Dolar 32,5835
%0.22
Euro 34,8112
%0.43
Altın 2.414,690
%-0.75
Bist-100 9.645,00
%-0.5

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Akşener: Derhal imzalanmalı

Akşener: Derhal imzalanmalı

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için sosyal medya hesabından bir video paylaştı. Türk kadınlarının sorunlarından bahseden Akşener, "İstanbul Sözleşmesi derhal imzalanmalıdır" dedi.

  • Ege Postası
  • 07.03.2022 - 22:47

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü için sosyal medya hesabından video yayınladı. 

Videoyu “Değerli Türk kadınları... Madem yarın #8Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Gelin, hem dertleşelim hem de Türk kadının görmezden gelinen gücünü konuşalım... Engellerden, baskılardan ve korkulardan uzak; Umutlu, mutlu ve iyi günlerimize inanın, çok az kaldı...” notuyla paylaşan Akşener videoda, “Türk kadının mücadelesinin tarihini eski olduğunu ve Türk kadınlarının hakları için mücadele etmediği hakkındaki görüşlerin kadınların pasifize etmek için söylendiğini belirtti.

“ATATÜRK, TÜRK KADINININ HAKKINI, HUKUKUNU, DEĞERİNİ BİLMİŞTİR”

Akşener, videoda ise şunları söyledi:

“Kadınlar Türkiye’de çok uzun bir hak arayışının bugün sonuçlarını yaşıyorlar. Evet, Türkiye’de kadınlara dair birçok şey çok kötü ama bilinenin aksine hep denilir ki, Avrupa’da Amerika’da hak için mücadele ettiler. Türkiye’de kadınlar hiçbir hak mücadelesinin içinde bulunmadılar, bu çok büyük bir yalandır ve kadınları pasifize etmek için ortaya konmuş bilinçli bir yalan olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla, kadınlar Osmanlı döneminin yıkılışına dair döneminden başlayarak hem hak arayışlarını hem de milletlerinin bulundukları şehirlerdeki insanların hem haklarını hem de hayatlarını kolaylaştırmak için çok büyük bir mücadele verilmiştir. Yani, sürekli savaşta olan bir memlekette, aynı zamanda bir de üstüne üstlük ekonomiyi onlar götürmüştür. Böyle bir çerçevede Atatürk, Türk kadınının bu hakkını hukukunu, değerini bilmiştir ve dünyanın hiçbir ülkesinde, en demokratik bilinen ülkelerde bile henüz seçme seçilme hakkı gibi, cemiyetin içinde çeşitli yönetim kademelerinde kadınların yer alması konusunda büyük bir gayret sarf etmiştir. Ben onu, uzun yıllar kadın hakları ile ilgilenmiş bir hoca olarak, sivil toplum kuruluşu mensubu olarak hep Atatürk’ün hakkını hakka teslim etme anlayışı ve inancı olarak değerlendirmişimdir.

“TÜRKİYE’DE YETERİ KADAR TEMSİL EDİLMEDİĞİMİZİ BİLİYORUZ”

Beyaz konferanslar vardı İstanbul’da, bütün kadınların beyaz giyindiği hak, hukuk mücadelesi ettiği bir dönem. Şimdi günümüze gelirsek, geçmişimizde böyle bir büyük mücadele aslında var; Avrupa ile Amerika ile eşdeğer bir mücadele var. Sonra İstiklal Savaşı’nda, savaş ile ilgili çok büyük bir tavır var Türk kadınında. Bugün ise, maalesef tüm bu hak mücadelelerinin sonuçları olarak, çok daha iyi bir durumda olmalıydık. Meclis’te seçme ve seçilme hakkının çok erken verildiği kadınlar olmamıza rağmen Türkiye’de yeteri kadar temsil edilmediğimizi biliyoruz. İYİ Parti olarak, biz de bu konuda çok başarılı olduk diyemem. Bu nedenle öğrenen organizasyonuyuz biz. Öğrenerek yürüyen bir siyasi organizasyonuz. Bu defa 2018 seçimlerinde yaşadığımız sonuçları, değerlendirdik ve kadına dair önce siyasi alanda, iyimser ayrımcılığın ortaya konduğu Meclis’te daha fazla İYİ Partili kadının temsil edileceği bir bakış açısını bu defa başaracağız!

“BUNUN YOLU İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’Nİ DERHAL İMZALAMAKTIR”

Günlük hayatın içinde, genç yaştaki kadınlarımızdan yaşlı kadınlarımıza kadar baktığınızda bir kere yoksulluk çekiyorlar. Yani, ilk işten çıkarılan kadınlar oluyor. Tahsili olan kadınlar yöneticilikte çok geri kalıyorlar. Bir erkek bir kadın aynı vasıflardaysa erkek tercih ediliyor. Kadınlara dair ortaya konulan önyargılar, ön kabuller, mutlaka mesleğin dışında görevleri olduğuna dair bir anlayış kadınları geriye itiyor.  Benim gördüğüm iki önemli konu var: Birincisi, her alanda geriye düşme; ikincisi, yoksulluk ve bu iki duruma bağlı olarak, şiddet. Bu konuları, çözmek Türkiye için çok önemli bir meseledir. Bunun yolu da İstanbul Sözleşmesi’nin derhal imzalamaktır. Genç kadınlarımız özellikle mesleklerinde çok gayretli olmalılar. Biliyorum ki bir erkek aynı vasıfta on birim çalışıyorsa bir konu ile ilgili bir kadın en az yirmi birim çalışmak zorundadır. Ben hem çalıştım hem çocuk büyüttüm. Ailemin yardımını da gören bir kadındım, ama eşim bir gün bile izin almadı. Oğlum hastalığında hep ben izim almışımdır. Siyasete dahil olduğunuz zaman, kadınların hep erkeklerden daha az para kazandığı Türkiye’de, siyasette kadının ekonomik anlamda destekçisi ailesi olmak zorunda. Bu nedenle de kadınların sosyal hayatta, siyasi hayatta, iş hayatında ilerlemesinin önünde engeller var. Psikolojik engeller var, sosyolojik engeller var, ekonomik engeller var.

“GENÇ KADINLARIN ‘BEN YAPABİLİRİM! YAPACAĞIM! YAPTIM!’ DEMELERİ LAZIM”

Genç kadınların bunlara aldırmadan ‘Ben Yapabilirim! Yapacağım! Yaptım!’ demeleri lazım. Engel olanları da aşmaları lazım. Engeli kim çıkarıyorsa ne çıkarıyorsa onu atlamaları gerekiyor. Kendilerine güvenmeleri lazım. Kadının içinde gücün ben sonunu görebilmiş değilim, acıya dayanıklılık, iradenin gücü, toplayıcılık, kapsayıcılık ve psikolojik manadaki yıkılmama hali bütün kadınların içinde var. Genç kadınlar içlerine, kalplerine, yüreklerine dönsünler, baksınlar ve kendi içlerindeki gücü görsünler. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde kadınlarımızın içlerindeki gücü keşfederek, yarının bugünden çok daha iyi olacağına inanarak ve bu güzel günlerin, iyi günlerin gerçekleşmesine az kaldığına, kendi güçleriyle bunu başaracaklarına, inançlarını pekiştirmelerini diliyorum. Kendilerine inanmalarını diliyorum.”

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.