Dolar 32,4375
%-0.15
Euro 34,7411
%-0.66
Altın 2.441,870
%0.23
Bist-100 9.916,00
%2.05

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'mülteci' mesajı

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'mülteci' mesajı

6. Uluslararası İyilik Ödülleri Töreni'ne konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu ülke daima mazlumların sığınağı olmaya devam edecektir. Bundan endişeniz olmasın. Ana muhalefetin başındaki ve yanındakiler, ‘Biz, seçimi kazandığımızda bu ülkedeki mültecileri ülkelerine göndereceğiz’ diyorlar. Biz göndermeyeceğiz. Çünkü biz, ensarın ne olduğunu, muhacirin ne olduğunu peygamberi bir metot olarak çok iyi biliriz. Biz, ev sahipliğine devam edeceğiz" dedi. Konuşmasında CHP lideri Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Diyarbakır'a gidip de ittifak ortaklarından ürktükleri için anaların kapısını çalmaktan korkan, acılarını paylaşmaktan çekinen, hatta bu cesur anneleri tehdit eden siyasetçi müsveddelerini de gördük. Kaldıkları otele davet ettiler, ayaklarına gitmediler, gidemediler" ifadelerini kullandı.

  • Ege Postası
  • 15.03.2022 - 17:34

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün 6. Uluslararası İyilik Ödülleri törenine katıldı. Türkiye Diyanet Vakfı'nın düzenlediği tören, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapıldı. Törende bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine, “İki yıllık bir aranın ardından küresel iyilik neferleri olarak gördüğüm siz kardeşlerimle tekrar buluşmanın bahtiyarlığını yaşıyorum” diye başladı. Erdoğan, şunları söyledi:

"KALDIKLARI OTELE DAVET ETTİLER, AYAKLARINA GİDEMEDİLER"

"Başlattıkları evlat nöbetiyle Diyarbakır Anneleri, korku duvarını parçalamakla kalmadılar, siyasetçi görünümlü insan kaçakçılarının maskelerini de aşağı indirdiler. Diyarbakır Annelerinin ‘Evlatlarımızı geri istiyoruz’ haykırışı, teröre ve bölücü örgütün uzantılarına vurulmuş en ağır darbelerden biridir. Terör örgütünün kirli, karanlık yüzü, bir avuç kadının direnişiyle tarihte ilk defa bu derece ayan beyan ortaya çıkmıştır. Türkiye, muhalefeti, medyasıyla kimin nerede durduğunu da görme fırsatı bulmuştur. Kandil’deki kan tüccarlarının gönüllü avukatlığını yapanlar, üç günlük siyasi çıkarları için bölücü örgütün uzantılarıyla iş tutanlar, ilk günden itibaren Diyarbakır Annelerini itibarsızlaştırmak için çok çaba sarf ettiler. Ağızlarını her açtığında insan hakları, demokrasi, özgürlükten dem vuranlar, Diyarbakır’daki gönlü yanık anaların masum eylemlerine bir kez olsun destek çıkmadılar. Bunu Batı’nın George’una, Helga’sına söylüyorum: Hani sizin insan haklarınız? Niye sesiniz çıkmıyor? Eğer o terör örgütü mensuplarından biri olsaydı Diyarbakır’dan ayrılmazdınız. O terör örgütü mensuplarından olmayınca gelip kapılarını bile çalmadınız. Terör örgütüne ve siyasi uzantılarına tepki göstermek yerine ahlaksızca devleti suçlayanlar oldu. Diyarbakır’a gidip de ittifak ortaklarından ürktükleri için anaların kapısını çalmaktan korkan, acılarını paylaşmaktan çekinen, bu cesur anneleri tehdit eden siyasetçi müsveddelerini de gördük. Kaldıkları otele davet ettiler, ayaklarına gitmediler, gidemediler. İkinci vefa ödülünü başlattıkları nöbetle evlatlarını terörün pençesinden kurtarmaya çalışan yiğit Diyarbakır Annelerine veriyoruz.

"BİZ GÖNDERMEYECEĞİZ"

Dün Irak’tan, Suriye’den, Afganistan’dan geliyorlardı, bugün Ukrayna’dan geliyorlar. Bu ülke daima mazlumların sığınağı olmaya devam edecektir. Bundan endişeniz olmasın. Ana muhalefetin başındaki ve yanındakiler, ‘Biz, seçimi kazandığımızda bu ülkedeki mültecileri ülkelerine göndereceğiz’ diyorlar. Biz göndermeyeceğiz. Çünkü biz, ensarın ne olduğunu, muhacirin ne olduğunu peygamberi bir metot olarak çok iyi biliriz. Biz, ev sahipliğine devam edeceğiz. Ve bundan tedirgin değiliz. Ve ben sevgili milletime sesleniyorum; sıkıntılarınız olabilir, zaman zaman yük de olabilir. Unutmayın, bunun ecri çok büyüktür. Bu ecri hiçbir zaman bir kenara koymayın. Biz, her zaman düşmüşün yanında olduk. Bunlar nereden geliyor? Kendilerini öldürmek isteyen katillerden kaçarak sığınacak tek bir yer var, ‘Türkiye’ diyorlar. Ve bize geliyorlar. Biz gönlümüzü açacağız ve şunu da unutmayacağız: ‘Allah’ın yardımı her zaman bize yakın olmuştur. O yardımla da biz her zaman güçlü olduk. Ve fetih Rabbimin lütfuyla gelmiştir ve onunla da Türkiye hamdolsun birçok badireyi atlatmıştır.

"DAĞLARI DELDİK"

Allah nasip ederse cuma günü öğleden sonra, dünyanın sayılı bir köprüsünü, ilk üç içindeki köprüsünü Çanakkale’de açacağız. 2,5 milyar avro ve bu köprüyü inşallah 18 Mart, açılışını yapıyoruz. Tüm insanlığa bu köprümüzü hediye ediyoruz. Asya’yla Avrupa’yı bağlıyoruz. Gün geliyordu, deniz dalgalı olunca feribotlar çalışmıyordu. Asya’dan Avrupa’ya geçiş adeta mümkün olmuyordu. Ama şimdi 6 dakikada bir taraftan bir tarafa geçme imkanı buluyoruz ve dünyaya örnek teşkil ediyoruz. Yavuz Selim köprüsüyle bunu yaptık. Avrasya; denizin altından bunu yaptık. Hepsinden öte, Marmaray ile bunu yaptık. Osmangazi köprüsüyle bunu yaptık. Şanlıurfa-Adıyaman arasında bunu yaptık. Dağları deldik ve bütün bu dağları delerek, yürünemez, araçla gidilemez denen yerleri hallettik, açtık. 26 havalimanımız varken şimdi 56 havalimanımız var. Hepsinden öte, 76 üniversitemiz varken şimdi 81 vilayetin tamamında 207 üniversiteye sahibiz. Artık üniversitemizin olmadığı il yok. Ve hemen hemen Türkiye’nin dört bir yanında dünyanın dört bir yanından gelen gençlerimiz ilim tahsil ediyorlar. Bugünlere azimle, kararlılıkla geldik." (ANKA)

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.