlu, “Nasıl davrandıysam neler söylediysem o şekilde gelmesini isterim. Adaletli mi davrandım, kul hakkı mı yedim, herkesin kimliğine saygı gösterdim… Öyle geçmesini isterim. Bu ülkenin çıkarları, bu ülkedeki insanların çıkarları… Bu ülkede huzurun olmasını isterim. Bunu yapmak da siyaset kurumunun görevidir. Siyaset kurumu bunu yapmıyorsa, kendini ve ailesinin cebini dolduruyorsa, yurt dışında gayrimenkuller ediniyorsa bu ülke yönetilmez” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu'nun İzmir'de bugün ve yarınki programı şu şekilde:

17 Haziran Cuma

09:00-10:30 FOX TV İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat programı canlı yayına katılım 

Adres: Tire Belediyesi Tarihi Bedesten, Tire

11.00 Çiftçi Buluşması (Küçük Menderes Bölgesi Çiftçileri)

(Torbalı, Selçuk, Bayındır, Tire, Ödemiş, Kiraz, Beydağ)

Adres: Ödemiş Kongre ve Kültür Merkezi

15:00 Sanayi Sitesi Tamirci Esnafı ile Buluşma

Adres: Buca 6. Sanayi Sitesi

18.30 Hemşehri Buluşması (İzmir’de yaşayan Konyalılar ile Buluşma)

Adres : Tarihi Havagazı Fabrikası, Alsancak

20:30 İş dünyası ile buluşma (Basına kapalı)

18 Haziran Cumartesi

11.00 Toplu Üye Katılım Töreni

Adres: Celal Atik Spor Salonu, Kültürpark

14:00 Balkan ve Rumeli Buluşması

Adres: Fuar İzmir / Gaziemir

17.00 Gençlik Buluşması

Adres: Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi (Basına Kapalı)

19:25 İzmir’den havayolu ile Ankara’ya hareket 

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.