Ülkemiz çok güzel, çevremiz çok güzel, memleketimin insanı çok güzel…

Aynı zamanda dört mevsimi yaşayan, üç tarafı denizlerle çevrili cennet iklimiyle, cenneti aratmayacak bir ülke…

Bugün dünyanın neresine gidelim güzel ülkemin doğası, tabiatı, iklim örtüsü, verimli toprağı, hayvancılığı, yeraltı kaynakları, balıkçılığıyla ekonomiye can veren verimliliğiyle güçlü özellikler taşıması çok güzel…

Ekonomimizi tehdit eden terörün yanı sıra resmi işlerin yapılarak , tersliklerin etkisi bugünden yarınlara tehdit taşıyacak, taşımaya devam edeceği inancındayım.

Bu kadar güzel ülkede, memleketimin güzel insanların işinin doğru, dürüst görülmemesi ne kötü.

Görülmediği gibi, insanların işlerinin sarpa sarması ne kötü bir pozisyon…

Aslında birbirinin işini gören, işini bozan yine faktör, rolünün başrol oyuncusu insan…

Esnafın işinin kötüye gidip, borçlanması ya da hesabını kitabını çıkışını iyi bilmeyen birinin çevreye borçlanmasında doğan sıkıntılardan biraz bahsedelim.

Geçen günlerde bir arkadaşımla sohbet halindeydik.Memleket meselesinden girip, toplumun sıkıntılarını da konuştuk. Sohbet sohbeti açtı derken işini çok iyi yapan ortak bir esnaf arkadaşımız var.

Gerçekten mesleğine saygım sonsuz, mesleğini dört dörtlük yaptığı için gıptayla bakıyor, bahsediyorum. Eksik tarafının ne olduğunu anlamaya çalışıyorum. Eksik tarafı yok fakat çevresine zafiyet veren bir yönü var.

Güzel para kazanıyor, hesabını kitabını bilmeyen biri olduğu için sıkıntılar oradan doğuyor. Allah daha çok versin kazandığı parada gözüm yok. Aynı zamanda hesabını, kitabını bilmeden harcama yaptığından dolayı para yetmez tabii ki…

Maalesef arkadaşımdan borç para istemiş, isteğine arkadaşım karşılık verdi. Ödeme zamanı gelince de bugün git yarın gel moduna gitmiş, birazda açıkçası arkadaşımı üzdü. Sohbet devam ederken konuşuyoruz.

“Yakup, sence ne yapalım…dedi.” Daha önceden düşüncemi söylemiştim. Fakat dinlemediğin için söyleyeceğim bir şey yok.”

“Şimdi kafamın tasını attırıyor. Aklımdan geçeni düşünüyorum.”

” Senin aklından ne geçtiğini tahmin edebiliyorum. Lütfen bilinçli bir şekilde hal edersen senin için iyi olur.”

” Anlamıyor ki…Bir anlasa neler düşündüğümü…Bugün git yarın gel olmayacak..Artık çok incitmeye başladı..”

“Bir sefer daha denesen…” dedim.”Deneyeceğim.

“Korktuğum başıma gelecek biliyorum. Bende onu dünyaya doğduğuna pişman edeceğim…” dedi.

Eninde sonunda alamadığı parasını başka yollarla almayı denemiş…Nitekim zorluklarla parasını aldı. Bir daha böyle aptalca işler yapmayacağım diyor, yaşadığı sıkıntının ne olduğunu vurguluyordu…Maalesef işler el altından sopa göstermekle yürüdüğünden dolayı memleketimdeki işlerin doğru düzgün gitmediği kanaatine varmak mümkün.. Güzel günleri bekliyor…Vatandaş olarak dört gözle beklemeye devam edeceğiz…Sağlıcakla kalın. Sevgilerimle...