Dolar 32,5004
%0.08
Euro 34,6901
%-0.12
Altın 2.496,860
%0.5
Bist-100 9.693,00
%1.77

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Erdoğan'dan başörtüsü açıklaması: Aileyi korumayı hedefliyoruz

Erdoğan'dan başörtüsü açıklaması: Aileyi korumayı hedefliyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İlçe Müftüleri İstişare Toplantısı’nda, “Şimdiden harekete geçip vakitlice önlem almazsak ileride daha beter sıkıntıları bizim de yaşamamız kuvvetle muhtemeldir. Önümüzdeki günlerde Meclis’imizin takdirine sunacağımız Anayasa değişikliği teklifimizi, bu yönde atılmış önemli bir adım olarak görüyoruz. Bu değişiklik önerisiyle bir yandan başörtü meselesine anayasal güvence kazandırırken diğer yandan da sapkın akımlar tarafından giderek daha fazla tehdit edilen aile müessesini korumayı hedefliyoruz” dedi. Erdoğan, “Bu sapkın ilişkiler ki bugün öğrendim, mesela Meksika’da tamamıyla bu sapkın süreç yasal olarak zemine oturtulmuş. Ülkemizde de bu çalışmayı yürütenler var mı? Var. Ama bu çalışmaların karşısında bizler, sonuna kadar dimdik duracağız" diye konuştu.

  • Ege Postası
  • 31.10.2022 - 15:24

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Cumhurbaşkanlığı’nda düzenlenen İlçe Müftüleri İstişare Toplantısı’nda konuştu. Erdoğan, şunları kaydetti:

“Ecdadımız, sizler gibi camilerde din hizmeti ifa eden hocalarımızı ‘hademe-i hayrat’ yani ‘hayra hizmet edenler’ olarak adlanmıştır.

Diyanet teşkilatımızın çatısı altında farklı kademelerde görev yapan tüm kardeşlerimizi, hayra hizmet eden seçkin insanlar olarak görüyoruz. Buradaki her bir müftümüzün, vazifesine yüksek bir bilinçle, hademe-i hayrat olmanın şuuruyla yaklaştığını biliyorum. Hocalarımız, sadece cami kürsüsünde, minberde, mihrapta değil hayatımızın her safhasında yeri doldurulmaz roller üstleniyor.

“GENÇLERİMİZİN EĞİTİM VE İBADET İHTİYAÇLARININ KARŞILANMASI KONUSUNDA EN BÜYÜK SORUMLULUK SİZE DÜŞÜYOR”

Gençlerimizin irşadı, bilgilendirilmesi, eğitim ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanması konusunda da en büyük sorumluluk yine sizlere düşüyor. Hademe-i hayrat olmak, peygamberlerin varisi gibi bir payeyi layıkıyla taşımak, şüphesiz her babayiğidin harcı değildir. Bilhassa günümüzde bunun zorluklarını çok iyi biliyoruz. Sizler, zahmetli ama bir o kadar da şerefli bir vazifeyi ifa ediyorsunuz.

“BU ÜLKELERDE SAPIKLIK, AHLAKSIZLIK VE ÇARPIK İLİŞKİLER BİLİNÇLİ ŞEKİLDE ÖZENDİRİLMEKTEDİR”

Maddi refah olarak ilk sıralarda yer alan kimi batılı ülkeler, uyuşturucu kullanımının, alkolün, kadına şiddetin, intihar vakalarının da en yaygın görüldüğü yerler arasındadır. Öyle ki bu ülkelerin bazıları, uyuşturucu meselesini çözemedikleri için farklı bahaneler altında uyuşturucuyu serbest bırakma yoluna gitmişlerdir. Aynı durum alkollü içkiler için de geçerlidir. Kadına yönelik şiddet ile çocuklara karşı suçlar, bu ülkelerin sicilinin belki de en kötü olduğu başlıklardır. Bu ülkelerde insanlığın taşıyıcı sütunu olan aile kurumu anlamını yitirmekte, toplum birkaç marjinalin adeta oyuncağı haline dönüşmektedir. Kadın-erkek arasındaki meşruiyete dayalı birliktelik hor, hakir görülürken sapıklık, ahlaksızlık ve çarpık ilişkiler bilinçli şekilde özendirilmektedir. İnsanı diğer varlıklarından ayıran ne kadar değer varsa küresel odakların da desteğiyle yok edilmeye çalışılıyor.

“DEĞİŞİKLİK ÖNERİSİYLE SAPKIN AKIMLAR TARAFINDAN TEHDİT EDİLEN AİLE MÜESSESESİNİ KORUMAYI HEDEFLİYORUZ”

Batıya karşı ezik, kendi değerlerine ve milletine karşı aynı derecede küstah içimizdeki mankurtlar kabul etmese de gerçekler apaçık ortadır. Şimdiden harekete geçip vakitlice önlem almazsak ileride daha beter sıkıntıları bizim de yaşamamız kuvvetle muhtemeldir. Önümüzdeki günlerde Meclis’imizin takdirine sunacağımız Anayasa değişikliği teklifimizi, bu yönde atılmış önemli bir adım olarak görüyoruz. Bu değişiklik önerisiyle bir yandan başörtü meselesine anayasal güvence kazandırırken diğer yandan da sapkın akımlar tarafından giderek daha fazla tehdit edilen aile müessesini korumayı hedefliyoruz.

“HER CUMA MİNBERDEN BU KONUYU İŞLEYİN”

Aile kurumu ile alakalı, özellikle 140 bini aşan siz değerli hocalarıma çok büyük görev düşüyor. Sadece camide mihrapta değil, özellikle minberden de sürekli olarak her cuma bunu işlemeniz, öyle zannediyorum ki bizler için vazgeçilmez bir görevdir. Zira yüz binler, milyonlar sizi sürekli dinlemekte. Sizden onlara yapılan çağrı, özellikle aile kurumumuzu güçlendirmenin en önemli nasihat mekanizması olacak. Aile, güçlü aile, güçlü millet. Güçlü aileleri kurduğumuz anda milletimiz daha da güçlenecektir. Ama bu sapkın ilişkiler ki bugün öğrendim, mesela Meksika’da tamamıyla bu sapkın süreç yasal olarak zemine oturtulmuş. Ülkemizde de bu çalışmayı yürütenler var mı? Var. Ama bu çalışmaların karşısında bizler, sonuna kadar dimdik duracağız ve bu Müslüman topluluğu birilerine yedirmeyeceğiz.

TBMM’deki akıl, vicdan, feraset sahibi tüm milletvekillerimizin de güçlü desteğiyle bu hedefimize ulaşacağımıza inanıyorum.

Gayriinsani ve gayriahlaki yol ve yöntemlerle İslam'a hizmet edilmez, İslam davası güdülemez. Hiçbir sebep, masum sivilleri, okula giden çocukları, camide namaz kılan insanları katletmenin mazereti olamaz. Önceki gün, Somali’de 100’ü aşkın kardeşimizin hayatına mal olan hain terör saldırısının faillerinin ne İslam ile ne Müslümanlık ile ne şeriat ile ne de insanlık ile bağı kesinlikle yoktur.

Türkiye, en zor günlerinde Somali halkının yanında olmayı sürdürecektir. Şu hususu da altını çizerek tekrar ifade etmek istiyorum; adı ister DEAŞ ister Boko Haram ister FETÖ olsun, bu örgütlerin tamamı, dinimizi kirli emellerine alet eden sapkın ve sapık yapılardır. Emperyalistlerin içimize sızdırdıkları Truva atları üstündeki bu alçaklar, ruhunu şeytana satmış, insanlıkla tüm bağını koparmış vahşilerdir.

“İSLAM’IN KURTULUŞ MESAJLARINI DOĞRU ULAŞTIRAMADIĞIMIZ HER BİR GENCİMİZİN VEBALİ HEPİMİZİN ÜZERİNDE”

Biz, binlerce evladını PKK terörüne kurban vermiş, bir dönem en parlak çocuklarını FETÖ terör örgütüne kaptırmış, DEAŞ saldırılarında yüzlerce vatandaşını kaybetmiş bir milletiz. Ülkemizin bir daha benzer dramlar, ihanetler ve kalleşlikler yaşamasına asla izin veremeyiz. Bunlarla birlikte zararlı alışkanlıkların pençesinde kıvranan; içki, kumar, fuhuş, uyuşturucu girdabında sürüklenen gençlerimizin acısı da yine bizim acımızdır. Elinden tutamadığımız, imdadına koşamadığımız, yanında olamadığımız, İslam’ın kurtuluş mesajlarını doğru bir şekilde ulaştıramadığımız her bir gencimizin vebali hepimizin üzerindedir.

“MİLLETİMİZ KUR’AN KURSLARINA GÖZÜ GİBİ BAKIYOR”

Diyanetin 4-6 yaş Kur'an kurslarını, çocuklarımızın İslam inancı ve ahlakıyla erken yaşta tanışması bakımdan çok ama çok değerli buluyorum. Kimi hadsizler, kimi kendini bilmezler ‘Orta Çağ zihniyeti’ diyerek güya aşağılamaya çalışsa da milletimiz bu eğitim yuvalarına gözü gibi bakıyor.

Son dönemde Diyanet teşkilatımızın birileri tarafından daha sık hedefe konulmasını ise yaptığınız doğru işlerin bir hasılası olarak görüyoruz.”

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.