Dolar 32,5418
%0.17
Euro 34,9253
%-0.13
Altın 2.443,630
%0.3
Bist-100 9.717,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Akşener: Bu çocukları endişeye sevk edenler utansın

Akşener: Bu çocukları endişeye sevk edenler utansın

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde halka hitap edip esnaf ziyareti yaptı. Hostesliği bırakıp butik açtığı için pişman olan bir esnafla dertleşen Akşener, fen lisesinde okuyan bir gençle sohbet etti. Akşener, öğrencinin 15-16 yaşında siyaset konuşmaya, geleceğe yönelik kaygı duymaya başladıklarını söylemesi üzerine, "Bu çocukları böyle endişeler içerisine sevk edenler utansın. Ben, kendi adıma sizden özür diliyorum. Siyasetçi olduğum için değil. Yaşım gereği, bize bırakılan ülkeyi size bırakamadığımız için" dedi.

  • Ege Postası
  • 07.04.2022 - 23:17

Meral Akşener, Bornova'nın Çamdibi semtinde İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, Belediye Başkanı Mustafa İduğ ve İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar ile birlikte esnafı ziyaret etti. Akşener'e yaşadıkları sıkıntıları anlatan bir esnaf, yüksek elektrik faturalarından şikayet ederken şöyle konuştu:

"Bu yıl çok kötü. Geçen yıl pandemide bile bu kadar kötü değildi. 17 gün kapalı olduğumuz halde; bayram, Anneler Günü, Öğretmenler Günü, özel hiçbir gün yaşamadığımız halde bu seneki kadar kötü olmadı. Kullanmadığımız elektriğin parasını ödüyoruz. Klimamı hiç yakmadım bu sene. Üşüyerek oturdum. Şallarla oturdum. Bizim sektör artık lükse girdi, insanlar markete yetişemiyor. Ben de dahil. Kötü yani. Ülkemiz çok kötüye gidiyor. Biz çok üzülüyoruz. Hadi biz geldik geçiyoruz da çocuklarımız ne yapacak? Benim de iki oğlum var. Gelecek görmüyoruz. Bu acı bir şey. Biz, Türk olduğumuz halde yabancılara göre ikinci sınıf vatandaş gibi yaşıyoruz. Sağlık gitti, randevu alamıyoruz. Pandemide daha rahat doktora gidiyorduk. Bu sene neden böyle bir şey oldu? Randevu yok, dahiliye yok, hiçbir şeye randevu verilmiyor. Özellerde biz 400-500 lira muayene parası ödeyemeyiz ki. Ülkemizde bizim ne hayat garantimiz var. Hiçbir şeyimiz yok. Bittik yani tamamen.
Dün iki müşteriyle dükkan kapattım. Çok komik rakamlarla eve gidiyoruz. Dün 35 lira ile eve gittim. Ben, 1995'ten beri esnafım. Kendi işim. Çok kriz geçirdik; düştük, kalktık. Ama böyle bir şey görmedim. Tarifi yok. Mantığımız da kabul etmiyor. Çok saçma bir pahalılık var. Domates 40 lira, mantık yürütemiyoruz. Komiğiz yani artık bu ülkede resmen. Neden böyleyiz bilmiyorum."

"RÜŞVET, YOLSUZLUK KALKARSA BİR YILDA ENFLASYON BİTER"

Esnafın "Siz ne yapmayı düşünüyorsunuz, nasıl düzelteceksiniz" diye sorduğu Akşener ise şu yanıtı verdi:

"Hırsızlığı, yolsuzluğu, rüşveti ve liyakatsizliği, yandaş kayırmacılığını ortadan kaldırdığınız takdirde, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, adaleti getirdiğiniz takdirde ciddi söylüyorum bir yılda Türkiye'de enflasyon biter. Çok kolay. Tekrar söylüyorum, çok kolay."

"MAAŞA ZAM OLDUĞUNA SEVİNEMİYORUZ"

Bir giyim mağazasında çalışan kadın, "Daha siftah yapmadım. Altı yıldır buradayım. Önceleri çok iyiydi. Ama son dört yıldır inanın tek tük bir müşteri giriyor. Bazen siftah yapmadan kapatıyoruz. Çalışan için zam olsa mı sevinelim, yoksa zam olmadığında mı sevinelim? Çünkü zam olduğunda, iş olmadığında patronlar eleman çıkarıyor. Biz sevinemiyoruz. Hiçbir şeye sevinemiyoruz. Eşimden ayrıldım, çocuğumla yaşıyorum. Onu okutuyorum. Ortaokulda. 37 yaşındayım ama tüm sorumluluk bende. Asgari ücretle çalışıyorum. Hiç kimseden de yardım almadan… Mesela dün ben sosyal yardıma gittim, eski eşim daha kaydını almadığı için bana hiçbir yardım veremeyeceklerini söylediler" dedi.

Akşener ile birlikte dükkanı ziyaret eden Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ, kadın çalışana destek olacağı sözünü verdi.

HOSTESTİ BUTİK AÇTI, PİŞMAN OLDU

Akşener, daha sonra özel hava yollarında hosteslik yapıp daha sonra butik açan bir esnafla konuştu. Akşener’le kadın esnaf arasında şu diyalog yaşandı:

Esnaf: Hayalimdi butik açıp işletmek. Haziran ayından beri işletiyorum. Ama pişmanım. Hayal değilmiş. İnsanların alım güçleri azaldı, azaldıkça giyimi ikinci, üçüncü plana itmeye, ertelemeye başladılar. ‘Seneye de giyeriz bunu’ diyorlar artık. Aldığım malı yerine koyamıyorum. Bir hafta, bir ay değil, iki gün sonra fiyatlar değişiyor. Bu yüzden aynı şeyleri getirmemeye çalışıyorum. ‘Bunu geçen 100 liraya alıyorduk, neden şimdi 130 lira’ demesinler diye. Elektrik deseniz zaten en az bin lira geliyor. Siz geldiniz diye yaktım ışıkları. Normalde yakmıyorum. Ama mağazayı gösteren de ışıklar. Maalesef ki kapatıyorum, sadece ön tarafta vitrini yakıyorum.

Akşener: Kızım nasıl bir şey bu böyle?

Esnaf: Çok fena bir şeymiş.

Akşener: Mala borcun var mı?

Esnaf: Mala borcum yok fakat kendime param yok. Kendim çalışıyorum, elemanım yok ama yetmiyor.

Akşener: Evi geçinebiliyor musun?

Esnaf: Hayır tabii ki de.

Akşener: Bütün paranı da koydun buraya.

Esnafa: Koydum. Maalesef ki geçindiremiyorum, hayallerim gitti.

Akşener: Evli misiniz?

Esnaf: Bekarım.

Akşener: Yaş kaç? Pardon sormayım, bana da sormasınlar diye.

Esnaf: Sorabilirsiniz, 36.

Mustafa İduğ: İki genç kızın arasında kaldım.

Akşener: Ana kızın arasında kaldınız.

Esnaf: Evli değilim ama bir kızım var 6 yaşında. Tek başıma ayakta durmaya çalışıyorum.

Akşener: O sorumluluk da sende. Baba piyasada yoktur.

Esnaf: Var çok şükür.

Akşener: Adama haksızlık etmeyelim ama ben ettim. Hep öyle karşılaştığım için, özür dilerim damat.

Mustafa İduğ: İlerisi ile ilgili umut kaybolmayacak, buranın çeşidini artıracağız.

Esnaf: İnşallah, sizi gördüm umut oldu. Çünkü hayallerimizin bittiği yerdeydim.

Akşener: Bugün satış yaptığın kaç müşteri oldu kızım?

Esnaf: Bugün daha siftah yapmadım. Akşam saat 6 oluyor bazen, inanın 6'da yapıyorum. Zaten 7 buçukta dükkanı kapatıyorum.

AKŞENER: KİŞİSEL FONUM VAR, ORDAN ALIYORUM

Akşener: Esmacım, buradan çok beğendim ya Yaren'e ya Defne'ye ya da kendine bir şeyler al. Şöyle bir şey yapıyoruz biz; benim emekli maaşımla kendime dair bir kişisel fonum var. Onunla bu tür siftah yapmamış dükkanlardan alışveriş yapıyoruz. Onu da birilerine hediye ediyoruz. Şimdi de bu hanımefendiye bir hediye alıyorum.

Esnaf: (Akşener'e sarılarak) Uğurlu gelirsiniz inşallah. Siftahı sizden bereketi Allah’tan.

DÖNERCİ: 3 ÇOCUK YAPIN DEMİŞTİ, BAKACAK KİMSE YOK

Akşener'in ziyaret ettiği bir dönerci, "Umudumuz sizde başkanım. Gerçekten umudumuz sizde. Her şeye yüzde 350 zam gelirse 5-6 personeli nasıl geçindireceğim, sigortalarını nasıl ödeyeceğim, bu elektriği nasıl ödeyeceğim, gerçekten zor durumdayız. Şu tavuk dediğimiz şeyi 12 TL'ye alıyorduk, bugün 42 TL'ye geldi. Ben bundan nasıl para kazanacağım? Zam yapamıyorum, yaparsam satış olmuyor, işler düşüyor. Personelin gideri, evlerinin geçimi var. Her birinin üçer tane çocuğu var. Başkanımız demişti ‘Üç çocuk yapın’ diye. Yaptılar ama bakacak kimse yok. Başkanım, Allah sizi başımızdan eksik etmesin, umudumuz sizde" diye konuştu.

“AĞAM BİZLE EĞLENİY”

Bornova'dan Kemalpaşa'ya geçen Akşener, burada da kendisini karşılayan kalabalık gruba bir konuşma yaptı. "Ceketimi assam seçilirim" anlayışı üzerinden siyasi bir dil inşa edildiğini savunan Akşener, "El ele verip bu harami düzeni birlikte yıkacağız. Ele ele vereceğiz, sizi unutanları sandıkta helal oylarınızla emekliliğin tadını çıkarmaya yollayacağız" dedi.

Girdiği bir dükkanda esnafın sadece vitrindeki ışıkları açmasına rağmen 350 lira elektrik faturası ile karşılaştığını söylediğini anlatan Akşener, "O esnaf olmasa sanayici çalışabilir mi? O esnaf bu ülkenin bel kemiğidir. Doğal gaza zam üstüne zam, elektriklere zam üstüne zam. Ama ağam bizle eğleniy" diye konuştu. Erdoğan'ın ‘aromalı kahve’ tavsiyesine de kahve fiyatlarına dikkat çekerek tepki gösteren Akşener, "Aman Allah’ım, bir meşhursunuz, bir meşhur. ‘Cici, cici’ denilerek övülüyor amma velakin ne yapacakmışsınız biliyor musunuz? Önce ülkemizin şehirlerini, sonra dünyayı gezecekmişsiniz. Buradan Bandırma’ya gidemeyenler var; dünyayı gezecek bu çocuklar. Neyle, nasıl yani? Yok. Ancak bu arkadaşın yandaşlarının çocuklarının İnstagram hesaplarına bakın."

“BU ÇOCUKLARI BÖYLE ENDİŞELER İÇERİSİNE SEVK EDENLER UTANSIN”

Akşener, daha sonra esnafı ziyaret etti. Bir tekel bayi, elektrik faturalarından şikayet ederken "İşler çok durgun. Elektrik çok pahalı. Tek dolabım çalışıyor, bir de lambalar. Bin 600 TL fatura ödedik" dedi.

Akşener, esnafın fen lisesinde okuyan oğlu ile de sohbet etti. Gencin maddi durumları yetersiz olduğu için burslu olarak Bilkent Üniversitesi'ni kazanmak istediğini söylemesi üzerine Akşener, "Yaşı 18 ama parasız okul kazanmaya çalışıyor. Yuh olsun bize de" diye konuştu.
Genç ise şöyle devam etti:

"Herkesin bir gelecek kaygısı var. Sizler de ileride ülkenin başına gelseniz bilmiyorum ne kadar değişir, değişmez ama gelecek iktidar için bir tüyo, sır: Bu gençler ne istiyor; gençler bunu istiyor, gençler kaygı duymak istemiyor. 15-16 yaşlarında bu hesaplara girmek istemiyor. Doğalı bu bence. Yurt dışındaki yaşıtlarımızdan farklı olan..."

Esnaf ise sadece sigara satarak ayakta kalmaya çalıştıklarını, büyük marketlerin her tarafı sardığını, gelirlerinin çok düştüğünü anlattı. Genç öğrenci, Akşener'le sohbetinde şunları söyledi:

"Geçenlerde bir soru bankası aldım. Direkt 100 liraydı. Üstü yok, aşağısı yok. Ben, derece isteyen bir öğrenciyim. Bunun için de bir fen lisesi öğrencisinin tek bir branşta 3-4 tane kitap çözmesi lazım. Bu sınavın bir aşamasındaki konular için 3-4 kitap. Fen, kimya, biyoloji, matematik olmak üzere dört ana dersimiz var. Bu yüzden öğrencilerin bir yıllık giderini hesaplamak çok zor. Bu bir şikayet değil. Neden, çünkü biz zaten treni kaçırmış bir milletiz. O kesin. Sonuçta tarihten gelen bir yük var üzerimizde. Biz, bugünlerden yarını inşa etmeye çalışacağız. Ama zor gerçekten zor. Yaşıtlarım, sınav zor olduğu için kaygı çekmiyorlar. Sınavdan sonra ne olacak? Ülkemizde ve dünyada bir yerimiz olacak mı? Herkesin bir yeri var ama hak ettiğimiz bir yeri bulacak mıyız? Ben belki de iyi bir yerde olacağım ama bu sıkıntıyı çeken arkadaşım var. Gelecekteki iktidarların da odaklanması gereken yer burası. Siz, başkası çok önemli değil; taraf tutmam. Zaten 18'den küçüğüm, oy hakkım bile yok. Ama öyle yani. Sizin buraya geleceğiniz belliydi, arkadaşlarım bunları belirtmemi istedi. Derdimiz siyaset değil, çocuğuz. Sokakta top oynarız. Hatta ailemiz siyaset konuşunca çıkarız yan odaya gideriz, mahalleye gider oynarız. Ama şunu fark ediyorum, yeni nesilde artık öyle bir şey yok. 15-16 yaşında siyaset konuşmaya, geleceğe yönelik kaygı duymaya başladılar."

Akşener ise "Bu çocukları böyle endişeler içerisine sevk edenler utansın. Ben, kendi adıma sizden özür diliyorum. Siyasetçi olduğum için değil. Yaşım gereği, bize bırakılan ülkeyi size bırakamadığımız için" diye konuştu. Gence sarılan Akşener, daha sonra dükkandan ayrıldı.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.