Yıllardır atıl haldeydi: Tarihi Konak yeniden Valiliğin oldu

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü gibi büyük isimleri ağırlayan ve uzun süre akıbetinin ne olacağı merak edilen Mithatpaşa Caddesi'nde bulunan eski valilik konutuyla ilgili düzenlenen basın toplantısında çalışmaların geldiği son noktaya ilişkin açıklamalarda bulundu.

Göztepe’de bulunan İzmir Vali Konağı, valiliğin isteği üzerine 2017 yılında Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörlüğü olan Paşa Konağı ile takas edilmişti. Yapılan imar değişikliği kapsamında Karantina Mahallesi sınırlarında bulunan Paşa Konağı arazisi, üniversite alanı kullanımından çıkarılmış ve kentsel SİT alanı kararı bulunan yapı, kamu hizmet alanına dönüştürülmüştü. Kararın ardından, tarihi bina boşaltılmıştı. Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörlüğü’nün, Vali Konağı’na taşınması beklenirken 2 yıldır binada restorasyon çalışması yapılmaması ise tepki çekmişti.

Öte yandan; geçtiğimiz Mart ayında tarihi yapı,  Anıtlar Yüksek Kurulu'nun tarafından tescillenmiş ve İzmir Valiliği yapının restore edileceğini duyurmuştu.

Restorasyon çalışmalarının başlayacağının duyurulmasından 4 ay sonra İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, restorasyon çalışmaları ve Valilik tarafından kentte yürütülen çalışmalara ilişkin bilgi verdi. 

Vali Köşger ayrıca, İktisat Kongresi Binası çalışmalarına da değinirken kongrenin 100. yılında büyük bir kongre yapılacağını müjdeledi

“TAHSİSİ İPTAL ETTİK”

Binanın Katip Çelebi Üniversitesi’ne tahsisinin kaldırıldığını duyurarak açıklamasına başlayan Vali Köşger, “Öncelikle son günlerde kamuyu meşgul eden Vali Konağı mevzusunu açıklamak istiyorum. Vali Konağı çok uzun yıllar valilerimize hizmet etti. Emsal ve İzmir’in simge yapılarından biri. Ama süreç içinde bina yıpranmış ve valilerimizin hizmetini tam olarak yerine getiremez hale geldiği için 2017 tarihinde bir takas gerçekleşti. Burası Kâtip Çelebi Üniversitesi’ne rektörlük binası yapılması için tahsisi edildi. Bu anıt yapılar restorasyonu bir anda olup biten şeyler değil. Ağır ve süre alan bir iş olduğu için böyle bir tercihte bulunuldu. Ancak son dönemlerdeki kamuoyu hassasiyeti de dikkate alınarak valiliğimizce bir karar alındı. Benden önceki dönem yapılmış olan tahsisi iptal ettik. Burayı yeniden alıyoruz. Sayın Rektörümüzün mutabakatıyla Katip Çelebi üzerinden aldık ve vali konağı olarak kullanacağız. Özellikle konağın komşularının bu konudaki takipkar isteklerini de dikkate aldık. O mahallede oturan vatandaşlarımız vali konağının orada olmasından duydukları sevinci dikkate aldılar. Bu nedenle bu talepleri dikkate alarak günün koşullarını sağlayacak şekilde, yapının otantik yapısını bozmadan restore edeceğiz. Orası geçişte olduğu gibi yine kıymetli misafirleri ağırlamaya devam edecek” dedi.

İHALE İÇİN EYLÜL AYINI İŞARET ETTİ

Restorasyon projesinin bitimi için de tarih veren Vali Köşger, “9-10-11 Ağustos’ta olacak Anıt Kurulu toplantısına restorasyon projeni hazırlatıp sunacağız. En geç de Eylül ayında ihalesini yaparak 1,5 yıllık gibi bir sürede tarihi binayı restore edeceğiz. İnşallah restorasyon bitince de konağın bahçesinde basın mensuplarıyla da bir kokteylde bir araya gelmek isterim” diye konuştu.

“ZEMİNDEN LAĞAM FARELERİ ÇIKIYOR”

Binanın restorasyonunun zorluğunun nedenlerine ilişkin de bilgi veren Vali Köşger, binanın harap bir halde olduğunun altını çizdi ve “Bu konuda bize yönelik bir takım haksız eleştiriler de oldu. Bizim bu konuda ne kadar hassasiyet gösterdiğimiz anlaşılabilir. Biz bugüne kadar 26 restorasyon projesini ya gerçekleştirdik ya da başlattık İzmir’de olduğum 2 yıl sürecinde. Vali Konağı’nın restorasyonu gerçekten çok güç bir halde. Zeminden nem alıyor, çatısı akıyor ve ısıtma ve soğutma problemleri var. Binanın bütün altyapısı yıpranmış olduğu için zaman zaman zemin katlarda lağım farelerinin çıktığı bir hale dönüştüğü için bırakılmak zorunda kalındı Biz temelden girerek altyapı sorunlarından başlayarak tüm sorunları çözeceğiz. Bütün problemler çözülecek. Bina, eskisinden çok daha güzel bir hale gelecek. Bina, uzun süre valilerimizin şikayet etmelerini gerektirecek bir durum olmayacak” ifadelerini kullandı.

İKTİSAT KONGRESİ BİNASI 100. YILA YETİŞECEK

Cumhuriyet tarihinin ilk iktisat kongresinin gerçekleştirildiği bina için başlanan çalışmalar hakkında da bilgi veren Vali Köşger, kongrenin 100 yılına yapının yetişeceğini ifade etti ve şunları söyledi; “İktisat kongresi binası… İzmir İktisat Kongresi, cumhuriyet tarihinin en önemli olaylarından biri. Bunun gerçekleştiği bina tescillenme aşamasında. Ortada hiçbir şey yok. Arsası bile bizde değildi. Mülkiyet sorununu çözdük. Mülk sahiplerinden arsayı satın aldık. Projemiz 19 Temmuz’daki Anıtlar Kurulu’nda projesi onaylandı. Şu an ihale aşamasındayız. Hızlı bir şekilde çalışmaları tamamlayıp 17 Şubat 2023 tarihinde modern teçhizatlar ve günün koşullarını karşılayacak şekilde tamamlayıp İzmir’e bir kongre merkezi kazandıracağız. Bu kongre için de hem YÖK hem de Tarih Kurulu Başkanlığımız uluslararası bir çalışma yürütüyorlar. Çok kapsamlı ve içerikli bir iktisat kongresini cumhuriyetin 100. Yılında İzmir’de gerçekleştireceğiz. Biz bütün bunları yapıyoruz ama sadece bürokratik bir engellemeye takıldık diye bu konu sürekli gündeme taşınmaya devam etti. İzmir’de daha önce ihmal edilmiş birçok konuya el atmış ve bu konu da çözüyor olmamıza rağmen böyle polemiklerin olması da bizi üzdü.”

“SADECE VALİLİK HİZMETLERİ İÇİN KULLANILACAK”

Valilik yerleşkesi yıkımına da değinen Vali Köşger, “İzmir’in tarihi dokusunu ortaya çıkarmaya yönelik çalışmalarımız bunlardan ibaret değil sadece. Depremde buranın dayanıksız olduğu ortaya çıktı. Yıkılmasına karar verildi. Yıkılacak. Yerine daha önce burada adliye binası olarak kullanılmış olan, bu konakla da uyumlu bir valilik ek binası projelendirildi. Projesi bitti. İhalesi de TOKİ tarafından yapılacak. Yıkıma müteakip çalışmalar başlanacak. Dokuyla uyumlu bir valilik ek binası olacak. Sadece valilik hizmetleri için kullanılacak” dedi.

“EĞER İZMİR KORDON’U KORUYABİLSEYDİ…”

İzmir’in tarihi dokuya sahip çıkmak için geç kaldığı noktasında bazı eleştirilerde de bulunan Köşger, “İzmir’de kamu bina sıkıntımız var. Ülkenin 3. Büyük metropolü. Hemen hemen hiçbir binamız günün koşullarını yerine getirecek şekille değil. Biz bu sorunu çözmek için çalışıyoruz. Daha sağlıklı daha günün koşullarına uygun binalar haline gelecekler. İzmirlilerin tarihi dokuya ahi çıkmaları ve korumaya gayret etmeleri beni memnun ediyor. Keşke bu bilinç daha erken ortaya çıksaydı da Kordon başta olmak üzere kentin tüm bölgelerindeki tarihi doku korunabilseydi. Eğer İzmir, Kordon’u koruyabilseydi Türkiye’nin en kıymetli şehri olacaktı. Boğaziçi’nden daha güzel konaklar vardı. O konaklar yıkılıp yerine apartman yapılırken de keşke aynı hassasiyet gösterilseydi” diye konuştu.

“İSTİŞARE ETMEMİZ GEREKEN HERKESLE İSTİŞARE EDİYORUZ”

Tarihi yapıların korunması konusunda birlikte çalışılıp çalışılmadığına ilişkin de bilgi veren Vali Köşger, “İstişare etmemiz gereken herkesle istişare ediyoruz. Restorasyonla ilgili Büyükşehir’in kendi yapacağı işler var bizim yapacağız işler var, ilçe belediyeleriyle yaptığımız işler var. Restorasyon işleri büyük oranda ilçe belediyelerinin ukdesi altında.  Büyükşehir’in koordinasyonu gerektiren konularda ve birlikte hareket etmemiz gereken her alanlarda bir araya geliyoruz” ifadelerini kullandı. 

İŞKENCE İDDİALARINA YANIT VERDİ

Vali Köşger, İzmir Barosu tarafından Harmandalı Geri Gönderme Merkezi'nde "Görevi kötüye kullanma ve işkence" iddialarının gündeme getirilmesiyle ilgili de şunları söyledi:

"Bunların bir kısmı geri gönderme merkezinde ‘Yabancı terörist savaşçı’ dediğimiz kişiler. Kimseye işkence yapılması söz konusu değil. Barodaki arkadaşlar Türkiye Cumhuriyeti’ndeki uygulamalarla meşgul olacakları kadar Yunanistan’ın yaptığı işleri takip etseler çok daha faydalı bir iş yapmış olurlar. Varsa yoksa Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile uğraşıyor. Devlet bir yanda mültecilere yardım ediyor diye bir suçlama var, diğer yandan da mültecilere işkence ediyor diye suçlama var. Bunların hiçbirinin doğru olmadığını söyleyebilirim.”