Babacan’dan iktidar ve yerel yönetim ‘sürtüşmesine’ tepki: Zararı İzmirliler görüyor

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İzmir Ödemiş ve Narlıdere ilçe kongreleri ile Kiraz ve Balçova ilçe başkanlıkları açılışı için iki günlük İzmir programının sonuna geldi.
Narlıdere Kongresi sonrasında esnaf ziyareti gerçekleştiren Babacan, ziyaretin ardından basının sorularını yanıtladı.

“ÇOK BÜYÜK POTANSİYEL VAR”

Genel olarak İzmir ziyaretini değerlendiren Babacan, İzmir’in potansiyelinin çok yüksek olduğunu ve bunun kullanılması gerektiğini söyledi ve "Bizim İzmir'de girdiğimi her semtte vatandaşlar ile görüştüğümüz her ortamda güzel bir ilgili ve sevgi ile karşılanıyoruz. İzmir uzun bir süredir merkezi hükümetin ilişkilerini sorunlu olduğu bir il. Bunun farkındayız. Şu andaki merkezi hükümet karşıtlık üzerinden siyaset yaptığı için, hep bir karşı taraf arıyor. Bu karşı tarafında dönem dönem İzmir olduğunu üzülerek gördük.  Bunun çok hızlı bir şekilde telafi edilmesi gerekecek. İzmir'in potansiyeli çok büyük. Tarım, turizm sanayi de başlı başına bir kültür şehri. Çok büyük potansiyel var. Bu potansiyelin kullanılması için çok hızlı çalışmalar yapılması gerekiyor. Özellikle İzmirli gençlerimizin önünü açmak gerekiyor. İzmirli gençlerimizin kendi geleceklerini İzmir'de hayal etmesini sağlamamız gerekiyor.  Bunun için ekip olarak güçlü bir şekilde çalışacağız“ dedi

“ÖZGÜRLÜKLER ÇOK ÖNEMLİ”

İzmir’deki sorunlara da değinen Babacan, en büyük sorunun esnafın ve çiftçinin durumu olduğunu belirtti ve İzmir’in sorunlarının çözümünde yerel yönetimler ve merkezi iktidarın birlikte hareket etmesinin önemine vurgu yaparak “Yaklaşık 20 ayrı başlıkta eylem planlarımızı açıklamaya başladık bunlardan biri tarımdı. Gerisi arkadan gelecek. Esnafımızla görüştüğümüzde ‘işler yok’ diyorlar. Tarımla uğraşan arkadaşların maliyetler çok arttı ancak satış fiyatları kendi açılarından aynı, dolayısıyla öncellikle esnafımızın çiftçimizin sorunlarına acil çözüm üretecek adımlar önemli görüyoruz. Bunun dışında ülkenin topyekun zenginleşmesi çok önemli. Bu da ancak Hukuk devletinden ayrılmayan ekonomi yönetimiyle mümkün. Özgürlükler çok önemli. İzmir'de tarım, esnaf, kobi… Kemeraltı ve Karşıyaka Çarşı'da bu sorunları görmüştük. . Herhalde en acil konular esnaf ve çiftçilerimizin sorunları. Tabii ki işsiz vatandaşımız yok, bunları çözmek için yeni yatırım gerekiyor, bunun içinde güven ve istikrar gerekiyor.  Nisan sonu itibari ile doğrudan yatırım rakamları eksiye döndü. Yani kendi insanımız gidiyor yabancı ülkeye yatırım yapıyor: Bunun için İzmir'i yeninde kendi yatırımcımız için yatırım noktası olarak gösterebilmek ve bu güven ortamını sağlayabilmek çok çok önemli. Ancak İzmir'in altyapı olsun ulaşım olsun… Bunlar zaten bildiğimiz konular. Bunlar bir yandan yerel yönetim ve merkezi hükümetin birlikte iş birliği içinde çözmesi lazım. Ancak İzmir’deki yerel yönetimlerle merkezi hükümetin ilişkilerin bahtı açılmadı. O ilişkilerin bahtı açılmadığı için de hep bir sürtüşmeyle gidiyor. O sürtüşmenin zararını yaşayan İzmirli vatandaşlarımız” ifadelerini kullandı.

“MEMLEKETİN SORUNLARIYLA YÜZLEŞMEKTEN KAÇINIYORLAR”

Muhalefet partilerinin liderleri son zamanlarda İzmir’e gelerek bu ziyaretler esnasında da sokağa inerek vatandaşların ve esnafın sorunlarını ve taleplerini dinliyorlar. Babacan, muhalefet kanadında yapılan ziyaretler bu şekildeyken Cumhur İttifakı ortaklarının neden sokağa çıkmadıkları sorusunu ise şu şekilde yanıtladı; “Benim bildiğim kadarıyla onlar fazla bir yere çıkmıyor. Sadece İzmir’e değil. Son gümlerde pek görmüyorum iktidar tarafından sokağa çıkabilme, esnafla ve vatandaşla dertleşebilme gibi şeyler. Kolay değil. Şu anda memleketin sorunlarıyla yüzleşmekten kaçınıyorlar. Sadece İzmir değil. Benim bildiğim Ankara’nı dışına pek çıkmıyorlar. Çıktıkları zaman da bir vaka her zaman oluyor. Biz sorunları dinliyoruz ve dillendiriyoruz. İktidar partilerinin de yapması gereken sorunları dinlemek ve gereğini yapmak. Onlar dinlemiyorlar gereğini zaten yapmıyorlar, yapamıyorlar. Çünkü ellerinde bunu yapabilecek ne bir kadroları var ne bir plan programı var.”

“GAYRİMENKUL PROJESİ VARSA HEMEN RANT GÖZLÜKLERİNİ TAKIP BAKIYORLAR”

30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen depremde Bayraklı başta olmak üzere İzmir’in birçok ilçesinde kentsel dönüşüm çalışmaları hız kazandı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, deremin hemen ardından Bayraklı Kent Hastanesi’nin yanındaki alanı rezerv konut alanı ilan etmiş ve bunun dışında Bayraklı ilçesinde 7 rezerv alanı daha açıklamıştı. Kentte hız kazanan kentsel dönüşüm çalışmalarında yerel yönetimler ve devlet kurumları sıkça karşı karşıya gelirken hayata geçirilen projelerle İzmir’in “yeni rant merkezi” yapılmaya çalışıldığı iddiaları gündeme gelmişti. Konuya ilişkin soruyu yanıtlayan Babacan, iktidarın sadece İzmir’de değil Türkiye genelinde imarla ilgili durumlara rant açısından baktığını ifade etti ve “Projenin detayını maalesef bilmiyorum. Projeyi incelememiz lazım. Ne yapmaya çalışıyorlar ne oluyor… Bilmediğim bir konuda yorum yapmam doğru olmaz. Ama şu var ki; hükümetin genel anlamda kentsel dönüşüm olsun, imar değişikliği olsun… Kanal İstanbul örneğinde olduğu gibi nerede bir inşaat nerede bir gayrimenkul projesi varsa hemen rant gözlüklerini takıp bakıyorlar” dedi.