Meral Akşener; merkez sağ siyasetin güçlü lideri, etkili ve belirleyici figürüdür.
Genç yaşında Akademisyen, Öğretim Üyesi, Milletvekili, İçişleri Bakanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili olan Meral Akşener; günümüzde de iktidara "koşan" politik güç odağıdır.
Meral Akşener; olaylar karşısında dik duruşu, güven veren kişiliği, istikrarlı yaşam biçimiyle de saygın bir siyasetçi olduğunu kanıtladı.
Başarı merdivenlerini "tartışmasız" bir şekilde tırmanan Meral Akşener; böyle bir süreçte, TBMM'de MHP'den Başkan Vekili olduğu bir dönemde, seçimde Milletvekili adayı gösterilmedi ve bu durumu MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Hanımefendi biraz dinlensin" sözleriyle açıkladı.
Böylece; Meral Akşener için MHP'de adı konmamış bir "tasfiye" süreci başlatılmış oldu.
Akşener; kısa bir "sessizlik" döneminden sonra, kendisi gibi "güçlü" isimler Koray Aydın, Sinan Oğan ve Ümit Özdağ'la birlikte MHP'de Olağanüstü Kongreyi toplamak için mücadele sürecini başlatarak yeterli olan delege imzasını toplamayı başardı.
Ancak; bu kez MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ak Parti İktidarının da desteğiyle "yargı yoluyla", bir yerel mahkemede olağanüstü kongre çağrısını iptal ettirdi, daha sonra da, Akşener ve arkadaşları için MHP'de ihraç süreci başlatıldı.
Böylece; MHP'den ayrılık noktasına gelen Akşener ve arkadaşları için "yeni" ve "zorlu" bir yolculuk başlamış oldu. Bu yolculuk; aynı zamanda da; İYİ Parti'nin kuruluş yolculuğu oldu.
İTTİFAKLAR SÜRECİ
Bu "zorlu" yolculukta çeşitli engellere karşın İYİ Parti'nin kuruluşu gerçekleşti, Meral Akşener liderliğinde örgütlenme süreci hızla başladı ve kısa sürede de önemli ölçüde yol alındı.
Bu arada; Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçim süreci başladı.
Meral Akşener liderliğindeki İYİ Parti'nin seçimlere sokulmayacağı anlaşılınca bu kez Akşener; enerjik bir tutum sergileyerek, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'yla görüşüp 15 CHP Milletvekilinin İYİ Parti'ye katılmasını sağladı, böylece; İYİ Parti'nin seçimlere katılma engeli ortadan kalkmış oldu.
Denilebilir ki; İYİ Parti'nin kurulması, seçimlere katılması ve TBMM'de güçlü bir grupla yer alması; aynı zamanda, Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı'nın da "oluşum" nedenlerinden oldu. Siyaset yeniden şekillendi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener; Cumhurbaşkanlığı'na aday oldu, ancak seçilemedi, parlamento dışında kaldı, buna karşın partisinin TBMM'de güçlü bir grup oluşturmasının da yolunu açtı.
Gelinen nokta; İYİ Parti'nin CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun önderlik ettiği Millet İttifakı'nın omurgasını oluşturan siyasi parti olduğunun göstergesidir.
Bu arada; Millet İttifakı'nın bileşeni olan İYİ Parti, yerel seçimlerde büyükşehirlerde aday göstermeyerek CHP'nin adaylarını destekledi, başta İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Adana, Mersin, Aydın, Muğla, Eskişehir olmak üzere Türkiye nüfusunun yüzde 65'inin yaşadığı 11 büyükşehirde CHP'nin seçimleri kazanmasında etkin rol oynadı.
İYİ Parti'nin "belirleyici" olduğu yerel seçimlerdeki başarı; hem Millet İttifakı'nın geleceğini pekiştirdi, hem de; Akşener liderliğindeki İYİ Parti'nin siyasi yaşamdaki kalıcılığını ve ağırlığını gösterdi.
"EVİNE DÖN"
Gelinen bu yeni aşamada, Millet İttifakı'nı parçalamak ve İYİ Parti'yi etkisiz, işlevsiz bırakmak için MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli; İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e "EVİNE DÖN" çağrısı yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da, Akşener'in "yerli ve Milli Siyasetçi" olduğunu söyleyerek Bahçeli'nin davetine destek verdi.
Bu davete Akşener'in cevabı da, makam arabasına binerken, ikametgahını kastederek gazetecilere "EVİME GİDİYORUM" şeklindeki sözleriyle oldu.
Böylece; "EVİNE DÖN" çağrısı da boşlukta kaldı.
AKŞENER: KOLTUK DEĞİL; AYAKKABI ESKİTECEĞİM...
Pandemi süreci olmasına karşın İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener; "koltuk değil, ayakkabı eskiteceğim" sözüyle, Ankara'da oturarak siyaset yapmak yerine, Anadolu'yu dolaşarak esnafın, işçinin, köylünün sorunlarını yerinde yüz yüze görüşerek, konuşmak yerine dinleyerek tespit eden bir "siyaset anlayışı"nı uyguluyor.
Halkın içinde halkla beraber yürüyen İYİ Parti Genel Başkanı Akşener; belirlediği problemleri her hafta, İYİ Parti'nin TBMM'deki Grup Kürsüsünde çözüm önerileriyle birlikte dile getiriyor.
Bu; yeni ve dinamik bir "siyaset anlayışı"dır.
Ayrıca; Akşener, alışık olmadığımız bir şekilde grup toplantılarında, kürsüyü "söz de, karar da milletindir" yaklaşımıyla işçinin, esnafın, köylünün, sanatçının temsilcisine bırakarak halkın sesinin TBMM'de yankılanmasına ortam hazırlıyor.
Bu; etkili, dinamik bir siyasal iletişim yöntemidir, aynı zamanda da "katılımcı demokrasi" uygulamasıdır.
Bu arada; Akşener, yerinde ve aracısız bir şekilde vatandaşla bir araya gelerek tespit ettiği problemleri "vatandaşın derdi geçim, ekonomi, işsizlik, yoksulluk, adaletsizlik" sözleriyle siyasetin gündemine taşıyor.
ANAYASAL SİSTEM TASARIMI
Akşener Liderliğindeki İYİ Parti; bir yandan da, "iyileştirilmiş, güçlendirilmiş parlamenter sistem"e dönüşü sağlayacak Anayasa değişikliği çalışmalarını sürdürüyor.
Bu bağlamda; Akşener, kuvvetler ayrılığını esas alan, temel insan haklarını ve özgürlükleri önceleyen Anayasa değişikliği hazırlığını da; "bir sistem tasarımı bürokratik vesayeti ortadan kaldıracak kurumsal sistem" biçiminde tanımlıyor.
Öte yandan; İYİ Parti'nin Millet İttifakı'ndaki konumunu da "duygusal değil, sistem değişimi üzerine ittifak" olarak tanımlayan Akşener; Cumhurbaşkanı adaylığına ilişkin olarak da, "kişisel önerim; tek adayla seçime gidilmesi, ama; bir dayatma değil. Aday belirlenmesi noktasında tıkayıcı bir tutumum olmayacak" sözleriyle anlatıyor.
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener'in uzlaşıya açık, çözüm odaklı, kucaklayıcı siyasal iletişim becerisi; kamuoyu araştırma şirketlerinin verilerinin ortalamasına göre İYİ Parti'yi yüzde 14'lük oy eksenine oturttuğunu, AK Parti ve CHP'den sonra 3.'üncü parti konumuna getirdiğini gösteriyor.
Sonuç olarak: Göstergeler; İYİ Parti'nin siyasal yaşamımızın etkili ve kalıcı bir partisi olacağını anlatıyor.
Yorumlar