Dolar 32,5023
%-0.12
Euro 34,9607
%0.38
Altın 2.430,250
%0.29
Bist-100 9.818,00
%0.98

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
CHP'den 'Çubuk Davası' kararına tepki!

CHP'den 'Çubuk Davası' kararına tepki!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik Çubuk’taki linç girişimi davasında karar çıktı. CHP milletvekilleri dava sonrası Çubuk Adliyesi önünde açıklama yaparak karara tepki gösterdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, “Ben pişman değilim’ diyen sanığın cezasını bile ertelediler. Hukuk her şeyi sonuna kadar takip eder, bu dosyalar bir gün gelir yeniden açılır, gerçeğin üzerini hiçbir güç erteleyemez. Burada yargılanan ve ceza alan sanıklardan öte bu işi planlayanların, azmettirenlerin, organize edenlerin bir gün mutlaka yargı önünde hesap vereceğini unutmayacağız” dedi. CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç da; “Bu olayı kim teşvik etti, kim tahrik etti bunun en önemli sorumlusu şu anda İçişleri makamında oturan Süleyman Soylu’dur. Süleyman Soylu bizzat halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmiştir. Bu davanın arkasında duranlar İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve iktidardır” diye konuştu.

  • Ege Postası
  • 31.05.2022 - 16:52

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na Çubuk’taki linç girişimi davasında karar çıktı. Çubuk 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Kılıçdaroğlu’na yumruk atan Osman Sarıgün’e verilen 1,5 yıllık hapis cezası ertelenirken, suç işlemeye tahrik suçundan 2,5 yıl hapis cezası verildi. Kılıçdaroğlu’nun sığındığı evin önünde “Yakın o evi” diye bağıran Sevim Gölyeri’nin de 1 yıl 5 ay 15 günlük cezası ertelenirken, sadece Kılıçdaroğlu’nun sığındığı evden çıkmasını engellediği için 3 yıl 4 ay hapis cezası aldı.

CHP yöneticileri, milletvekilleri ve Ankara İl Başkanı Ali Hikmet Akıllı, dava sonrası Çubuk Adliyesi önünde açıklama yaparak bu karara tepki gösterdi. Hukuk ve seçim işlerinden sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı, Çanakkale milletvekili, avukat Muharrem Erkek şunları söyledi:

“Çubuk ilçemizde Genel Başkanımıza, milletvekillerimize yönelik bir linç girişimi gerçekleşti. Bu linç girişiminin arkasında kimlerin olduğu, kimlerin bunu planladığını ve organize ettiğini çok iyi biliyoruz. Bu linç girişimi planlı bir şekilde öldürmeye teşebbüstür. Bugün Çubuk 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde sonuçlanan bu dava aslında ağır ceza mahkemesinde görülmeliydi, ama maalesef siyasallaşan yargı her geçen gün adaleti daha da çürütüyor.

“NE İLGİNÇTİR Kİ CEZALARIN ÇOK BÜYÜK BİR ÇOĞUNLUĞU ERTELENDİ”

Her zaman söylediğimiz gibi tek adam sisteminde maalesef yargı yürütmenin tahakkümü altına girmiştir. Onun için adalet tecelli etmiyor. Bugün dava sonuçlandı, çok trajikomik bir süreç, yargılananlar yaralamadan, mala zarar vermeden, hakaretten, tehditten, özgürlüğü engellemekten bazı suçlar bazı cezalar aldılar. Ne ilginçtir ki cezaların çok büyük bir çoğunluğu ertelendi, yani hükmün açıklanmasının geri bırakılması uygulandı. Yani istinafa gitmek artık mümkün değil bu suçlarla ilgili onun için burada zaten adalet tecelli etmedi.

“HUKUK HER ŞEYİ SONUNA KADAR TAKİP EDER, BU DOSYALAR BİR GÜN GELİR YENİDEN AÇILIR”

‘Ben pişman değilim’ diyen sanığın cezasını bile ertelediler. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na yumruk sallayan Osman Sarıgün’ü tebrik etseler herhalde çok daha iyiydi. Hukuk her şeyi sonuna kadar takip eder, bu dosyalar bir gün gelir yeniden açılır, gerçeğin üzerini hiçbir güç erteleyemez. Burada yargılanan ve ceza alan sanıklardan öte bu işi planlayanların, azmettirenlerin, organize edenlerin bir gün mutlaka yargı önünde hesap vereceğini unutmayacağız. Bunun mutlaka takipçisi olacağız. Genel Başkanımız zaten suça sürüklenen çocuklar hakkında, suç tarihinde 18 yaşını bitirmemiş olan tüm sanıklar hakkında şikayetinden vazgeçti.

“1 YIL SONRA KÖYÜMÜZE ZİYARETE GELDİĞİNDE HİÇBİR ŞEY OLMADI BU OLAYIN ARKASINDAKİLER ÇIKARTILSIN’

Bugün sanıklardan biri de ilginç bir şey söyledi; ‘1 yıl sonra bizim köyümüze ziyarete geldiğinde hiçbir şey olmadı bu olayın arkasındakiler çıkartılsın’ dedi ama maalesef yargı bağımsız ve tarafsız olmadığı için gerçeğin üzerine gidilemiyor. Bir rejim halkın artık adalete inanmadığı noktaya gelmişse o rejim mahkûm olmuştur.

Yarın İstanbul’un iki kez seçilmiş Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu aleyhinde açılan davayı takip edeceğiz, perşembe günü İstanbul İl Başkanımız Canan Kaftancıoğlu hakkında açılan başka bir davayı takip edeceğiz. Yine bugün Adana’da Aladağ’da yurt yangınında hayatını kaybeden çocukların davasını takip ediyoruz, Boğaziçi öğrencilerinin davası, Şanlıurfa’daki Suruç davası hepsini yakından takip ediyoruz CHP olarak. Adalet arıyoruz, 85 milyon adalete susadı, ilk seçimden sonra bu memleketteki tüm adaletsizlikleri adaletle ortadan kaldıracağız. Devletin temeli olan adaleti çürütenler devleti ve milleti gerçek bir beka sorunuyla karşı karşıya bıraktıklarının belki de farkında değiller.”

ÖZKOÇ: “SÜLEYMAN SOYLU BİZZAT HALKI KİN VE DÜŞMANLIĞA TAHRİK ETMİŞTİR”

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç da şöyle konuştu:

“Bugün bir dava sonuçlandı ama sonuç tam bir komedi, bu olayı kim teşvik etti, kim tahrik etti bunun en önemli sorumlusu şu anda İçişleri makamında oturan Süleyman Soylu’dur. Süleyman Soylu bizzat halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmiştir. Süleyman Soylu, CHP’li il başkanlarının, ilçe başkanlarının ve yetkililerin şehit cenazesine alınmasın diye kendi müsteşarlarına ve yetkililere emir veren kişidir. Bu davanın arkasında duranlar İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve iktidardır.

O insanları tahrik edenler, Kılıçdaroğlu’na linç girişimini yaptıranlar, Kılıçdaroğlu’nun bir evde saatlerce mahsur kalmasını sağlayanlar iktidar mensuplarıdır. Orada net olarak hatırlayalım, Genelkurmay Başkanı’nın, Milli Savunma Bakanı’nın, üst düzey bürokratların katıldığı bir yerde jandarma genelgesi doğrultusunda hiçbir tedbir alınmamıştır. Güvenlik koridoru oluşturulmamıştır. Eğer orada bazı gerekli karşılaşmalar olmasaydı ölümün gerçekleşeceği bir olayda Milli Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı, Milli Eğitim müdürü ve Genel Başkan danışmanları saatlerce köy konağında oturmuşlar ondan sonra olay nihayete erdiğinde müdahale ediyormuş görüntüsü verdiler.

“KILIÇDAROĞLU’NA YUMRUKLA SALDIRAN KİŞİNİN AKP İKTİDARINA MENSUP KİŞİLER TARAFINDAN ELİ ÖPÜLÜP ONURLANDIRILMIŞTIR”

Olay gerçekleştikten sonra Kılıçdaroğlu’na yumrukla saldıran kişinin AKP iktidarına mensup kişiler tarafından eli öpülüp onurlandırılmıştır. Bugünkü bu davada buna benzer kişilerin iktidar tarafından desteklendiğinin açık göstergesidir. İnsanları kin ve düşmanlığa tahrik eden İçişleri Bakanı Soylu ve bu mahkeme kararı şunu söylüyor; ‘Her türlü karışıklıkta bizden yana olanların biz arkasında duracağız’ diyor. Ama biz de CHP olarak diyoruz ki hiçbir güç adaletin üstünde olamaz. Hiçbir güç demokrasinin üzerinde olmayacaktır, hiçbir güç Türkiye’nin adli makamlarını siyasete sonuna kadar alet edemeyecektir.

“DEVLETE VE MİLLETE KARŞI İŞLENEN BÜTÜN SUÇLARIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”

CHP’nin Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun kararlılığı ve arkasındaki yol arkadaşlarının mücadelesi buna engel olacaktır. Millet İttifakının nihai olarak iktidara gelmesinden sonra devlete ve millete karşı işlenen bütün suçların takipçisi olacağız. Bizzat Kılıçdaroğlu’nun öldürülmesi ile ilgili öldürün, vurun, yakın diyenler bugün davaları aldıkları cüzi cezalardan da erteleme verilerek, dışarıda elleri kolları serbestçe dolaşmaları sağlanmıştır. Soylu’nun yanında makinalı tüfeklerle Twitter hesaplarından; ‘Sen bize vur, öldür de biz vuralım, öldürelim’ diyen insanlar hakkında hiçbir işlem yapılmamıştır.

“KILIÇDAROĞLU ‘SİZ DİK DURUN EĞRİ BELASINI BULACAK’ DİYOR, BİZ DİK DURACAĞIZ EĞRİYE BİR GÜN BELASINI BULDURACAĞIZ”

Bugün yargılananlar masum köylüler, birilerinin tahrikiyle, teşvikiyle, sırtlamasıyla orada linç girişiminde bulunmuşlardır, Genel Başkanı öldürmeye teşebbüs girişiminde bulunmuşlardır ama bugün dışardalar. Hiç kimse kuşku duymasın bu ülkede adalet tecelli edecek, Kemal Kılıçdaroğlu şöyle sesleniyor; ‘Siz dik durun eğri belasını bulacak’ diyor, biz dik duracağız eğriye bir gün belasını bulduracağız.”

Partililer "Hak, hukuk, adalet" sloganı attı.

KILIÇDAROĞLU’NUN AVUKATI CELAL ÇELİK: İLGİNÇ BİR ŞEKİLDE, İSTİNAF YÖNÜNÜ TAMAMEN KAPATIR ŞEKİLDE ‘HÜKMÜN AÇIKLANMASININ ERTELENMESİ’ KARARI VERİLDİ

Kemal Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, Çubuk 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin Kılıçdaroğlu’na yönelik linç girişimi davasında bugün verdiği kararı ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi. Kararı istinafa taşıyacaklarını belirten Çelik, şunları söyledi:

“Normal şartlar altında, bir davadan sonra soru yöneltildiğinde yanıt vermek kolay. Neden? Çünkü hukuksal değerlendirme yaparsınız. Yani bir hakim yanlış karar verebilir, yanlışlar yapar, bize göre yanlış olduğunu düşündüğümüz şeyler açığa çıkar. Onları ifade edebiliriz ama bu karar öyle değil. Bu karar bize, en baştan itibaren şunu göstermiş oldu zaten: Tamamen siyasi otoritenin, siyasi erkin vermiş olduğu talimatlar çerçevesinde, olayın vahametinin küçültülmesine çalışma iradesini yansıttı bize bu karar aslında. Çünkü normal şartlar altında bu yargılamanın ağır ceza mahkemesinde görülmesi gerekiyordu. Hiçbir şekilde asliye ceza mahkemesinde bu dava açılamazdı, yürütülemezdi. Bu gerekçeyle biz, biliyorsunuz tüm süreçlerde mahkemeden görevsizlik kararı verilmesini istedik. Davanın, Genel Başkanımızı öldürülmeye yönelik linç girişimi kapsamlı öldürme teşebbüsü suçu kapsamında olan bir suç olduğunu ifade etmiştik. O yüzde, mutlak bir şekilde dosyanın ağır ceza mahkemesine gönderilmesi gerekiyordu.

“DOSYANIN AĞIR CEZA MAHKEMESİNE GİTMESİ GEREKİYORDU”

Maalesef ısrarlı bir biçimde -ki en komik olan şuydu aslında- bazı sanıklarla ilgili ‘suç işlemeye tahrikten’ dava açılmıştı. Düşünün; hem ‘suç işlemeye tahrik’ diyorlar ki ortadaki tahrik edilen suç öldürmeye yönelik suçtu. ‘Öldürün’ denilmişti, ‘Yakın’ denmişti. Dolayısıyla ‘Yakın, öldürün’ anlamı, adı üstünde öldürmeye yönelik bir teşvik anlamını içeriyor. O çerçevede siz bir insanla ilgili bu davayı açıyorsanız artık eylem, bütün olarak ‘öldürmeye teşebbüs’ kapsamında değerlendirilmesi gerekiyor. O yüzden dosyanın, ağır ceza mahkemesine gitmesi gerekiyordu. Ama ısrarlı bir biçimde buna karşı çıkıldı ve sonucunda da zaten gördük.

“İLGİNÇ BİR ŞEKİLDE, İSTİNAF YÖNÜNÜ TAMAMEN KAPATIR ŞEKİLDE, ÖZELLİKLE 2 YILIN ALTINDAKİ CEZALAR YÖNÜNDEN ‘HÜKMÜN AÇIKLANMASININ ERTELENMESİ’ KARARI VERİLDİ”

Mahkeme, evet, cezalar verirken alt sınırdan uzaklaştı, uzaklaşması zaten gerekiyordu. Ama ilginç bir şekilde, istinaf yönünü tamamen kapatır şekilde, özellikle 2 yılın altındaki cezalar yönünden, neredeyse tüm sanıklar yönünden ‘hükmün açıklanmasının ertelenmesi’ kararı verildi. Bu, hukuksuz bir yaklaşımdı. Bu, alınan talimatın bir gereğinin ortaya konduğu gerçekliğini açığa çıkardı. Zira her sanık yönünden ayrı değerlendirme yapmak gerekir.

“İSTİNAF MAHKEMESİNDE HAKLARIMIZI ARAMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Hükmün açıklanmasının ertelenmesi kararının verilebilmesi için, o kişinin işlemiş olduğu suçtan ötürü pişmanlık duyması ve bir daha suç işlemeyeceği konusunda bir inanç yaratması gerekliliği söz konusuydu. Oysa biliyorsunuz, duruşmada sanıklar, -birçoğu açısından söylüyorum- o işlemiş olduğu suçtan pişmanlık duymadıklarını ifade etmişlerdi. Şimdi hem işlemiş oldukları suçtan pişmanlık göstermeyen sanıklar var hem de bu sanıkların cezaları hükmün açıklanmasının ertelenmesi kapsamında ertelenmişti. Bu hukuksuzluktu. Hakimin bir anlamda suç işlediğini ifade etmek durumundayız. Çünkü dosya kapsamına uygun olmayan kararlar verdi. Ama biz, bu mücadelemizi devam ettireceğiz ve sonuç itibariyle öncelikle elbette bu hükmün açıklanmasının ertelenmesi yönünden ağır ceza mahkemesine itirazlarımızı sunacağız. Onun ötesinde diğer suçlar yönünden de istinaf mahkemesinde haklarımızı aramaya devam edeceğiz.”

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.