Umutoğulları’ndan ‘kentsel dönüşüm’ eleştirisi: Kayıkçı kavgasına döndü

EGEPOSTASI- Gazeteci Mithat Umutoğulları Büyük İzmirTV’de Figen Avcıoğlu’nun moderatörlüğünde yayınlanan 8. Gün programında kent gündemini değerlendirdi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 3 günlük İzmir programını değerlendiren Umutoğulları, Kılıçdaroğlu’nun ifadelerinden yola çıkarak İzmir’deki kentsel dönüşüm çalışmalarını eleştirdi. Hem yerel yönetimlerin hem de merkezi iktidarın kentsel dönüşümde çözüm değil polemik odaklı olduklarını belirten Umutoğulları, İzmirlinin tartışma değil çözüm istediğini söyledi.

Ülkede tartışılması gereken konuların çok daha başka olduğunun altını çizen Umutoğulları, siyasette CHP PM üyesi Devrim Barış ÇElik profili örneğini verdi. 

Umutoğulları ayrıca CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’in Bayraklı’daki saha çalışmasını yorumlarken meclis üyelerinin protestosu konusunda parti içinde kutuplaşma olduğunu söyledi. 

“KENTSEL DÖNÜŞÜM KAYIKÇI KAVGASINA DÖNDÜ”

CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun İzmir programı üzerinden İzmir'deki kentsel dönüşüm çalışmalarında İzmirli siyasetçileri eleştiren Umutoğulları, birçok ismin çözüm değil polemik odaklı olduğunu söyledi ve “Kılıçdaroğlu’nun aynı zamanda İzmir milletvekili olması sebebiyle her geldiğinde coşkuyla karşılanıyor. Bu nedenle İzmir’de verdiği mesajlar önemli. İktidara yönelik ağır eleştirileri oldu. Belediyelerin engellendiğini ve hizmet üretimi konusunda hükümetin set kurduğunu ifade etti. Evet kentsel dönüşüm… İzmir’in kanayan yarası. İlçelerde çalışmalar yapılıyor ama yapılan kentsel dönüşümün ne kadar başarılı olup olmayacağı çok tartışılıyor. AK Parti, CHP’li belediyeleri başarısızlıkla suçlarken CHP’li belediyeler de hükümeti yetersiz destek vermek ve yapılan işlerin baltalanması noktasında eleştiriyor. Tabii birçok sorun gündeme geliyor ama çözüm noktasında çoğu, siyasi malzeme haline geliyor. Kentsel dönüşüm de böyle. Özellikle ekonominin bu kadar dibe vurduğu ve vatandaşın bu kadar sıkıntılı olduğu bir dönemde kentsel dönüşüm konusunda kimin taşın altına elini sokacağı da önemli. Kentsel dönüşüm İzmir’de kayıkçı kavgasına döndü. Tartışmaların cumhurbaşkanına kadar gittiği bir kentte İzmirliler de yoruldu. Yerel yönetim mi merkezi hükümet mi kim çözecekse çözsün istiyor. Her şey bir tartışma konusu olur. Peki çözüm? Biz yıllarca hep CHP’yi eleştirdik. Sen yıllardır AK Parti’yi eleştirdin ama çözüm yok. AK Parti cephesi için de aynını söyleyebiliriz. Mesele kimin yaptığı değil. Belediye parayı merkezi hükümetten alıyor. Yani vatandaşın vergileri yine vatandaşın cebine girecek. Ama artık öyle bir rekabet oluştu ki… Özellikle seçim mahalline girdiğimizde. Bundan sonra hem CHP’nin yaptığı işler aksayacak hem de hükümet başka işler yapacak. Dolayısıyla böyle kavga ve gürültünün olduğu bir kentte ne kentsel dönüşüm çözüm bulur ne de koku sorunu” dedi.

“BU TİP SİYASETÇİLER HEM ÜLKENİN HEM PARTİSİNİN ÖNÜNÜ AÇAR”

Çözüm odaklı siyasette CHP PM üyesi Devrim Barış Çelik’I örnek veren Umutoğulları, “Yıllarca iktidarı eleştirmesine rağmen iktidar olamamış bir CHP var. Birçok şeyi yok saymış bir CHP. Aynı CHP bugün doğuya İç Anadolu’ya, Akdeniz’e gidiyor. Sosyal demokrat ve solcuyum diyen CHP yıllarca sadece sahil kenarlarından oy aldı. Aynı CHP artık doğuya ve güneydoğuya gidiyor. CHP bir doğu masası kurdu. CHP tarihinde ilk kez böyle bir şey yapıldı. Kemal Kılıçdaroğlu Van’a gitti. Devrim barış Çelik. Bu ekibin içinde. Gitti doğuya çalıştı. Bugün CHP’nin doğudaki başarılı gezileri ve mitinglerinin altında bu arkadaşların imzası vardır. Devrim Barış Çelik, İzmirli iyi bir siyasetçi. Bugün sokağa indiğinizde ve samimi olduğunuzda insanlar sizi dinliyor. Peki Devrim Barış Çelik neden İzmir siyasetinde yok? Neden bir milletvekili değil. CHP olayı çözdü. Sen milletvekili olmak için partililerinle kavga etme. Sen nitelikli bir kişisin git partine hizmet et diyor. Bir tane bile polemikte ve tartışmada yok kendisi. İşte gerçek siyasetçi bu. Eğer ki sen partinin çıkarını kendi çıkarından öne koyarsan, belediye başkanı mı olacağım  milletvekili mi olacağım diye düşünmezsen iyi siyasetçi olursun. Bir siyasetçi profilini böyle çizmek gerekiyor. Bir hizmet ya da çalışma yaparken ‘Ben yarın ne oalcağım’ demeyip tüm emeğini partisinin çalışmasına koyuyorsa o zaman örnek çalışmalar yapar. Böyle isimlerin daha çok siyasette olması gerekiyor. Normalde PM’de olan isimlerin seyahat masraflarını parti karşılar. Ama Devrim Barış Çelik bütün seyahatlerini kendisi karşılıyor. Bu tip siyasetçiler ülkenin ve partilerinin önünü açarlar. Çünkü yapılan kavgalar ‘hep ben’ kavgası. Ben kavgasıyla olmaz bu işler. Ben şahsen Devrim Barış Çelik’in milletvekili olmasını isterim. Ancak parti bu konuda nasıl bir tavır sergiler bilmiyorum. Ama milletvekili olması durumunda hem partiye hem de ülkeye ciddi katkılar sunacağını düşünüyorum” diye konuştu.

“YÜCEL’DEN SONRA CHP İZMİR’İ KRİZ BEKLİYOR”

CHP İzmir’de en çok merak edilen konulardan olan CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel'in milletvekili adaylığı için istifa edip etmeyeceği ve yerine kimin gelecğei konusuna da değinen Umutoğulları, Yücel'in ardından CHP İzmir’I bir kriz ortamı beklediğine dikkat çekti ve “Uzun zamandır Yücel'in milletvekili adayı olacağı konuşuyor. CHP’liler hala il başkanın kim olacağını, yönetimin kalıp kalmayacağını, Tunç Soyer’e mi Abdül Batur’a mı yoksa Tuncay Özkan’a mı yakın isim olsun diye düşünüyor. Tabii ufak ufak alttan çalışmalar yapıldığını da biliyoruz. Bazı yeni siyasetçiler yeni isimlerle yollarına devam etmek istiyorlar. Mesela Şenol Arslanoğlu. Kendisi İZTO’da önemli görevler yapmış olan ve Büyükşehir’de kentsel dönüşüm biriminde çalışan biri. Yani Tunç Soyer’e yakın. Ama Şenol Arslanoğlu’nun il başkanı olma ihtimali düşük. İl örgütünü 2 seçime götürecek, tüm örgütü yönetecek, karışıklıkları düzeltecek biri lazım. Siyasi birikimi olsun, örgüte katacağı şeyler olsun. Ben bu anlamda Şenol Arslanoğlu ya da Leman Tunus’un zayıf kalacağını düşünüyorum. Ama herkesin kabul edeceği ortak aday konusunda bir adım olabilir. Ama ben CHP Genel Merkezi’nin son 6 ay kala istifaları isteyeceğini ve il başkanının kim olacağı inisiyatifini kendi elinde tutacağını düşünüyorum. Ayrıca Deniz Yücel’den sonra CHP İzmir’de ciddi bir kriz yaşanacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“PROTESTONUN SİYASİ SONUCU OLMALI”

İl Başkanı Yücel’in bugün Bayraklı’da gerçekleştirdiği saha çalışmasına Bayraklı Belediye Meclisi CHP’li meclis üyelerinin gelmemesini de yorumlayan Umutoğulları, protestonun siyasi bir sonucu olması gerektiğini belirtti ve şunları söyledi; “Saha çalışmasındaki fotoğraflara baktığımızda çoğu meclis üyesini sahada görmedim. Ardından bir sondaj yaptım. Bayraklı’daki CHP’li 17 meclis üyesi geziyi protesto etmiş. İl Başkanı Yücel için kritik şey bu. Bir il başkanı masaya yumruğunu vuracak. Örgütte bir arıza ya da uyuşmazlık varsa bunu çözmek il başkanının görevi. Orada görev yapan 17 meclis üyesi senin çalışmana gelmiyorsa bir sıkıntı vardır. Halbuki bu ne Serdar Sandal’ın ne de İlçe Başkanı Didem Gültekin’in yaptığı bir çalışma değil. Örgütün çalışması bu. Parti kuralları gereği örgüt çalışmalarına katılım zorunluluğu var. Eğer katılmıyorsunız partinin bir işlem yapması gerekiyor. Siz partiyi sabote ediyorsunuz demektir. Kiminle kavgalı olursanız olun partinin çalışmasına katılmanız gerekiyor. Bazı isimlerin çalışmaya gelmemesi ve parti içinde kutuplaşma olması ciddi tehlike. Benim aldığım bilgilere göre; yaklaşık 10 meclis üyesi çalışmalarına katılmama ve hat a grup toplantılarına katılmama kararı almış. Bu çok tehlikeli bir şey. Kısacası CHP ve Millet İTtifakı bu kadar iktidar olmaya odaklanmışken hiçbir partilinin kişisel hırs ve egolarını kenara bırakıp yapılacak çalışmaya destek vermeliler. Eğer destek vermiyorlarsa bunu bir siyasi sonucu olmalı. Bugün bununla ilgili bir önlem alınmazsa yarn belediyede oluşacak çatlağın tek sorumlusu İl Başkanı Deniz Yücel’dir.”