Akşener'den 'fahiş fatura' tepkisi: Ağam bizimle eğleniy!

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, İzmir programı kapsamında Menderes ve Bornova ilçelerinden sonra son durağı Kemalpaşa oldu. 

Esnaf ziyareti öncesi kendisini bekleyen kalabalığa hitap eden Akşener, seçmenin çok uzun bir süredir unutulduğunu söyledi. 

"Ceketimi assam seçilirim" anlayışı üzerinden siyasi bir dil inşa edildiğini savunan Akşener, "Bunun neticesinde çırak çıkan sizsiniz. Senin çocuğunun işsizliğini konuşan olmadı. Ama senin şuculuğun-buculuğun üzerinden konuşan çok oldu. Çocuğun unutuldu ama AK Parti bünyesinde dayısı-ayısı olan çocuklar 58 puanla işlere girdiler. Senin 92 puan 88 puan çocuğun tahin olmadı" dedi.

Seçmenin, besicinin, esnafın, emeklinin, EYT'lilerin, 3600 ek gösterge bekleyen polisler başta olmak üzere devlet memurlarının çırak çıktığını ifade eden Akşener, "3600 ek göstergeyi pahalı bulanlar, söz verip cayanlar 24 milyar lirayı Sayın Erdoğan'ın ahbabı olan Haririler'in cebine koydular. Buraya yok ama Harari'ye çok. Kimin cebinden, sizin cebinizden. Sizi keklediler sizi. Sizi kazıkladılar sizi." şeklinde konuştu. 

"El ele vereceğiz bu harami düzeni birlikte yıkacağız. Ele ele vereceğiz sizi unutanları sandıkta helal oylarınızla emekliliğin tadını çıkarmaya yollayacağız" diyen Akşener, sözlerinin devamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın manda yoğurdu tavsiyesine değindi. 

Akşener, "O şifalı karışımı her bir vatandaşın yemesi ve içmesi için senin imkan sağlama görevin var muhterem. Sen onu yerine getiriyor musun, hayır." şeklinde konuştu. 

Bornova'da "Akşama pişirecek bir lokma yemeğim yok, oruçluyum. Orucumu nasıl açacağım?" diyen bir kadınla karşılaştığını anlatan Akşener, "Yazıklar olsun be, yazıklar olsun" diyerek duruma tepki gösterdi.

Yaşlı başka bir kadının "3 bin 200 lira maaş alıyorum, bin lira kira ödüyorum." dediğini aktaran Akşener, "Bu kadın ne pişirecek? Bu kadın ne yapacak?" diye sordu. 

Girdiği bir dükkanda esnafın sadece vitrindeki ışıkları açmasına rağmen 350 lira elektrik faturası ile karşılaştığını anlatan Akşener, "O esnaf olmasa sanayici çalışabilir mi? O esnaf bu ülkenin bel kemiğidir. Doğalgaza zam üstüne zam, elektriklere zam üstüne zam. Ama ağam bizle eğleniy…" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gençlere yönelik "Kitap okuyun" sözlerine de değinen Akşener, "Lise talebeleri diyor ki, 'Biz test kitabı alamıyoruz. 80 lira, 90 lira, 100 lira. Bu 100 liralık kitabı alacak refahı, geliri o çocuğun babasına, anasına vereceksin ki; o çocuk o kitapları alsın." ifadelerini kullandı. 

"Hak ettiğimiz yeri bulabilecek miyiz?"

Gençlerimizin umutsuzluğunun, mutsuzluğunun, kaygılarının kaynağı, işte bu soru.

Gençlerin yaşam koçluğuna değil; test kitabının fiyatının derdine düşmediği ve dünyadaki çağdaşları ile eşit şartlara kavuştuğu bir Türkiye'ye ihtiyacı var. pic.twitter.com/uvw9RjO3y0

— Meral Akşener (@meral_aksener) April 7, 2022

Erdoğan'ın "Aromalı kahve" tavsiyesine de kahve fiyatlarına dikkat çekerek tepki gösteren Akşener, "Aman Allah’ım bir meşhursunuz, bir meşhur… ‘Cici, cici’ denilerek övülüyor amma velakin ne yapacakmışsınız biliyor musunuz? Önce ülkemizin şehirlerini, sonra dünyayı gezecekmişsiniz. Buradan Bandırmaya gidemeyenler var, dünyayı gezecek bu çocuklar. Neyle, nasıl yani? Yok. Ancak bu arkadaşın, yandaşlarının çocuklarının İnstagram hesaplarına bakın." şeklinde konuştu. 

"5 maaşlı danışmalara ne diyeceğimi bilemiyorum, 314 bin lira maaş alan bakan yardımcısına ne diyeceğimi bilemiyorum, 11 maaş alanlar var, ne diyeceğimi bilemiyorum. Sadece mübarek Ramazan ayında haram olsun, zıkkım olsun" diyen Akşener, şöyle devam etti:

"Bu düzeni, bu harami düzeni beraber yıkacağız. Bir bu harami düzeni besicilerimizle beraber yıkacağız. Emekli maaşlarını söyleye söyleye 2500 lira yaptılar. O da uçtu gitti. 'Emekli maaşının en düşüğünü asgari ücrete fiksleyin' dedik. Allah nasip edecek 1 yılımız kaldı, biz yerine getireceğiz.  Soygununun, israfının, rüşvetin önüne geçersek bu ülkenin imkanları çok yüksek. Aç insan kalmaz, açık insan kalmaz. Yeter ki liyakatin, şeffaflığın, adaletin, hukukun üstünlüğünün, üretene saygının sonsuz olduğu bir anlayış iş başına geçsin. Onun için az kaldı, bir yılımız var. Allah’ın izni ile beraberce seçmenin velinimet olduğunu, bu ağaların suratına suratına çarpacağız."