Dolar 32,5801
%0.32
Euro 34,7772
%0.13
Altın 2.509,780
%1.02
Bist-100 9.693,00
%1.77

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
CHP’li eski başkan hakim karşısında: CHP’den Pekdaş’a destek

CHP’li eski başkan hakim karşısında: CHP’den Pekdaş’a destek

CHP İzmir İl Başkanlığı, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca’nın da katılımıyla, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı Adalet Yürüyüşü’ne ikram aracı göndermesi gerekçesiyle yargılandığı davanın ilk duruşması öncesinde bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamada yapılan konuşmalarda, soruşturmanın hukuki dayanağı olmadığına dikkat çekilirken, davanın siyasi bir dava olduğu belirtildi ve amacın “sindirme” ve “korkutma” olduğunun altı çizildi.

  • Ege Postası
  • 02.06.2022 - 10:52

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Konak Belediyesi eski Başkanı Sema Pekdaş’ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2017 yılında yaptığı Adalet Yürüyüşü’ne meclis kararıyla “ikram aracı göndermesi” gerekçesiyle hakkında “taşıt kanununa muhalefetten” açılan soruşturması kapsamında yargılandığı davada ilk duruşma görüldü.

Duruşma öncesinde CHP İzmir İl Başkanlığı, Pekdaş’a destek olmak için İzmir Adliyesi önünde bir basın açıklaması düzenledi.

Açıklamaya Pekdaş’ın yanı sıra CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, CHP Konak İlçe Başkanı Konak Küçükoğullarından, CHP İzmir İl Yönetim Kurulu üyeleri ve Konak Belediyesi meclis üyeleri katıldı.

Açıklama yapılan konuşmalarda ise yargılamada amacın belediyeleri sindirme ve halka gözdağı verme olduğu mesajı verildi.

KARACA: HUKUKİ DEĞİL SİYASİ BİR DAVADIR

Genel Başkan Yardımcısı Karaca, Kılıçdaroğlu’na yönelik linç girişimine karşı verilen kararı örneklendirerek, Pektaş hakkında açılan davanın halk üzerinde korku hegemonyası kurma çabası olduğunu belirtti ve “Maalesef bugün yine trajikomik bir davayla karşınızdayız. Sayın genel başkanımız adaletin artık bir sopa olarak kullanılmaya başladığı bir süreçte tek başına. Kimseye bir davet çıkarmadan adalet talebini ve toplumun taleplerini vurgulamak için bir yürüyüş başlattı. Ancak toplumsal siyasi düşüncesi, inancı ne olursa olsun hiçbir ayrım gözetmeden tek ortak duygusu adalet olan milyonlar genel başkanımızla yürüdüler. Önceki dönem belediye başkanımız, bütün giderleri bağışçılar tarafından karşılanan, belediyeye mali yükü olmayan bir şekilde hemşerilerimize çay ve su vermiş. Sonuç bu. Bu hava hukuki değil siyasi bir davadır. Biber gazlarıyla saldırdılar, coplarla geldiler. korkutma ve sindirmek için her şeyi yaptılar. Genel başkanımıza saldırılar. Ve İçişleri Bakanı, sayın genel başkanımızın şehir cenazesine sokulmaması talimatı verdi. Ayrıca Çubuk’ta sayın genel başkanımızın linç edilerek dürülmesi için bir linç girişimi başlatıldı. Genel başkanımızı linç etmeye çalışanlar bir gün bile cezaevine girmediler ve bu girişim basit yaralama olarak görüldü. Sayın genel başkanımıza karşı linç girişimini basit yaralama olarak gören anlayış bugün burada, hemşerilerine belediye başkanı olarak meclis kararını uyguladığı için yargı önüne çıkıyor. Yargıyı oyalıyorlar. İktidarın, saraydaki tek kişilik hükümetin gezi ve adalet yürüyüşü içinde derin bir yara oluşturmuş. Sayın genel başkanımız onların ezberlerini bozdu. Yurttaşımızın adalete olan talebini yüksek bir şekilde dile getirmeye başladılar. Yurttaşımız haksızlığın üzerine korkmadan gidiyorlar. Bu nedenle sabahın 6sında kadınlarınızı ve başkanlarımızı sabahın köründe derdest ederek alıyorlar. Bakın neler yapıyoruz diyerek korku imparatorluğu yaratmaya çalışıyorlar. Artık onların istediğini yazmayan ve onları eleştiren herkesi cezaevine gönderecek bir yasayı TBMM’ye getirdiler. Bizim cesaretimiz kırılmayacak ve asla mücadeleyi bırakmayacağız. Davalarla, yargı sopasıyla bizleri susturmaya çalışıyorlar. Milletin gönlünde kaybettikleri iktidarı adliye binalarında arıyorlar. Ama adliye binalarına bizleri getirdikçe ve milleti korkutmaya kalktıkça daha da cesaretleniyoruz Emin olun cesaret bulaşıcıdır. Zorbalar ve zulmedenler kaybedecek, cesaret edenler kazanacaklar. Bugün zulmedenler yarın sandıkta ağlaya ağlaya evlerine gidecekler” dedi.

YÜCEL: BURADA YAPILAN GÖZDAĞI VERMEK

Açıklamada konuşan CHP İzmir İl Başkanı Yücel ise soruşturmanın “sindirme” amacı taşıdığına dikkat çekti ve “Ülkemizi 20 yıldır yöneten AKP iktidarı son dönemde özellikle belediyelerimiz ve belediye başkanlarımızın üzerinki baskılarını artırıyor. Bu da o baskıların biri. Evrensel bir hareketle adalet yürüyüşünü başlatan genel başbakanımız önderliğinde bir yürüyüş gerçekleştirildi. O yaz sıcağında 25 gün süren yürüyüşte vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını belediyelerimiz de asgari düzeyde karşıladılar. Bunları yasa ve mevzuatlar çerçevesinde yaptılar. Ortada bir meclis kararı var. Suçlamanın dayanağı yok. Burada yapılan korkutmak ve gözdağı vermek. Biz de dayanışma duygumuzu göstermek için Sema başkanınızın yanındanız. Ben en kısa sürede bu haksız suçlamadan aklanacağına inanıyorum. Sonuç ne olursa olsun bu yargılamalar, bizim verdiğimiz mücadelenin şeref madalyası olarak tarihe geçecek” diye konuştu.

PEKDAŞ: HALKI SİNDİRMEK İÇİN YAPILAN BİR YARGILAMADIR

Davanın hukuki bir dayanağı olmadığını belirten Pekdaş, meclis kararı üzerinden hareket etkinlerini hatırlattı ve “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı Adalet Yürüyüşü’ne İzmirli hemşerilerimizin yoğun olarak katıldığı yürüyüşe verdiğimiz destek nedeniyle yargılanıyorum. Biz o dönem mecliste aldığımız kararla herkes için adalet temasını belirlemiştik. Adalet bir devletin temelidir. Dolayısıyla bu adalet teması çerçevesinde yaptığımız... Gerekçe gösterilerek yürüyüşten 1 yıl sonra Ankara’dan 2 kişinin yaptığı şikayet üzerine Konak Belediyesi'nin Adalet Yürüyüşü’ne verdiği destek öne sürülerek bunun FETÖ/PYD propaganda çalışması olduğu iddiasıyla soruşturma başlattılar. Bu soruşturmayla belediyenin aldığı karar, ayrıca belediye kanunlarının, belediye başkanına ve meclis üyelerine verdiği görevler çerçevesinde böyle bir şey olamayacağını gördüler. Bu iddialarla olan ön inceleme sonucunda soruşturma açılmamasına karar verdiler. Ama Süleyman Soylu imzalıyla başlatılan soruşturmanın bir sonucu olmalıysa. O nedenle ikram araçlarının kendi ilçe sınırlarının dışına çıkması taşıt kanununa muhalefettir dendi. Ben bu kapsamda yargılanıyorum. Belediyeler halkının mutluluğu için çalışmalıdır... Toplumsal mücadele içindelerse ve bu mücavir alanda söz konusuysa... Bu yürüyüş 25 gün sürdü ve hava sıcaklıkları 45 dereceye ulaştı. Bu koşullarda bizim hemşerilerimize destek olma sorumluluğumuz ve bu doğrultuda bir meclis kararı var, yani taşıt kanununa muhalefet yok. Bu, belediyeleri ve halkı sindirmek için yapılan bir yargılamadır. Ortada bir suç yoktur” ifadelerini kullandı.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.