Dolar 32,5646
%0.16
Euro 34,9057
%0.7
Altın 2.439,790
%0.29
Bist-100 9.645,00
%-0.5

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Akşener: Böyle bir cümleyi lanetliyorum!

Akşener: Böyle bir cümleyi lanetliyorum!

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Burdur’da mikrofon uzattığı bir yurttaş, Gezi eylemlerine katılanlara ‘sürtük’ diyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a tepki göstererek, “Biz bunu kadınlar olarak kabul etmiyoruz. Yarın Antalya’da bütün kadınları adliyeye davet ediyorum. Bireysel olarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan davacı olacağız” dedi. Akşener ise “Elbette böyle bir cümleyi lanetliyoruz, bu başka bir bakış açısı. Böyle bir noktada ‘ne denir’i kelimeye dökmekten acizim” karşılığını verdi.

  • Ege Postası
  • 02.06.2022 - 16:08

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, esnaf ziyareti içinde geldiği Burdur’da yurttaşlardan tarafından ilgiyle karşılandı. Akşener, Burdur merkezde kendisini bekleyenlere hitap etti.  Akşener şöyle konuştu:

“ESNAF, KÖYLÜ, ÇİFTÇİ, EMEKLİ, GENÇLER, EYT’Lİ UNUTULDU. AMA UNUTULMAYAN ‘BEŞLİ ÇETE’ VAR”

“20 Ocak 2020’den beri il il esnaf esnaf ilçe ilçe arkadaşlarımla beraber geziyorum. Bu geziyi yapma nedenim, bu esnaf dükkanlarının içinde müşteri velinimettir. O dükkanların içinde kadını, erkeği, yaşlısı, işçisi, çiftçisi, memuru, genci, işsizi aklınıza ne geliyorsa her bir sosyal kesimden insanla karşılaşırsınız. Esnafımız bu ülkenin ekonomisinin bel kemiğidir. Onlar müşterilerini baş tacı edip karşılar, velinimet olarak bakar. Esnaf, köylü, çiftçi, emekli, gençler, EYT’li unutuldu. Ama unutulmayan ‘beşli çete’ var. Bütün bu kayırmalar zehir olsun zıkkım olsun.

Bugün de burada aynı yolculuklarımdan birisindeyim. Yeşilova’ya buradan giderken tarlalar çok dikkatimi çekti, kimisi boş kimisinin ekinleri küçük. İl başkanımız dedi ki bana; ‘Abla gübre atılamadı ekinler cücük kaldı.’ Biz Anadolu’yu dolaşırken çiftçilerle karşılaştım onların sesini gruba getirdim ben, milletvekili arkadaşlarım soru önergeleri, kanun teklifleri, araştırma önergeleri verdiler ve iktidarda bulunan ağalara dedik ki ‘Nisan ayında atılacak gübreyi ücretsiz yapın.’ Dediler ki ‘kaynak nerede’, diyecektim ki ‘elinin köründe’ ama diyemedim, size bir fayda sağlansın diye diyemedim. Size o gübre verilmedi ama tam Telekom’dan 24 milyar lira Haririlerin cebine bedavadan konuldu.

“İTİBAR ÜLKEMİZİN NÜFUZ CÜZDANIYLA, PASAPORTUYLA, PARASININ DEĞERİYLE OLUR SEN PARAMIZI PUL ETTİN”

Bu bir harami düzen demektir, haram olsun zıkkım olsunun yanında hep beraber seçmeniz bana da oyunuzu verirken hazır ola getirin, diğer ağaları da hazır ola getirin. Seçmen velinimet olsun diyoruz. Bakın burada bulunan insanlar çeşit çeşit mesleklerde, bu ülkenin Cumhurbaşkanı çiftçiye, domates üreticisine ‘terörist’ dedi, ‘tenceremi kaynatamıyorum’ diyen insana ‘şükürsüz, nankör’ dedi. Ama 13 tane uçakla uçmayı ayıp saymadı, israf saymadı itibardan tasarruf olmaz dedi. Hadi oradan, itibar ülkemizin nüfuz cüzdanının, pasaportunun, parasının değeriyle olur sen paramızı pul ettin. Ondan sonra 13 uçakla geziyorsun, 13 uçakla itibar olmaz.

“HELAL OYLARINIZI NAMUSUMUZ BELLEYECEĞİZ VE ONLARI KORUYACAĞIZ”

Ama erken ama zamanında seçim gelecek, seçmen veli nimet olarak, demokrasi içinde sandıkları helal oylarınızla bu harami düzeni yaratanlar gitsin diye kullanacaksınız, sandıklar patlayacak. Biz de sizin helal oylarınızı namusumuz belleyeceğiz ve onları koruyacağız.

Bu ülkeye gelen sığınmacı diye bir problem var, bu problemin derdi sizin sorununuzu unutturdu gitti, bu sığınmacıların sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan’dır. 5,5 milyon insanı memleketinden koparıp bu ülkeye getirdiler, bu insanlar 10 yıl oldu buradan nasıl geri gidecekler belli değil. 2019 yılında dedim ki ‘Sayın Erdoğan ergen siniri olan bir insansınız kızdınız Beşer Esad’a gidemiyor olabilirsiniz, konuşamıyor olabilirsiniz, devlet adına beni gönderin ben Esad ile konuşayım. Türkiye’deki sığınmacıları hep beraber sağlıkla ülkelerine gönderelim.’. Bunu karşılığı zavallı trolcükler bana hakaret edeyim derken fazla mesai yaptılar, eminim mesai parası vermemişlerdir, ben olduğum zaman mesai alamıyorlar.”

Akşener’in konuşması sırasında bir çiftçi, Ziraat Bankası’nın çiftçilere verdiği kartı göstererek; “Bu çiftçi kartı, Ziraat Bankası’nın verdiği, 6 ay sıfır faizli bununla alışveriş yapmamız lazım. Tarım Kredi’den ne gübre alabiliyoruz ne ilaç alabiliyor hiçbir yerde geçmiyor, işte kart burada” diye konuştu.

BURDURLU YURTTAŞ: “YARIN ANTALYA’DA BÜTÜN KADINLARI ADLİYEYE DAVET EDİYORUM BİREYSEL OLARAK CUMHURBAŞKANINDA DAVACI OLACAĞIZ”

Burdurlu bir yurttaş ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Gezi eylemlerine katılan insanlarla ilgili "sürtük” ifadesine tepki göstererek şunları söyledi:

 “Sayın Genel Başkanım, bu ülkeyi yöneten Türkiye Cumhuriyeti’ni yöneten Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, siz bir anasınız biz de anayız kız kardeşiz, bizlere utanmadan Meclis’in kürsüsünden ‘Gezi olaylarında bulunan kadınlar sürtük’ dedi. Biz bunu kadınlar olarak kabul etmiyoruz, Anayasal haklarımızı kullanarak yarın Antalya’da bütün kadınları adliyeye davet ediyorum. Bireysel olarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan davacı olacağız.”

“BU BAŞKA BİR BAKIŞ AÇISI, KELİMELERE DÖKEBİLMEKTEN ACİZİM”

Akşener ise "Bunların her birini defalarca duymuş bir kadın olarak yani diyebilirim elbette kınıyoruz, elbette böyle bir cümleyi lanetliyoruz. Bu başka bir şey ama, bu başka bir bakış açısı. Gerçekten kelimeye dökebilmekten acizim. Böyle bir noktada ‘ne denir’i kelimeye dökmekten acizim" diye yanıt verdi. 

AKŞENER’İN ZİYARET ETTİĞİ BURDURLU FIRINCI: “İNSANLAR 5 EKMEK ALIRKEN 15 LİRA PARA VERİYOR, ZORLANIYORLAR”

Meral Akşener, bugün Burdur’da esnafın ve vatandaşların sorunlarını dinledi. Akşener’in ziyaret ettiği bir fırıncı, “Girdi maliyetleri çok yüksek; satan, yiyen herkes haklı. Mazot 7 lirayken poşeti 11 liraya alıyorduk, şu an 50 liraya alıyoruz. Bir tonu 50 bin liraya mal oluyor” diye konuştu.

“İNSANLAR 5 EKMEK ALIRKEN 15 LİRA PARA VERİYOR, ZORLANIYORLAR”

Akşener’in pandemi sonrasında işlerde bir değişim olup olmadığını sorması üzerine fırıncı, “O zaman unu 80 liraya alıyorduk, şu anda 400-450 lira arasında değişiyor. Devlet teşvikini de belirli bir sınıra göre veriyorlar. Biz, gittiğimizde geri çevriliyoruz. İnsanlar beş ekmek alırken 15 lira para veriyor, zorlanıyorlar” yanıtını verdi.  

Akşener’in “Bayat ekmek satın alan var mı” sorusuna ise esnafın yanıtı, “Var, soran çok oluyor. Askıda ekmek kampanyamız da var” oldu.

“SATAMIYORUZ, GİRDİLER ÇOK PAHALI”

Akşener, zirai ilaç satan bir esnafı da ziyaret etti. Akşener’in “İşler nasıl” sorusuna esnafın yanıtı şöyle oldu:

“Zirai ilaç fiyatları, gübre fiyatları arttı, 1,5 kat şeklinde. İnsanların alım gücü düştü. Hayat pahalılığı nedeniyle bir düşüş var. Bir kış ilacını biz 120 torba satarken yarı yarıya düştü. Satamıyoruz, girdiler çok pahalı. Yıl yıl daha çok fark ediyor.”

Eczaneden çalışan bir yurttaşa ise Akşener’in “Veresiye defteriniz var mı” sorusuna, “Var, olmayan kalmadı. Emekli oldu eşim ama çalışıyor” dedi. Eczane çalışanı, Akşener’in “Akşama ne pişireceksin” sorusu üzerine “Yeşil fasulye” cevabını verdi. Akşener, “Bu maaş oranlarının yansımasını ağalar duysun diye söylüyorum” dedi.

Başka bir esnaf ise Akşener’i karşısında görünce, “Allah seni görmeyi nasip etti bana, 1974 yılından beri ben bu davadayım. Çok iyi gidiyorsunuz. Her zaman bereketli geldin Burdur’a” diye konuştu. Akşener’in “İşler nasıl” diye sorması üzerine esnaf, “Ona hiç girmiyorum” yanıtını verdi.  

Meral Akşener, Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz'i de makamında ziyaret etti. Ercengiz, Akşener’e bazı hediyeler verdi.

AKŞENER, BURDUR YEŞİLOVA’DA: “ALLAH BANA BUNLARIN BÜTÜN HORTUMLARINI KESMEYİ NASİP ETSİN”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, esnaf ziyareti için Burdur’a geldi. Akşener, Burdur’un Yeşilova ilçesinde esnaf ziyareti öncesinde burada toplanan kalabalığa seslendi. Kendisini dinlemeye gelen bir şehit babasının elini de öpen Akşener şunları söyledi:

“Şu anda işinizi gücünüzü bırakıp burada bulunmanız benim için çok önemli, hakkınızı helal edin. Cenabı hak beni sizlere karşı mahcup etmesin. Beni sizin hakkınızı alıp yandaşlara verenlerden eylemesin. Tam 2,5 yıldır il il, ilçe ilçe, sokak sokak, esnaf esnaf geziyorum. O dükkanların içindeki insanların dertlerini dinledim o dertleri kamuoyuyla paylaştım. Çok uzun zamandır sizin dertlerinizi dinleyen ve buna çözüm üreten bir siyasi sitem yok. Seçim zamanı bizi birbirimizle düşman edip sizi karşı karşıya getirip oylarınızı alıyorlar ondan sonra da arkalarına bakmadan gidiyorlar. Buna son vermenin yolu sizin seçmen olarak velinimet olmanızı bilmeniz, ben dahil herkesi karşınızda hazırola çekmenizdir. Oylarınızı çok kıymetli hale getirmenizdir.

“YOLDA GELİRKEN TARLADAKİ EKİNLERİNİZİN CÜCÜK KALDIĞINI GÖRDÜM”

2 bin 500 lira maaş alan emekli kardeşim torununa bir lira verebilir misin, hediye alabilir misin, mutfağı geçindirebilir misin böyle bir düzende. Sadece 24 milyar lirayı Sayın Erdoğan’ın aile dostunu Haririlerin cebine koydular. Yolda gelirken tarladaki ekinlerinizin cücük kaldığını gördüm çünkü hem ilaç atamamışsınız hem de gübre atamamışsınız. Ben İzmit’in bir köyünde doğdum, hem mısır, hem ayçiçeği, hem koyun, keçi hem de tütün yetiştiricisi bir babanın kızıyım. 24 milyar lira ile sizlerin en azından nisan ayında atacağınız gübre size ücretsiz verilebilirdi.

Senin çocuğun umutsuz bir şekilde üniversite bitirip evinde oturursa, umudu kalmamışsa buna karşılık 5 maaş, 10 maaş, 15 maaş alan danışmanlar varsa işte bu ülkede harami bir düzen vardır. Bu harami düzeni helal oylarınızla, çiftçimizle, besicimizle, esnafımızla, emeklilerimizle, atanamayan öğretmenlerimizle, 3600 ek gösterge bekleyen insanlarımızla ister önce ister zamanında o sandıkta demokrasi içerisinde birlikte yıkacağız inşallah.

Allah bu ülkenin kaynaklarını sizlere kullanmayı nasip etsin. Bu ülkenin kaynakları var, refah seviyesinin yüksek olduğu bir yönetimi hak ediyor. Bu fakirliği, yoksulluğu ortaya koyan şey, birincisi iş bilmezlik, ikincisi kayırma, üçüncüsü Türkiye’nin içinde bulunduğu bu şartları unutma, sizi unutmak. Saraya girince sizin gözlerinizin içine bakmayı, sizi dinlemeyi unuttular; hırsızlık, israf ve yolsuzluktur. Allah bana bunların bütün hortumlarını kesmeyi nasip etsin.”

BURDUR YEŞİOLVA’DA AKŞENER'E DERT YANAN ESNAF: “BİR GÖLÜMÜZ VARDI, YAZIMIZI KIŞIMIZI KURTARIYORDU AMA İŞLER BİTTİ”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener , ülke çapında başlattığı esnaf ziyaretlerinin ikinci turuna devam ediyor.  Akşener’in bu haftaki ilk durağı Burdur’un Yeşilova ilçesi oldu. Akşener’e ilk girdiği dükkanda bölgenin meşhur ürünlerinden lavanta gazozu ikram edildi. Akşener’in “İşler nasıl” diye sorması üzerine esnaf, şunları söyledi:

“Sorma bitti, bir gölümüz vardı göl sayesinde yaz biraz hareketleniyordu, yazımızı kışımızı kurtarıyordu ama işler bitti. Sabahleyin 07.00’de açtık dükkanımızı. Şu dışarıdan gelen arkadaşlar su, sigara aldılar. 46 köyümüz pazara geliyor, akşama kadar siftah yapacağız diye bekliyoruz. İki evladım var, kızım iki tane üniversite bitirdi 87 puan aldı, Türkiye’nin en ücra köşelerini bile tercih etti, iki sene üç sene mücadele etti, yıllarca KPSS’ye girdi nihayet 41 yaşında bebeği oldu. Bıraktı, olmadı. Bu çocuğun hakkı nereye gidecek, kimden alacağız?”

Akşener ise “Böyle bir kayırma, yandaş kayırma, dayı sorma zaman zaman olurdu onları da eleştirirdik ama böylesi hiç olmadı. Hayat hakkı yok, farklılığa hayat hakkı yok. Kızınızın konumundaki pek çok gencin gençliğini çaldılar, umutlarını hayallerini çaldılar. Ama bunun vebali çok yüksek” diye yanıt verdi.  Esnaf da “Hiç hakkımı helal etmiyorum” karşılığını verdi.

Akşener’in Yeşilova’da ziyaret ettiği bir fırıncı ise işlerinin durumu hakkında “İdare ediyor, pek iyi sayılmaz” dedi. Akşener’in “Pandeminden önce kaç çuval işliyordunuz, şimdi kaç çuval işliyorsunuz” diye sorması üzerine fırıncı, “O zaman 10-12 çuval işliyorduk şimdi 5 çuvala düştü. Şu anda işçi çalıştıramıyoruz kendimiz çalışıyoruz, önceden 5-6 kişi çalışıyorduk” dedi.

Akşener’in ziyaret ettiği bir erkek kuaföründeki işsiz bir genç, “Güvenlik görevlisiydim şu sıralar işsizim. Şu anda eşim çalışıyor da onun sayesinde yoksa hepten bittik yani” diye konuştu.   

BURDURLU KADIN YURTTAŞTAN ERDOĞAN'A TEPKİ: “BEN SÜRTÜK DEĞİLİM, 'SÜRTÜK' DİYEMEZSİNİZ"

Meral Akşener, bugün Burdur’un Bucak ilçesinde yurttaşlara hitap etti. Akşener, konuşmasına, “20 Ocak 2020’den beri il il, esnaf esnaf, arkadaşlarımla birlikte bazen ev ev geziyoruz. Bugün de Bucak’tayız… En az 15 yıldır esnafın adını siyasilerin dilinden duyan var mı? Duyamazsınız. Çünkü çok rahat ediyorlar, ‘şuculuk buculuk’ ile politika yapmak dünyanın en rahat işi. ‘Şapkamı assam, ceketim assam bana oy verirler’ nobranlığı, saygısızlığı sürüyor. Evet bitti, beraber bitirdik, daha da beraber bitireceğiz” diyerek başladı.  

“AYIN 10’UNA KADAR 5 LİRAYLA GEÇİNECEĞİM”

Akşener’in mikrofon uzattığı bir genç, Ankara’dan Burdur’a üniversite okumak için geldiğini belirterek şöyle konuştu:

“Ben, buraya Ankara’dan geldim başkanım. Ben buraya geldim, okumaya. 850 lira veriyorlar. 5 lira param yok. Ayın 10’una kadar 5 lirayla geçineceğim. Ben, bu düzene karşıyım. Dört tane evi olan adama burs veriyorlar, benim bir tane evim var Ankara’da, burs vermiyorlar. Böyle bir düzen için yaşıyoruz.”

“BEN SÜRTÜK DEĞİLİM, ‘SÜRTÜK’ DİYEMEZSİNİZ”

Akşener’in mikrofon uzattığı bir kadın yurttaş ise 65 yaşında olduğunu belirtti ve Recep Tayyip Erdoğan’ın partisinin dünkü grup toplantısında söylediği sözlere tepki göstererek, “Sürtük değiliz. 50 senedir kocamla yaşıyorum. 14 senedir kocam felç. Kimsenin yüzünü bakmıyorum. Allah’tan başka kimseyi bilmiyorum. 15 yaşında evlendim. Ben sürtük değilim, ‘sürtük’ diyemezsiniz” diye konuştu.

Akşener, bunun üzerine konuşmasını şöyle sürdürdü:

"NAMUSUN ÜZERİNE YEMİN ETTİN. O YEMİNİ BOZDUN"

“Bu abla dedi ki ‘Ben oruçluyum şu anda, 14 yaşında evlendim, kocamdan başka bir erkek görmedim, Allah’tan başka kimseye biat etmedim ve ben sürtük değilim’. Sayın Erdoğan duydun mu? Bu ablayı duydun mu? Sen Cumhurbaşkanı’sın, bir yemin ettin Sayın Erdoğan. Hepimizin Cumhurbaşkanı olacağına yemin ettin, namusun üzerine ettin Sayın Erdoğan. Bu ablanın da benim de senin de onun da Cumhurbaşkanı olmaya yemin ettin. Bizim namuslarımıza haksız yere, hukuksuz yere iftira atan, el uzatan olduğu zaman o eli kırmak üzere yemin ettin, namusun üzerine yemin ettin. O yemini bozdun. Şimdi, şehirli kadınlar kızdı zannettin değil mi? Bak, baş örtülü, tülbent örtülü bir ablamız bu. Şimdi namusunun üzerine ettiğin yeminini bozdun ama ilk defa bozmuyorsun. O Cumhurbaşkanlığı yeminin her bir kelimesini bozdun. Ama üzülme ablacım; az kaldı, gidiyorlar.

Şu gencin ahıyla gidiyorlar, senin ahınla gidiyorlar, siftah yapmayan esnafın ahıyla gidiyorlar, gebe ineğini ağlayarak kesime gönderen besicinin göz yaşlarının ahıyla gidiyorlar. Bugün burada size bir şeyler anlatacaktım ama ablam benim vicdanımı da kalbimi de beynimi de yaktı ama namusu üzerine yemin edenler yeminini bozdukları zaman hem dahilde hem hariçte ceza görürler. Bugün bir şey yapılamazsa bile kalpte, vicdanda, ahirde ceza görürler ve bu ceza elbette vicdanlarımızda verilecektir.”

BURDURLU KADIN YURTTAŞ: “ELİMİZDEN EKMEĞİMİZİ ALMAYA ÇALIŞIYORLAR, BIKTIK ARTIK”

Meral Akşener’in, esnaf ziyareti için bugün geldiği Burdur’daki son durağı Bucak ilçesi oldu. Akşener, Bucak’ta esnafla ve vatandaşlarla dertleşti.

“ÇOCUK GELİYOR, ALACAK BİR ŞEY BULAMIYOR, SAKIZ ALIYOR”

Akşener’in ziyaret ettiği bir bakkal, “İşler durgun. Fiyatlar her geçen gün artıyor. Toptancı, her gelişinde bir fiyat koyuyor. Önceden koli boşaltmayı yetiştiremezdim. Şu anda leblebi olmuş 60 lira, burası dar gelirli bir ilçe, alamıyorlar ki. Tezgahımın üzerinde en ucuzu sadece sakız, o da 50 kuruş. Çocuk geliyor, alacak bir şey bulamıyor, sakız alıyor” dedi.

“ELİMİZDEN EKMEĞİMİZİ ALMAYA ÇALIŞIYORLAR, BIKTIK ARTIK”

Ziyaretler sırasında Akşener’e yaklaşan Bucaklı bir yurttaş, yaşadığı sorunları anlatırken gözyaşlarını tutamadı ve şunları söyledi:

“Bizim paramızla ona buna yardım ediyor, bıktık artık. Oğlumla ikimiz, perdeyi çekiyoruz, kedilerimizle yaşıyoruz. Ne kedilerin hakkı var ne bizim hakkımız var. Elimizden ekmeğimizi almaya çalışıyorlar, bıktık artık. Yıllarca perdeyi açmıyorum, insan yüzü görmeyeyim diye. Sizi görmek için geldim. Kılıçdaroğlu’na yetişemedim. Bizim paramızla ona buna yardım ediyor. Birbirimize selam vermeyi unuttuk artık.”

Akşener, ziyaret ettiği bir esnafın eşi ile telefonda görüştü. Akşener, “Şimdi kocanla konuşurken dün akşam kuru fasulye pişirmişsiniz, bu akşam kaldı mı kuru fasulye, onu sormak için aradım, ne yapacaksın akşama” diye sordu. Telefonu kapatmasından sonra Akşener, “‘Çocuklara öğlen patates yaptım, akşama da mercimek koydum’ dedi ve bu dükkan orta düzeyin üstünde geliri olan bir ailenin dükkanı” diye konuştu.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.