Dolar 32,3721
%0.17
Euro 34,9916
%-0.21
Altın 2.326,010
%0.24
Bist-100 9,10
%0.19

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Akşener: Esnaf dükkanları Türkiye’nin özetidir

Akşener: Esnaf dükkanları Türkiye’nin özetidir

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Karaman’da; “Esnaf dükkanları Türkiye’nin özetidir. O esnaf dükkanlarının içinde Türkiye vardır. Türk milleti vardır. Ve Türkiye’nin gerçek dertleri vardır. Uzun bir zamandır sizin derdiniz konuşulmuyor. Sizin derdiniz konuşulduğu takdirde, çözüm üretmek lazım. Çözüm üretmek için; beş maaşlı 10 maaşlı israf abidesi, yan gelip yatan, kifayetsiz muhteris, pudra şekerci danışmanların işten çıkarılması lazım. Elbette haram olsun zıkkım olsun” dedi.

  • Ege Postası
  • 13.05.2022 - 17:40

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, esnaf ziyareti için bulunduğu Karaman’da yurttaşlara seslendi. Akşener, şunları söyledi:

“SİZ KİMSİNİZ, KIYMET-İ HARBİYENİZ YOKTUR”

“Bugün aranızda olmanın benim için başka bir anlamı var. Hem Türkçe’nin başkentindeyim, hem de anamın şehrindeyim. İki heyecan bir arada. Dediğim gibi, Karamanoğlu Mehmet Bey’i rahmetle, minnetle, şükranla anıyorum. Allah onlardan bin kere razı olsun.

Uzun bir zamandır esnaf esnaf, ilçe ilçe, il il geziyorum. Esnaflarımızı il il, ilçe ilçe gezme nedenim şudur: Çünkü esnaflarımız için müşteri velinimettir. Ve hizmet üzerinden; daha iyi hizmet verebilmek üzerinden, daha iyi mal satabilmek üzerinden rekabet ederler. Ama çok uzun bir zamandır, maalesef Türkiye’de seçmen velinimet olmaktan çıkmıştır. Yani siz kimsiniz kıymet-i harbiyeniz yoktur.

“ESNAF DÜKKANLARI TÜRKİYE’NİN ÖZETİDİR”

Seçime yakın değerlerimiz üzerinden, inançlarımız üzerinden, hayat tarzlarımız üzerinden birbirimizin karşısına dikilip, birbirimizle düşman edilip, ondan sonra da ‘ceketimi assam seçilirim’ sistemi üzerinden bir siyaset uygulanıyor Türkiye’de, uzun bir zamandır.

Halbuki o esnaf dükkanlarının içinde sanayicinin ürettiği malı buluyorsun, sanayicinin ürettiğini, kim üretiyor, işçi üretiyor. Yani işçinin alın terini görüyorsun. O dükkanların içinde, o malı satan asgari ücretli çalışan, istihdam edilmiş kardeşlerimiz var. Onlar da müşteriye hizmet edenler. Sonra o dükkanların içinde müşteri olarak gördüklerimiz var. Çiftçiyi, elma üreticisini, buğday üreticisini, besiciyi, işsiz gencin anasını, atanamayan öğretmeni, çalışmış 92 puan almış, ama bunun karşılığında mülakatta elenmiş; 58 puanlı ayısı olan, dayısı olan gencin atandığı, umutsuz çocukların kendisini ya da anasını görürsünüz.

Dolayısıyla, o esnaf dükkanları Türkiye’nin özetidir. O esnaf dükkanlarının içinde Türkiye vardır. Türk Milleti vardır. Ve Türkiye’nin gerçek dertleri vardır.

Uzun bir zamandır sizin derdiniz konuşulmuyor. Sizin derdiniz konuşulduğu takdirde çözüm üretmek lazım. Çözüm üretmek için beş maaşlı 10 maaşlı israf abidesi yan gelip yatan, kifayetsiz muhteris, pudra şekerci danışmanların işten çıkarılması lazım. Elbette haram olsun zıkkım olsun.

“YAZIKLAR OLSUN SARAYDA OTURANLAR. HARAM ZIKKIM OLSUN SARAYDA OTURANLAR”

Eğer o dükkanların içindeki hayatların dertlerini duyar ise, biraz evvel buraya gelirken Çumra’da durduruldum. Bir besici kardeşim ağlayarak dedi ki ‘anaları kesmeye gönderiyoruz.’ Yani gebe inekleri kesmeye gönderdiğini söylüyor. Ayıptır be günahtır. Diyor ki ‘hiçbir destek olmadı ama buna karşılık o zamlar neticesinde bir lira zam geldiyse 30 lira yeme gelen zam sebebiyle ben bizim gibiler anaları yani gebe inekleri kesime gönderiyoruz.’ Bunu duyduğunuz zaman çözmek zorundasınız. Çözmek zor iş. O zaman Türk Telekom’un 24 milyar lirasını Haririlerin cebine koyamazsınız. EYT’lilerin meselesini çözmek zorunda kalırsınız. Atanamayan öğretmenlerin derdiniz çözmek zorunda kalırsınız. Buğdayına ekme ayında yani ilk başta ekildiği zaman gübre atamayan çiftçimizin ‘bari nisan da atalım, bize destek olsun’ dediği gübreyi ücretsiz çiftçinin eline vermek zorunda kalırsınız. Ama o zaman beş müteahhidinizin vergisini silemezsiniz. Bir ağızda silinen verginin karşılığı o gübrenin bedava çiftçiye verilmesi demektir. Hariri’nin cebine konulan 24 milyar lira ile bir yıl boyunca 15 milyon 100 bin ilkokuldan lise sona kadar olan öğrencilerimize sabah kahvaltısı ve öğle yemeği verirsiniz. Ama o çocukları biliyor musunuz? Okula aç giden öğrencilerimiz, çocuklarımız var bizim. Yazıklar olsun sarayda oturanlar. Haram zıkkım olsun sarayda oturanlar.

“ASGARİ ÜCRETTE YENİ ZAMLARA GÖRE GÜNCELLENMELİDİR”

Eğer siz, sizin o dükkanların içindeki hayatları dinlerseniz o hayatların dertlerine çözüm üretmek zorunda kalırsınız. Emekliyi söyleye söyleye 2 bin 500’e getirdiler. Halbuki emekli maaşının en düşüğü asgari ücret kadar olmalıdır. Asgari ücrette yeni zamlara göre güncellenmelidir. Siz bu ülkenin en önemli, kıymetli insanlarını; gençlerini ve emeklilerini açlığa, yokluğa, umutsuzluğa mahkûm ederseniz o 500 milyon dolarlık uçaklarda gezmeniz haramdır haram. Kul hakkıdır, kul hakkı.

Af istiyoruz, adil yargılanmadık, herkes ikinci bir şansı hak eder. Adil yargılanma hakkı ihlali vardır. Bütün bu dertlerin konuşulması yerine birbirimizin farklılıklarıyla dövüştürülmüş olduğumuz bu harami düzeni birlikte yıkıyoruz, sandıkta yıkıyoruz, helal oylarınız yıkıyoruz, demokrasiyle yıkıyoruz.

Bütün bu dertlerin konuşulması yerine komşunun komşunun karşısına dikilip, birbirimizin farklılıklarıyla dövüştürülmüş olduğumuz bugüne kadar o düzeni, bu harami düzeni birlikte yıkıyoruz. Sandıkta yıkıyoruz. Helal oylarımızla yıkıyoruz. Demokrasi ile yıkıyoruz. Nasıl bu kardeşimin, nasıl buradaki arkadaşımın müşterisi velinimetse seçmen de velinimet olmalıdır. Siyasetçiyi karşınızda resm-i tazim (saygı göstermek) durduracaksınız. El ele vereceğiz ve bu harami düzeni yıkacağız.”

AKŞENER’İN KARAMAN’DA DİNLEDİĞİ YURTTAŞ: “MERAL ABLA BEN ASGARİ ÜCRETLİYİM. NE YAP NE ET, ASGARİ ÜCRETE EK ZAM AL”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Karaman’da esnafı ziyaret etti, dertlerini dinledi. Akşener, yurttaşlarla bol bol fotoğraf çektirdi, sohbet etti, onların derdini dinledi.

Akşener’in ziyaret ettiği bir mağazada bir esnaf, 1996 yılında İsveç’te Akşener ile çektirdiği fotoğrafı göstererek, “Sizinle gurur duyuyoruz, destek veriyoruz” dedi.

Akşener’in, “Dükkanların içinde partilimizdir değildir, bir başka partidendir; onlara bakmadan sadece sizin sesiniz olmak üzere bir program bu. Aksi taktirde kimse duymuyor. İşler nasıl?” diye sorduğu esnaf, “Piyasa belli” dedi. Akşener’in “Bugün kaç müşteriniz oldu” sorusuna esnaf, “İki tane falan” karşılığını verdi.

Akşener bir başka dükkânda, iki yıl öncesine göre bugün işlerin durumunu sorduğu esnaf, “Zorlanarak gidiyoruz, ürün yazdırmaya gidemiyorum, cesaretim gelmiyor. Çok katlamış. 10 liraya aldığım ürün 30 lira olmuş” dedi.

Bir çalışan ise Akşener’e, “Meral abla ben asgari ücretliyim ne yap ne et asgari ücrete ek zam al, çünkü gerçekten zor durumdayız” dedi. Akşener, “Biz onlara nasıl önerdik biliyor musunuz? Vergi kısmını devletin üstlenmesini istedik, pandemi geldi, tam kurtuluyoruz derken, şu elektrik parasından çiftçi de ölüyor siz de ölüyorsunuz” dedi.

“DÜN SİFTAH YAPAMADIK”

Bir başka esnaf ise; “Siftah hemen hemen yapmıyoruz. İstanbul’dan mal almaya korkuyoruz. Bugün iki üç adet bir şey sattık ama dün siftah yapamadık” diye konuştu. Esnaf, “Arabamızın deposunu bin 300 liraya dolduruyoruz bir tane 60 litrelik depo, yaşam şartları gerçekten sıkıntılı” demesinin karşılık olarak Akşener; “Şu otobüsün (parti otobüsü) 2,5 yıl evvel gezemeye başladığımda deposu 3 bin küsura doluyordu şimdi 14 bin lira. Biz yaşıyoruz bunu da oradan biliyorum” dedi.

Akşener bir gözlük satan bir esnafa işler nasıl diye sorduğunda şunları söyledi:

“Şu an çok durgun, yaza girmiş gibi değiliz günlük 100-200 lirayla dönmüyor dükkan çünkü o para çalışanlarımın yemek giderleri. 2006 yılında burada başladım çalışmaya, devlet en son gözlükte fiyat ayarlaması yaptığı 2004 yılıydı, 18 senedir devlet gözlük için hiçbir adım atmadı. Devlet bir çift cam için 10 lira para ödüyor 10 lirayla vatandaşa ben cam takamıyorum. Eskiden sorgusuz harcadığım şeyleri şimdi bende hesaba katıyorum şunu bu ay almayayım diyorum. Kitap benim için çok önemlidir, kitap alırken düşüneceksem ben vatandaş olarak yaşamını bir anlamı yok.3 bin liradan aşağıya elektrik ödemiyorum. Pandemi döneminde diptekileri yedik, bitti. Şu devirde sesinizi çıkartıyorsanız teröristsiniz onlardan değilsiniz çünkü.”

Esnaf, Akşener’e; “Hayatım boyunca sağ görüşlü bir insan olmadım, sağa da hiç oy atmadım. Ecevit öldükten sonra da hiç oy atmadım. Şu anda sandığa küskün seçmenlerdenim, başkan adayınız kimdir? Mansur Yavaş’ı çıkartırsanız hiç düşünmeden gözüm kapalı atacağım” diye sordu. Akşener ise “Söyleyeceğim, Mansur beye söyleyeceğim” dedi.  

AKŞENER, MERSİN MUT’TA: “ŞU ANDA ÖĞÜNÜN BİRİNİ YİYİP DİĞERİNİ YİYEMEYEN ÇOCUKLARIMIZ VAR”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener esnaf ziyaretleri kapsamında Mersin’in Mut ilçesini ziyaret etti.

Akşener, esnaf ziyareti öncesi Mut’ta kendisini bekleyen kalabalığa hitap etti. Akşener Mut’ta “Gençliğin umudu Meral Akşener”, “Başbakan Akşener”, “Çiftçinin umudu Akşener” sloganlarıyla karşılandı.

Akşener konuşmasının başında, “Burayı şereflendiren sizler, sevgili kardeşlerimin bir arada olmasını gören ve ‘Başbakan Meral’ diye bağırıyorsunuz şu görüntü zaten sinirleri laçka etti” dedi. Akşener, bu sırada; kalabalık arasında bir çocuk ağladığını ve kendisine seslendiğini fark etti. Çocuğu kürsüye çıkaran Akşener, ona sarıldı ve “Çocuk Kolları başkanımız” diyerek mikrofon uzattı. Kürsüye çıkan çocuk; “Anaların duasıyla, babaların sevgisiyle, halkının oyuyla gel Başbakanım” dedi.

“GÜBREYİ ALAMIYORUZ, YEM PAHALI, BİTSİN ARTIK BU ÇİLE HOŞ GELDİN MERAL ABLA”

Bir yurttaş mikrofon isteyerek; “Mut’umuza Meral geldi, gönüllerimize Meral geldi, çok mutlu olduk. Çiftçiler, hayvancılar öldü, diri diri gömüldü kurtulmak istiyoruz. Gübreyi alamıyoruz, yem pahalı, bitsin artık bu çile hoş geldin Meral abla” dedi.

Akşener ise sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çok uzun zamandır sizin gözünüzün içine bakan yok, dertlerinizi dinleyen çözüm üreten yok. Ayısı, dayısı olan 62 puanla tayin olurken senin oğlun ya da kızın evde umutsuz, mutsuz asgari ücretle iş arayıp bulamazken ayısı olanlar, dayısı olanlar acayip maaşlarla işe yerleştiriliyorlar.”  

“TÜRK ÇİFTÇİSİ ÖLSÜN AMERİKAN ÇİFTÇİSİ YAŞASIN DEDİLER. BUNA CAN DAYANMAZ”

Bir yurttaş ise elektrik faturasını göstererek, “150 liralık fatura 350 gelirse biz ödeyemez olduk” dedi.

Başka bir yurttaş ise “Şeker yok elimizde başkanım” diye seslen bir yurttaşa Akşener şu yanıtı verdi:

“Şeker yok. Niye yok? Şeker fabrikalarını sattılar, kapattılar. Pancar ekimi gitti, yem fiyatları uçtu gitti. Şeker fabrikalarını yandaşlara peşkeş çektiler. Amerika’nın şirketine peşkeş çektiler, ‘Türk çiftçisi ölsün, Amerikan çiftçisi yaşasın’ dediler. Buna can dayanmaz.”

Akşener konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

“500 milyon dolarlık uçakla gezeceksin, 13 uçak da, bir tanesi 500. Bir tane neyine yetmez kardeşim? Sat öbürlerini. Sizin, hepimizin vergilerinden oluşan 24 milyar lirayı… Haririler ile bunlar arkadaş biliyor musunuz? Olmaz sayın Erdoğan’ın çok yakın arkadaşı, aile dostu, aile dostunu mahcup etmek yerine, sizi açlığa mahkum ettiler… 24 milyar lirayı koydu Haririlerin cebine, buna karşılık sizin durumunuz ne? 15.1 milyon öğrenci var. Açlık var açlık, fakir evlerini geziyorum ağlarsınız. 24 milyar lirayı Hariri’nin cebine koymak yerine bir yıl boyunca sizin çocuklarınıza, devlet okullarında ilkokulda, ortaokulda, lisede okuyan çocuklarımıza sabah kahvaltısı ve öğle yemeği vermek mümkündü. Şu anda öğünün birini yiyip diğerini yiyemeyen çocuklarımız var”.

“BURADA DA BAYAT EKMEK ALIP DA EVİNE GÖTÜRÜP EKMEK YEDİREN VAR, HALK PERİŞAN DUYSUNLAR”

Bir kadın yurttaş, “Burada da bayat ekmek alıp da evine götürüp ekmek yediren var, halk perişan duysunlar” dedi. Akşener şöyle devam etti, “Emeklilere ölsün diyor zaten, 2 bin 500 lirayla ne olur? Senin en düşük emekli maaşını asgari ücret seviyesine çıkarabilirdi seni açlığa mahkum etti, buna karşılık yandaşlarının ceplerini doldurdu” diye cevap verdi.

Gençlerin “Kahrolsun istibdat yaşasın hürriyet” sloganları atması üzerine Akşener “Gençler söyledi, demek ki neymiş kahrolsun istibdat yaşasın hürriyet” dedi ve şöyle devam etti:

“Bunu diyen gençler, kadınlar, yaş almışlar yenilebilir mi bu ülkede, mümkün değil. Geliyor attaya gitmeye zamanı, geliyor gelmekten olan o ayrı, attaya gitme vakti geliyor attaya. Bu benim nikah yüzüm bu kadarı vardı birinde hatırlıyor musunuz? Bu yüzük gösterilmişti ve denmişti ki ‘Benim bu yüzükten başka hiçbir şeyim yoktu’ ey milletin bu yüzükten sonra kaç gemicik, villacık, apartmancık oldu? Sonra saraycıklar, yazlık saraycıklar oldu ağaçlar geldi, ne yüzükmüş bu be. Hanımefendiler, beyefendiler sizin yüzükleriniz para etmiyor arkadaşın yüzüğü neler ediyor neler… İşte bu harami düzeni hep birlikte yıkacağız. Böyle bir kalabalığı, böyle bir insan topluluğunu saraydakiler gördüyse gittiler, gittiler attaya haberiniz olsun.”

AKŞENER’İN DİNLEDİĞİ ESNAF: “ESNAF KAN AĞLIYOR. SAĞ OLSUN RECEP AĞA PİYASA BİTİRDİ. NASIL ÇIKACAĞIM BU İŞİN İÇİNDEN? YAZIK DEĞİL Mİ?”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, Mersin Mut’ta dinlediği esnaf; dükkanının elektrik faturasına isyan ederek; “Normalde bin 500 lira gelen fatura 4 bin 665 lira şu anda, biz esnaf bittik. Esnaf kan ağlıyor. Sağ olsun Recep ağa piyasayı bitirdi. Nasıl çıkacağım bu işin içinden? Yazık değil mi?” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 2020 yılında başladığı farklı illerdeki esnaf ziyaretlerini sürdürüyor. Akşener, bugün esnafın sorunlarını dinlemek için önce Karaman’a daha sonra da Mersin’in Mut ilçesine geldi. Mut’ta önce yurttaşlara hitap eden Akşener, daha sonra, esnafı ziyaret ederek onlarla sohbet etti.

Akşener, fatura ödeme merkezini ziyaret etti ve “İşler nasıl?” sorusunu yöneltti. İşletmeci, “Elektrik fatura ödeme merkezi olarak köylülerimizin faturaları çok yüksek geldiğinden dolayı çok şikayet oluyor. Bunları Meclis’te daha çok bilgilendirme yaparsanız köylülerimiz, çiftçilerimiz adına çok seviniriz. Örnek veriyorum bin liralık bir fatura 3 bin liraya çıktı. Bahsetmiş olduğum tarımsal sulama” yanıtını verdi.

Akşener’in “Veresiye defteriniz var mı sorusuna” eczacı “Var” diye cevap verdi. Akşener, “Doktorun yazdığı ilacın katkı payı, diyelim ki 60 lira tutuyor, alamadan gidiyor diyorlar, öyle mi” sorusuna ise eczacı “Evet gittikçe kötüleşiyor, çok kötü durum. Yarısını veriyor, yarısını yazdırıyorlar” diye karşılık verdi. Akşener, “Bunlar büyük rakamlar değil 50 liradan, 60 liradan bahsediyoruz. Biz Mut’tayız çiftçiliğin, üretimin olduğu bir yerdeyiz buna rağmen gelinen nokta. Bu nedir elektrik parası, gübrenin parası” dedi.

Akşener’in ziyaret ettiği bir dönerci ise şunları söyledi:

“Normalde bin 500 lira gelen fatura 4 bin 665 lira şu anda, biz esnaf bittik. 10 kilo döner satıyorum, tavuğun kilosu 50 lira, piyasa bitmiş, esnaf kan ağlıyor. Sağ olsun Recep ağa piyasayı bitirdi. Nasıl çıkacağım bu işin içinden? Yazık değil mi? Çiftçiyi bitirdi, mazot, gübre… Suriyelilere vatandaşlık veriyor niye veriyorsun birbirimize düşürecek bizi. Başka bir şey değil.”

Akşener şöyle karşılık verdi:

“Sayın Erdoğan bu kadar insanı, Suriye’nin içişlerine karışıp buraya getirdi. 2010’dan 2022’ye kadar… Kimine göre 5 milyon kimine göre 6 milyon, rakam da belli değil. Biz bir simülasyon yaptık, onların doğum hızı ile sizlerin bizlerin doğum hızını hesapladık. 2053 yılında Suriyeli sığınmacılar, Beşar Esad ile anlaşıp gönderilmediği taktirde 35 milyona çıkacak. Ben bütün bunların, kafalara göre katılmanın sonucunda gelinen nokta. Sayın Erdoğan bunlara herhangi bir şey yapmaz. Onun için ne yapmamız gerekiyor, bu seçimde oylarımızla, demokrasiyle bu seçimde bu arkadaşları emekli etmemiz gerekiyor.”

Esnaf son olarak Cumhurbaşkanlığı adaylı için “Mansur Yavaş’ı çıkaracaksın yüzde 60 sıyıracaksın, süpüreceksin, bitti. Çıkmazsa sıkıntı olur. Mansur Yavaş’ı koy piyasaya, anam da oy verir” diye konuştu.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.