Dolar 32,5462
%0
Euro 34,8303
%-0.1
Altın 2.430,280
%0.01
Bist-100 9.720,00
%0.78

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı: KYK'da ana para ödenecek

Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı: KYK'da ana para ödenecek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hiçbir öğrenci faiz uygulamasına tabii tutulmamıştır. Son dönemde enflasyonun arzu etmediğimiz düzeylere yükselmesi, öğrenim kredisi güncellemelerinde beklenmedik rakamların ortaya çıkmasına yol açtı. Nitekim haftalar öncesinden ilgili arkadaşlarımıza talimatlarımızı verdik. Çalışmaları başlattık. Biraz önceki kabine toplantımızda kredi geri ödemelerinin herhangi bir enflasyon farkı veya faiz uygulaması olmaksızın sadece alınan kredi rakamı üzerinden yapılmasını kararlaştırdık” dedi.

  • Ege Postası
  • 18.07.2022 - 09:37

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısının ardından açıklama yaptı. Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:

“Son kabine toplantımızdan bu yana; yurt içinde ve yurt dışında pek çok programa katıldık. Görüşmeler gerçekleştirdik. Yürütülen çalışmaları yakından takip ettik. Ülkemize eser kazandırmak, insanımıza hizmet etmek iççin gece gündüz demeden çalışmayı sürdürdük. 27 Haziran’daki kabine toplantımızın ertesi günü NATO Liderler Zirvesi’nde ülkemizi temsil etmek üzere İspanya’ya gittik. Ukrayna-Rusya savaşı sebebiyle önemli bir dönemde yapılan NATO Madrid zirvesinde ülkemizin küresel ve bölgesel krizler konusundaki yaklaşımları en üst düzeyde dile getirdik. NATO’nun genişleme politikasının ülkemizin hassasiyetleri çerçevesinde yürümesi konusunda gayet açık ve kesin bir tavır ortaya koyduk. İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelikleri sürecinin başlaması için masaya getirdiğimiz şartların kabulü üzerine şartlı onayımızı üye ülkelerle paylaştık. Buradan bir defa daha bu ülkelerin şartlarımızı yerine getirmek için gereken adımları atmamaları halinde süreci donduracağımızı buradan bir kez daha hatırlatmak istiyorum.

Ana muhalefetin, yavru muhalefetin öyle veya böyle değişik değişik bir şeyler söylemesi, biz bu ülkede iktidarda olduğumuz sürece bizi bağlamaz. Özellikle İsveç’in bu konuda iyi bir görüntü vermediğini görüyoruz. Bizim Türkiye olarak bu konuda duruşumuz çok nettir. Gerisini kendileri bilir.

“HAYATA GEÇİRDİĞİMİZ ESER VE HİZMETLERİN MEYVELERİNİ ALMANIN MUTLULUĞUNU YAŞAYAN ÜLKELERİN BAŞINDA GELİYORUZ”

Ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına çıkartacak milletimizi hak ettiği refah seviyesine kavuşturacak projelerimizi planlıyor, inşa ediyor ve kendi vatandaşlarımızla birlikte tüm insanlığın hizmetine sunuyoruz. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat odaklı büyüme stratejimize uygun biçimde hayata geçirdiğimiz eser ve hizmetlerin meyvelerini almanın mutluluğunu şu anda yaşayan ülkelerin başında geliyoruz.

“HANİ EKONOMİK SIKINTIDAN BAHSEDİYORDUN?”

Hayata geçirdiğimiz, kamu-özel iş birliği projeleriyle ilgili yalan, iftira, karalama kampanyalarının gerisindeki sinsi niyetleri biz gayet iyi biliyoruz. Türkiye’nin büyümesini, gelişmesini, zenginleşmesini istemeyenler, kalkınmanın temel alt yapısı olan ulaştırma, enerji, şehirleşme gibi yatırımlarımıza saldırıyorlar. Bu hezeyanların amacı, asla ülkenin çıkarını, milletin menfaatini, çevreyi veya benzeri hayırlı niyetleri savunmak değildir. Doğrudan ülkemize ve milletimize husumetlerini ifade edemedikleri için yatırım düşmanlığıyla ayağımıza çelme takmaya çalışıyorlar. Hani diyorlar ya ekonomik durum şöyle, ekonomik durum böyle. 8 buçuk milyondan araç sayısı veriyorum dikkat edin. 26 milyona çıkarak üç kat artmıştır. Hani ekonomik sıkıntıdan bahsediyordun? Bakın rakam ortada. Bu kadar korkunç bir rakama ulaşmış ve şu anda otomobil satış yerlerinde birinci el otomobil dahi bulmakta sıkıntı çekiyorlar ve ikinci elle işi idare etmeye çalışıyorlar. Bütün bunlara rağmen yaptığımız 112 milyar dolarlık alt yapı yatırımı sayesinde kara yollarımızdaki ulaşım hızı, güvenli, konforlu hale gelirken trafik kazası oranları ve can kayıpları da yüzde 82 düzeyinde azalmıştır.

Ülkemiz bir süredir istisnai dönemlerden geçiyor. İstisnai hadiselere de şahit oluyoruz. Bu istisna Gezi olaylarında kimi şehirlerimizin ana meydanlarının yaklaşık bir ay boyunca işgali ile sosyal bünyemizi çatlatma girişimi olarak tezahür etmiştir. Bu istisna, Çukur eylemlerinde PKK’nın kimi ilçelerimizin mahallelerimizdeki eylemleriyle milli birlik ve beraberliğimizi yıkma girişimi olarak tezahür etmiştir. Bu istisna emniyet ve yargı içindeki hainlerin 17-25 Aralık’taki kumpaslarıyla, milli iradeyi gasp girişimi olarak tezahür etmiştir. Bu istisna, 7 Haziran 2015 seçimlerinin ardından oluşan belirsizliği fırsat bilenlerin siyaset kurumunu felce uğratma girişimi olarak tezahür etmiştir. Bu istisna, 15 Temmuz’da ülkenin topyekûn işgali, milletin topyekûn esir alınma girişimi olarak tezahür etmiştir. Bu istisna, Suriye sınırlarımız boyunca oluşturulmak istenen terör koridoruyla vatanımızı bölme girişimi olarak tezahür etmiştir. Bu istisna, 2018’deki ekonomimizi mahvetme tehditleriyle, ülkemizi dizleri üstüne çökertme girişimi olarak tezahür etmiştir. Bu istisna 2020’deki tüm dünyayı etkileyen Koronavirüs salgınıyla; ülkemizi bu küresel sağlık krizinin altında bırakma girişimi olarak tezahür etmiştir. Bu istisna, 2021 Aralık ayında başlatılan panikle ülkemizi kur dalgasında boğma girişimi olarak tezahür etmiştir. Bu istisna, salgınla başlayıp, Rusya-Ukrayna savaşıyla daha da derinleşen küresel çalkantıların faturasını ülkemize kesme girişimi olarak tezahür etmiştir. Bu istisna, halen maliyet artışlarıyla açıklanmayacak fiyat hareketlerinin tetiklediği enflasyon ve hayat pahalılığıyla insanlarımızı karamsarlığa sürükleme girişimi olarak tezahür etmeyi sürdürmektedir. Türkiye, tüm bu imtihanları, başarıyla vererek yoluna devam etmiş, bugünlere gelmiş bir ülkedir. Avrupa’sından Amerika ve Asya’sına kadar tüm dünyanın enflasyondan, resesyona nice sıkıntılarla boğuştuğu bu küresel fırtınadan Türkiye’yi kurtararak inşallah salih-i selamet ulaştırmakta kararlıyız. Yaşadığımız her tecrübe bize, sonraki adımlarımız için eşsiz dersler vermiştir. Geçmişten bugüne edindiğimiz tecrübeler ışığında ülkemizin sadece alt yapısını adeta yeni baştan inşa etmekle kalmadık. Yönetim sisteminde de köklü değişiklikler gerçekleştirdik. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin zirvesini oluşturduğu bu değişimlerin her bağlı birer sessiz devrim niteliğindedir. Geçmişte siyasi, sosyal, ekonomik düzenimizi bir anda alt üst edecek nice sınamayı bu süreçte nispeten küçük bedellerle atlatabilmemizi gerçekleştirdiğimiz tarihi reformlara borçluyuz.

“DÜNYANIN GELİŞMİŞ DİYE TABİR EDİLEN ÜLKELERİNİN BİLE GÖĞÜSLEMEKTE ZORLANDIĞI KÜRESEL KRİZLERİ HAMDOLSUN BİZ BAŞARIYLA YÖNETİYORUZ”

Son dönemde ekonomide bu hakikatle yüzleşiyoruz. Dünyanın gelişmiş diye tabir edilen ülkelerinin bile göğüslemekte zorlandığı küresel krizleri hamdolsun biz başarıyla yönetiyoruz. Önceliği istihdama ve büyümeye yani insanlarımızın işine, aşına, huzuruna verdiğimiz programımız sayesinde içeride ve dışarıda artık yavaş yavaş itiraf da edilmeye başlandığı gibi emin adımlarla hedeflerimize ilerliyoruz. Kurdaki dalgalanmanın ve yükselen fiyatların insanlarımızın hayatında yol açtığı refah kaybını telafi edecek tedbirler alıyoruz. Asgari ücretten memur ve emekli maaşlarına kadar her kesimden vatandaşımızın gelir seviyesini yükseltecek artışlar yaptık. Halen de yapıyoruz. Önümüzdeki şubat-mart aylarıyla birlikte uyguladığımız politikanın olumlu neticelerini daha iyi görmeye başlayacağız.

“HİÇBİR ZAMAN BİR FAİZ UYGULAMASI YAPMADIK”

Türkiye, dünyanın devlet eliyle verilen en kapsamlı yüksek öğrenim yurdu, öğrenim kredisi ve öğrenci bursu sistemine sahip ülkesidir. Öğrenim kredisi, başvuran her öğrencimize veriliyor. Alınan kredilerin geri ödemeleri mezuniyetten iki yıl sonra başlıyor. Şayet, bu süre içinde mezun öğrenci henüz sigorta girişi olan bir işe başlayamamışsa elektronik devlet sistemi üzerinden ödemeyi erteleyebiliyor. Bugüne kadar kredi ödemelerinin yıllık güncellemesi, belirli bir faiz oranı üzerinden değil, yurt içi üretici fiyat endeksi farkına göre yapılıyordu. Hiçbir zaman bir faiz uygulaması yapmadık. Ama bay Kemal, yalan bol. Utanmadan sıkılmadan faizden bahsediyor. Böyle bir şey yok. Eğer sıkıyorsa gel kendin bunu ispatla. Kimden faiz almışız. Bunu ortaya koy. Hiçbir öğrenci faiz uygulamasına tabii tutulmamıştır.

“KREDİ GERİ ÖDEMELERİNİN HERHANGİ BİR ENFLASYON FARKI VEYA FAİZ UYGULAMASI OLMAKSIZIN SADECE ALINAN KREDİ RAKAMI ÜZERİNDEN YAPILMASINI KARARLAŞTIRDIK”

Son dönemde enflasyonun arzu etmediğimiz düzeylere yükselmesi, öğrenim kredisi güncellemelerinde beklenmedik rakamların ortaya çıkmasına yol açtı. Gençlerimizi, elbette böyle bir yükün altında bırakamazdık. Nitekim haftalar öncesinden ilgili arkadaşlarımıza talimatlarımızı verdik. Çalışmaları başlattık. Biraz önceki kabine toplantımızda kredi geri ödemelerinin herhangi bir enflasyon farkı veya faiz uygulaması olmaksızın sadece alınan kredi rakamı üzerinden yapılmasını kararlaştırdık. Yani, ana para… Bu uygulamadan halen kredi geri ödemesi yapan tüm gençlerimiz, yararlanacak. Aldığımız bu kararla kredi geri ödemelerinde toplamda 26 milyar liranın üzerinde bir yükü gençlerimizin üzerinden kaldırmış oluyoruz.

“TOPLAM 3 MİLYON 157 BİN GENCİMİZİN ÖĞRENİM KREDİSİ SORUNUNU KÖKTEN ÇÖZMÜŞ OLUYORUZ”

Böylece, mezun olup, geri ödemesi başlayacak 1 milyon 49 bin, kredi almış ancak henüz mezun olmamış 812 bin, geri ödemesi vergi dairelerince takip edilen 1 milyon 295 bin olmak üzere toplam 3 milyon 157 bin gencimizin öğrenim kredisi sorununu kökten çözmüş oluyoruz.  Önümüzdeki yıldan itibaren öğrenim kredisi geri ödemesi başlayacak öğrencilerimiz de artık sadece aldıkları kredi rakamı kadar sorumlu olacaklar. Öğrenim kredileriyle ilgili aldığımız kararın gençlerimize hayırlı olmasını diliyorum.

“ÖĞRETİCİLERE HER 5 DERS İÇİN İLAVE BİR SAAT EK DERS ÖDEMESİ YAPACAĞIZ”

Bir müjde de ücretli çalışan öğretmenlerimize ve usta öğreticilerimize vermek istiyorum. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı resmi eğitim kurumlarında ek ders ücreti karşılığı görev yapan öğretmenlere ve usta öğreticiler ile Kur’an kurslarında görevlendirilen öğreticilere her 5 ders için ilave bir saat ek ders ödemesi yapacağız.

“DEVLETE BAĞLI ÜNİVERSİTELERİMİZİN TIP VE DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTELERİNİN SON SINIF ÖĞRENCİLERİNE ASGARİ ÜCRET TUTARI KADAR ÖDEME YAPILACAK”

Türkiye’de en büyük reformları gerçekleştirdiğimiz alanların başında sağlık gelmektedir. Öğrencisinden en üst düzey yöneticisine kadar sağlık çalışanlarının tamamının işini huzur ve güven içinde yapması en önemli önceliğimizdir. Bunlar arasında tıp ve diş hekimliği fakültelerimizin son sınıflarında kurum personel gibi mesai yaparak, nöbet tutarak çalışan, bilfiil hastalarla ilgilenen öğrencilerimiz de vardır. Hekim adayı öğrencilerimizin hem emeklerinin karşılığını vermek, hem motivasyonlarını yükseltmek için kendilerine yapılan ve asgari ücretin üçte biri kadar olan ödeme miktarını, artırma kararı aldık. Devlete bağlı üniversitelerimizin tıp ve diş hekimliği fakültelerinin son sınıf öğrencilerine asgari ücret tutarı kadar ödeme yapılacak.”

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.