Dolar 32,4375
%-0.15
Euro 34,7411
%-0.66
Altın 2.441,870
%0.23
Bist-100 9.916,00
%2.05

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Umutoğulları’ndan 100. Yıl yorumu: 9 Eylül eleştirileri siyasi kıskançlık

Umutoğulları’ndan 100. Yıl yorumu: 9 Eylül eleştirileri siyasi kıskançlık

Gazeteci Mithat Umutoğulları Büyük İzmirTV’de Figen Avcıoğlu’nun moderatörlüğünde yayınlanan 8. Gün programında kent gündemini değerlendirdi. Uzun süredir hem kent hem de ülke gündeminde tartışılan İzmir’in kurtuluşunu 100. Yılı olan 9 Eylül kutlamaları ve ardından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in kutlamalarda yaptığı konuşmaya gelen tepkilere değinen Umutoğulları, kutlamaları görkeminin gölgelenmeye çalışıldığını belirtti ve "Tunç Soyer’in seçim bildirgesinde var İzmir’in kurtuluşunu 100. yılını görkemli ve muhteşem kutlayacağı. Bunu yaptı da. Bu tartışmaların büyük bölümünü ecdat tartışması olarak değil, siyasi kıskançlık olarak görüyorum" dedi.

  • Ege Postası
  • 22.09.2022 - 18:20

EGEPOSTASI- Gazeteci Mithat Umutoğulları Büyük İzmirTV’de Figen Avcıoğlu’nun moderatörlüğünde yayınlanan 8. Gün programında kent gündemini değerlendirdi.

İzmir’in kurtuluşunu 100. Yılı olan 9 Eylül kutlamaları ve ardından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in kutlamalarda yaptığı konuşmaya gelen tepkilere değinen Umutoğulları, geçtiğimiz Cuma günü İzmir Büyükşehir Belediye Meclis toplantısında yaşanan gerilime ilişkide dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

“MUHALEFET TUNÇ SOYER’İ ELEŞTİRMEK YERİNE TEŞEKKÜR ETMELİ”

9 Eylül tartışmalarını “siyasi kıskançlık” olarak tanımlayan Umutoğulları, “Tartışma ‘Osmanlı’ya hakaret ediliyor’ şeklinde başladı. Bu tartışma Tunç Soyer’le muhalefet arasında satranç oyunu gibi oynandı. Ama Tunç Soyer’in yaptığı hamle inanılmaz zekiceydi. Tunç Soyer’in konuşması çok açık. Kendisi konuşasında 100 yıl önce diyor. Yani 1922’den. Tarihçilere baktığımızda tarihçiler de Vahdettin ‘in gücünün kalmadığını söylüyor. Tartışmalar ‘ecdadımıza hakaret ettiniz’ diye başladı. Daha sonra ‘Madem 100 yıl önceydi neden Yunan’ın adını söylemediniz’ dendi. Yunan dostunuz eleştirileri oldu. Daha sonra tartışma Vahdettin’e kaydı ve ‘Vahdettin vatan haini değildir’ dendi. Tunç soyer’de mecliste açık açık ‘Vahdettin haindir’ dedi. Tunç soyer’in söylediklerini direkt Tunç Soyer’e bağlamak da doğru değil. Nutuk’tan alınmış. Bunca zamandır Nutuk’ta yazılan şeye bugün neden itiraz ediyorlar? Burada asıl tartışılan şey şu: Bütün korku ve kaygı o günkü kalabalık. Muhalefet o kalabalığın etkisini kırmak için Tunç Soyer’le tartışmaya girdi. Tarkan’ın konseri ve milyonlar konuşulmadı. Ama Tunç Soyer’in konuşması konuşuldu. 2 milyonluk bir kalabalık. Sayın cumhurbaşkanı gelse bu kalabalığa en azından 2 saat konuşurdu. CHP Lideri sırf olay politikleşmesi diye konuşmadı. Tunç Soyer tabii ki de kurtuluşun 100. Yılında bu mesajları verecek. Yapılan masraflar çok eleştiriliyor. Bir ülkenin 100. Yılı kutlanıyor. AK Partili örnek veriyor. Antep’in kurtuluşunda şu yapıldı bu yapıldı diye. Ama burası İzmir. Tunç Soyer’in seçim bildirgesinde var İzmir’in kurtuluşunu 100. yılını görkemli ve muhteşem kutlayacağı. Bunu yaptı da. Bu tartışmaların büyük bölümünü ecdat tartışması olarak değil, siyasi kıskançlık olarak görüyorum. Çünkü cumhuriyet tarihinde bugüne kadar bu kadar kalabalık ve görkemli bir kutlamayı hiçbir belediye başkanı yapmadı. Tunç Soyer o gün konuşmasaydı muhalefet başka eleştiriler yapacaktı. Tarkan’ı da tebrik etmek gerekmez mi? 2 milyon insan toplanmış. Dünyada ilk 5’e girmiş. Böyle bir şeyi yaşatmak, önemli ve anlamlı hale getirmek çok önemli. Ben muhalefet Tunç Soyer’i eleştireceklerine teşekkür etmeliler. Ayrıca bugüne kadar Tunç Soyer’in CHP içinde vasıfsız ya da yeteneksiz olduğunu düşünenler bu etkinlikten sonra da düşünebiliyor mu acaba” dedi.

“CUMHURBAŞKANININ YANLIŞ BİLGİLENDİRİLDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Soyer’e yönelik “Babası da böyleydi” sözlerini de değerlendiren Umutoğulları, bireylerin babaları üzerinden değerlendirilmemesi gerektiğini belirtti ve “Türkiye’de Fethullah Gülen’i ilk yargılayan ve ceza veren hakimdir Tunç Soyer’in babası. Ayrıca yapılanlar dönemin koşullarına göre değerlendirilmeli. O dönemki sürece bakmak lazım. Bugünkü savcı ve hakimlere bakalım. Tunç Soyer’in babasını 1980’li yıllarda yapılanlarla değerlendirenlerin bugünkü hakim ve savcılar da değerlendirmesi lazım. Yani bir partinin ilçe başkanı mahkemenin kapısını tekmeleyip içeri giryorsa… Hakimimi suçlayalım şimdi? Yani Tunç Soyer’in babasını suçlamakla olmuyor. Sayın cumhurbaşkanımızın babasının yaptıklarıyla onu mu yargılayalım? Bence cumhurbaşkanının hatası var. Kişilerin yanlış bilgi vermesiyle ilgili olduğunu düşünüyorum. Cumhurbaşkanı hesap verecekler diyor. Tunç Soyer ne için hesap verecek? Nutuk’ta yazanları söylediği için mi” diye konuştu.

“KENDİ PARTİLERİNİ YIPRATMAK İÇİN YAPIYORLAR”

Geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen Büyükşehir Meclis Toplantısı’nda yaşanan oylama için “yeter sayısı” krizine de değinen Umutoğulları, yeter sayısı olmaması nedeniyle Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer ve CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’in gruptan attığı mesajları AK Partili bir isme “sızdıran” isme sert tepki gösterdi ve “Bunu aslında bilmemiz gerekiyor. Bir partinin whatsapp konuşmalarındaki konuşmaları bilmememiz gerekiyor aslında. Mecliste karar için yeter sayısı olmayınca Tunç Soyer gruptan yazarak meclise gelmelerini istiyor. Aslında burada sorgulanması gereken şey şu: Bir partinin ya da partililerin konuşması o kişilerin mahremi. Kim olursa olsun bir kişinin kendisine muhalefet olan kurum ya da kişilere servis etmesi ahlaksızlıktır. Siz bir siyasi partiye üye olurken o partinin ideolojisi ve çıkarları için mücadeleye giriyorsunuz: Ama siz kendi içinizde konuştuklarınızı başkalarına servis ediyorsunuz .Bunu yapan hangi partili olursa olsun. Siz bilgi sızdırıyorsunuz demektir. Bunun amacı ne? Bu bir hastalık aslında. Siyasette güçlü olan, bulunduğu konumun önemini bilen, seçimlere yaklaşırken kendi partisinin eksikliklerini kapatmak yerine bu tarz konuşmaları servis eden kişi ruh hastasıdır. Hüsnü Boztepe, eski bir CHP’lidir. Boztepe’nin bir toplantıda gidip siz bunu bunu demiştiniz demesi ne demek? Sizin attığınız her adımdan haberim var demektir. Bir siyasi partinin ya da grubun özeli varsa kendilerini bağlar. Tunç soyer ya da Deniz Yücel neden yazıyor gruptan dönün diye? Demek ki konunun bir aciliyeti var. Her meclisten önce grup toplantısı oluyor. Maddeler konuşuluyor ve karara varılıyor. Sen grup toplantısında her şeye tamam diyorsun ama daha sonra karar çıkmasın diye meclisten gidiyorsun. Çünkü grup kararına uymazsan suç. Bazı arkadaşların bazı kararlarda çoğunluğa uymadan yapılan işi başlatıyorlar. Sırf Tunç Soyer’in ve Deniz yücel’in talimatlarını kendi partisini yıpratmak için servis ediyorlar. Çünkü grupta kararlara karşı çıkamıyorlar. Bir kişi kendi partisinin özelini başka partiden bir kişiye gönderir mi? Bu insanların siyasette olmaması lazım. Kendi partisini kamuoyunda tartışmaya açan hainler bunlar” ifadelerini kullandı.

“DENİZ YÜCEL ALKOLLÜ ARAÇ KULLANIRKEN YAKALANDI”

CHP İl Başkanı Yücel, son günlerde İzmir’de tartışma konusu olan lise öğrencisi Rojin’in okula kayıt yaptıramamasını gündeme getirmişti. Yücel’in Rojin paylaşımının ardından Milli Eğitim İl Müdürlüğü ve AK Parti de dahil olmak üzere birçok kesimden eleştiri alırken İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK PArti Grup Başkanvekili Özgür Hızal’a Yücel’e İl Emniyet Mdürü göndermesi yapmıştı. Paylaşımın perde arkasını da açıklayan Umutoğulları şunları söyledi;  “Orada Hızal bir ironi yapıyor. İl Emniyet Müdürünü sıkıntı yaşayınca arayıp yardım istiyorsun diyor. Ama niye Milli Eğitim Mdüürnü aramıyorsunuz diyor. Şöyle bir gerçek var. Türkiye’nin neresinde olursanız olsun muhalefete mensupsunuz herhangi bir kurumla bir durumunuz varsa bunu iktidar partisinin temsilcileri bilir. Hızal burada Yücel'e gol atıyor. Sen Rojin'i alıp kamuoyu oluşturacağına Milli Eğitim İl Müdürü’nü arayabilirdin diyor. Emniyet İl Mdüür’nü aradığın gibi diyor. Yücel’i köşeye sıkıştırıyor. Neden diyor bunu. PArti kaynaklarından edindiğim bilgilere göre;  Deniz yücel’in CHP Urla ilçe başkanı Hakan ÖZbadur’la alkollüyken araç kullanırken trafikte yakalanıyorlar. Deniz Yücel de İl Emniyet Müdürünü arayıp yardım istediği söylendi. Özgür Hızal da bunu söylüyor. Bu nedenle bir il başkanının da yaptığı bir şeyi herkesin öğrenebileceğini ve bilebileceğini düşünerek hareket etmesi lazım.”

“YÜCEL KARİZMATİK BİR İL BAŞKANI”

İzmir siyasetinde sıkça gündeme gelen Yücel’in milletvekili adayı olacağı iddialarına da değinen Umutoğulları, Yücel’in belediye başkanı olma ihtimalinin daha yüksek olduğunu belirtti ve “Ben Deniz yücel’I arap atlarına benzetiyorum. Startı verdiğinizde yavaş başlar ama finale yaklaştığında hızını artırır. Deniz Yücel de böyle. İlerleyen dönemler için kariyer planlaması yapıyor. Çünkü Deniz Yücel bir dönem daha il başkanlığı yapmak istemiyor. Biz Deniz Yücel’I bu kadar sokakta görmedik. Geçtiğimiz günlerde Rıfat Nalbantoğlu’nun yaptığı bir açıklama var. ben aylar önce Deniz Yücel'in milletvekili değil Buca Belediye Başkanı olacağını söylemiştim. Rıfat Nalbantoğlu da ‘Evet Deniz Bey bundan sonraki siyasi yaşamını parlamentoda sürdürmek istiyor olabilir. Ama Deniz Yücel kariyerini yerelde de sürdürebilir’ diyor. Yani belediye başkanı da olabilir diyor” dedi ve Yücel’in yerine il başkanının kim olacağına dair parti kulislerinden hareketle bazı değerlendirmelerde bulundu ve Rıfat Nalbantoğlu’nun hedefi ne peki? Rıfat Nalbantoğlu yönetim içinden birinin seçilmesini istiyor il başkanı olarak. Nalbantoğlu Leman Tunus’un il başkanı olmasını istiyor. Ama karşı cepheler de var. Tuncay Özkan ve Abdül Batur cephesi var. Biz başkanvekilliği seçiminde Batur ve Soyer’in ne kadar etkili olduğunu gördük. Yani Leman Tunus’un il başkanı olması konusunda Abdul Batur ikna eidlirse… Bence Nalbantoğlu Leman Tunus’un ağabeyi Alptekin Tunus'un Batur’u ikna etmesini istiyor. Ben de Soyer’i ikna ederim ve Leman tunus il başkanı olur diye düşünüyor bence. Bu olabilecek bir kurgu. Ama CHP Genel Merkezi de son 6 ayı bekliyor. Eğer 6 ay kala il başkanı istifa ederse CHP genel merkezi hem il başkanının hem de il yönetimini atıyor. O atama gücünü Genel Mekez’e kaybetmek istemiyor. Birini dışarıdan atamak Genel Merkez açısından riskli. Deniz yücel istifa ettiği gün kim il başkanı olacak karmaşası başlayacak. Bu da CHP Genel Merkezi’nin işine gelmiyor. Dolayısıyla Genel Merkez bir kriz çıkmadan bu meseleyi çözmek istiyor. Ortak soru kimin atanacağı. Ama Genel Merkez dışarıdan bir yönetim alıp komple bir yönetim atayabilir. Leman Tunus ile ilgili olarak şunu söyleyebilirim. Bir kadın il başkanı profilinin doğru olduğunu düşünmüyorum. Bu kadar karmaşanın olduğu bir il. Hele hele genel seçimden sonra yerel seçim var. Leman Hanım bu hengameyi yönetemez. Leman Hanım gelirse çok etkisiz bir il başkanı profile çizer. Biz Deniz Yücel’i de çok eleştirdik. Ama Deniz Yücel çok ilerledi. Deniz Yücel, karakteri ve siyasi mantalitesi olan slarizmetik bir il başkanı. Aziz Kocaoğlu kendisini o koltuğa oturmasına rağmen Genel Başkanın yanında durdu. Muharrem İnce'nin istifasında Aziz Kocaoğlu'na karşı bir duruş sergiledi. Ama Leman Tunus’ta bu iradeyi göremeyiz” dedi.
 

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.